Kadim Düşman ABD

13 Haziran 2014 08:40 tsi
Ortadoğuda Gerilimin Arkasında ABD, Temelinde Petrol Var:İngiltere-ABD-Suud Operasyonu

Kadim düşman ABD

 

Ortadoğuda Gerilimin Arkasında ABD, Temelinde Petrol Var

Haçlı ittifakının hain emellerinin kesiştiği, menfaat çatışmalarının merkezi noktasında yer alan Ortadoğu, son günlerde etkisi tehlikeli boyutlara ulaşan sıcak gelişmelere sahne oluyor. Amerikan ve Haçlı ortaklarının işgaliyle cehenneme çevrilen Kuzey Irak’ın yanı sıra, 3 yıldır iç savaşa sürüklenerek yaşanmaz bir ülke haline getirilen Suriye ile bölgenin tartışmasız en kilit ülkesi konumunda olan Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Ortadoğu’nun yer altı zenginliklerini gözüne kestiren başta Amerika olmak üzere Haçlı müttefikleri, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge ülkelerinin menfaatlerine yarayacak hiçbir işe yanaşmıyor.  Son üç gün içinde Irak-Suriye- Güneydoğu üçgeninde üst üste yaşanan hamleler, gizli bir elin, bölgedeki taşları oynattığının işaretini veriyor. Lice’de yaşanan terör eylemleri, dış güçlerin taşeronluğunu yaptığı her geçen gün biraz daha kesinleşen IŞİD’in Türkiye aleyhine hamleleri ve Irak’ın kuzeyinde cereyan eden terör saldırıları, hedefin Türk-Kürt çatışmasının alevlendirmeye çalışıldığı gerçeğini ortaya koyuyor. Tüm bu karmaşanın oluşturulmasının perde arkasında yatan durum ise, düğmenin başında kan emici Amerika’nın olduğu düşünüldüğünde şaşırtmayan cinsten bir gerçeği ortaya çıkarıyor: Türkiye ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi arasındaki geçtiğimiz aylarda anlaşmaya varılan petrol ortaklığı…

ABD ve İngiltere Uyarmıştı

Türkiye ile Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında varılan anlaşmayla, Kürt petrolünün Türkiye üzerinden Avrupa ve dünya ülkelerine sevkiyatının başlamasının sonrasında, Güneydoğu’yu da içine alan bölgede, sıcak gelişmelerin artarda gelmesi kafa karışıklığı oluşturdu. Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle sonuçlanan Amerikan işgalinin sonrasında paramparça olan Irak, Haçlı ittifakı ve yerel uşaklarının petrol kapışmasına sahne oldu. Kuzey Irak yönetiminin “petrollerini”, Türkiye üzerinden Avrupa ve dünya ülkelerine ulaştırmak istemesi başta ABD olmak üzere İngiltere ve Bağdat yönetimini telaşa düşürdü. Petrol ihracı konusunda Kürt yönetimine üst üste uyarılarda bulunan ABD ve Bağdat yönetimi uluslararası kulislerde petrol ihracının yapılacağı ülkeler üzerinde etki kurarak Kürt yönetimini petrol ihracı anlaşmasından caydırma yoluna gitmişti. ABD’nin yanısıra İngiltere de Bağdat ve Erbil arasında yaşanan petrol krizinde Bağdat yönetimi tarafında yer alarak dolaylı yoldan Kürt petrolünün Türkiye üzerinden ihracına engel olmaya çalışmıştı.

Kürt Lider Talabani’nin Parti Bürosuna Esrarengiz Saldırı

Bölgede kaosu tetikleyen bir saldırı da geçtiğimiz gün Türkmen ve Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu Tuzhurmatu şehrinde yaşandı. Irak’ın Kürt Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin partisi Kürt Yurtseverler Birliği parti binası ile bitişiğindeki Kürdistan Komünist Partisi’ni hedef alan faili meçhul saldırı sonrasında 29 Iraklı hayatını kaybederken 100’den fazla kişi de yaralanmıştı. Saldırı için özellikle Türkmen ve Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu Tuzhurmatu bölgesinin seçilmesi ise saldırının arkasında Türkiye ile Kuzey Irak Kürt yönetimi arasında gerçekleşen “petrol anlaşmasına dur diyemeyen” şer ittifakının olabileceği şüphelerini artırdı.

‘Bayrak İndirme’ Eylemi Gizemini Koruyor

Geçtiğimiz gün Diyarbakır’da bulunan 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın yakınındaki bölgede, kışlanın direğindeki Türk Bayrağı’nın bir terör örgütü sempatizanı tarafından indirilmesine tepkiler çığ gibi büyürken, hain eylemin arkasında yer alan “müsebbib kim?” sorusunun cevabı aranıyor. Güneydoğu’da yaşanan karışıklar, 1 yılı aşkın süredir “çözüm süreci” adıyla yapılan görüşmelerle eylemlerini pasifleştiren terör örgütü PKK’nın, son günlerde artırdığı eylemlerinin perde arkasında derin şüpheler bırakıyor. Irak-Suriye-Güneydoğu hattına bütünüyle bakıldığında, Türkiye’nin Kuzey Irak Kürt yönetimi ile girdiği “petrol ihracı” çalışmalarını sekteye uğratmak için, bölgede menfaatlerinden taviz vermek istemeyen ittifakın, son eylemlerin tetikleyicisi olabilme ihtimali güçleniyor.

IŞİD’in Türkiye aleyhine eylemleri operasyonun bir parçası mı?

Öte yandan Türkiye-Irak-Suriye hattındaki gerilimin baş aktörlerinden biri olarak IŞİD faktörü dikkat çekiyor. Suriye iç savaşının başlamasının ardından bölgede yaşanan merkezi yönetim eksikliğinde Irak Şam İslam Devleti adıyla genişleme çalışmalarına giren IŞİD’in El-Kaide bağlantılı olduğu iddia ediliyor. Türkiye ile Irak’ın Kürt ve Bağdat yönetimleri ile gergin ilişkileri olduğu bilinen IŞİD, bölgede “istenmeyen güç “ konumunda. Suriye topraklarında bulunmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolü altındaki Süleyman Şah Türbesi’ne saldırı tehditinde bulunarak Türkiye ile karşı karşıya gelen IŞİD, son günlerde gerçekleştirdiği saldırılarla bölgede gerilimi tırmandırıyor. Musul’a petrol taşıyan 29 TIR şöförünü rehin alan IŞİD, Türkiye’nin yakından ilgilendiği Musul’u da kontrol altına aldı ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Tuzhurmatu bölgesine yöneldi. Son üç gün içerisinde gerçekleşen bu eylemlerin Türkiye’nin Lice’deki terör eylemlerine yoğunlaştığı sürece denk getirilmesi ise zamanlamanın manidar olduğu yorumlarının yapılmasına sebep oluyor.

 ABD “kadim dost” görünen “açık düşman”

AKP hükümeti, Başbakan Erdoğan’ın kendi ifadeleriyle “Kadim dost ve model ortak” olarak vasfettiği ABD ile iktidara geldikleri günden bu yana tam anlamıyla paralel bir dış politika çizgisinde seyrediyor.

Hükümet, Irak işgalinde ve Suriye politikasında açık destek verdiği ABD ve Haçlı ittifakına, Ortadoğu’da olmak istediği “bölgesel oyun kurucu” modelini hiçbir şekilde benimsetemiyor

Uluslararası kulislerde ABD’nin müttefiki olmakla her defasında gururlanan AKP’nin lider kadrosu, İslam ülkelerini mezbahaya çeviren kan emici ABD’nin “kadim dost” değil açık bir düşman” olduğu gerçeğini bir türlü idrak edemiyor.

Irak işgali sırasında Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildiği rezil Amerikan operasyonunun etkileri hâlâ unutulmamışken, o operasyonun faili dönemin ABD komutanı David Petraeus CİA Başkanı sıfatıyla geldiği ülkemizde üst düzey protokolle karşılanmıştı.

ABD ve Haçlı ortaklarını memnun etmek için üstüste birçok utanç icraatlerine imza atan AKP hükümeti, son süreçte ABD’nin himayesine aldığı terör devleti İsrail’le ilişkileri normalleştirme gayreti içerisinde. Mavi Marmara şehitlerimizin kanı kurumadan ABD’nin teşvikleriyle İsrail’le normalleşme temayülüne giren hükümetin bu onursuz tavrı sık sık eleştirilere konu oluyor.

Irak’ın yanı sıra Libya ve Afganistan işgallerinde de Haçlı ittifakının safında yer alan AKP hükümetine, insanlığa saadet getirecek formülün, batının ikiyüzlü politikalarıyla değil İslâm ülkelerinin birleşimiyle oluşacak güçlü bir birlikle sağlanabileceğinin sık sık hatırlatılması gerekiyor.

http://www.milligazete.com.tr/haber/Kadim_dusman_ABD/323748#.U5qUYUprP5o

Bu haber 6,646 defa okundu.