Türk Kültürü &Zekâ Ürünü-2

9 Ocak 2022 16:05 tsi
Yasin Akdoğan Yazdı...

Küçük bir yazı dizisi şeklinde konuya dair bilgilerimi açıktan paylaşmaya devam etme niyetindeyim.

Bu paylaşımımda ise kadim “kayıt kültürümüzü” ele almak, derlemek istiyorum.

Tarafsız bir okuma ile tarih kayıtları incelendiğinde, Türk Tarih Kültürün zenginliği bariz göze çarpmaktadır. Tarih, kendi içinde 3 farklı kayıt modelini barındırır;

1.       Yazılı tarih

2.       Sözlü tarih

3.       Yaşanan tarih

Anlaşılması bakımından bir örnek:                             

08.01.2022 tarihinde, kıymetli koldaşlarımız ile ocağımızda birlenerek bilgilerimiz dahilince sohbet ettik. Sohbeti harlayan ilhamlar; akıl, gönül, ruh cevherlerimizi epey coşturdu. Şimdi bu ortamdan naklen 2 koldaşımızı görevlendirdik diyelim. Biri konuştuklarımızı zabıt altına alsa yani yazarak anlatsa, biri sözel nakil yapsa, iki farklı kayıt ortaya çıkar.

Yaşadıklarımızın kaydı? Yaşadıklarımız neydi? Yazılı ve sözlü nakiller yaşadıklarımızın tümünü tıpkı yaşanılan tüm unsurları aynen kayıt altına alabilir mi? Kesinlikle hayır. Her daim yaşananların naklinde kısır bir kayıt ortaya çıkarırlar. Her an bunu aslında deneyleyerek tasdik ederiz yaşamımız boyunca.

Türk Tarih Kültürü, bu kayıt modellerinin her birini stratejik bir yaklaşım ile kullanagelmiştir.

En çok sözlü, başka bir deyişle söylence tarih kayıtlarımız vardır. Yazı ikinci sırada gelir. Biz Türkler, gerçekten söze çok ehemmiyet veriyoruz. Batıda mesela “sözleşme” yazılı bir anlaşma metnidir. Komik! Oysa söz, ant’tır! Yaşanan tarihe kayıtlıdır! Bunu biliyoruz. Bu bilinç ile algılamışız bu gerçeği çağlar boyunca.

Yaşanılan kayıtları, Türkler kadimden beri çok enteresan bir unsur ile kaydediyorlardı. Ağaçlar ile! Çok önemli bir kayıt gerçekleşecekse Türkler coğrafyadaki o ulu ağacı tespit eder ve onu şahit tutarlardı! Günümüzde bu bilinç ile Türk Devleti o önemli ağaçların kaydını tutar, onları ve nesillerini korur. Biz onlara şimdi ANIT AĞAÇLAR diyoruz. Ant ağaçları.

Son kitapta aynı kayıt örneğini buluyoruz: “ sana o ağacın altında söz verenler varya, Allah o müminlerden razı olmuştur” Furkan 18

Hakikat tek’tir!

Strateji olarak ifade ettiğim tezime bir örnek. Yazılı tarih büyük sorumluluk ister. Farklı ihtiyaçlara yönelik kayıtlarımız mevcuttur. Mesela kutsal kitabelerimiz olan Orkun kitabeleri. Sosyo-kültürel, savaş yıllıklarımıza ait bilgiler ve öğütler barındırır. Umuma açık bir yazılı tarihtir.

Ama… Umuma açık olmayan bilgilerde elbette vardır. Güncel örnek. Adguk öğreti kitabı. Başına gelenler ortada. Özel bir ilgi için yazılı hale getirilmiş kayıtlar ele geçirilmeye müsaittir. Ehil olmayan ellere geçmesi doğru değildir. Bu özel yazılı kayıtlar haliyle özel koruma faaliyetini doğurur. Özellikle Vatikan ve Almanlar tarih boyunca yoğun girişimlerde bulunmuşlar ve bulunmaya devam ediyorlar. Bu kayıtları anlam dünyamda 2. derece önemli kayıtlar olarak sınıflandırıyorum.

Birinci derece gizli bilgiler ise açıktan yazılı hale getirilmezler. Vasiyet türündendir. İnsandan insana geçer. Hatırlayalım…

Türk Milleti Zekidir!

Yasin Akdoğan

09.01.2022

Bu haber 3,371 defa okundu.