Tesadüf ve Tevafuk
Oktan abiyi tanıdıktan sonra doğru bildiğim bir yanlışımın daha farkına vardım. Tesadüf ve Tevafuk kelimeleri. Çoğu zaman kullandığım kelime tesadüf oluyordu. Sıradanlığın dışına çıkılan olaylarda eğer akıl bunun farkına varırsa bunu tesadüf olarak anlamlandırıyordu, ama gönül devreye girerse her şey ters düz olup yeni bir kelime doğuyordu TEVAFUK. Allah’ ın izni olmadan bir yaprağın dahi kıpırdamadığı bu dünyada tesadüf kelimesini kullandık mı tüm bu düzeni elimizin tersiyle bir kenara itip farkında olmadan bir karşı gelme, düzeni yok sayma adeta gizli bir şirk doğuyordu. Oysa yaşadığımız her AN'ın her olayın HİKMETLER SİLSİLESİNDE bir yeri vardı. Yaratılan sistemde bir açık yoktu. Ama İnsanoğlu kendi halifeliğinin manasını idrak edemediği için Adam, Adem olamadığı için açıkları meydana getiriyor sistemi bozuyordu. (İş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Bakara 205) Ama çok şükür ki açılan her bir gediği kapatacak KALPERENLER yetişiyordu. Şimdilerde bir de kalperenler mi çıktı diyenler ileride iyi ki kalperenler varmış diyerek pişman olacaklardı.
Konunun fazla dışına çıkmadan bu tefekkürümü yazmama sebep olan bir kalperen abimle tanışmamı anlatacağım. (Kahraman Kurnaz).
Doğaya, dağlara küçüklükten beri sevgim var. Amatör olarak dağcılık yapıyorum. Evet Biz, o emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ve ondan korktular da insan yüklendi onu. O gerçekten çok zalim, çok cahil bulunuyor. Ahzap 72 ayeti gereği gezdiğim gördüğüm yerleri tefekkür etmeye çalışıyorum. Yine bir gün Sultandağlarının zirvesi olarak adlandırılan Gelincikana dağına 3 kulüp olarak bir zirve programı düzenlenmişti. Biz kendi grubumuzla katılmış, Kahraman abi ise Afyon grubuyla beraber katılmıştı. O gün sabah başladığımız zirveyi akşam saatlerine doğru sonlandırmıştık. Arabasında 16 Türk devletinin bayraklarını görüp içimden Onaltıyıldız sitesini tanıtmak geçti ama bir türlü fırsat olmadı veya nasip olmadı. Bir zirvenin daha sonuna gelmiştik. Az da olsa muhabbetimiz olmuştu, birer çay içilerek vedalaştık. O gün böyle bitmişti. Aradan 5-6 ay geçmişti. Oktan abinin İstanbul'da imza günü vardı. Nasip dairesinde bende katıldım. Gelen ağabeylerimle otururken bir de baktım ki içeriye Kahraman abi girmişti. Derviş Ozan Kahraman abiyi tanıtırken ufak bir bakışmadan sonra birbirimizi tanıdık ve sarıldık. Daha sonra nasıl bulduğunu sorduğumda Derviş Ozan abinin şiirlerini okuyup onun vesilesiyle bulduğunu söyleyecekti. Giriş ve gelişme bölümleri böyleydi.
Sonuç ise beraber bir zirve daha yapmıştık Gelincikanaya ama bu sefer Kalperenler adınaydı.
Zahiri tanışmamız bu şekilde oldu İnşallah batınını da idrak edenler oluruz. Kelime deyip geçmemek lazım bir kelime bir tefekkür.
Selam ve dua ile
Kamil Türk
NOT: Sitemizde yayınlanan tüm tefekkürler, kişilerin kendi görüşleridir. 16 Yıldız'ın görüşü olarak değerlendirilmemelidir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle