Hz. Ali (ra) Ebu Turab

13 Nisan 2016 08:43 tsi
Hz. Ali (ra) Ebu Turab

HAZRETİ ÂLİ (EBU TURAB)

 

Evliliği takip eden günlerden birisinde Efendimiz Aleyhisselâm kızıyla, Hazreti Âli`yi ziyarete gitmişti.. O gece de aksi gibi Hazreti Fâtıma ile Hazreti Âli bir meseleden dolayı münakaşa etmişlerdi.

Efendimiz Aleyhisselâm eve geldiğinde içerde Hazreti Âli`yi göremeyince sordu kızına:

- Ali nerede ya Fâtıma ?.. Hazreti Fâtıma cevap verdi:

-Aramızda bir tartışma geçmişti, bana darılıp gündüz uykusunu dışarıda uyumak için çıkıp gitti !

Efendimiz Aleyhisselâm o sırada dışardan geçen Sehl bin Sad (R.a)a sordu:

-Bakıver bakalım Âli nerelerde ? O da kısa bir araştırmdan sonra gelip cevap verdi:

-Mescid`de uyuyor ya Rasûlullah.

Bunun üzerine Efendimiz Aleyhisselâm kalkıp doğruca mescide gitti: Hazreti Âli mescidde yanı üzerine yatmış uyuyordu.. Gömleği üzerinden sıyrılmış, vucudu toza toprağa bulanmıştı.. Yanına çöken Efendimiz üzerindeki tozu toprağı eliyle silkerken seslendi:

-Kalk ya Eba Turab !.. Kalk ya Eba Turab !

Böylece Hz. Ali efendimiz Ebu Turab Künyesini almış oldu.

Peki ama Peygamber Efendimiz Ebu Turab (Toprağın Babası) künyesini Hz. Ali efendimize sadece toprağın üstünde yan yattığı için mi, boşu boşuna, ya da öylesine mi vermişti? Bu künyenin başka bir hikmeti yok muydu?

Sultanımızdan bu güne kadar öğrendiğim en kritik bilgilerden biridir. Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz bir söz söylediyse muhakkak bir hikmeti vardır. Her konuştuğu söz ve kelime hikmetlerle doludur. Nedensiz, hikmetsiz söz etmezdi.

Peki Hz. Ali efendimize Ebu Turab Künyesinin altında yatan hikmet, sır neydi?

Bildiğiniz gibi ALLAH (c.c.) İlk olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimizin Nurunu yaratmıştır.  Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimizin Nurundan da diğer yaratılmış olan tüm varlıkları, kısaca tüm kainatı ve içindekileri yaratmıştır.

Ama öyle bir ayrıntı var ki bize Hz. Ali efendimize Ebu Turab demesinin hikmetini gösteriyor. Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimizin Nurundan ilk yaratılan Hz. Ali Efendimizin Nurudur. Hz. Ali Efendimizin Nurunun Cevherinden de Toprak yaratılmıştır. Böylelikle Hz. Ali Efendimiz Toprağın Babasıdır.

Topraktan da tüm insanlığın ( ve diğer pek çok varlık ) yaratıldığını düşünürsek, örneğin Hz. Adem atamız gibi Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin başka bir hadisi şerifi olan " Ali  Bendendir Bende Ali' denim " manasını bizlere açmış oluyor.

Sultanımızın da Hz. Ali için bir sözü vardır. Hicret sırasında Hz. Ali Peygamber Efendimizin yatağına yatar. Sultanımız bu olay için Peygamberin yatağına bir tek Hz. Ali yatabilirde ondan o yatmıştır diye açıklar. Peygamberin yatağına neden bir tek Hz. Ali yatabileceği de böylelikle anlamını kazanmış oluyor. Çünkü Hz. Ali Hz. Muhammed Efendimizdendir, Hz. Muhammed Efendimizde Hz. Ali Efendimizdendir.

Bu durumu Sultanıma sorduğumda evet tefekkürün doğru dedi. Peki Toprak Hz. Ali Efendimizin Cevherinden yaratıldı. Hz. Adem Atamızda Topraktan yaratıldı. Bu durumda Hz. Ali Efendimiz Hz. Adem efendimizden üstün olmuş oluyor dediğimde, Sultanım evet o bakımdan Hz. Ali Efendimiz Hz. Adem' den üstündür dedi.

Hz. Ali Efendimizin Peygamberlerden üstün olan bir yanı olmasına rağmen Peygamber makamında olmamasından yola çıkarsak sizce şu sorunun cevabına da ulaşabilir miyiz? Peygamber efendimizin meşhur bir Hadis-i Şerifi vardır. Benim Ümmetimin Alimleri Beni İsrailin Peygamberleri gibidir. Acaba şöylemi oldu diye kendimi düşünceden alamıyorum. Ruhlar aleminde kimin bu dünyaya peygamber olarak geleceği belirlendi. Örneği daha iyi anlatabilmek için kafamızdan takribi bir rakam belirleyelim. Diyelim ki ALLAH (c.c.) tarafından Ruhlar Aleminde bu dünyaya peygamber olarak gelecek 200.000 kişi belirlendi. Bildiğimiz gibi her Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin ümmeti olabilmek için dua etmiştir. Acaba diyorum Ruhlar Aleminde Peygamber olacağı belli olan bu 200.000 kişide orada ALLAH’ a (c.c.) aynı duayı etti ve ALLAH (c.c.) örneğin ilk 50.000 kişiyi o kadar çok sevdi ki bu dualarını kabul edip bu dünyaya Ümmet-i Muhammed olarak gönderdi, birilerinin Peygamberlik müessesesini yapması gerektiği içinde diğerlerinin bu duasını kabul etmeyip bu dünyaya Peygamber olarak mı gönderdi? Bu düşüncem eğer doğruysa “Benim Ümmetimin Alimleri Beni İsrailin Peygamberleri gibidir” Hadis-i Şerifininve Hz. Ali’ nin neden Peygamber olarak bu dünyaya gelmediğinin sırrı da açığa çıkmış oluyor. Tabi burada her Alimim diye ortalıkta gezineni kastetmiyoruz. Sümük-ü Şerifleri, İdrar-ı Şerifleri uyduran ve Alimim diye ortalıkta gezen çok alim müsveddesi var. Bizim kastettiğimiz gerçek Alimlerdir.

Yalnız burada bir yanlışa düşülüp Peygamberlik makamını da küçültmemek gerekir. Küçük bir örnekle açıklayacak olursam; Diyelim ki X kişisi her hangi bir kurumda ve makamda çalışan bir devlet memuruyum ve Hükümet ve diğer partilerin Milletvekilleri geldi, bu X kişisine gel seni Cumhurbaşkanı yapalım dedi. X kişiside teklifi değerlendirip, kabul etmedi ve başka biri Cumhurbaşkanı seçildi.  İlerleyen zamanlarda seçilen bu Cumhurbaşkanı X kişisinin bulunduğum kurumu denetlemeye geldi. Bu durumda X kişisi ne yapacak. Tabi ki Cumhurbaşkanına gereken saygıyı gösterecek. Yani burada demek istediğim Alimler konusundaki tefekkürüm doğrumudur yanlışmıdır bilmiyorum ama doğru olsa bile Peygamberlik makamı yüce bir makamdır ve küçültülmemelidir. Artık o yüce makamın sahipleri onlardır.

Başka bir tefekkür konusu olan Kedilerin Babası olan Ebu Hüreyre (r.a.) sırrıda bu tefekkürle çözülmüş oluyor.

Bir başka konu olarak Peygamber efendimiz Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendimiz için “Onlar benim evlatlarımdır” demiştir. Bunun hikmetiyse Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimiz direkt olarak Peygamber efendimizin hamurundan yaratılmış olmasıdır. (Hamur meselesi için ANT kitabına bakınız.)

 http://medya.onaltiyildiz.com/ant-b01/  

 http://medya.onaltiyildiz.com/ant-b02/#/0

Buradan Orkun Abime selam olsun. ALLAH (c.c.) ilmini arttırsın. Yazdığı disiplinli ve özenli tefekkürleri ilgiyle takip ediyoruz. Son yazısında (Sebeplerle İlgili Tefekkür) “Yerler mi önce yaratıldı İnsanlar mı” diye bir tefekkür sorusu vardı. Yazmış olduğum bu tefekkürün konusuyla ilintili olduğu için bir iki satırla bu soruya da kendimce cevap vermeye çalışayım. Yerlerin ( Mekanın ) yaratılabilmesi için toprağın yaratılması gerekmektedir. Toprağın yaratılması içinde Hz. Ali Efendimiz yaratılması gerekmektedir. Zaten ilk yaratılan da Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz olduğuna göre ilk önce Hz. Muhammed efendimizin Nurundan tüm insanlık yaratılmıştır, sonrasında ise Hz. Ali efendimizin cevherinden toprak yaratılmıştır. Ondan sonrada Mekanlar yaratılmıştır.

En doğrusunu ALLAH (c.c.) ve bildirdiği Salih Kulları bilir.

ALLAH (c.c.) Kendi Nurundan yarattığı Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimize, Ebu Turab Hz. Ali Efendimize, İlhami Abimize, Latif Babamıza, Sultanımıza, Erenlere, Hilalilere ve Kalperenlere Yar ve Yardımcı olsun.

Serdar KAZANÇ

 

Bu haber 11,197 defa okundu.