En Sıcak Konular

Kefensiz Yatan Binlerce Kahramana Ulaşıldı

17 Ocak 2016 11:13 tsi
Kefensiz Yatan Binlerce Kahramana Ulaşıldı Tarihi Keşif: Kefensiz Yatan Binlerce Kahramana Ulaşıldı

Tarihi Keşif: Kefensiz Yatan Binlerce Kahramana Ulaşıldı

 


Sakarya Meydan Muharabesi'nde canını vermiş kayıp kahramanların, toprak altında kefensiz yatanların mezarlarına sessiz sedasız ulaşıldı.
 


Türkiye Cumhuriyeti bugün bu haliyle varsa, mevcudiyetini Ankara'nın burnunun dibindeki, acıyla yüklü bu topraklara borçlu. Burada, bugün Polatlı ve Haymana ilçelerinin sınırlarında kalan bu topraklarda Başkomutan Mustafa Kemal yönetimindeki Türk ordusu 22 gün 22 gece savaştı... Tam 95 yıl sonra, Türkiye'nin doğusundan, batısından gelmiş, Sakarya Meydan Muharebesi'nde canını vermiş kayıp kahramanların, toprak altında kefensiz yatanların mezarlarına sessiz sedasız ulaşıldı.

 

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın yürüttüğü jeoradar çalışmaları, orada, bugüne dek nerede yattığı bilinmeyen şehitlerin yerini ortaya çıkardı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Bitlis Eren Üniversitesi'yle birlikte geçen yıldan beri yürüttüğü jeoradarla arama çalışmalarında 34 şehitlik saptandı. Burada yaklaşık 1500-2000 şehide ulaşılacağı tahmin ediliyor.

 


Savaş koşullarında, çok kısa sürede çok hızlı davranmak gerektiği için, ivedilikle, koyun koyuna gömülmüş binlerce şehit... Hele 22 gün 22 gece süren ve mevzilerin sürekli el değiştirdiği Sakarya Savaşı'nda daha da süratli davranmak zorunda kalınmış. Bu yüzden hemen her yer toplu mezar. Emekli Albay Kadim Koç, bu mezarlarda, Sakarya Savaşı'nda hayatını kaybeden Yunan askerlerinin kalıntılarına da muhakkak rastlanacağına dikkat çekiyor. Bazı noktalarda birbirlerine karışmış olabilirler.

 


Önümüzdeki aylarda, Sakarya Meydan Muharebesi Milli Parkı'nda bulunan şehitlikler, arkeolojik tabirle 'açılacak', kemikler gün yüzüne çıkarılacak. Bir yandan yeni şehitlikler aranmaya da devam edilecek.

 



Hürriyet'ten Yenal Bilgici, Sakarya Meydan Muharabesi'nin yaşandığı topraklara gitti. İşte Bilgici'nin izlenimleri:

 

"Burası bir ulusun kaderinin yazıldığı yer... Burası, 23 Ağustos - 13 Eylül 1921'de, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi'nin geçtiği yer... Türk, Yunan binlerce askerin vurulup düştüğü acı topraklar... Başkomutan Mustafa Kemal yönetimindeki Türk ordusunun makûs talihini yendiği, Yunan ordusunun ilerlemesinin nihayet durdurulduğu açık arazi... Burası, Ankara'nın burnunun dibi...

 

 


Yol boyu Türkiye'nin savaş alanları konusunda uzman tek rehberi (hatta rehber olsun olmasın, bu alanları bilen az sayıda insandan biri) Serhan Güngör'den hızlandırılmış bir kurs alıyorum. Güngör, biz kimi zaman aheste aheste, kimi zaman saatte 250 kilometre hızla, raylar üzerinde akıp giderken, geçtiğimiz istasyonların tarihi önemini anlatıyor. Arifiye, Bozüyük, Eskişehir... Her birini Kurtuluş Savaşı'ndaki önemine bağlıyor.

 

"Kurtuluş Savaşı'nı anlamak için demiryollarını anlamak lazım" diyor Güngör. "Lojistik ve ikmal savaşıydı biraz da. Yunan ordusu demiryolu şebekesi boyunca ilerledi. Sonra da aynı hatlar üzerinden geri çekildi. Türk ordusu, o hatları diri ve çalışır durumda tutabilmek için insanüstü gayret sarf etti."



Anadolu'nun derinliğinde ilerliyoruz. Eskişehir'den Polatlı'ya, doğuya giderken trenimiz, Kurtuluş Savaşı'nın en dramatik iki ayında yaşananların üzerinden de geçer gibiyiz. Kısaca hatırlayalım: Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri'nin başarısına rağmen, Kütahya-Eskişehir muharebeleri kaybedilmişti. 30 bin civarı asker firar ederken, ordu moral çöküntü içine girmişti. Bu şartlar altında Mustafa Kemal, İsmet Paşa'nın Eskişehir'in güneybatısında Karacahisar'daki karargâhını ziyaret eder ve ona doğuya çekilme direktifi verir. Bu cesur kararı Nutuk'ta şöyle açıklayacaktır:

 

"Düşman hiç durmadan takip ederse, hareket üssünden uzaklaşacak ve yeniden menzil hatları kurmaya mecbur olacak; herhalde beklendiği birçok güçlüklerle karşılaşacak; buna karşılık bizim ordumuz toplu bulunacak ve daha elverişli şartlara sahip olacaktır. Bu şekildeki çekilişimizin en büyük sakıncası, Eskişehir gibi önemli yerlerimizi ve birçok topraklarımızı düşmana bırakmaktan dolayı kamuoyunda doğabilecek manevî sarsıntıdır."

 

Mevzi: Sakarya Meydan Savaşı, 23 Ağustos'ta Yunan askerlerinin, ağır top atışıyla taarruza geçmesiyle başladı. İlk saldırılan bu mevziler Ilıcaözü Vadisi'inde.

 

 


Bu karar hem askeri hem de siyasi riskler içeriyordu. Başarısız olunduğu takdirde, Yunan ordusu yok yere Anadolu'nun içine kadar girmiş olacak, Kurtuluş Savaşı da muhtemelen kaybedilecekti. Bu risk alındı. Ölüm kalım savaşına hazırlanmakla geçen iki ay boyunca Mustafa Kemal başkomutanlık yetkisiyle donatıldı ve her bir evin elinde avcunda ne varsa orduya vermesini emreden Tekalif-i Milliye Kanunu çıkarıldı.

 

 


Sonrası tarihin gördüğü en büyük direnişlerden biri... Yunan ordusu ile neredeyse 100 kilometrelik bir cephede sürdürülen, günler süren bir savunma savaşı. "Bitti" denilen yerde yeniden başlayıp taarruza geçen bir ordu... Dua Tepe'de bitirilen bir mücadele.

 

95 yıl sonra, bugün... Büyük acılara tanıklık eden bu sessiz topraklarda gezerken, harp alanını avcunun içi gibi bilen emekli Albay Kadim Koç, gün gün savaşın nasıl yaşandığını anlatıyor. Onun eşliğinde mevzileri, siperleri tek tek ziyaret ediyoruz. Yıldızdağı, Toydemir, Kızılkırma, İkiztepe, Kocadere... Buralarda binlerce insan son nefesini verdi.

 

 Tüm gün hiç kimseye, neredeyse hiçbir araca rastlamadan kilometrelerce yol gidiyoruz. Issız, sessiz, yer yer karla kaplı bozkır... Ara ara, uzaklarda göze çarpan bir-iki anıt... Bu sessizlik tuhaf geliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını mümkün kılmış bir mücadelenin verildiği toprakların üzerinde biraz daha hareket beklersiniz. Yok. 



Aslında bir süredir sessiz sedasız süren bir faaliyet mevcut. Burası 2015 itibarıyla artık bir milli park: 13.580 hektarlık Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı. Orada burada göze çarpan yeni tabelalar nerede olduğumuzu anlatıyor. Ama daha önemli bir konu var. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın yürüttüğü jeoradar çalışmaları, orada, bugüne dek nerede yattığı bilinmeyen şehitlerin yerini ortaya çıkardı. Biz de bu yüzden buradayız.


Deha: Mustafa Kemal, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" emrini Türbe Tepe'deki birliklerin mevzi kaybetmesi sonrası verdi.
 


Kurtuluş Savaşı yıllarında, toplumsal bilinçaltına en çok işlemiş konu belki de şu: Vurulup düşenlerin, düştükleri yerde kalmaları. Diyarbakır'dan, Bursa'dan, Giresun'dan, Kayseri'den, Adana'dan geldiler. Savaşıp öldüler... Kimin, nerede yattığı bilinmiyor. Bu yüzden işte, şairlerin dizeleri bu bilinçaltından ses veriyor. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'ndaki "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı; düşün altında binlerce kefensiz yatanı" bunun ifadesi. Yine aynı yerdeki "Şüheda (şehitler) fışkıracak toprağı sıksan şüheda" da.



Savaş koşullarında, çok kısa sürede çok hızlı davranmak gerektiği için, ivedilikle, koyun koyuna gömülmüş binlerce şehit... Hele 22 gün 22 gece süren ve mevzilerin sürekli el değiştirdiği Sakarya Savaşı'nda daha da süratli davranmak zorunda kalınmış. Bu yüzden hemen her yer toplu mezar. Emekli Albay Kadim Koç, bu mezarlarda, Sakarya Savaşı'nda hayatını kaybeden Yunan askerlerinin kalıntılarına da muhakkak rastlanacağına dikkat çekiyor. Bazı noktalarda birbirlerine karışmış olabilirler.

 


Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Bitlis Eren Üniversitesi'yle birlikte geçen yıldan beri yürüttüğü jeoradarla arama çalışmalarında 34 şehitlik saptanmış. Burada yaklaşık 1500-2000 şehide ulaşılacağı tahmin ediliyor.




Jeoradar, Türkiye'de son yıllarda kullanılmaya başlanan bir yöntem. Radyo dalgalarıyla yeraltına sinyaller gönderen bir cihaz, farklı yapılardan kaynaklanan yansımaları kaydediyor. Bu bir nevi yeraltı röntgeni. Dokuz-on metreye kadar toprağın altında neler olduğuna bakan jeoradar, daha önce Çanakkale'de de şehitlikler saptamak için kullanıldı.




Önümüzdeki aylarda, Sakarya Meydan Muharebesi Milli Parkı'nda bulunan şehitlikler, arkeolojik tabirle 'açılacak', kemikler gün yüzüne çıkarılacak. Bir yandan yeni şehitlikler aranmaya da devam edilecek.

(Kaynak: Hürriyet)

http://www.haberler.com/tarihi-kesif-kefensiz-yatan-binlerce-kahramana-8070631-haberi/


Bu haber 3,482 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,549 µs