En Sıcak Konular

Ramazan Hub'un Kaleminden Sırlı Olaylar

21 Haziran 2010 11:16 tsi
Ramazan Hub'un Kaleminden Sırlı Olaylar Ramazan Hub Yazdı : Bir Tas Çorbanın Ücreti

 

 

BİR TAS ÇORBANIN ÜCRETİ
 
Büyük bir mâneviyat adamı olan Muhammed Harir, bir gün Kâbe’nin etrafında tâvaf ediyordu. Az ötede , başını eğip tefekküre dalmış bir yabancı gözüne çarptı. Kim olduğunu merak ederek, yaklaşıp sordu :
- Kimsin sen ey Allah’ın kulu?
Tefekküre dalmış genç, hafifçe başını kaldırdı. Yukarı doğru şöyle bir baktı, sonra başını eğerek cevap verdi :
- Buraya yeni gelmiş bir yolcuyum, misafiriniz sayılırım!
Cevap ilginçti. Tefekkürdeki genç, hem yolcu olduğunu söylüyor, hem de Muhammed Harir’in misafiri sayılacağını ifade ediyordu. Misafir olunca, ona misafirperverlik gösterip yemek çıkarmak, karnını doyurup, o gece yatacağı bir yer göstermek islâmi bir örftü.
Ama Muhammed Harir, o gece Halifenin yemeğine davetli bulunuyordu. Böyle bir sofra çıkarmaya vakti müsait değildi.
- Ey Allah’ın kulu, buyur seninle Halifenin sarayına birlikte gidelim! Dedi.
Ama tefekkürdeki genç, başını kaldırmadan :


- Ben şu anda halifeden büyüğüyle sohbet etmekteyim. Bana bir tas çorba yeter! Cevabını verdi.
Muhammed Harir, daha fazla meşgul olamadı misafiriyle. Doğruca Halifenin sayrına gitti, davette hazır bulundu. Orada çeşitli yemekler yendi, lezzetli şerbetler içildi. Hayli zaman sonra , evine dönerken gencin tefekkürde olduğu yere de uğrayıp onu eve götürmek istedi. Ama genci uykuya dalmış, istirahata çekilmiş bir halde buldu. Bu yüzden onu rahatsız etmek istemedi. Gidip kendisi de uykuya yattı. Az mı uyudu, çok mu, ama heyecanlı bir rüya görmeye başladı.


Genişçe bir sahrada bulunuyordu. Güneş ışıklarını pırıl pırıl serperken ucu bucağı görünmeyen nurani insanlar kafilesiyle karşı karşıyaydı. En önlerinde , göremediği güzellik ve nura niyette bir zat…
Muhammed Harir, bir an şaşırdı. Ne söyleyip, soracağını bilemez oldu. Yanında peyda olan biri kulağına eğilip :
- Bu nurani kafile , (124) bin peygamberler kafilesidir. En önlerinde ki de Ahir zaman Nebisi Hz. Muhammed’dir dedi.


Bunu duyan Muhammed Harir, daha çok heyecanlandı. Elini uzatıp Resûlüllah’ın mübarek ellerinden öpmek istedi. Ama nafile ! Öpmek istediği el hemen geri çekildi, tutması mümkün olmadı.
Teessür ve üzüntüsü şiddetlene Muhammed Harir :


- Ya Resûlâllah , şüphesiz ki kusur ve hatalarım çoktur ama mübarek elinizi öpmeme mani olan kusurum hangisidir acaba, işaret buyursanız da terk edipi tevbe istiğfarda bulunsam diye sordu.
Aldığı cevap şu oldu :


- Bizim elimizi, bizim dostumuza dostluk gösterenler öper. Sen bizim dostumuzu kendi haline terk edip Halifenin sofrasına koştun. Onu aç ve susuz bıraktın. Hemen git, dostumuzun karnını doyur, gönlünü al, sonra huzurumuza gelip,  elimizi öp!


Heyecan ve telaş içinde uyandı Muhammed Harir. Vücudunu saran soğuk terleri sildikten sonra, yatağından fırladı, koşa koşa Kâbe’nin Haremine gitti. Ama Allah dostu genci, ayakkabılarını giymiş , heybesini omzuna almış, yola çıkmak üzere buldu. Hemen seslendi :


- Ey Allah’ın sevgili kulu, Resûlünün aziz dostu! Dur lütfen, azıcık dur. Sana bir tas çorba çıkarayım da ondan sonra yoluna revan ol!
Ama geç arkasına bile bakmadan ilerledi.
Muhammed Harir ise peşini bırakmadı onun, feryadı bastı :
- Dur ne olur bir dakika dur, sadece bir tas çorba çıkarayım da ondan sonra yoluna revan ol !
Genç ısrara dayanamadı. Geri dönüp şu karşılığı verdi :


- Senden bir tas çorba içmek için (124) bin Peygamberi harekete geçirmek gerekiyorsa , o çorba içilmez. Böyle pahalı çorba insanın boğazından geçmez. Diyelim ki , ben harekete geçirdim o nurâni kafileyi. Ya buna muvaffak olamayan fakirler , garipler ne yapacak, aç mı kalacak? Senin gariplere , fakirlere ilgin bu kadar mı?
Muhammed Harir. Bu cevabı işitince yığılıp kaldı. Genç ise gözden kaybolup gitti. Bize de bu olaydan ibret alıp tefekkür etmek düştü.

 

 



Bu haber 5,136 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,860 µs