En Sıcak Konular

Hırka-ı Şerif Ziyarete Açılıyor...

3 Ağustos 2011 09:18 tsi
Hırka-ı Şerif Ziyarete Açılıyor... Hırka-i Şerif ziyaretleri bu Cuma (5 Ağustos '11) başlıyor.

Dünya ve ülkemiz olaylarla çalkalanırken rahmet ayı Ramazan-ı Şerif yetişti imdadımıza. Hazırlıklar tamamlandı, herkes yerini aldı. Geri sayım başladı. Türbe ziyaretleri, kitap fuarları, etkinlikler, hatimlerle kılınacak teravih namazları, ilahiler, sohbetler... Her sene olduğu gibi yine mübarek mekanlara insanlar akacak. Özelliklede Hırka-i Şerif Camii ziyaretçilerle dolup taşacak. Bu yıl Hz.Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el-Ensari (r.a.)’nin türbesi tadilat nedeniyle kapalı. Ama yinede İstanbul ve Anadolu insanının bu mübarek beldeye gelmesi için başka sebebler var. İşte Hırka-i Şerif ve Mukaddes Emanetler.

Hz. Peygamber (s.a.v.) aşığı Üveys el-Karni yani Veysel Karani’ye Resulullah Efendimiz tarafından hediye edilen mübarek hırka, daha doğrusu Hırka-i Şerif Fatih’de yine aynı isimle yâd edilen Hırka-i Şerif Camii’nde muhafaza edilmekte ve mukaddes ziyaret burada gerçekleşmektedir. Diğer Hırka ise Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilmekte olup buna Hırka-i Saadet denilmiştir.

Hırka-i Şerif, Ramazan-ı Şerif’in ilk Cuması (5 Ağustos '11) merasimle ziyarete açılacak. Son sözümüz: “Allahümme salli ve sellim ala seyyidina Muhammed.

Dünyabizim

*

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Hırka-i Şerif'in yarın açılacağını belirterek, 'Peygamberimizin huzurunda takınılması gereken tavrı orada da takınalım. İtiş, kakış olmasın. Herkes ilk günlere yığılmasın. Ramazan boyunca nasıl olsa zaman olacaktır' dedi.

İstanbul Müftüsü Çağrıcı, Hz. Muhammed'in hırkasının yarın saat 10.00'da Fatih Hırka-i Şerif Camisi'nde düzenlenecek törenle ziyarete açılacağını belirtti.

Çağrıcı, Hırka-i Şerif'in ramazan bayramı'nın birinci gününe kadar açık kalacağını vurgulayarak, önceki yıllarda ziyaretler esnasında istenmeyen görüntüler oluştuğunu hatırlattı.

Bu yıl da istenmeyen görüntülerin oluşmaması için Çağrıcı, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:

'Halkımızın, özellikle de hanımefendilerin burada izdihama sebebiyet vermemelerini rica ediyorum. Daha sakin olsunlar. Orası Peygambere ait hatıranın bulunduğu bir yer. Oraya bir bakıma Peygamberin huzuru gibi geliyoruz. Peygamberimizin huzurunda takınılması gereken edepli tavrı orada da takınalım. İtiş, kakış olmasın. Herkes ilk günlere yığılmasın. Ramazan boyunca nasıl olsa zaman olacaktır.'

Hırka-i Şerif'in önceki seneden başlayarak çok önemli bir tamirattan geçtiğini vurgulayan Çağrıcı, 'Hırka-i Şerif tarihi bir bakımdan geçti. Maalesef zaman, her şeyi eskittiği gibi Hırka-i Şerif'i de eskitmişti. O dönemin şartlarında bu tür değerli eşyaları bugünkü kadar hijyenik ortamlarda korumak mümkün olmuyordu. Zaman içerisinde yıpranmıştı ama uluslararası bir faaliyetle, hakikaten yurt dışından işin uzmanları getirtilmek suretiyle Hırka-i Şerif tamir ettirildi. Çok güzel bir sunum ortamı da hazırlandı. Daha önce bohça içerisine sarılırken ki, o iyi tedbir alınmazsa sağlıklı bir durum değildi, şimdi ısı ve nem gibi atmosferik ayarları yapılabilen bir camekanın içerisine kondu' diye konuştu.

HIRKA-İ ŞERİF'İN YEMEN'DEN İSTANBUL'A UZANAN YOLCULUĞU

Hırka-i Şerif ve Hırka-i Saadet'in Türkiye'de yaşayan vatandaşlar için çok önemli bir peygamber hatırası olduğunu aktaran Çağrıcı, 'Peygamber efendimizden günümüze 2 hırka gelmiştir. Biri Topkapı Sarayı'nda Hırka-i Saadet Dairesi'nde muhafaza edilen hırkadır. Bir tanesi de önümüzdeki cuma günü vatandaşlarımızın ziyaretine açılacak olan Hırka-i Şerif'tir' dedi.

Çağrıcı, Hırka-i Şerif'in, Hz. Muhammed'in Veysel Karani'ye hediye ettiği bir hırka olduğunu anımsatarak, 'Veysel Karani, peygamber efendimizi gıyaben duymuş, tanımış, ona iman etmiş ve ona çok derin bir sevgi beslemiş bir zattır. Veysel Karani, annesinden izin alarak Resulullah efendimizi Medine'de ziyarete geliyor. Peygamberimizi evinde bulamıyor. Annesinden aldığı izin süresinin bitmesinden kaygı duyduğu ve annesine çok itaatkar olduğu için efendimizi göremeden memleketine dönmek mecburiyetinde kalıyor. Peygamberimiz bu durumu öğrendiğinde onun da Veysel Karani'ye çok derin bir muhabbeti doğuyor. Peygamberimizin vasiyeti üzerine Hz. Ömer ile Hz. Ali peygamberimizin hırkasını alarak Yemen'deki Harem köyüne gidiyorlar ve Veysel Karani'ye bu kutsal hediyeyi efendimizin armağanı olarak ulaştırıyorlar' diye konuştu.

Daha sonra Veysel Karani'nin Hz. Ali'nin Emeviler'e karşı yaptığı Sıffin Savaşı'na katıldığını ve bu savaşta şehit düştüğünü belirten Çağrıcı, şunları anlattı:

'Veysel Karani evlenmemiş, çoluk çocuğu da olmamış. Bundan dolayı hırka, kardeşi Şehabeddin el Üveysi'ye kalıyor. Bu zat hırkayı koruyor. Daha sonra aile, Irak ve Güneydoğu Anadolu tarafına doğru göçüyor, daha sonra da Kuşadası'na yerleşiyor. İnsanlar peygamber efendimizin hırkasının bu ailede olduğunu öğrenince aileye karşı çok derin bir muhabbet duyuyorlar, hırkaya da büyük bir saygıyla itibar ediyorlar. Bu ailenin orada bulunduğu öğrenen Osmanlı hükümdarı 1. Ahmet aileyi İstanbul'a davet ediyor. Aile, hırkayı da alarak İstanbul'a geliyor. Ailenin reisi konumunda olan Şükrullah el Üveysi isminde bir zat Fatih civarına geliyor, Yavuz Selim'de bir ev kiralıyor ve aile oraya yerleşiyor.'

Çağrıcı, İstanbul'daki Müslüman halkın da çok geçmeden ailenin özel durumundan haberdar olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

'Gerek aileye gerekse hırkaya karşı hürmet dalgası yayılıyor. Ziyaretler başlıyor. Sonra bu ziyaretlerin yoğunlaşması üzerine Osmanlı hükümdarlarından 1. Abdülhamit Fatih semtinde, 'Hırka-i Şerif Dairesi' denilen 1 odalı bir mekan yaptırıyor ve Hırka-i Şerif oraya konuyor. Daha sonra Sultan Abdülmecid 1851 yılında Hırka-i Şerif için bir daire ve bu dairenin bağlı olduğu asıl ana mekan olmak üzere Hırka-i Şerif Camisi'ni yaptırıyor. Böylece bu hırka bir bakıma devletin sorumluluğu altında muhafazaya alınmış oluyor ve Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet'le birlikte birer peygamber hatırası olarak kalıyor.'

Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan Hırka-i Saadet'in ise Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra kutsal emanetlerle birlikte İstanbul'a getirildiğini kaydeden Çağrıcı, Osmanlı dönemindeki kutsal hırka uygulamasını ise şöyle anlattı:

'Ramazan ayının ortalarına doğru sarayda Hırka-i Saadet ve Hırka-i Şerif'in ziyaretiyle ilgili hazırlıklar başlarmış. Bu daireler yıkanır, temizlenir, güzel kokular sürülürmüş. Ondan sonra ramazan ayının 15. günü devlet erkanı önce Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet'i ziyaret eder, daha sonra da Hırka-i Şerif Camisi'ne geçilir ve burada bulunan Hırka-i Şerif ziyareti yapılırmış. Açılışı Valide Sultan yaparmış. Cumhuriyet dönemiyle birlikte burası ramazanın ilk cuması ziyarete açılmaya başlanmış. Şimdi yine o usul uygulanıyor ve ramazan bayramının birinci gününe kadar açık kalıyor.'



Bu haber 3,763 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    1. Hıdırellez
    2. Seçim Masajı

    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,040 µs