En Sıcak Konular

Türk Kadim Sembol

26 Haziran 2025 14:07 tsi
Türk Kadim Sembol Neşe AÇIKGÖZ yazdı...

TÜRK KADİM SEMBOL
 
Zamanı Aşan Sembol: Geyik
 
Geyik motifi sadece Türk kültüründe değil; Vikinglerden Keltlere, Kızılderililerden Kore ve Moğol kültürlerine kadar birçok farklı medeniyette karşımıza çıkan kadim bir semboldür. Peki ama neden geyik? Onca hayvan varken, neden bu kadar farklı kültür özellikle geyiğe bu kadar önem vermiş?
Bu soruya kendi içimde bir tefekkürle yaklaşmaya çalıştım. Elbette bu düşünceler kesin doğrular değil, ama kalbimde bir karşılık bulduğu için benim için anlamlı ve değerli.
Şimdi gelin birlikte biraz daha derinlemesine bakalım: Geyik figürü efsanelerde, destanlarda, mitolojide ve farklı kültürlerin,günlük yaşantılarinda, ritüellerinde nasıl temsil edilmiş?
Tarih boyunca bu motifi kullanan kültürler kimlerdi ve geyik onlar için ne anlam ifade ediyordu?
Bu yazıda detaylara fazla girmeden genel bir çerçeve çizmeye çalıştım; dileyenler konuyu daha kapsamlı şekilde araştırabilir.
Geyik, insanlık tarihinin erken dönemlerinden itibaren doğayla kurulan ilişkinin ve kutsal yaşam döngüsünün bir sembolü olarak görülmüştür. İlk çağlardan bugüne kadar pek çok kültürde önemli bir yere sahip olmuştur.
Mezolitik dönem mağara resimlerinden Orta Asya steplerindeki taş oymalarına kadar uzanan izleri vardır
Paleolitik Çağ (M.Ö. 30.000 – 10.000), Lascaux Mağaraları (Fransa): Mağara resimlerinde geyikler, av sahnelerinde merkezi figür olarak yer alır. Altamira Mağarası (İspanya): Geyikler av hayvanı olarak resmedilmiştir.
 
Lascaux mağarasından av sahnesi

Kırgızistan yakınlarında Tanrı Dağları’nın bir kolu olan Aladağ’da bulunan Saymalıtaş bölge’de Kaya Resimi
 
Orta Asya ve Sibirya'da yaşayan topluluklarda, özellikle Kam inancında geyik çok kutsal bir hayvandır. Özellikle geyiğin boynuzları gökyüzünü, yani evrenin (yer, gök)  düzenini simgeler.
 
Yer ve göğün sembolü İç Asya geyikleri. (Ögel, 2010: 571)
Kam elbisesinde geyiği simgeleyen bir parça olduğu gibi, Kamın en önemli aksesuarı olan davul üzerinde de geyik resmi bulunurdu, Davulun derisi geyik, dağ keçisi ve genç taydan olurdu.
Kamlar,ruhlar dünyasına giderken bazen geyik kılığına girer, bazen de geyik üstünde göksel yolculuk  yapar inancı mevcut’tu. Bu da onların ruhlarla insanlar arasında bir köprü gibi görülmesine neden olmuştur.
 
Geyik donuna girmiş bir kam.
 
Kamdan bahsetmişken Âşık Avşanır’ın güzel bir yazısını buraya ekliyorum. Don değiştiren kamın resmini de ondan aldım : https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8113
 
Kuzey Avrupa'da, İskandinav mitolojisinde (Vikingler) Dain, Duneyrr, Durathror ve Dvalin adında dört kutsal geyik bulunur. Bu efsanevi hayvanlar, kozmik ağaç Yggdrasil’in yapraklarını yerken betimlenir. Şiirsel Edda’da, boyunlarını bu kutsal ağacın dallarına doğru uzattıkları anlatılır. Bu geyiklerin boynuzlarından akan suların, yeryüzündeki bütün nehirleri oluşturduğu düşünülürdü
 
 
Kelt kültüründe de geyik önemli bir figürdür. Ormanların ve bereketin tanrısı Cernunnos, geyik boynuzlarıyla tasvir edilirdi. Bu figür, yaşamın devamlılığını, doğanın gücünü ve yeniden doğuşu simgeliyordu.

 
Bu resimde başka hayvan motifleri de göze çarpıyor: Tanrı Cernunnos’un sol yanında bir geyik, sağında ise kurda benzeyen bir hayvan yer alıyor. Geyik figürünün üzerinde bir boğa bulunması dikkat çekici. Ayrıca aslan, yılan ve diğer lale motiflerde  sahnede yer alıyor. Cernunnos’un başındaki geyik boynuzlarının, yanındaki geyiğin boynuzlarıyla birebir benzerlik göstermesi de oldukça anlamlı. Tüm bu hayvan sembollerinin, Türk mitolojisinde de karşımıza çıkıyor olması insanı gerçekten düşündürüyor.
 
Kuzey Amerika’daki Kızılderili topluluklarında geyik, yeniden doğuşun ve ruhsal dönüşümün bir sembolü olarak kabul edilir. Aynı zamanda doğanın cömertliğini ve yaşam döngüsünün sürekliliğini temsil eder. Avlanmadan önce geyik ruhuna dua edilir; danslar, ritüellerle geyik ruhuna adanır.
 
Kuman, Moğol ve Göktürk efsanelerinde de Sigun Geyik, kutsal kabul edilen bir geyiktir. Türkçede alageyik olarak da bilinir. Bazı Türk ve Moğol boyları, soylarının bu geyikten geldiğine inanır. Bu soyun iki kolu olduğu düşünülür: biri Gök Kurt, diğeri ise Gök Geyik’tir. Ayrıca bazı efsanelerde, geyik sürülerine liderlik eden kurtlara da Gök Geyik denir. Geyiklerin en önemli sembolü boynuzlarıdır; bu boynuzlar dokuzludur ve her biri dokuz budaklıdır. Geyiğin boynuzlar bir ağacı andırıyor,kutsal hayat ağacı gibi…

 
Yestey Möngkö Masalı’nda geyik insan kılığına girip bir erkekle evlenir; bu evlilik göksel soyun yeryüzüne inişini simgeler. Moğollar, geyiklerin ruhlar âlemine geçişte rehberlik ettiğine inanır.
Araştırma sırasında beni heyecanlandıran bir makaleye rastladım ve içeriğindeki metinleri olduğu gibi aktarıyorum (  Şenay Sayın Alsan ve Sinem Akın’ın “Türk Kültür ve Sanatında Geyik Sembolizmi” )    :
«  Bazı Türk halkları soylarını kurttan, bazıları da geyikten getirmişlerdi.Çingiz-Han’la ilgili mitoloji bu her iki motifi de birleştirmiş ve Çingiz soyunun babasını kurttan, annesini de geyikten getirmiştir” (Ögel, 2010: 45). “Cengiz-Han’ın ataları ve “Dişi beyaz geyik”: Çingiz-Han'ın ilk ataları ile ilgili efsanede, Türklerin Gök-Kurdu ile beyaz geyikler yan yana gelmiştir” (Ögel, 2010: 573)
Mağara içerisinde bir Göktürk hükümdarıyla geyik şekline bürünmüş bir tanrıçanın beraber olması efsanesinde vurgulanmaktadır. Çingiz-Han’ın ilk atası olan “Gök-Kurt” ile, karısı “Kızıl veya kızılımsı geyik”, bir denizi geçerek gelmişlerdi. Aslen gökte doğmuşlardı. Fakat denizle de ilgileri vardı. Bu eski Göktürk efsanesinde kurdun yerini insan, yani Göktürklerin ataları almışlardır. Göktürk hakanının sevgilisi de Deniz-İlahesi olan bir dişi geyiktir (Ögel, 2010: 570). »  
Türk mitolojide geyik ve kurdun çok önemli bir yeri olduğu açık.
Geyikten söz etmişken, Hacı Bektaş Veli’nin o meşhur tasvirini anmadan geçemem: Bir yanında geyik, diğer yanında aslan…
                             
Hacı Bektaş Veli, 13. yüzyılda Anadolu’ya ışık tutmuş büyük bir mutasavvıf, bilge ve halk dostudur. Onun hayatında hayvanların, özellikle de geyik sembolünün özel bir yeri vardır. Anlatılanlara göre bazı erenler, geyik kılığına bürünerek insanlara görünür, onlara doğru yolu gösterirmiş. Yani geyik, evliya menkıbelerinde sıkça görülen “don değiştirme” motifinde kullanılan hayvanlardan biridir.
Gelelim o anlam yüklü resmin yorumuna…
Hacı Bektaş Veli’nin bir yanında aslan, diğer yanında ise geyik vardır. Bu sadece hayvan sevgisini değil, aynı zamanda derin bir anlamı da gösterir. Pek çok kişiye göre bu görüntü, farklı canlıların barış içinde bir arada yaşayabileceğini simgeler.
Ben bu sahnede başka bir anlam daha görüyorum:
Aslan, madde âlemini yani dünyayı,Geyik ise maneviyatı, yani ruhsal dünyayı temsil ediyor olabilir. Hacı Bektaş Veli ise bu iki âlemin ortasında duruyor. Bu da onun hem dünyaya, hem de maneviyata hâkim bir bilge olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Alevi-Bektaşi kültüründe aslan, genellikle Hz. Ali’yi temsil eder. Aslan; cesaret, güç, yiğitlik ve kahramanlık gibi özellikleri simgeler.
Peki, geyik kimi temsil eder?
Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Ancak geyik maneviyatı temsil ettigi için, ruhsal derinliği olan bir kişiyi temsil ediyor olabilir mi ?  Dünya aleminde Hz. Ali iken manevi dünya da ise … ? 
                         
Yunan mitolojisinde Avcılık ve ay tanrıçası olan Artemis’in kutsal hayvanı geyiktir. Neredeyse tüm betimlemelerde Artemis, yanında  yay, ok ve bir geyikle veya ceylanla birlikte gösterilir. Roma mitolojisinde ise Artemis, Diana adıyla bilinir.
 
 
Türk milletinin de kutsal saydığı bazı hayvanlar vardır. Bu hayvanlar, tarihsel hafızada ve kültürel kimlikte derin izler bırakmıştır. Diğer pek çok millet gibi,bunlardan biri de geyiktir. Geyik, tıpkı kurt (Bozkurt- Gök Börü) gibi bazı Türk boylarının sembolü hâline gelmiş, mitolojiden halk inançlarına kadar birçok alanda önemli roller üstlenmiştir.
Geyik; sevimli, çevik, hassas ve içli bir hayvandır. İnce ve zarif yapısıyla dikkat çeker; ürkek bir doğaya sahiptir. İnsandan kaçar; ancak peşine düşeni adeta büyüler, izini sürdüren kişiyi mecalsiz bırakır. Genellikle tenha yerlerde yaşar. Kurt gibi ansızın ortaya çıkar ve çoğu zaman insanlara doğru yolu gösterir. Fakat aynı gizemle birdenbire ortadan kaybolur.
Türk destanlarında da geyik semboluna sıkça rastlanır.
Örneğin :
Oğuz Kağan Destanı’nda Oğuz’un ordusu karanlık bir ormana girdiğinde, ışık saçan bir geyik belirir ve onlara yol gösterir. Burada geyik, tanrısal bir rehber olarak gôrünür; yol gösterici, koruyucu ve ilahi bir varlık kimliği kazanır.
Dede Korkut Hikâyeleri'nde geyik, kahramanlara yol gösteren veya onları koruyan bir figürdür, misal, Bamsı Beyrek hikâyesinde av sırasında karşılaşılan geyik, olayların akışını değiştirerek kaderin bir aracısı olur.
Ayrıca geyik, eski Türklerin "ongun" anlayışında da önemli bir yer tutar. Ongun, eski Türk inancına göre içinde ruh barındırdığına inanılan kutsal bir hayvan ya da nesnedir. Her Türk boyunun bir ongunu olurdu ve bu ongun, hem o boyu koruyan ruhani bir varlık hem de ataların ve ruhların temsilcisi olarak görülürdü.
Mitolojiden günümüze, geyik, yalnızca efsanelerde değil; günlük yaşamda da karşımıza çıkan bir figürdür. Halılarda, taş oymalarında, süslemelerde geyik motifi sıkça yer alır. Göçebe yaşamdan Anadolu’daki köy evlerine kadar, geyik sembolü halkın kültürel hafızasında hep yer bulmuştur.
Bu nedenle geyik motifli eşyalar, pek çok evde karşımıza çıkar. Örneğin, bu geyik motifli duvar halısı bende özel bir hatırayı canlandırıyor. Rahmetli anneannemlerin köy evinde, duvarda asılıydı bu halı (ruhu şad olsun). Her gittiğimde bu resmi görürdüm. Eminim ki o dönemde pek çok evde benzer halı kullanılmış dır.
 
 
Şimdi yazının başında sorduğum soruya geri dönelim: Bu kadar hayvan varken, neden bu kadar farklı kültür özellikle geyiğe bu kadar önem vermiş ?  Bu metinde dile getirdiğim düşünceler, tamamen kişisel yorumlarıma bağlıdır.
Geyik sadece bir doğa hayvanı değil, aynı zamanda kutsal ve rehberlik eden bir varlık olarak görülür. Geyiğin boynuzları, bir yönüyle manevi âleme (göğe), diğer yönüyle ise maddi âleme (yere) uzanır. Bu özelliğiyle geyik, iki âlem arasında bir bağ kuran sembolik bir varlık olarak görünür.
VSayın Oktan Keleş’in Tengri’nin Türküsü eserini okuyanlar, orada geyiğin Ötüken’in kutsal hayvanı olarak geçtiğini fark etmişlerdir. Bu bilgi, sadece edebi bir ayrıntı değil; aynı zamanda ÖTÜKEN’in derinliklerinden gelen bir sembol, YANİ TÜRK KADİM BİLİNCİNDE OLAN BİR SEMBOL…
Türkler, en eski ırklardan biri olarak farklı coğrafyalarda yaşamış, birçok milletle etkileşim kurmuş ve zengin bir kültür oluşturmuşlardır. Geyik sembolü de bu etkileşimler sayesinde diğer ırklara ve kültürlere yansımıştır.
Efsanelerde görüldüğü gibi geyik, bazı Türk topluluklarının atası olarak anlatılır. Bu durum Kuman ve Moğol türeyiş efsanelerinde karşımıza çıktı . “Bazı Türk halkları soylarını kurttan, bazıları da geyikten getirmiştir’dir”
Geyik ve kurt, Türk milletinin kültüründe birbirini tamamlayan iki güçlü simge olarak öne çıkıyor. Geyik, gökyüzünü, ilahi bilgeliği ve ruhani rehberliği temsil ederken; kurt, yeri, mücadeleyi, koruyuculuğu ve halkın içinden çıkan liderliği simgeler. Bu iki hayvan, adeta Gök Türkler ve Yer Türkler şeklinde iki farklı ama birbirini dengeleyen yönü ifade ediyor.
 
 
Geyik, aynı zamanda Ötüken’in yüce varlıklarından biri olan Ülgen Ata’nın simgesi gibi görünüyor. Ülgen Ata, Türk mitolojisinde gökyüzünün en yüce tanrılarından biridir; iyiliği, bilgeliği ve koruyuculuğu temsil eder. Ötüken’deki kutsal hayat ağacının da koruyucusudur…
 
Tasavvuf geleneğinde Ülgen Ata, Hızır aleyhisselam ile özdeşleştirilir. Hızır da tıpkı geyik gibi, zor zamanlarda ortaya çıkan, yol gösteren, rehberlik eden ruhani bir figürdür. Efsanelerde geyik, ormanda yolunu kaybeden insanlara rehberlik eden bir varlık olarak sıkça anlatılır.
Bu bağlamda, sanki Ötüken’den çıkan her Türk yiğidinin bir hayvan sembolü vardır. Kimisi kurtla, kimisi kartalla, kimisi de geyikle özdeşleşebilir. Bu hayvanlar, onların ruhsal yolculuklarını, dünyadaki görevlerini ya da onları koruyan manevi güçleri yansıtıyor olabilir.
Geyik insanlara hem maddi hem manevi yol gösteren bir hayvan, çoğunlukla bir yere ya da sevgiliye giden yolu da gösterir.
Tıpkı aşağıdaki resimde olduğu gibi: Ormanın içinde Ilduz Ece, kollarını gökyüzüne açmış, Tengri’ye yakarırken çizilmiş. Üzerinde, sanki bedenine oturmuş ya da onunla tek vücut olmuş bir ceylan var. Uzakta, ormanın içinde, bir geyik onları gözlemliyor. Bu resimde çok sayıda sembol yer alıyor. Ece’nin üzerindeki ceylan, ruhsal bir dönüşümü ve fiziksel bir yenilenmeyi anlatıyor gibi (Bkz Lolan güzeli). Geyik ise bu yolculukta ona rehberlik eden, ruhlar âlemine geçişte koruyucu bir figür olarak duruyor.
 
Bu çizimde bir başka sembol daha var: kuğu. Bu kuğu bana Türk mitolojisindeki güzellik tanrıçası Ayzıt’ı hatırlattı. Ayzıt, aşkın ve güzelliğin sembolüdür. Ongunu (kutsal hayvanı) ise kuğudur…
Tengri Türk’ten birkaç sembollerle dolu resim ekledim. Bu görsellerde geyik, kurt, pars ve tuğrul kuşu gibi kadim Türk sembolleri yer alıyor…
 
 
 
 

Yıllar önce bana Ötüken'den bir isim fısıldanmıştı. O zamanlar pek önemsememiş, anlamını da tam kavrayamamıştım. Bu isim 'AyCeren'di; anlamı ise 'Ay'dan gelen güzel ceylan'mış. Bu ismi unutmuştum, ama bu yazı sayesinde birden aklıma geldi ve nihayet anlamını fark ettim…
 
DEM BU DEM DİR…
 
Saygılarımla.
 

Neşe Açıkgöz



Bu haber 2,358 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,366 µs