En Sıcak Konular

İhanet Anlaşması

8 Mayıs 2013 08:54 tsi
İhanet Anlaşması Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi sonlandırılmaya çalışılan kan pazarlığı, yürekleri kanatıyor

İhanet anlaşması

Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi sonlandırılmaya çalışılan kan pazarlığı, yürekleri kanatıyor...

İsrail ve Türkiye arasında çerçeve anlaşmanın imzalanması…  Şehit başına 100 bin dolarlık maddi karşılıkların konuşulması… İsrail’e karşı açılan davaların düşürülmesi... Yeni davalara karşı “Meclis kalkanı” getirilecek olması tahammül sınırlarını zorluyor. Yanlışlıklara ilk günden beri dikkat çeken Milli Gazete’ye bir destek de İHH’dan geldi. İnternet sitesinden yaptığı açıklamayla pazarlık sürecine tepki gösteren İHH, “Mescid-i Aksa’ya karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak, abluka kalkmadan, suçlular cezalandırılmadan tazminat konusunun konuşulması ve bu mahiyette bir anlaşmanın kabulü Kudüs’e ihanettir” yorumu yapıldı.

Anlaşma Kudüs’e ihanettir

İHH gelinen noktada rahatsızlığını internet sitesinde yaptığı bir açıklamayla ortaya koydu. İHH’nın açıklamasında “İHH ve Filonun diğer organizatörleri, şehit aileleri, bu gemilere yardım malzemesi verenler ve tüm yolcular olarak tekrar altını çiziyoruz ki; öncelikle Mavi Marmara Kudüs-Filistin mücadelesinin bir parçasıdır. Şehitlerimizin manevi şahsiyetine, onurlu mücadelelerine ve Filistin halkının onurlu mücadelesine ve Mescid-i Aksa’ya olan sorumluluğumuzun bir gereği olarak, abluka kalkmadan ve suçlular cezalandırılmadan tazminat konusunun konuşulması ve bu mahiyette bir anlaşmanın kabulü Kudüs’e ihanettir” denildi.

Her nazi’ye cezası çektirilmişti

İsrail’le büyük tepki çeken pazarlıklara ilişkin İHH’nın açıklamasında “Meseleyi zaten İsrail için çok kolay ve hazır olduğu tazminat konusuna indirgedi. Üstelik de benzer vakalarda uluslararası hukukun gerekleri bile örnek alınmadan tazminat hesaplama görüşmelerine başlandı. İsrail’in istediği de tam olarak buydu. Bir an önce ödeme yapıp bu işi kapatmak. Yeter ki katiller yargılanmasın! Oysa İsrail yine iyi biliyordu ki, kendisi Almanya’ya ödete ödete bitiremediği tazminatla asla mutmain olmayıp her Nazi’nin cezasını çekmesini sağlamıştı” ifadeleri dikkat çekti.

Hükümet vicdanları yaralar

Hunharca cinayetler işleyen katillere karşı 37 ülkeden insanın hak aradığı Mavi Marmara Ceza Davası’ndaki hukuk mücadelemiz devam edecektir” uyarısı yapılan sözkonusu açıklamada “Türkiyeli yetkililer, bu görüşmelerde suçluların cezalandırılmasını engelleyici bir anlaşmaya varacak olursa hem insanlığın onuru çiğnenmiş hem de vicdanlar yaralanmış olacaktır. Yapılacak bir anlaşma ile abluka ve davaların düşmesi gibi bir sonuç alınacak olursa kaybeden taraf Türkiye olacaktır” değerlendirmesi yapıldı.

İsrail görüşmeden memnun...   3. tura gerek kalmayabilir

Türkiye ile İsrail arasındaki pazarlık görüşmelerinin ilk ayağı 22 Nisan’da Ankara’da yapılmıştı. Görüşmelerde İsrail’i temsil eden Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Yaakov Amidror, başında kipası ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile görüşmüştü. İlk tur görüşmelerin ardından İsrailli heyetle tazminatı belirleyecek parametreler üzerinde durulduğu ve bir metin üzerinde anlaşıldığı açıklanmıştı. Dün gerçekleştirilen ikinci tur görüşmelerin ardından Türk ve İsrail heyeti taslak anlaşma metni konusunda mutabakata vardı. İsrail’in Mavi Marmara katliamı için her türlü suçlamayı reddedip tazminat ödemeyi kabul etmesiyle başlayan “kan pazarlığı”nın ardından konuşan bir İsrailli yetkilinin “Görüşmeler çok olumlu ve yapıcı geçti. Belki de üçüncü bir görüşmeye gerek kalmayacak” açıklaması ise çok şeyler anlatıyor.

Şehit yakınları da kan pazarlığına tepkili!

“KAN pazarlığı”na şehit aileleri de tepkili. Şehit Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu: “Biz şehit aileleri olarak bu anlaşmayı kabul etmiyoruz. İsrail’i korumaya alacak olan yasanın TBMM’den geçmesini de doğru bulmuyorum. Hükümet şu an İsrail’le sadece kendi sorununu çözüyor, bizim sorunlarımızı çözmüyor. Biz Filistin özgürleşene kadar Siyonist köpekleri affetmeyeceğiz. Namazlarımızda Filistin’e dua Siyonistlere lanet okumaya devam edeceğiz” diyerek  olası gelişmelere tepki gösterdi. Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan da, “İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi ve tazminat tek başına yeterli değil. Gazze’den ambargonun kaldırılması da gerekir. Zira, oğlum bu uğurda şehit oldu” dedi.

İsrail’in gün gün suç çetelesi

İsrail’in Türkiye’nin Gazze’ye uygulanan ambargoyu kaldırmayı kabul ettiği yönünde basında çıkan haberlerin ardından 23 Mart’ta İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Yaakov Amidror, ülkesinin ambargonun her halükarda kalkacağı yönünde bir söz vermediğini, ihtiyaç duyulması halinde ambargonun sıkılaşabileceğini söyledi.

“Hamursuz Bayramı”nı bahane eden Yahudi yerleşimciler  24 Mart’ta polis koruması altında Mescid-i Aksa’nın avlusuna girdi.

El Halil kentinde ise, “Hamursuz Bayramı” nedeniyle 25 Mart’ta İbrahim Camii ibadete kapatıldı ve Yahudilere tahsis edildi. Altısı çocuk toplam 26 Filistinli sivil Batı Şeria’da tutuklandı.

Gazze Şeridi ve İsrail arasındaki sınır geçişleri beş gün boyunca tamamen kapatıldı. Cenin’in kuzeyinde Al-Jalama ticari geçişi genişletmek için 3 dönüm araziye el konuldu.

İsrail kuvvetleri Beytüllahim’deki el-Hadar köyünde inşa edilecek onlarca konut birimi için toprakları tasfiye çalışmalarına başladı.

İsrail, 26 Mart günü Gazzeli balıkçıların 6 mil olan sınırlarını 3 mile düşürdü. Ambargo nedeniyle birçok ihtiyacını karşılayamayan Gazze halkı bu uygulamayla açlıkla baş başa bırakıldı.

İsrail askerleri, bölgedeki evlere düzenlediği baskında yine aynı gün Hamas’ın siyasi kanadını teşkil eden Değişim ve Reform Bloku milletvekili Muhammed Cemal en-Netşe’yi tutukladı.

İsrail kuvvetleri 28 Mart’ta Tulkarm’ın doğusundaki Anabta köyünde iki Filistinli sivili öldürürdü, dört sivili de yaraladı.

29 Mart’ta Batı Şeria’daki gösterilerde dördü çocuk ikisi foto muhabiri altı Filistinli sivil tutuklandı. Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri dört gün boyunca tamamen kapatıldı.

İsrailli yerleşimciler Beytüllahim’deki el-Kader köyünde 200 zeytin ağacını söktü.

3 Nisan’da Batı Şeria’nın Tulkerm kentinde, İsrail askerleri tarafından ateş sonucu yaralanan Filistinli 2 genç hayatını kaybetti.

Utanç Duvarı ve yerleşimcilere karşı gerçekleştirilen protestolarda üçü çocuk biri kadın on Filistinli İsrail hapishanelerindeki mahkumlara destek verdikleri gerekçesiyle tutuklanarak göz altına alındı.

4 Nisan’da İsrail kuvvetleri Gazze Şeridi’nin güneyindeki Karara köyündeki evlere ve tarım arazilerine ateş açtı. Batı Şeria’da sekizi çocuk toplam 55 kişi gözaltına alındı.

Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri üç gün boyunca tamamen kapatıldı. İkisi çocuk, dört Filistinli sivil kontrol noktasından geçerken tutuklandı.

5 Nisan’da İsrail kuvvetleri El Halil kentinin güneyindeki bir su kuyusunu yerle bir etti. El Halil şehrindeki 100 zeytin ağacı, 200 badem ağacı kesildi.

6 Nisan’da İkisi çocuk dört Filistinli sivil Batı Şeria’ya düzenlenen saldırılar sırasında yaralandı.  Gazze Şeridi’nin merkezinde bir çoban İsrail kuvvetlerinin kendisine açtığı ateş sonucunda yaralandı.

11 Nisan’da Yedisi çocuk 40 Filistinli Batı Şeria’da tutuklandı. Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri dört gün boyunca tamamen kapatıldı.

22 Nisan’ da Beytüllahim’in güneydoğusundaki Takou köyünde bir çocuk İsrailli bir yerleşimcinin saldırısına uğradı.

Hamas’a düzenlenen baskınlarla yetinmeyen İsrail, 27 Nisan’da Gazze’ye hava saldırı düzenledi.

30 Nisan’da İsrail ordusu Gazze’ye hava saldırısı düzenledi. Saldırıda bir Filistinli güvenlik görevlisi şehit oldu.

3 Mayıs tarihlerinde İsrail Hizbullah’a yardım gittiğini bahane ederek Suriye’ye iki kez hava saldırısı düzenledi.

22 Mart tarihinde İsrail’i ziyaret eden Obama’nın, telefon diplomasisiyle, başlattığı sürecin ardından İsrail, Filistin’deki katliamlarına hız verdi. Başlayan yeni süreçte İsrail’in Gazze’ye ablukayı kaldıracağı iddia edilmişti. Verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen İsrail bu da yetmez gibi iç karışıklık içinde olan Suriye’yi bomba yağmuruna tutuyor.

İşlenen insanlık suçları

1- İsrail’in Türkiye’nin Gazze’ye uygulanan ambargoyu kaldırmayı kabul ettiği yönünde basında çıkan haberlerin ardından 23 Mart’ta İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı YaakovAmidror, ülkesinin ambargonun her halükarda kalkacağı yönünde bir söz vermediğini, ihtiyaç duyulması halinde ambargonun sıkılaşabileceğini söyledi.

2- Ardından “Hamursuz Bayramı”nı bahane eden Yahudi yerleşimciler  24 Mart’ta İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa’nın avlusuna girdi.

3- El Halil kentinde ise, “Hamursuz Bayramı” nedeniyle 25 Mart’ta İbrahim Camii ibadete kapatıldı ve Yahudilere tahsis edildi. Altısı çocuk toplam 26 Filistinli sivil Batı Şeria’da tutuklandı.

4- Gazze Şeridi ve İsrail arasındaki sınır geçişleri beş gün boyunca tamamen kapatıldı. Cenin’in kuzeyinde Al-Jalama ticari geçişi genişletmek için 3 dönüm araziye el konuldu.

5- İsrail kuvvetleri Beytellahim’deki el Hadar köyünde inşa edilecek onlarca konut birimi için toprakları tasfiye çalışmalarına başladı.

6- Müslümanların kutsal yerlerine saldıran İsrail bu da yetmezmiş gibi 26 Mart günü Gazze’li balıkçıların 6 mil olan sınırlarını 3 mile düşürdü. Siyonistlerin uyguladığı ambargo nedeniyle birçok ihtiyacını karşılayamayan Gazze halkı bu uygulamayla açlıkla baş başa bırakıldı.

7- İsrail askerleri, bölgedeki evlere düzenlediği baskında yine aynı gün Hamas’ın siyasi kanadını teşkil eden Değişim ve Reform Bloku milletvekili Muhammed Cemal en-Netşe’yi tutukladı.

8- İsrail kuvvetleri 28 Mart’ta Tulkarm’ın doğusundaki Anabta köyünde iki Filistinli sivili öldürürdü, dört sivili de yaraladı.

9- 29 Mart’ta Batı Şeria’daki gösterilerde dördü çocuk ikisi foto muhabiri altı Filistinli sivil tutuklandı. Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri dört gün boyunca tamamen kapatıldı.

10- İsrailli yerleşimciler Beytellahim’deki el-Kader köyünde 200 zeytin ağacını söktü.

11- 3 Nisan da Batı Şeria’nın Tulkerm kentinde, İsrail askerleri tarafından ateş sonucu yaralanan Filistinli 2 genç hayatını kaybetti.

12- Utanç Duvarı ve yerleşimcilere karşı gerçekleştirilen protestolarda üçü çocuk biri kadın on Filistinli İsrail hapishanelerindeki mahkumlara destek verdikleri gerekçesiyle tutuklanarak göz altına alındı.

13- 4 Nisan da İsrail kuvvetleri Gazze Şeridi’nin güneyindeki Karara köyündeki evlere ve tarım arazilerine ateş açtı. Batı Şeria’da sekizi çocuk toplam 55 kişi gözaltına alındı.

14- Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri üç gün boyunca tamamen kapatıldı. İkisi çocuk, dört Filistinli sivil kontrol noktasından geçerken tutuklandı.

15- 5 Nisan’da İsrail kuvvetleri El Halil kentinin güneyindeki bir su kuyusunu yerle bir etti. El Halil şehrindeki 100 zeytin ağacı, 200 badem ağacı kesildi.

16- 6 Nisan’da İkisi çocuk dört Filistinli sivil Batı Şeria’ya düzenlenen saldırılar sırasında yaralandı.  Gazze Şeridi’nin merkezinde bir çoban İsrail kuvvetlerinin kendisine açtığı ateş sonucunda yaralandı.

17- 11 Nisan’da Yedisi çocuk 40 Filistinli Batı Şeria’da tutuklandı. Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır geçişleri dört gün boyunca tamamen kapatıldı.

18- 22 Nisan’ da Baytellahim’in güneydoğusundaki Takou köyünde bir çocuk İsrailli bir yerleşimcinin saldırısına uğradı.

19- Hamas’a düzenlenen baskınlarla yetinmeyen İsrail 27 Nisan da İsrail askerleri Gazze’ye hava saldırı düzenledi.

20- 30 Nisan da İsrail ordusu  Gazze’ye hava saldırısı düzenledi. Saldırıda bir Filistinli güvenlik görevlisi

21- 3 Mayıs tarihlerinde İsrail Hizbullah’a yardım gittiğini bahane ederek Suriye’ye iki kez hava saldırısı düzenledi.

İ.H.H. İsrail’in istediği oldu

İsrail Filistin’deki ambargo ve katliamlarına devam ederken İHH İnsani Yardım Vakfı’ndan, İsrail’de; Türkiye ile İsrail arasında gerçekleştirilen Mavi Marmara görüşmeleri hakkında bir açıklama geldi. ’Paranın Gücü mü? Hukukun Gücü mü?’ başlıklı “diplomatik” dille yapılan İHH’nın açıklamasında ince ve önemli eleştiriler yer aldı.  İsrail’le büyük tepki çeken pazarlıklara ilişkin açıklamada “Meseleyi zaten İsrail için çok kolay ve hazır olduğu tazminat konusuna indirgedi. Üstelik de benzer vakalarda uluslararası hukukun gerekleri bile örnek alınmadan tazminat hesaplama görüşmelerine başlandı. İsrail’in istediği de tam olarak buydu. Biran önce ödeme yapıp bu işi kapatmak. Yeter ki katiller yargılanmasın! Oysa İsrail yine iyi biliyordu ki, kendisi Almanya’ya ödete ödete bitiremediği tazminatla asla mutmain olmayıp her Nazi’nin cezasını çekmesini sağlamıştı” ifadeleri dikkat çekti.

http://www.milligazete.com.tr/haber/Ihanet_anlasmasi/280242



Bu haber 4,434 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,614 µs