En Sıcak Konular

Gökhan Özcan Niçin Candır?

20 Eylül 2011 09:22 tsi
Gökhan Özcan Niçin Candır? Suavi Kemal Yazgıç, Bülent Akyürek’ten sonra bir başka güzel insanı Gökhan Özcan’ı anlattı.

1991 sonbaharında Ankara’da Tandoğan Meydanı’na yakın olan ve şimdilerde Anadolu Ajansı’nın merkezinin bulunduğu binalarda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı vardı. (Şimdilerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı isminde bir kurum da yok farkındayım.) Bakanlık binasının bahçesinde yer alan spor salonuvari bir küçük yapıda ismini tam hatırlamadığım ama başında 1. nitelemesi geçen bir kitap fuarı açılmıştı. (2.’si düzenlenmedi.) Kitap fuarına büyük bir merakla girdim. Dar alanda kısa paslaşmalar yapmayı gerektiren bir hengame vardı fuarda. Küçücük standlar arasındaki daracık boşluklar dolmuş istifinde kalabalıktı. Kitaplara bakmak için fırsat bulamadığım bu kitap fuarından elimde tek kitapla çıktım. Gökhan Özcan’ın Hiçbişey’i ile…Gökhan Özcan, Hiçbişey

Gökhan Özcan’ı tanımıyordum bile...

Henüz bir-iki kitabı yayınlanmış olan Vadi Yayınları, fuara bağımsız bir stand ile katılmamıştı. Başka bir yayınevinin kitapları arasında görmüştüm kitabı. Gökhan Özcan’ı da henüz tanımıyordum üstelik. Ne “evvel” Zaman gazetesini biliyordum ne de Albatros’u. Hepsini daha sonra öğrenecektim. İş işten geçtikten sonra yani. Kitabı niçin aldığımdan bile emin değilim. Sonuçta bana tavsiye eden de olmamıştı, hakkında bir yazı filan da okumamıştım. Belki kapak resmindeki camdan bakan çocuk etkilemişti beni. Tam olarak emin değilim.

Kitabı ilk okuduğumda kahkahalarım nefesimi kesecek boyuta ulaştı. Hiç ara vermeden kitabı ikinci kez okumaya başladım. Bir-iki gün önce bana kahkahalar attıran Hiçbişey bambaşka yönüyle karşıma çıktı bu kez. Hüzünlendim. Hüngür hüngür ağlamadım ama bir-iki damla gözyaşına da engel olamadım.

Bir mutfakta imza

O aylarda Türkiye Yazarlar Birliği’nde Hiçbişey için küçük bir toplantı düzenlendi ve ben de oradaydım. Gökhan Özcan’ı ilk o zaman gördüm. Saçları neredeyse omuzlarına dek uzundu o zamanlar. Kızılay’da İzmir Caddesi’ndeki o küçük toplantı salonunda enteresan bir kalabalık vardı. Mesela Nihat Genç de oradaydı. Toplantıda nasıl olduysa konunun dağıldığını, edebiyatta gelenek tartışmasının filan başladığını hatırlıyorum. Sevdiğim bir kitabın toplantısında sıkılmıştım. Ancak yine de gitmeden önce Gökhan Özcan’a Türkiye Yazarlar Birliği’nin mutfağında kitabını imzalatma fırsatı bulabildim.

Gökhan ÖzcanAradan epey bir zaman geçince bu sefer Gazi Üniversitesinin spor salonunda bir kitap fuarına gittim. Kitap fuarından çıkışta Nihat Genç ve Gökhan Özcan yan yana idi. Nihat Genç “bak bu Suavi” deyince Gökhan Özcan “tanıştık” cevabını verdi. Gökhan Özcan ile ilk sohbet imkanım ise Sakarya Çay Ocağı ve orası kapanınca Yüksel Sokak’ta ilkokulun hemen karşısındaki Burmalı Pastanesi’nde oldu. Burmalı’da aralarında Gökhan Özcan, Ahmet Çiğdem, Süleyman Sahra, Muharrem Sevil’in de olduğu bir masa daimi sohbet mekânı teşkil ediyordu ve hiç anlamadığım futbol hakkındaki konuşsalar bile ben de orada bulunmaktan keyif alıyordum.

İzlenim Dergisinde buluşurduk

Daha sonra deyip geçmekle hata yaptığımın farkındayım ama yıllarla aram pek parlak değil. Haftalık İzlenim Dergisi çıkarken Gökhan Özcan da derginin Ankara Bürosu’nda idi. Bu dergiyi sürekli gittiğim adreslerin arasına eklemek için yetti de arttı bile. O döneme dair hatırladığım en somut şey, sürekli “kötü” espriler yaptığım ve Gökhan Özcan’ın o kötü esprilere sabırla katlandığı idi.

Gökhan Özcan sözle “tavsiye” etmeyen hayatı “tavsiye” olan abilerimden biri oldu ve benim için hâlâ da öyle. O yıllarda kendi kendime ileride böyle olmalıyım dediğim üç kişiden biri oldu Gökhan Özcan. (Diğer ikisi Süleyman Sahra ve Muharrem Sevil.) Ağırbaşlılıkları, uyumları, mizah anlayışları, nezaketleri… Her özellikleri etkileyici idi benim için.

Olabildim mi? Sanmıyorum.      

 

Suavi Kemal Yazgıç

Dünyabizim



Bu haber 5,048 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,510 µs