Meva Cenneti Nredesidir?

5 Nisan 2016 07:00 tsi
Meva Cenneti Nredesidir?

MEVA CENNETİ NERESİDİR?

Meva: sığınılacak yer,yurt,mesken olarak geçmektedir.

Tüm bu sayılanlarda ; içinde yerleşmiş olan bireyler olmak zorundadır.Dolayısıyla Necm suresi 15'te bahsedilen- "İndehâ cennetul me’vâ."

"O’nun (Sidretül Münteha’nın) yanında Meva Cenneti (vardır)."- ayetindeki meva'yı ; içerisinde yaşanılan , yerleşik bireylerin olduğu bir yer olarak düşünmemiz gerekir.

İçinde yerleşik yaşan bireylerin olduğu bir yer olan Meva cenneti;benim yorumumla, Adem'in ilk ortaya çıktığı yer olabilir.Hadislerde bahsedilen,Miraç'ta Hz.Muhammed(s.a.v) efendimizin Adem(a.s.) peygamberi de görmesi ile ,bu durum "akla" yatkın duruyor(Allahualem)

MEVA İSMİ ,KURAN'DA NERELERDE GEÇMEKTEDİR?

Nisa 97:İnnellezîne teveffâhumul melâiketu zâlimî enfusihim kâlû fîme kuntum. Kâlû kunnâ mustad’afîne fîl ard(ardı). Kâlû e lem tekun ardullâhi vâsiaten fe tuhâcirû fîhâ. Fe ulâike me’vâhum cehennem(cehennemu) ve sâet masîrâ(masîran).

Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: “Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)” Onlar da, “Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik” derler. Melekler, “Allah’ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir.

me'vâ-hum : onların varacakları, gidecekleri yer

Hud17:E fe men kâne alâ beyyinetin min rabbihî ve yetlûhu şâhidun minhu ve min kablihî kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten), ulâike yu'minûne bihî, ve men yekfur bihî minel ahzâbi fen nâru mev'ıduhu, fe lâ teku fî miryetin minhu innehul hakku min rabbike ve lâkinne ekseran nâsi lâ yu'minûn(yu'minûne).

Rabbi katından açık bir delile dayanan kimse, yalnız dünyalık isteyen kimse gibi midir? Kaldı ki, bu delili Rabbinden bir şahit (Kur’an) ve bir de ondan (Kur’an’dan) önce bir önder ve bir rahmet olarak (indirilmiş olan) Mûsâ’nın kitabı (Tevrat) desteklemektedir. İşte bunlar ona (Kur’an’a) inanırlar. Gruplardan her kim onu inkâr ederse, ateş onun varacağı yerdir. Ondan hiç şüphen olmasın. Şüphesiz o, Rabbin tarafından (bildirilmiş) gerçektir. Fakat insanların çoğu inanmazlar.

mev'ıdu-hu : ona vaadedilen yer

Ra'd 18: Lillezînestecâbû li rabbihimul husnâ, vellezîne lem yestecibû lehu lev enne lehum mâ fîl ardı cemîan ve mislehu meahu leftedev bihî, ulâike lehum sûul hısâbi ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Rablerinin emrine uyanlar için mükâfatın en güzeli vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin olsa, kurtulmak için hepsini kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır!

ve me'vâ-hum : ve onların barınacağı yer

SECDE 19: Emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe lehum cennâtul me’vâ nuzulen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükâfat olarak Me’vâ cennetleri vardır.

el me'vâ : meva, barınma

SECDE 20: Ve emmâllezîne fesekû fe me’vâhumun nâr(nâru), kulle mâ erâdû en yahrucû minhâ uîdû fîhâ, ve kîle lehum zûkû azâben nârillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

Fakat Allah'ın buyruklarından çıkanlara gelince, onların varacakları son barınakları ateştir. Oradan çıkmak isteyecekleri zaman, tekrar atılırlar oraya ve kendilerine: “Yalanlamış olduğunuz ateşin azabını, şimdi tadın bakalım” denir.

fe me'vâ-hum : onların barınma yeri, varacağı yer

Ayetlerden anlaşılacağı üzere, Kuran'da "meva" varılacak veya yerleşilecek,barınılacak bir yeri ifade etmektedir.Bu durumda orada uzay/zaman bizim dünyamızdaki gibi olmayabilir.(Ebedi azap,ebedi huzur)

Biz tekrar Necm Suresindeki ayrıntılı yer tarifine dönelim:

13-Ve lekad reâhu nezleten uhrâ. Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
14-İnde sidretil muntehâ. Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında.
15-İndehâ cennetul me’vâ. Me’vâ cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.
16-İz yagşes sidrete mâ yagşâ. Sidre’yi bürüyen şey bürüyordu.
17-Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ. Gözü, ne kaydı, ne haddini aştı.
18-Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ. Vallahi gördü rabbının âyâtından en büyüğünü gördü

Uzun zamandır Cebrail(a.s.)'in inişi hadisesi aklımı zorlamaktaydı.Bu nasıl bir inişti acaba? Cebrail(a.s.) en büyük Meleklerdendir, ve Allah'ın izni ile bir çok yetkilere sahiptir.İlk inişte, Hz.Muhammed'e vahyi getirmiştir. Necm suresinde bahsedilen bu inişte ise kastedilen,birlikte belli bir noktaya kadar yapılacak olan Mirac yani yükseliş yolculuğunun başlangıcıdır.

Konunu özü olan Mirac; yükselme anlamındadır.Mearic suresi 4'te ;" Ta'rucul melâiketu ver rûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdaruhu hamsîne elfe seneh(senetin)."Melekler ve Ruh (Cebrail), süresi elli bin yıl tutan bir günde ona yükselip çıkarlar.

Mearic 3'te ; "el meârici : yüksek makamlar, yüce mertebeler, yüksek dereceler, gök katlarının yüksekliklerinin sahibi" olarak geçer.
Mearic 4'te fiil olarak; "ta'rucu : uruc eder, yükselir" olarak geçer.

Mirac bir yükselme hadisesidir ve gidilen yer Necm Suresinde tarif edilmektedir.Miraca çıkılan binek Kuran'da yer almamasına rağmen, hadislerde Burak olarak geçmektedir.Burak hadislerde şöyle geçer;

Buhari Salât, 8'de Burak şu şekilde geçmektedir:

"Bundan sonra katırdan küçük ve merkepten büyük, beyaz renkte "Burak" isminde bir hayvana bindirildim. Bu hayvan, her adımını, gözün görebildiği son noktaya atıyordu. Bir anda Mescid-i Aksa'ya geldik. Cebrâîl, Burak'ı, bütün peygamberlerin bineklerini bağladıkları bir halkaya bağladı."

Kişisel Yorumum: Burak ile uzay/zaman bükülerek yapılan yolculuk sonrası varış noktası olan yerde,pek çok peygamberlere ait binekler(buraklar) bağlı olarak durmaktadır.Bir uzay/zaman istasyonunda bağlı olarak durmakta olan daha küçük uzay/zaman bükücü araçların tarifine ne çok benzemektedir.

Eski müfessirler'den bir kısmı,Meva cenneti'nin yanında olan Sidretül Münteha'nın cennetlerden bir tanesi olduğu görüşünü benimsemiş ve buna göre yorum yapmışlardır.Ancak Mirac'ta Allah'In zatını gören,gördüğü sanılan Hz.Muhammed(s.a.v.) efendimizin tarif ettiği makama talip olan Yunus Emre bakın ne demiştir;

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Bu mısralarda, Yunus'un bariz dileği Kuran'da adı geçen 8 cennet değil,direk Allah'ın zatıdır.Yani Mirac istemektedir. Bu sırra işaret için, Peygamberimiz, "Namaz mü'minin mi'râcıdır." buyurmuştur...

Necm suresine kaldığımız yerden devam edelim;buradan itibaren konu bir anda lat,uzza ve menat'a kayar;

19-E fe reeytumul lâte vel uzzâ. Siz, Lât ve Uzza’yı gördünüz mü?
20-Ve menâtes sâlisetel uhrâ.  Ve diğerini, üçüncüsü Menat’ı (gördünüz mü?)

Neden uzay/zaman bükülmesini çağrıştıran ayetlerden(13-14-15-16) hemen sonra Uzza yani Zeus konu olur Kuran'da? Kuran akıl ve ilim sahiplerinin idrak etmesi gereken pek çok soru sorar ve cevabı verir...

Konu neden Zeus(Uzza)'a döndü dedik ya .Eskilerin masallarında(hikayelerinde,efsanelerinde) bahis edilen Zeus kimdir?

Zeus efsanelerde; Titanlara yani sümerde Anunnaki,incilde düşmüş melek,kuranda cinler,tevratta nefilimler,mısırda neter'ler,mayalarda Gucumatz olarak bilinen gözcüler'e savaş açmış,onları sürgüne yollamış olan varlıktır. Burada ; İnsanın yaratılışını anlatan Kuran'a bakalım da, orada bu "sürgün" başlamadan önce ne diyor okuyalım;

Araf 11:Ve lekad halaknâkum summe savvernâkum summe kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), lem yekun mines sâcidîn(sâcidîne).

Gerçek şu ki, önce sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: «Adem'e secde edin!» dedik; hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı.

Araf 13:Kâle fehbit minhâ fe mâ yekûnu leke en tetekebbere fîhâ fahruc inneke mines sâgirîn(sâgirîne).

Allah: «Hemen in oradan, orada büyüklük taslamak ne haddine, haydi çık; çünkü sen alçaklardansın!» buyurdu.

Araf 14:Kâle enzırnî ilâ yevmi yub'asûn(yub'asûne).
İblis: «Dirilip kaldırılacakları güne kadar bana mühlet ver!» dedi.

Araf 15:Kâle inneke minel munzarîn(munzarîne).
(Allahû Tealâ): “Muhakkak ki sen izin (mühlet) verilenlerdensin.” buyurdu.

Burada anlatılana göre; İnsan'ın yaratılışı sonrası ,İblis isyan etmiş ve "sürgün" edilmiştir.Tabi ki yalnız değil.O yerleşim yerinde ,insanı da ayartmış,bunun sonucunda ayetlerde anlatıldığı üzere,birbirlerine düşman olarak "in"mişlerdir. Benim tüm kaynaklardan okuyunca Zeus'un kim olduğu ile ilgili anladığım şey şu: Cebrail(a.s.) 'ı Zeus(Uzza) yapıp ,ona tapınmışlardır. Bu tapınma olayı elbette ki Cebrail(a.s.) ve aynı kaderde olan diğer meleklerin istediği bir durum değildir.Onlar görev yüklenmiş varlıklardır.Bunu şu ayetten anlarız;

Sebe 40:Ve yevme yahşuruhum cemîan summe yekûlu lil melâiketi e hâulâi iyyâkum kânû ya’budûn(ya’budûne).

O gün ki, onları hep birlikte mahşere toplayacak, sonra meleklere: «Şunlar size mi tapıyorlardı?» diyecek.

Melekler de şu ayet ile cevap verirler;

Sebe 41:Kâlû subhâneke ente veliyyunâ min dûnihim, bel kânû ya’budûnel cinn(cinne), ekseruhum bihim mu’minûn(mû’minûne).

(Melekler) dediler ki: "Sen Sübhan’sın (herşeyden münezzeh, çok yüce). Bizim velîmiz onlar değil, Sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Onların çoğu, onlara (cinlerin söylediklerine) inananlardır."

Demek ki insanlar cinlere tapmışlar.İblis ise cinlerdendi;

Kehf 50:Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbihî, e fe tettehızûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvvun, bi'se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).

Ve meleklere, “Âdem’e secde edin.” demiştik. İblis hariç, hemen secde ettiler. O cinlerdendi. Böylece Rabbinin emrini (yapmayarak) fıska düştü. Hâlâ onu ve onun zürriyyetini (neslini), onlar sizin düşmanınız (olduğu halde), Benim yerime dostlar mı ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel (cehennem).

Zeus(Cebrail?-Allahualem) ; tüm efsanelerde hep yukarıda bahis ettiğim soy ile savaşmıştır,ancak insanlar bu savaşlar sonrasında Cebrail(Uzza)'ya öylesine hayran kalmışlardır ki, onu Yaradanı unutup, bir meleğin zatına tapınmışlardır.İnsanoğlu ziyandadır;

Asr suresi:Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir.Ama âmenû olanlar , nefs tezkiyesi yapanlar , Allah’a ruhu ulaşıp Hakk’ı tavsiye edenler  ve sabrı tavsiye edenler  hariç.

Amenu olabilmek duasıyla...

Gelecek program:

E-Peki Firdevs cenneti olarak bildirilen yer neresidir?
Firdevs manası:cennet bahçesi,bostan olarak bilinir.Ancak İran'ın en eski dillerinden biri olan Avestacaya göre;pairidaêsa olarak geçen kelimenin anlamı çevrili duvar,surlarla çitlerle çevrili yer'dir.
Bu arada pairidaesa kelimesi, ingilizceye paradise olarak geçmiştir.içinde zaman olmayan sonsuz uyum yeri olarak da yorumlayanlar vardır.

Kafanız karışmasın! En doğrusunu Allah bilir...

Firdevs Kuran'da Kehf 107 ve Muminun 11'de geçer;

Kefh 107:İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti kânet lehum cennâtul firdevsi nuzulâ(nuzulen).
Âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar; onların ikramı, firdevs cennetleridir.

Muminun 11:Ellezîne yerisûnel firdevs(firdevse), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Onlar, firdevs cennetine varis olacaklardır. Onlar, orada ebedî kalacaklardır.

Firdevsi de başka bir gün ele alıcaz inşallah...

Dr. Cenk Düzgit

Bu haber 38,770 defa okundu.