En Sıcak Konular

Bir Mevlana Aşığı ve Mesnevihan İdi Şefik Can

24 Ocak 2013 16:26 tsi
Bir Mevlana Aşığı ve Mesnevihan İdi Şefik Can Bir Mevlana Aşığı ve Mesnevihan İdi Şefik Can

Şefik Can hocamız, Hz. Mevlânâ ve Mevleviliğe karşı çok büyük bir hayranlık duyarak Allah’ın lütfettiği bereketli ömrünü Hz. Mevlânâ ve onun eserlerine adayarak geçirdi. Tahirü’l Mevlevi Hazretlerinden almış olduğu “Mesnevihanlık” icazetiyle 1960 yıllarında başlamış olduğu Mesnevi derslerine son nefesine kadar devam etmiş ve birçok eser vermiş idi.Şefik Can

Allah Şefik Can’ı Erzurum’da dünya ile buluşturmuş. Ama Birinci Dünya Harbinin sıkıntılı günleri nedeniyle önce Erzincan’a, sonra da Sivas’a taşınmışlar. Önce Tokat Askeri Lisesi’ne, daha sonra da Kuleli Askeri Lisesi’ne kaydolur. 1929’da genç bir subay olarak başlar hayata.

İlim ve irfan meclislerinde bulundu

Allah sevdiği kullarının yolunu özel dostlarına çıkarırmış. Tahirul Mevlevi de bunların başında gelir. Kendisine muavinlik yapar. 1936 yılında Mısır’dan yeni dönmüş olan Mehmed Akif Ersoy ile de tanışır. Oldukça rahatsız bir durumda Maçka'daki bir sağlık yurdunda kalmaktadır Akif... Mehmet Akif Bey'in kaldığı sağlık yurduna gider. Bu ziyarette Akif içini çekerek "Ah minel mevt kable husulil murad" (Muratların gerçekleşmesinden önce gelen ölüme ah) diyerek adeta ölümünün yakın olduğunu hissetmiştir.

Şefik Can, devrin ulemasından İbnü'l Emin Mahmut Bey'i de tanıma fırsatı bulur ve uzun süre ondan istifade eder. Karşılaştığı önemli şahsiyetlerden birisi de muhterem Sami Efendi’dir. Ailevî buhranlarla uğraştığı bir dönemde yakın dostu Suphi Bey onu Ramazanoğlu Mahmut Sami Efendi ile tanıştırır. Sami Efendi sanki içini okumuşçasına ona, bu durumların geçici olduğu, önemli olanın Allah’la irtibatı koparmamak gerektiği hususunu hatırlatır. Bu hal O’nu öylesine duygulandırır ki, göz yaşlarını tutamaz. Ancak tekrar görmek istediğinde bunun mümkün olamayacağı haberini alır. Zira ortam kritik, sevenleri çoktur. Erenköy’e gidip Sami Efendi ile görüşebilmek sıkıntılıdır. Onun Cuma günleri namaza çıktığı camiyi öğrenir. Cuma günleri özel olarak ders almamıştır. Cuma namazlarını onun camisinde kılar. Uzaktan sadece göz göze gelmek ve gülümsemeyle haberleşmek bir süre onun huzur kaynağı olur.

sAMİ eFENDİMerhum Sami Efendi’nin dünyanın farklı bölgelerinde müritleri vardır. Güney Afrika ve Pakistan gibi ülkelerde başta olmak üzere... O günlerin şartları gereği sadece mektupla haberleşmek mümkün olmaktadır. Gelen İngilizce mektupları tercüme edecek, gerektiğinde cevap yazacak ehil bir kişiye ihtiyaç vardır. Sonra Şefik Can bu gelen mektupları tercüme ile görevlendirilir. Zira Allah, yakın olmak istediğinize –samimi iseniz- bir yol mutlaka var eder. “İstediğin zaman gelebilirsin” diye özel izin alır. Bu dönem hem lezzetli, hem de eğitim için önemli bir dönemdir. Bir Allah dostunun himaye ve terbiyesinde olmak her kişiye nasip olmaz.

Bir gün Sami Efendi Şefik Can’a, “Herhangi bir tarikata müntesip misin?” diye sorar. Mevlevilikle ilişkisi olduğunu, oradan bazı evratları okuduğunu söyler. Ve şahsa özel bir şekilde, “Nakşî” evradı alır. “Hayatında birçok güzel ilim ve irfan ehliyle tanıştığını ama Sami Efendi’nin başka olduğunu, hiç birisinden onun kadar istifade etmediğini” anlatır özel sohbetlerinde Şefik Can. Bu tanışma ve yakınlıktan sonra  –kendi ifadesiyle- namaz tiryakisi olmuştur.

Sonra Konya’ya tayini çıkar Şefik Can. Üstadı Sami Efendiye durumu bildirip, vedalaşır.  Konya’ya hareket biraz gecikir. Tekrar uğradığında “beklendiğini” fark eder. Sami Efendi elinde bir mektupla karşılar, ev bulma vb. yardımlar için dişçi Mehmet efendiye yönlendirir. Orada ev bulmakla yetinilmez. Dost ve yaranlar da bulunur. Ladikli Ahmet Ağa bunların başındadır.Thairül Mevlevi

Hayatta tanıştığı en büyük Mevlevilerden birisidir Tahiru’l Mevlevi. Onu “Hem hocası, hem de manevi babası” olarak tanıtır. Tahiru’l Mevlevi, ölümünden sonra şeyhinin de metfun olduğu kabristana defnedilir. Şeyhinin yanından geçerken cenazesinin omuzlar üzerinde taşınarak değil, yerde sürüklenerek götürülmesini isteyecek kadar teslimiyet ve edep sahibidir Tahiru’l Mevlevi. Bu derece saygı ve teslimiyet sahibi bir ilim ehli olan Tahiru’l Mevlevi’ye öğrenci olmuştur Şefik Can.

Klasik Yunan Mitolojisi’ni de yazdı ama…

Şefik Can’ın hayatı Mesnevi ve Mevlana ile dolu geçmiştir diye söyleyebiliriz. Hayatında Mesnevi’nin ve onunla uğraşmanın önemli bir yeri vardır. O şu konuda emindir ki, Mesnevî, bir hakikatler kitabıdır. Hz. Mevlana, Mesnevî'nin 1. cildinin önsözünde, "Mesnevî, hakikate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına agâh olmak isteyenler için bir yoldur. Temizlenmiş kişiler için gönüllere şifadır. Kur'an’ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir" buyurmuşlardır. Hz. Mevlana ve Mesnevî'yi tanıdıktan sonra ister ki onun eserlerini herkes kolayca anlasın. Bu gaye ile Mesnevî üzerine çalışmalar yapmaya başlar.

Mesnevi konusunda eserler üretmeye başlar. Bu konudaki ilk eseri, Mevlânâ ve Eflatun (1965) adlı kitaptır. Mevlâna & Rubailer, (199I), Mevlâna & Hayatı Şahsiyeti Fikirleri, (Ötüken Yayınevi, 1995), Konularına Göre Açıklamalı Mesnevi Tercümesi (1997), Dîvân-ı  Kebîr & Seçmeler (1999) bu kitaplarından bazılarıdır. Yine, Tahirü’l Mevlevi’nin vefatı dolayısı ile şerh edemediği Mesnevi’nin 5. ve 6.ciltlerini de Şefik Can hazırlamıştır.

Mesnevi konusunda velüd bir kalemdir Şefik Can. Edebiyatla bu kadar içli dışlı olan üretken bir kalemin niçin sadece Mevlana konusunda eser verdiği merak edilebilir. Bunun cevabını da yine kendi cümlelerinde buluyoruz. Şöyle söylemiştir bir mülakatında: "On bin ciltlik bir kütüphane kurdum. Bu arada Eski Yunan ve Latin edebiyatına gönül vermiştim. Hatta bir de Klasik Yunan Mitolojisi kitabı yazdım. Bütün bunları anlatmaktaki maksadım, Mevlana’ya körü körüne bağlanmadım; bütün dünya edebiyatını okudum, araştırdım, hepsinin üzerinde çalıştım. Sonunda bütün bunların hepsi Mevlana’nın eserlerinin yanında bana çok boş ve lüzumsuz geldi.”

Şefik CanOnun Mevlana anlayışı Mevlana’dandır

Üstad Şefik Can, içinde yaşadığımız bu günlerde “Allah ve peygamberden bahsetmeyen bir Mevlana” figürünün çıkacağını sezmiş olmalı ki, ısrarla “Mesnevi’nin Kuran’dan mülhem” olduğunu anlatır. Bu konuda Mesnevi dersleri verir. Özellikle emekliliğinden sonra zamanının büyük bölümünü Mevlana ve Mesnevi’yi anlamaya- anlatmaya hasreder.

Kendisi maddeden çok manaya önem vermiş, şöhretten ve gösterişten uzak durmuştur. Hayatının son demlerinde bile çalışmayı hiç bırakmamıştır. Hani “öğrencisine bakılınca öğretmeni anlaşılırmış ya”; ona bakanlar Sami Efendi’yi, Tahiru’l Mevlevi’yi görmüşlerdir. Her birinden ayrı bir adap ve erkânı yansıtmıştır.

Mevlana’nın eserleri üzerine yaptığı çalışmalar, 2001 yılında üstün hizmet ödülü almasına da vesile olur. Gerçi onlar için alınan bu ödüllerin bir değeri yoktur. Zira asıl yapmak istedikleri “inançlarını ve bu konuda yazılmış bu nadide eserleri” tanıtmaktır.

Şefik Can, 96 yıllık dünya vazifesini 23 Ocak 2005’te tamamlamıştı. Konyalılar onu ve eserlerini yeterince anlamamış ve sahiplenmemiş olsa da, yeni bir caddeye ismini vererek hatırasını yaşatmak istemiştir.

Haşim Akın/Dünyabülteni



Bu haber 6,621 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,246 µs