En Sıcak Konular

Türk Tarihi Ok’umalarım – 2

26 Mayıs 2020 07:16 tsi
Türk Tarihi Ok’umalarım – 2 Yasin Akdoğan Yazdı:Türk Tarihi Ok’umalarım – 2

Türk Tarihi Ok’umalarım " 2

 

Birinci bölümde bilgisini verdiğim üzere çalışmamın devamını, siz güzel dostlarla paylaşmanın heyecanı içindeyim.. Güzel temenni ve teşvikleriniz için ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Durakladığım yerden devam ediyorum;

  • BİR

Erken Türk Tarihin en kadim ve geniş kavramlarından biridir ‘’BİR”. Öncül ata kayıtları ile öğretmenimizin Tengri’nin Türk’ü adlı eserinden bir bileşim yapıyorum algıladıklarımca. Diyor ki atalar;

  • UB-UÇURQA YARLIĞ, BİR ÖGEKE BİR YARIQ BARDI " İlk uçurulmaya vahiy olarak, BİR İyesine BİR nuru vardı.

Burda, BİR İyesinin (yani, BİR’e Kralın) ilk defa olmak üzere Tanrıya uçurulan kişi olduğu söyleniyor. Yani, karşımızda en eski Türk devleti söz konusudur. Bu çözümü 2’ye ayırıyorum.

  1. Bir iyesi, kral. Tengri’nin Türk’ün de “Türk’ün Kırmızı Kitabını” ve çözümünü birlikte hatırlayalım (sayfa 116 ve ek 4. Sayfa) Tek’in BİR’i, sevdiği BİR’i. UZ-AY’ı var eden yani bu anlamda KRAL. Erken kayıtların OK-UZ Atası, son kitabın Kansuvanı ve Zülkarneyni. Yönetim töresi ve seçeneği verilen Tengri’nin kutlu adamı. Ata’ların ilk defa Tanrıya uçurulan kişi denilen ve devamiyetinde bu BİR’in hatırasının inanca ve BİR misyona dönüşmesi. 

     

  2. İkinci paragraf: ‘en eski Türk devleti’. Bu günün devlet anlayışı ve kavramı ile tam anlaşılamayacağını düşünüyorum. Malum Tek’in BİR’i, ordu teşekkül ediyor. Ordu-devlet kodu ve töresi ile BİR’dir ve asla ayrılamazdı. Bu ilk hatıradan çıkan sonuç buydu yani ilk teşkilat=devlet.

Yazılı ata kayıtlarına dönünce, çok bilinmeyen aşağıdaki erken Türk Devletlerine rastlıyoruz. Sırasıyla;

  1. ON-UYUL

  2. BİR-OY BİL

  3. AT-OY BİL

  4. TÜRÜK BİL (birinci)

  5. TÜRÜK Bil (ikinci)

Bu devletleri biz ne kadar sayısal olarak birden fazla ile sayıyor olsakta, Türk’ün devlet teşkilat düzeni ve inancında hep BİR devlettir. Sadece dönem şartlarına göre yenileniyor ve ilelebet birbirinden akıyor…

Konu özelinde bu devlet kayıtları ve devlet büyüklerimiz ile ilgili çarpıcı bulgularımı bu vesileyle paylaşmak istiyorum.

Devletlerin isminde dikkat çeken bir kilit kelime var “BİL”. BİL devlet demektir. Yazı tekniği ve dilin gelişimiyle sonra ‘İL’ şekline dönüşmüştür. Devlet başkanları Türk Tarihinde devlet isimleriyle ve makamlarıyla birleşik anılırlar. Bir bütündür.

1890’larda Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen’ın kadim Orkun yazıtlarımızı okuduğunu iddia ederek çözümünü yayınladı yayınlamasına ancak gerçek Türk Tarihini bilerek veya beceriksizlikten kilit yerleri yanlış çözümlemiştir. Onun çözümlemeleri maalesef günümüzce ezberimize oturdu. Ezberi bozmak kolay değil.. Bildiğiniz gibi bunun tek yolu bilim zihniyetine kendimizi teslim etmemizdir. Neden birden böylesi kısa bir viraj yaptığımı açıklıyorum.

V.Thomsen ve W.Radloff ikilisi bize bir ‘Bilge Kağan’ yalanı sundular! Çünkü Bilge Kağan diye biri veya bir şey yok. Orijinal metin şöyle;

  • Tengritig Tengride Bolmış Türük Bilge Q(K)ağan / Tanrımız olan tanrıda yaratılmış Türük Bili Hakanı

Türük Bil Devletin Hakanı olarak apaçık yazılmış iken bu kuyruklu yalanın peşine yıllardır sürüklendik. Ustaca bunu türkçemizde bulunan BİLGE kelimesi ile kamufle ettiler. Kut almış devlet reislerimizin liyakatlerinde elbette bilgelik var. Bu başka bir bahis.. Anlatmak istediğim şu ki; şayet bilge (bilgelik) okumasında ısrar edecek olursak bu erken devletlerimiz ile bağını koparak kendi kadim tarihimize bir kötülük yapmış oluruz. Orijinal metnin ön kısmını kullanmakta zorlanıyorsak veya uzun gelmesi halinde Bil Hakanı demeliyiz görüşündeyim.

Burdan haraketle göze çarpan genel okuma hatası nedeniyle bir başka kahraman atamızı da aklamak hoş olur düşüncesindeyim;

  • İlteriş Kağan adında da bir kişi yok. Q(K)ağanım İl Eteriş Q(K)ağan’dır. İl (devlet) kuran hakan demek.

  • İstemi Kağan eksik bir okumadır. Bumıın Kağan istemi diye geçer. Buumın Kağan ise soyumun hakanı demek. Bir kişi ismi değildir. Sadece bir ünvan tamlamasıdır. Bumıın Kağan ise doğu Anadolu’da ki bir yazıtta başka bir ad ile anılıyor “ATA

  • İşbara diye bir Kağan ismi de yok. ISIB-URA diye geçer. 

  • Kül Tigin yine yanlışlar arasındadır, ÖKÜL TİGİN diye geçer. (İl Eteriş Hakanın küçük oğlu)

Bu il Eteriş Kağan 2. Türük Bil devletini kuruyor. Birinci devlet özetle 2 ayrı idareye geçiyor. Sembolleri/ongunları ise kartal. Bu sebeple ilk çift kartalı kullanan devlet Türük Bil devletimizdir. Aynı devletin sadece 2 ayrı idaresi anlamında. Türük Bil Hakanın “Ötüken Yış” olarak ifade ettiği önemli konu bu 2 yönetimli devletin merkez yönetim töresiydi.

Otüken Yış’dan daha iyi olan bir yer yok imiş, halkları idare edecek yer Otüken Yış imiş”

Türük Bil Devleti; Kore denizi batısından, batı Hazar denizine kadar 5.000 km ve güneydeki Taklamakan çölünün kuzeyinden Baykal gölüne kadar 3.000 km büyüklüğünde idi. Büyük bir devlet.

  • ÖĞ-AT

Tengri’nin Türk’ünde “Tengri’nin Ok-Oz’da Türklere verdiği bineklerden olarak açıklanmıştır (sayfa 4).

Ata kayıtlarında en çok işlenen konulardan biridir. ÖĞ=kişi, AT=binek. Binek AT kodu ile ifade edilmiştir. Bugünkü anlayışta sadece AT hayvanı anlaşılsada..

Türk ve binek’te ayrılmaz bir BİRLİĞİN gerçeğidir. Birlikte yaşar birlikte sırlanırdık toprağa. Arkeoloji ve genetik bilimin tespiti bunu doğrulamıştır. O dönemin dünyasında atlara binen tek millet Türklerdi. Bugünün avrupalı halkları ve diğer halkların eşekleri bile yoktu. Bu şaka değil veya aşağılamak için demiyorum. Bu büyük bir üstünlüktü gerek günlük yaşantıda gerek savaşlarda.

OK-AT’lar var ata yazıtlarda. At’lı ve At arabalı OK’lar yani İskitler. Yine rahmetli Servet Somuncuoğlu’ndan bahsetmet isterim. Onun derlemesinde, Saymalıtaş’ı gördüğünde ve tetkik ettiğinde bu baskın konuyu kitabın adına verdi “Gökyüzü Atları”.

Türk’ün kozmolojik yolculuğunda binekler hep vardı ve var olacak. Kam ritüelleri binekler ile hâlihazırda devam ediyor. Son elçininde burak kodlu bineği vardı (sayfa 8)

 

  • ATA KAYITLARI ile YAKIN GEÇMİŞİMİZ ve GÜNÜMÜZÜN AYNALAMASI

 

Bu konuya da küçük bir hatıra kaydım ile giriş yapıyorum. 13.01.2018 tarihinde ocağımızda kayıt dışı sohbette idik. Sohbet seyrini tamamladıktan sonra izin ile yanına oturdum. Öğrenme maksadıyla soruyordum yine. Konu kitabelerdi. Birden damarına basmışçasına hafif celal ile üzüntü arası bir hâl ile demişti ki “kaç yıl oldu tv’lerde kitabelerimizi anlattım, Kur’an ile eş anlatıma dikkat çektim ama hakk ettiği değerleri araştırılmadı, okumuyorlar. Taş deyip gülenler var. Asıl kıymetini bilemeyenlere biz gülüyoruz oğlum. Önümüzdeki yıllarda anlayacaklar! Taş devrini yaşayacağız..”

  • ULUSAL EGEMENLİK MÜCADELESİ

Türk hangi kıta ve yerde olursa olsun düşmanı ile yaşar. Türk düşmansız bir hayat hiç yaşamadı. Düşmanı en iyi tanıyan Türk’tür. Ata kayıtlarında bu kesitten yine bir hatıra kayda alınmıştır;

  • TORT BULUN, QOP, YAĞI ERMİŞ " Dört bucak düşmanımız vardı

Türk Tarihinde çok sayıda egemenlik mücadelesi verilmiştir. Atatürk ile bir tekerrürünü yaşadık. Mücadele yine devam ediyor… Bumıın Kağan (ATA) ile Atatürk’ün benzerliği çok enteresan.

İlk işlerden biri anayasa oluşturmak olmuştur. Ancak bu barış zamanında olamıyor, savaş zamanlarına rast geliyor. Dört tarafı çevrili düşman ile var ile yok arası mücadele veriyorlar. Yine her 2 Ata’nın amacı makam mevki değil. Kendi deyimleriyle halkların refahına hakan olmaktı! Günümüzde bu amaçlar unutuldu. Türk kendine seçerse şunu arzulamıştır: Tengriye uyumlu hakan olması. Yıkılma süreçlerinde bu ifade üzerinden sonuçlar çıkarılmıştır. Hakanımızı Tengriye uyumlu olmadığından öldük, mahvolduk diye… Bu sebeple olsa gerek Tengri kendisine uyumlu (yanında) olan Türk Ata Hakanları gönderiyordu (kut almışlar). Birinci bölümde bahsettiğim Ant dairesine rahmani müdahale, bunlardan biri. Atatürk bir müdahaleydi. Tüm Ata kodları tekrar yürürlüğe koydu anlayana. Sonra ne olduğu malum… Yine aynalamaya devam ediyorum. Buumın Kağan’ın (Ata) vefatın ardından 200 yıl çok kötü yıllar geçirdiler. Kardeş ve oğullar yoldan sapıyorlar… Ne kadar benziyor değil mi dostlar?!

Bu aynalama çalışmam İl Eteriş Hakan’ın yani ikinci Türük Bil devletin de başına geldi. YENİDEN öze dönüş kuvveti sahneye kondu.

Türk milletinin ilahi buhranı. Türk milleti özünden saptığında aynı şeyler başına geliyor. Panzehrini de kendinde barındırıyor. Böyle bir milletiz. Türk’ün kimseye ihtiyacı yoktur kendisinden başka.

  • ÇANAKKALE SAVAŞI

Ata kayıtlarda bu bölgenin adı “Tutuk Baş” olarak geçer. Perslere ve müttefikleri Dolonklara karşı savaşılır ve parlak bir zafer elde edilir. Bu savaşa At Oy Bil Devletin Genel Kurmay Başkanı “ÖNRE BİNA BAŞI” komuta etmiştir. O dönemde büyük bir planı bozmuştur. Aynı zamanda devletin ünlü tarihçisidir. Meşhur Heredot’tan 47 yıl önce yaşamıştır. Heredot’un anlatımlarında yanlış, noksan ve yanlı sapmalar vardır. Önre Bina Başı’nın düştüğü kayıtlar ile kıyaslandığında gün gibi ortaya çıkıyor. Ogün koldaşım ile çok sevdiğimiz bir devlet adamıdır ÖNRE BİNA BAŞI. Birde “Atun Ukuk” adında bir tarihçimiz vardır Önre Bina Başı’ndan evvel. En eski yazılı kayıt tutan şanlı tarihçilerimizdirler.

Bu bölümüme burada şimdilik ara-son veriyorum. Yeni bilgiler keşf ettikçe ve demledikçe paylaşmaya devam etme niyetimi baki tutuyorum.

Yasin Akdoğan

24.05.2020

 

Kaynak:

  • Oktan Keleş Eserleri: Tengri’nin Türkü, Kulbak Bilge, Kopuz Ata

  • Kazım Mirşan Eserleri: Bolbollar, Erken Türk Devletleri ve Türük Bil, İskitler Sümerliler Yemenliler, Altı Yarıq Tigin

  • Servet Somuncuoğlu: Damgaların Göçü, Saymalıtaş Gökzüyü Atları ve Belgeselleri (Karlı Dağlardaki Sır)



Bu haber 5,208 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,007 µs