Benefşe'den Fatih Sultan Mehmet

24 Ekim 2014 20:05 tsi
Hicri Yılbaşında; Benefşe'den, Fatih Sultan Mehmet'i Karalamak İsteyenlere Zerafet Tokatı

Benefşe'den, Fatih Sultan Mehmet'i  Karalamak İsteyenlere Zerafet Tokatı

TEVHİD

 

   Şuurundan bin gül koklayan yüreği ALLÂH’a açık Fatih Sultân Mehmet Han (k.s.)

 

 “KOSTANTİYE MUHAKKAK FETHEDİLECEKTİR, ONU FETHEDEN EMİR NE GÜZEL EMİR; ONU FETHEDEN ORDU NE GÜZEL ORDUDUR” Hz. MUHAMMED (s.a.v)

 

Hak kokusu ilâhi nur yağar Fatih tepelerine / Mahşerlik dost arıyorsan gel / Fatih Sultân Han Türbesine / Okunsun yasinler, fatihalar çekilsin Hû’lar hepsi ulaşır Mevlaya / Yüce Mevlâm dost eylemiş onu /  Hz. Muhammed-i Zişan Efendimize (Alıntı)

 

 9 yaşında HAFIZ, 14 yaşında padişah, 21 yaşında İstanbul’un Fatihi oldu. 7 lisan öğrendi. Fetihin ihtişamına maddî ve manevî katkıları ile güzellik ve asalet katan büyüklerimizi, şehitlerimizi rahmetle  saygıyla anıyoruz…

 

Sultânlar Sultânımız Hz. MUHAMMED (s.a.v.) Efendimizin iznini takip etmek ve zaferin sırrı olan ALLÂH aşkı PEYGAMBER sevgisi EHL-İ SÜNNET itikadı EHLİBEYT sevdasıdır (Fatih Sultân Mehmet Han)

İSTANBUL FETHİ’nin MANEVİ YÜCE SULTANLARIMIZ

 

 Dünyada hiçbir beşer Hz. Muhammed (s.a.v) kadar sevilmedi. Hiçbir fani Hz. Muhammed (s.a.v) kadar sevilmeyecektir!   

 (Hz. Sultân Ebâ Eyyübel El Ensâri (r.a) ) 

 

 “TEVHİD inancı üstünlüğün TAKVA’da olduğunu ve her şeyin ALLÂH rızası için olması gerektiğini öğretir bize….  Hz. Pîr Sultân Akşemsettin (k.s)

 

 Asalet TEVHİD sırrı TAKVA iledir!    (Hz. Pîr Sultân Ubeydullah Ahhar (k.s)

  Unutmayalım: Bedeli ne olursa olsun, haysiyeti için yaşayan insanın haysiyetini çiğnetmeyen insana müslüman denir.    (Fatih Sultân Mehmet Han)

  İnsan ALLÂH’ı tanıdığı kadar insandır. (Fatih Sultân Mehmet Han)

  Bütün insanlar kardeşimiz, bütün Müslümanlar din kardeşimizdir. ALLÂH’ın arslanı PEYGAMBERİMİZİN sevgili damadı, ilmin deryası Hattatların Pîr’i Hz. Ali (r.a)

   Hz. Ali (r.a) Efendimizin bu veciz sözünü hayatlarına geçiren Osmanlı 600 sene imparatorluğunu ADALETİYLE devam ettirip, kurtla kuzu bir arada yaşamış kuğunun son ötüşü olan Çanakkale destanını Sunni, Kürdü, Alevi, Lazı, Çerkezi, arabıyla kardeşlik aşkıyla yazmışlardır. Sonra Çanakkale geçilince özlenen huzur ahenk buhar olmuştur.

 

  Adı dünya tarihindeki büyük kumandanlar arasında anılan Napolyon Bonapart’a, Saint Helena adasında hapis bulunduğu sırada “Kimler büyük adamdır?” diye sormaları üzerine Bonapart’ın Fatih Sultân Mehmet’den bahsederek: “Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. ‘Niçin’ derseniz, bana pek acı gelen bir gerçeği açıklamam icap eder ki o da şudur.. Ben kılıçla fethettiğim yerleri, hayatta iken geri vermiş bir bedbahtım. O ise, fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır” diyerek bir hakikati ortaya koymuştur.  Fatih’in resmini ilk gördüğümde yüzündeki asalet ve vakuru hiçbir kumandanda görmedim. FATİH olmak çook zor çook da kolay, formülü: ALLÂH rızasındaki lezzeti tadalım. Çıkarlarımızı değil, insan ve ülke sevgisini koyalım ortaya, ne yaparsak kalbimizle yapalım. Mesleğimizi de, hesabımızı da, ibadetimizi de ve her şeyi vicdanımızla sorgulayalım. Eğer öldürmediysek.

 

 GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ! İftiralar değersiz mal gibidir! Alıcının ayarı satıcısı gibidir! Dünya Osmanlı gerçeğini görmesi üzerine alerjik kaşıntıları tutan ve satılmış yerli ve yabancı hainler OSMANLI’ya iftiralar atmaktadırlar. Bu nankör zavallıların insanlık kitaplarında isimlerini arayacak yüzleri var mı? İnsanlar Osmanlı’daki “Sadaka taşlarını araştırıp okurlarsa Osmanlı’nın cemiyetindeki ahlâk seviyesini görür.” Bugünle mukayesesi ile müşahede eder. Maalesef insanlar karakterinin gereğini yapıyor hep…    Huzurun bir resmi var mı bilmem ama… bir ismi var ALLÂH (c.c) BAKİ HÜDA bize ahretimizi hatırlatıp, çaba gösteren mutlu kullarından eylesin (AMİN) Eserimde Güzellik varsa, Fatih’in ruhunun asaletinin yansımasıdır sadece.

 

 BÜYÜK AYIBIMIZ

 

 Vefada teşekkürde özürlü bir millet olduk. Everest dağı kadar iddialı Müslüman iddialı para barajını aşmış zenginlerimiz varken maalesef FATİH’e vefamızı ispatlayamadık. Kaddafi kadar olamadık. Ölümsüz bir çağrı filmi gibi bir FATİH filmi çekip vefa borcumuzu ödeyemedik.  Unutmayalım vefat etmiş ALLÂH dostlarının DUA ve BEDDUA’ları dirilerden daha geçerlidir. Ruhsal yönden sağlıklı objektif milli olmuş tarihçilerimizin denetiminde ticari kaygısı olmayan bir milim gerçeğinden taviz vermeden “ÇAĞRI” filmi gibi akıllarda iz bırakan bir FETİH filmi çekip Ayasofya’nın açılmasını gören bahtiyarlardan olmak ümidiyle zirâ YİĞİT BİN YAŞAR FIRSAT BİR DÜŞER. Ölüm gelirken haber vermiyor bu büyük hizmeti tehir etmeyelim. Dünyada ve ahiret hayatımızda vebali ağır olur. Osmanlı gibi yatırımlarımızı dünyaya değil, ALLÂH’a yapalım. Çağımızın biz insanları yatırımlarımızı artistlere, şarkıcılara, futbolculara, paraya sufli şeylere yaptık. Onlar sayemizde lükste boğulurken bizler bedava amigo halimizle çağımızın bela hastalığı kanserden beter olan depresyona düştük, çaresiz kalınca ALLÂH’a dua ettik, DUA’mızın karşılığını alamadık. Eroin bağımlılığından beter televizyon, internet, cep telefonu bizleri otistik hale getirdi. Huzur ve ahengin yerini can sıkıntısı aldı. TEK ÇARE; ECDADIMIZ gibi yatırımlarımızı kullara değil, ALLÂH’a yapmakla olur. Yoksa bir siyah yalandır YAŞAMAK..!  Başta Fransa ve dış ülkelerde devrimler oldu. Kendi kültürlerini imha etmediler. Paris gibi otantik şehirlerinde bir taş yerinden oynamadı. Oysa bizde devrim oldu. Kültürümüz imha edildi. Bir gecede halk cahiliyeye terk edilmiştir. İstanbul gibi bir şehir yüz senedir rant canileri tarafından esir alındı ve imha edildi. Ruhunu da öldürdüler, daha halâ imha ediliyor, bir dur diyen yok. Yurt dışında konferanslarda gösterilen slaytları yabancıların Türkçe, Osmanlıca ve Arapçayı okumaları bize çok acı veriyor. Neden benim doktorum, mimarım, halkım gerçek Türkçeyi, Osmanlıcayı, Arapçayı bilmesin. Acı ama gerçek. “Dost acı söyler, düşman tatlı biber gibi.” Vebalini de ihanetimiz bize ağır ödetti. Zenginde de fakirde de huzur ve ahengi aldı. Bundan da ağır bir ceza olmaz sanırım. Maalesef yüz senedir bir Mimar Sinan, bir Molla Gürani, Hz. Ahmed-î Hani (k.s) gibi değerleri çıkaramadık. İstanbul’u fethettiğinde Troya’nın intikamını aldım, diyen Fatih Sultân Mehmet’imizi sileceklermiş! Bunu insan türünü yok ettikleri zaman bile başaramazlar. HIZIR (a.s.) Efendimizin başkanlığında ALLÂH dostları, 40’lar şehitlerimizin asil ruhları her daim gökyüzünde geziniyor olacak. Artık ne yaparlarsa yapsınlar, İSLÂM’ın doğan güneşini durduramayacaklardır!

 

“OSMANLI gibi gönülleri BARIŞA, kardeşliğe ve insanlığa açmalıyız. Çıkarları için birbirlerini öldürtmekten çekinmeyen hristiyan haçlı dünyasının insanlığa sunacağı hiçbir sevgi ve BARIŞ örneği YOKTUR.” Ülrich König (Hamza)

 

İşgal edilmiş Kutsal topraklarımızdaki tarihi hatıraları Osmanlı hizmet kültürünün mana derinliğinin ruhunu yok eden vahabilerden farkımız kalmadı. İstanbul gibi mübarek tarihi şehrin dokusuyla oynanmaya devam edilirse intikamını ZELZELE ile alacaktır!           

 

Derleyen;hYusufffCoşkun BENEFŞE

Bu haber 5,239 defa okundu.