En Sıcak Konular

Zaman

5 Şubat 2012 14:08 tsi
Zaman Zamana Karşı bizlere neyi anlatıyor?

Zaman

 

Film okumaları şu günlerde sıkça yapılan bir şey. Çeşitli konulardaki filmler, gerek ekranlarda gerekse çeşitli ortamlarda yorumlamaktadır. 

Tamamen tevafuken izlediğim bir filmin acizane "oku"masını yapmaya niyetlendik Allah'ın izniyle.


  

                


Filmimizin adı "In Time" Türkçeye çevrilmiş hali ise "Zamana Karşı." Başrollerini Justin Timberlake, Amanda Seyfried ve Cillian Murphy'nin paylaştığı filmin konusu oldukça ilginç geldi bana. Filmde, yeni dünya düzeni konu edilmiş. Bir bebek doğduğunda sol kolunda bileği ile dirseği arasında derinin altında "digital" bir saat bulunuyor.


  

                     


 

Bu saat, ilk önce hiçbir işe yaramamakta. Ancak, kişi 25 yaşına girdiği anda bir tepkime sonrasında (öyle ki kişiyi sarsacak şiddette) saat çalışmaya başlıyor. Yaşlanma duruyor. Dış görünüşünüz yirmi beş yaşınızda nasıl ise "zamanınız" olduğu sürece ( bu düzenin lideri konumundaki kişiler ölümsüz oluyor ) aynı şekilde yaşamaya devam ediyorsunuz. "Sıradan fantastik bilim kurgu karışımı bir film" diyebilirsiniz, ancak devamını bekleyin…

 

Bu sıradan bilim kurgu filmi bizlere neler anlatmak istiyor?

Bunun nasıl yapıldığını filmdeki karakterin düşünmeye zamanı yok ancak biz izleyicilerin zamanı var dolayısı ile şöyle bir soru sorulabilir sanırım :  Böyle bir yaşam şeklini hayata  geçirmek için insana ne yapmaları gerekir ?

 

Yapay organ teknolojisi geliyor akla değil mi ? Peki ama hangi organ?

 

Efendimiz, Hz. Muhammed(S.A.V.)'in  bir hadisine dikkat çekmek istiyorum;"Muhakkak ki, insan vücudunda bir et parçası vardır. O sağlamsa bütün vücut sağlam olur. Eğer o bozuk ise bütün vücut bozuk olur. İşte o, kalptir…"

 

İşte bu noktada, Oktan Keleş'in kaleme aldığı "Singularity tehlikesi ve bilinç kıyameti"  isimli makalesine bir gözatmakta fayda var.

 

 http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=33

 

Yine Erol Derman'ın kaleme aldığı "Oktan Keleş Bey'in Kopya Çocuklar Haberi Doğrulandı" isimli makalesi se meseleyi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır sanırım.

 

http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=86

 

Şimdi tekrar filme ngeri dönelim:esas kısıma gelelim iyisi mi… Filmde yaşanan dünyada para kullanılmamakta. İşte asıl konu buradan sonra kendisini göstermeye başlıyo. Alınan, verilen her şeyde kullanılan ödeme şekli "zaman."  Kişi otobüse bindiğinde ücreti iki saat olarak ödüyor, yada bir telefon kulübesinden arama yapmak istediğiniz takdirde bir dakika ödüyorsunuz. Bu ödeme bileklerinizde bulunan çipler sayesinde yapılıyor. Tabi zaman yüklemeleride aynı şekilde…  Filmin başında ise başrol oyuncusu olan Justin Timberlake'in ağzından şunları duyuyorsunuz:

 

"Zamanım yok. Nasıl olduğunu düşünecek zamanım yok. Olan oldu. Genetik olarak 25 yaşınıza kadar ilerliyorsunuz. Ama sorun şu ki, sadece bir yıl daha fazla yaşıyorsunuz. Daha fazla vaktiniz( zamanınız ) olmazsa eğer. Zaman, çok değerli. Kazanır ve harcarız. Zengin sonsuza dek yaşar. Kalanımız… Ben sadece bir günden biraz daha fazla zamanım kalsın istiyorum.

 

Dünya zamana göre bölünmüş durumda. Yani zenginler bir yerde yaşıyor fakirler ise başka yerlerde ve bölge değiştirmek suç. Tabi fakir yada filmdeki tabiriyle varoş iseniz…"

 

Yeni Dünya Düzeni:

 

Hollywood ardı ardına filmler yapıp duruyor ve hiç birisi birbirine benzemiyor gibi gözüküyor aslında. Çünkü hepsi bir yap-bozun parçaları gibi. Nasıl derseniz şöyle bir açıklama getirebiliriz;

 

Allah'ın Kelamı olan Kuran şeriat yönüyle yani beşeri hüküm ve kanunları yönüyle herkese hitab eden ve herkesin anlayabileceği "apaçık bir vahiy " kitabıdır değil mi ? Elbette. Ancak bazı ayetler ise birbirlerini tamamlamaktadır (ehli için) da aynı zamanda. Farklı surelerde ve farklı sayılabilecek olaylar üzerine inmiş dahi olsalar birbirlerini devam ettirir ve tamamlar niteliktedirler.

 

 Bu film içinde söylediğimiz hemen hemen aynısı. Hemen hemen aynısı derken Allah'ın ilmine yetişmek elbette mümkün değil.  Allah dilemedikten sonra hiç kimse belirli seviyelerin üstüne çıkamaz.  İşte bu noktada da, şeytanilerin tanrılığa oynadıklarını bilmekteyiz. Dolayısı ile "yeni dünya düzeni şöyle mi olacak, böyle mi olacak" diye düşünmek yersizdir. Çünkü şeytanilerin planları kendilerine göre tanrı olmak/tanrıyı yok sayma  iddialarıdır. Oktan Keleş'in kitaplarını okuyanlar sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlamışlardır.

 

Oktan Keleş, bir televizyon programında "Her şey yaratılmıştır dolayısı ile hayallerde yaratılmıştır" demişti. Bir iş olmadan önce onu yapmak, yolunda ilerleme şekli bellidir ki buna ana plan da denebilir. İlk önce hayali kurulur ( Allah'ın yarattığı hayale ulaşılır) daha sonra izlenecek yolun planları yapılır, sonra çalışmalara başlanır ( ki tam burada çalışmalar farklı kollara bölünür ) ve en sonunda proje uygulamaya geçirilerek ortaya çıkar. Dolayısı ile bu işte Hollywood'a düşen iş bölümü ise bilinç altı savaşlarıdır! Yani Oktan Keleş'in deyimi ile " Cephesi her yer olan savaş"'ın yalnızca bir cephesi. Ama en güçlü cephelerinden bir tanesi. Öyle ki binlerce askerden oluşan tam mühimmatlı bir ordudan daha güçlü. Kimseden izin almadan ve sinsice her "eve" girmekte…

 

Bir yap-bozun parçaları demiştik. Peki nasıl? İstirham ediyorum film izlemeyi özellikle bilim kurgu ve fantastik filmlere aşina olan kimseler biraz zaman ayırıp izledikleri filmleri düşünsünler lütfen. Görecekler ki birbirini tekrar eder nitelikte olan yada alakasız gibi gözüken filmler dahi aslında birbirlerini tamamlıyorlar. Birinin beş dakikası diğerinin on beş dakikası ile birleşip yirmi dakikaya tamamlanıyorlar. Zihin savaşları ile kişilerin bilinç altlarını hedef tahtasına koyuyor ve tabiri caizse tam on ikiden vuruyorlar her yeni filmde. Film kelimesini sürekli olarak ve bilinçli şekilde kullanıyorum çünkü "film çevirmekten başka işleri yok." Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar zira unutulmamalıdır ki onların bir planı olsa dahi Allah'ın da bir planı vardır ve şaşmadan, saniyesi saniyesine, bozulmadan işleyen tek planda ancak O'na aittir.

 

Bu film ile alakalı başka şeyler söylemeye gerek yok merak edenler bu yazıyı okuduktan sonra izleyebilirler. Hatta mümkünse bunu yapacak olanlara Oktan Keleş'in son kitabı olan Asâ'nın 491-498 sayfalarında bulunan "KOD MEHDİ" bölümünü okumalarını ve birde bu gözle filmi seyretmelerini tavsiye edebiliriz acizane.

 

Buraya kadar anladıkta peki ne yapacağız bu saldırılardan etkilenmemek için diye soranlara acizane şöyle bir şey söyleyebiliriz. Konuyla alakasız gibi gözükse de yaşadığım bir olaydan örnek vererek açıklamak isterim affınıza sığınarak. 

 

Bundan yaklaşık altı yıl önce bir motorsiklet almak ihtiyacı hissettim. Hem İstanbul trafiğinde saatler harcamamak için hem de az da olsa tasarruf etmek amacıyla. Daha sonra araştırmaya başladım zira o güne kadar hiç kullanmamıştım. Nasıl bir motor bana uyardı. Kataloglara baktım, resimlere baktım, forumlardan araştırma yaptım derken enteresan bir şey fark ettim. Etrafımda bir sürü motorsiklet kullanan kişi belirmişti. Evden işe giderken yolda neredeyse yüzlerce motorsiklet görüyordum artık. Ne olmuştu ki ? O zamana kadar hiç kimse motorsiklet kullanmazken ben almaya kalkınca mı herkes çıkarmıştı motorlarını yollara? Tabi işin latifesi bu zira anlamıştım ki sorun tamamen bendeydi. Motorsiklet (…) hakkında hiçbir bilgim yoktu ve daha önce aklıma dahi hiç gelmemişti. Daha önce oku-mamıştım. Dolayısı ile yanımdan her gün vızır vızır geçen koskoca motorları görmemiştim.

 

Oktan abinin söylediği şu söz her şeyi açıklıyor aslında;

 

"Gördüklerini görmemek mümkün değil görünenleri, görünenleri umursamamak mümkün."

 

Umursamak, bilmekle olur. Bilmek için ise öğrenmek lazımdır ki bu da çeşitli şekillerde olur. Araştırmak, izlemek, sohbet etmek, vs. Ancak hepsi mânâ olarak " oku-mak " ta birleşir…

 

Kuran'nın ilk ayeti de  " Ikra ( Oku )"  değil mi?

 

Oku-manın en güzeli ise şüphesiz ki Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla başlanılanıdır…

 

Mustafa Y.



Bu haber 7,048 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,746 µs