En Sıcak Konular

İzmit’in Altında, Bir İzmit Daha Var

23 Temmuz 2018 08:54 tsi
İzmit’in Altında, Bir İzmit Daha Var İzmit’in Altında, Bir İzmit Daha Var

İzmit’in altında, bir İzmit daha var


Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan İzmit’in en önemli sit alanı olan Çukurbağ Mahallesi’nde,  geçtiğimiz yıllarda dünyanın ilgisini çekecek kadar değerli yeni bir sanat eseri toprak altından çıkartıldı.

Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’den gelen uzmanlar, bölgede çok titiz bir çalışma sonunda, toprağın 5 metre altından, çok büyük ve çok ağır bir heykeli çıkarttılar. Heykel, başı olmayan, kucağında bir çocuk taşıyan kadın figürü. İzmit tarihi konusunda uzmanlığı ile bilinen Yavuz Ulugün’ün ilk tespitlerine göre, bu heykel Roma Döneminde Sağlık Tanrıçası kabul edilen  Asklepios’un kızı Hygiena’nın heykeli. Vinçle yerinden çıkırtılıp, Müze’ye getirilen heykel,  uzmanlar tarafından incelendi. 

Tarihi geçmişi 3 bin yıla kadar uzanan İzmit’te kent meydanlarında henüz bir heykel bulunmuyor. Oysa Avrupa ülkelerinde adım başı bir heykele rastlayabilirsiniz. Üstelik bu heykeller sprey boyalarla karalanmamış, halkın gözü gibi baktığı, koruduğu heykeller…

Bir dönem Roma İmparatorluğuna ev sahipliği yapan İzmit’te, günümüze kadar gelebilmiş üç muhteşem heykel bulunuyor. Nerede mi? Tabii ki, İzmit Müzesinde… Bunlardan biri Herkül heykeli, diğerleri de mevsim heykelleri…

İzmit ve çevresi binlerce yıl öncesine uzanan tarihi geçmişi, toprak altında yatan paha biçilmez tarih hazineleriyle dünyanın en önemli antik bölgelerinden biridir. İzmit’te toprağı eşeleseniz tarih fışkırır. Daha önceki yıllarda temel kazısından çıkan dev Herkül heykeli çöplüğe atılmıştı. Gazetemizin ortaya çıkardığı bu olay, İzmit’te hala tarih bilincinin oluşmadığını, bu kentin kültür mirasının pervasızca çöpe atılabildiğini göstermesi açısından bence çok önemli bir habercilik örneği olmuştur. Daha sonra o Herkül heykeli sarıp sarmalandı, Av Köşkü’nün bahçesinde bir süre bekletildikten sonra İzmit Arkeoloji ve Etnografya Müzesinin açılmasıyla birlikte müzenin giriş salonuna yerleştirildi.

Çok uzun yıllar önce tek kanallı siyah beyaz televizyonda “Müzedeki Hayalet” adlı bir dizi vardı. Fransa Louvre Müzesi’ndeki hayaleti heyecanla izlerken, bir müzenin ne demek olduğunu da çocuk kalbimizle ilk kez o dizide görmüştük.

İzmit Etnografya ve Arkeoloji Müzesi mükemmel durumda. Birbirinden değerli tarihi eserler sergileniyor. Sadece dev Herkül heykelini görmek için bile oraya gidilir. Ne yazık ki, ziyaretçi sayısı çok az…

Türk Arkeolojisi,
O’na çok şey borçlu

Gebze Eskihisar’daki Osman Hamdi Bey Köşkü’nü fotoğraflarından tanıyor olabilirsiniz. Ama Osman Hamdi Bey’in kim olduğunu öğrenmek için bu köşk müzeyi mutlaka görmelisiniz. Peki kimdir Osman Hamdi Bey?
Osman Hamdi, (doğum 1842 İstanbul - ölüm 24 Şubat 1910 İstanbul) Türk müzeciliğinin kurucusu kabul edilen arkeolog ve müzeci. Güzel Sanatlar Akademisi Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu. Ressam.

Yaşamı İlkokul öğrenimini Beşiktaş'taki bir okulda yapan Osman Hamdi, 1856 yılında Maarif-i Adliye okuluna başladı. 1860 yılında hukuk öğrenimi için Paris'e gönderildi. Bu öğrenimi yanında, aralarında ünlü oryantalist ressam Jean-Leon Gerome'un da bulunduğu devrin ünlü ressamlarının atölyelerinde çalışarak iyi bir resim eğitimi gördü. 1869 yılında ülkesine döndüğünde Bağdat İli Yabancı İşler Müdürlüğü görevini genç yaşında üstlendi. 1871'de İstanbul'a dönünce Saray Protokol Müdür Yardımcılığına getirildi.

Devletin üst kademelerinde çeşitli görevler yaptı. 11 Eylül 1881 tarihinde İmparatorluk Müzesi (Müze-i Hümayun) Müdürlüğüne atandı. Bu göreviyle kendi yaşamında olduğu gibi, Türk müzeciliğinde de yepyeni ve verimli bir dönem açılmış oldu. 1883'de Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisini (Güzel Sanatlar Okulu) kurarak bu okulun müdürlüğünü de üstlendi.

1884 yılında eski eserlerin yurt dışına çıkarılmalarını yasaklayan ve o gün için Türk müzeciliği ve eski eserlerin korunması bakımından büyük bir adım olan Asar-ı Atîka Nizamnamesi'ni çıkararak uygulamaya koydu.

Nemrut Dağı, Muğla'nın Yatağan ilçesinin Turgut beldesi yakınındaki Lagina Tapınağı ve Lübnan'daki Sayda (Sidon) antik kentinde kazılar yaptı. Sayda kazısında bulduğu ve arkeoloji dünyasının başyapıtları kabul edilen, aralarında İskender Lahti'nin de bulunduğu lahitler ve diğer eserlerin sergilenmesi için, büyük bir ileri görüşlülükle ilk Türk müze binası olan bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin 1881 yılında temelin attı ve 1891'de hizmete açtı. 1891-1893 yılları arasında kazı çalışmaları yaparak sürekli kaldığı Turgut'ta ise bir konak yaptırarak 17 yıllık bir süre boyunca aralıklarla buraya uğramış, resimlerinde kullandığı pek çok belirgin ilham unsurunu bu yöreden toplamıştır. Turgut'taki Osman Hamdi Bey konağı günümüzde bir vefasızlık abidesi şeklinde bakımsız durumdadır.

Osman Hamdi Bey'in 1884'de Gebze'ye 5 km. mesafedeki Eskihisar köyünde yaptırdığı, resimhane, kayıkhane ve müştemilatı ile donatılmış köşk ise, 1982 yılında müze binası, müştemilatı ve arsası Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce kamulaştırılmak suretiyle, bugün Osman Hamdi Bey Müzesi olarak hizmet vermektedir.

Müzecilik çalışmaları ile birlikte resim çalışmalarını da sürdüren Osman Hamdi Bey doğu anlayışı ile yaptığı figürlü kompozisyonları ile Türk resim sanatının başarılı bir temsilcisi oldu. Resimleri yerli ve yabancı birçok müze ve koleksiyonlarda yer almaktadır.

Osman Hamdi Bey 24 Şubat 1910 tarihinde İstanbul Kuruçeşme'deki yalısında hayata gözlerini kapadı.

Cemal Reşit Rey'in annesinin amcası olan Osman Hamdi Bey, Osmanlı ve batı kültürleriyle eğitilerek yetişmiş bir teknik ve siyaset adamı olan Sadrazam İbrahim Edhem Paşa'nın en büyük oğludur.

http://www.ozgurkocaeli.com.tr/service/amp/izmitin-altindabir-izmit-daha-var-5468yy.htm

 Ali GÜNDOĞDU



Bu haber 3,501 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,771 µs