Yandık Elhamdülillah

12 Aralık 2015 10:42 tsi
Yandık Elhamdülillah

DEMİRCİ OCAĞININ ATEŞİNİ YAKAN, SULTANIM:

Bir ateş vardı yüreğimde, için için yanan, ümit olan, gönlüme dolan, güzel olan. Bilmiyordum sadece hissediyordum. Bilmediğim bir bilişle...

Bu ateşin sahibi ve vekilleri varmış bilmeden aradık aradık aradık.

Bir gün bir SULTAN çıktı karşımıza! Küllendi sandığımız sırada...

Bir NEFES üfledi. Kor olan ateş alev aldı. Sardı tüm benliğimizi... Yaktı geçti, lakin yıkmadan, harap etmeden, azap olmadan. Rahmet olan, gönle dolan bir nefesle yaktı, alev aldı ve her şeyi AŞK sardı.

Oysa o ateşmiş bizi biz eden. Ateş demirci körüğünden gelen nefesle, örs ve çekiçle kıvılcımlar saçtı nefesle birleşen, birlenen kıvılcımlar tam sönmeye yüz tutmuş, küllenmiş olanı yaktı. BİR(i), Bizi, bize, kendimize getirdi. (Elhamdülillah)

Yani "Hamdık, yandık ELHAMDÜLİLLAH" pişmek istiyoruz. Bu AŞK ateşine, talibiz. Talebeyiz. Talep ediyoruz.

Bir Baba Sultan, aldı bizi, tam her şeyden umudu, ümidi kesmişken. Oysa umutsuzluk inancımızda büyük bir günahtı.

Çok kızdık, çok üzüldük, her seferinde ki büyük yanılgılarımıza... Birileri hep menfaat için bizi yalan ve süslü sözleri ile cehennem ateşine sürüklerken, uçurumun kenarından bizi AŞK ateşine davet eden bir yiğit (hem de ne yiğit) çıktı.

Tuttu ellerimizden, tuttu gönüllerimizden. Var olsun, sağ olsun.

Bir güzel SULTAN, başıboş birbirinden habersiz, birbirlerini arayan bir çok kıvılcımı bir araya getirdi. Koydu demirci ocağında ki ateşin içine.

Ateş de güzel olurmuymuş? Bu ateş yıkıcı ve hasar verici değil.

Bu ateş herkesin, en derinine düşmek isteyeceği bir ateş. Bilmeyen, korkan gelmez, gelemez. Oysa ki bu ateşte yakıcılık değil. sıcaklık ve bir sarılış var. Yaktıkça ısınmak istiyoruz. Bu ateş tefekkürün enerjisi, AŞK'ın  ve kalbin, gönlün gıdasıymış.

Bu ateş aynı zaman da artıkça, sevildikçe güzelmiş. Bizim bildiğimiz ateşler her şeyi yok edip, ayıranken. AŞK ateşi ise birleyen, birleştirenmiş.

Ülkemizin ve dünyanın bir çok yerinde ne kadar çok ÜVEYSİLER varmış, ateşle yanan, arayan. Uzaklardakiler oysa o kadar yakınmış ki? Ta içimizde, gönlümüzde, baş köşedeymişler. Haberimiz bile yokmuş. Kalp kiracıları varmış, seviyor sandığımız. Sahipleri teker teker dönüş yaparken, sahtekarlar kendiliğinden kaçıp gittiler. Bizim ateşimiz onların tütsüsü oldu.

Bu kalbin sahibi olan ALLAHIM, Bu gönlün en sevgilisi  olan EFENDİMİZ A.S. Emanetinizi ehil ellere, ERENLERE, SULTANIMA, KALPERENLERE teslim ettim.

SULTANIM, ERENLER ve KALB(İ)ERENLER, Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Daha önceleri nerelerdeydiniz?

Ben mi sizden bi haberdim? Yada hazır mı değildim? Bir çok sıkıntı bu güne mi beni, bizi hazırladı?

Emeklemeden, yürümek olmaz. Eğitim almadan, imtihan olmadan bir şey elde edilmez.

Feleğin çemberinden türlü meşakkatlerle geçtik ki, eksiklerimize rağmen gayretimiz bizi aradığımız yere, kişiye götürdü.

Gayret, başarmaktan bile değerli. (Bu gayreti verene ŞÜKÜRLER OLSUN. Amin)

Artık bir çok şeyin önemini idrak edebiliyoruz. Korkuyoruz, sorumluluk büyük. Düşmekten korkuyoruz. Sultanım biz zayıfız, acemiyiz. Düşersek bizi her daim TUTAR MISINIZ? Ellerimizi, gönlümüzü sakın bırakmayın.

Eskiden kalma hala içimizde yanlışlar, yalanlar, eksiklikler vardır. Bizi bu eksikliğimiz ve hatalarımızla ne olur sakın bırakmayın. Biz bıraksak ta siz bizi bırakmayın.

Biliyorum sizler EFENDİMİZİN varislerisiniz. O  en güzel nasıl davrandıysa sizlerde onun gibi davranış sergilersiniz. O en güzel olan Efendimiz, bir müşriki, HAKKA çağırmak için defalarca davette bulunmuş. Kızmamış, kırılmamış, yorulmadan, bıkmadan davet etmiş. Sizde biz zayıf öğrencilerinizi bırakmayın.

Korkuyoruz. Bu ateşi taşıyamamaktan, korkuyoruz, sizden uzak düşmekten.

Korkuyorum kendimden, coşuyorum; söylemek istiyorum, yazmak istiyorum. Herkes bu güzelliği duysun istiyorum.

Ta ezelden, elestten yapılan bu çağrıya, davete herkes kulak versin istiyorum. Çok şey istediğimin farkındayım. Adını aldığım büyük insan HZ. EBU BEKİR gibi, " Cehennemi dolduracak bedenim olsun. Kimse yanmasın" demiş ya o misal.

O büyük insan gibi SADIK (SIDDIK) olma DUASINDAYIM.

Büyük, kocaman sözler ediyorum. Bundan da korkuyorum. ("Kişi iddiasından imtihan olurmuş") Korkularımızla, gayretimizle, hatamızla, aşkımızla bizi bırakmayın!

Elimizde sadece size olan sevgimiz var. Başka bir şey yok. Aşık Yunus misali, bu alıçlarımızı kabul eder misiniz?...

Saygı, sevgi ve DUALARIMLA ellerinizden öperim...

Bir garip talebeniz...

Bekir ÖZTÜRK

Bu haber 5,319 defa okundu.