En Sıcak Konular

Almehera

14 Temmuz 2015 10:43 tsi
Almehera Sumatra’ya sefere çıkan insanlar döndüler...


                                                     ALMEHERA 

  

 

 

Gökyüzüne açtığın, güneşten yanmış o ellerine, serin bir deniz esintisi doldu Almehera. Açtığın o ellere karşılık, o çağrına karşılık, icabet etmemiz fısıldandı kulaklarımıza. Darda olanlara yardım için, seferiydik biz.

Yürekten yapılan bir çağrıya kim dayanabilir ki?

Sen ki; yüzyıllardır beklediğimiz bir sevgili gibiydin. Bakirdin ve yalnızdın. ‘Güzele nasıl dayanır bu can’ diyenlerin koştuğu bir masumdun. İlkel değildiler onlar, senin değerini takdir edecek kadar asildiler, onun için binlerce kilometre uzaktan kalkıp sana geldiler.

Onlar ki, bir köpüktü, bir nefesti ve candı. Kokunu verdiğin hava onlara ulaşmıştı, denize bıraktığın çiçekler ulaşmıştı onlara Almehera.

Sende ilk çağların o temiz izleri var. Her şeyin tertemiz olduğu çağların izlerini taşıyorsun. Hangi yıldız rotanı verdi, hangi rüzgâr gemini ta oralara sürükledi? Nasıl gittin oralara sen! Ama gönlümüz hiç ayrılmamış gibi değil mi, ilk günden bugüne. Üstüne kilitlenen kırk kapının anahtarını biz yüzyıllarca koynumuzda sakladık, kutsal bir emanet gibi.

Kıtaların dışında da olsan, ayırma gözlerini adaletli hükümdarın gözlerinden Almehera.

Kırmızıdan beyaza doğru koşan bir bayraksın, gönlümüzün gönderine çekilmiş bir bayrak!

El yazması eserlerden buldum izini, günlerce taşınan haberlerden sürdüm izini, padişahın fermanını sana getirenlerin izlerini buldum, ay-yıldızlı mezar taşlarında buldum seni Almehera. ‘Seni hak etmek için ölümle dost oldum’ var mı bunun ötesi, anla halimi, diyenlerin sözlerinden buldum seni.

 


Büyük düşler ve büyük hayaller gibiydin sen. Irmaklar en duru halleriyle gövdenden akıyordu. Senden alıyordu bütün sevincini canlılar. Cennetten bir ırmak gibi dünyamıza gelmiştin, senin değerini bilmeyen efendilerin, hallerine yanıp dursunlar.

Sen bize tarihin, atalarımızın emanetisin. Yakılmış yıkılmış ne saraylar gördün. Hüznün yanına acısını, bohçasına koyup giden nice insanlar gördün, yalın ayak kaçan insanlar gördün. Onlar senin güzelliğini bilmiyorlardı. Dökülmüş vahşi kanlarını da yanlarına alıp kayboldular onlar. Çünkü biz geliyorduk.

Biz gemilerle gelirken kılıçlarımızın yanında ay yıldızlı bayraklarımızı, türkülerimizi, çiçeklerimizi, dualarımızı, ve fermanımızı getirdik sana Almehera.

 


Bin bir çeşit büyüyle gelmedik sana, kör bıçakları Züleyha’nın elinde bıraktık, biz sana Yusuf’un hırkasından kokular getirdik. Bunun için yüzyıllar sonrasından insanlarımız sana geldiler. Benim gibi...

Padişahım, ‘Sumatra’ya sefere çıkan insanlar döndüler... .

 

Erol Elmas  

(Yukarıdaki yazı, Erol Elmas'ın 1994-2001 yılları arasında çeşitli dergilerde yayınlanmış  ve 2004 yılında "Bu Ülkenin Çocukları" kitabında bir araya toplanmış "Denemeler" kitabından alınmıştır.)



Bu haber 7,853 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,863 µs