En Sıcak Konular

Kanal İstanbul mu, Grek İstanbul mu?

15 Mayıs 2011 16:12 tsi
Kanal İstanbul mu, Grek İstanbul mu? Kanal İstanbul kimin projesi ve yeni Euro Paralarının Şifresi…

 

Kanal İstanbul mu, Grek İstanbul mu?

 

Yeni Euro Paralarının Şifresi…

 

Başbakanın açıklamış olduğu “Kanal İstanbul” projesi çok çeşitli tartışmalara sebep oldu. Proje; kimilerince olumlu, kimilerince gereksiz olarak değerlendirildi.   Gündemi birden bire değiştiren bu projenin, daha önce Ecevit tarafından hatta daha geriye giderek, Osmanlı padişahlarınca da düşünüldüğü kamuoyunda tartışıldı. Biz gündemdeki tartışmaları bir kenara bırakarak, projeyi farklı bir açıdan ele alacağız.

Böyle bir projeyi, başka kimler ister ve istemiştir? İşte bu sorunun cevabını arayacağız.

Tabii ki cevap aslında malumdur. İstanbul’u, Bizans-Ortodoks emellerince ve Vatikan -Ortodoks ittifakıyla, baklava dilimi gibi kesip, bir sınırın belirlenmesi yeni bir şey değil. Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethinden bugüne kadar süre gelmiş bir projedir, İstanbul'un geri alınması. Kimi zaman savaşlarla, kimi zaman siyasetle (masada ).

Nedir o projenin aslı: Anadolu coğrafyası Türklerin eline geçmiştir.  Topyekûn almak mümkün değildir. İstanbul’u parça parça alma stratejisi, hayalleri, Megalo İdea’sı hâlâ sürmektedir. Özellikle son yıllarda, dış mihrakların yayınlamış olduğu Türkiye haritalarında: İstanbul’u Bizans, Karadeniz’i Pontus, Doğu ve Güneydoğu’yu Kürdistan olarak gösteren birçok harita cüretkâr şekilde yayınlanmaktadır.

Bütün bu parça parça  alımların gerçekleşebilmesi için, bir parçanın özellikle önce  alınması, onlar açısından stratejileri gereğidir. O parça, onların deyimi ile: Konstantinapolis, Bizans’dır. Yani bizim İstanbul’umuzdur.

Bütün eski İstanbul haritalarında;  balık kafası adeta kesilmiş gibi sınır çizilmiş bu tarihi yarım ada, İstanbul böyle gösterilmiştir. Daha sonra Karadeniz’in tıpkı Kanal İstanbul’un sınır çizdiği gibi genişlemiştir. Buraya kadar  yazdıklarımız akılda tutulsun.



(Bugünkü hali.) 


Fetihten bu güne kadar İstanbul’umuzu; Vatikan ve Ortodokslar, Bizans’ın yeniden kurulması için savaşlarla, politikayla ve çeşitli planlarla almak istediklerini belirttik. Günümüzde bunun adım adım uygulandığı, kamuoyunun gözünün içine bakılarak, yapıldığı bir gerçektir. Ancak bu stratejik adımların, tıpkı bir ilizyon gibi, hissettirilmeden yapıldığı da dikkatli gözlerden kaçmamaktadır.

 Şimdi şu habere göz atalım: http://www.milligazete.com.tr/haber/istanbul-yeniden-konstantinapolis-oldu-185465.htm

Haberde özetle: “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından ‘İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri’ projesi Çırağan Sarayı'nda tanıtıldı. Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından da desteklenen tanıtım gecesinde, İstanbul'daki kültür mirası tanıtılırken sahnede İstanbul'u resmeden Bizans haritası gözlerden kaçmadı.

Sahnede bulunan afişte, dünyanın başşehri İstanbul'un ismi ise ‘Bizans Konstantinapolis’ olarak yazıldı ve haritada sadece kiliseler yer aldı. Camileriyle göz kamaştıran İstanbul'un tanıtım gecesinde, şehirde bulunan camiler, külliyeler, medreseler ve türbeler hakkında hiçbir konuya değinilmedi.”



Demek ki, birilerinin kafasında, İstanbul  hâlâ, Bizans ve Konstantinapolis.

Şimdi size başka bir harita gösterelim  ve bu haritanın şifresinden bahsedelim:


 



Bu harita, 1982 yılında Yunan Kültür Bakanı olan Melina Merküri'nin kurduğu 'Anavatanları Kurtarma Komitesi' tarafından bastırılmış ve dağıtılmış bir harita

Bu harita – kendileri açısından- stratejik özellikler taşıyor. Bu harita kullanılarak, Türkiye üzerinde doktrin üretilmiştir. Büyük   Megalo İdea’nın 1982 yılındaki doktrinidir bu. Yunanistan o zamanlar; Rusya, Bulgaristan, Suriye ve Ermenistan ile askeri işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Buradaki ittifak, bölücü örgüt PKK’ya destek vermiştir. Bu doktrinin en göze çarpan kısmı: Heybeliada Ruhban Okulu ve Pontus davalarını ön plana çıkararak uluslararası mahkemelere başvurmalarıdır.

Olayların gelişim sürecini incelediğimizde, o günden bugüne nelerin olduğu malumdur. (Heybeliada Ruhban Okulu meselesi ne oldu? Lütfen araştırınız.)

Şimdi haritanın çok önemli şifresini sizlere deşifre ediyoruz:

Görmüş olduğunuz haritada Türkiye parçalanmış, Yunanistan Ege ve Marmara’yı komple almış, Karadeniz Pontus olmuş, Doğu Bölgemiz Ermenistan, Güneydoğu Bölgemiz Kürdistan olmuş, Suriye ise  Hatay’ı almış görünmektedir. Bu arada Kıbrıs’ta tamamıyla Yunan adası haline gelmiştir.

 Bu harita, o zamanki ismi ile AET yani bugünkü ismiyle AB’nin maddi katkıları ile oluşturulmuş, stratejik destek verilmiş bir haritadır. Buraya kadar zaten her şey meydandadır. Bu doktrin haline gelmiş olan harita bazı şifreler içermektedir. Ehilleri bilir.

Şimdi biz, kamuoyuna bir şifreyi kendi haritaları üzerinden ifşa ediyoruz. Yukarıdaki haritada, Konstantinapolis yazan yere dikkat edelim. Tam Karadeniz’e açılan bugünkü Kanal İstanbul’un başlangıç yeridir. Aşağıdaki bugünkü Kanal İstanbul’un yayınlanan haritaları ile karşılaştırıldığında durum daha net ortaya çıkmaktadır.


   

 


 Bu  haritada daha çok şifreler var onları başka bir zaman açıklayacağız.

Üste belirttiğimiz gibi, sözde haritalarındaki gösterdikleri parçaları alabilmeleri için öncelikle İstanbul’u bir şekilde baklava dilimi gibi bölmeleri gerekmektedir. Bunu savaşlarla  bunca zaman denemişler fakat başarılı olamamışlardır. Bunu savaşla yapamayacaklarının anlayanlar, başka bir savaş tekniği olan finansal/kapitalist savaşla  almayı planlamışlardır. Bugünkü stratejileri bunun üzerinedir.

Yunanistan’ın dünyaca ünlü tek bankası National Bank of Greece (NBG), yurdumuzda da bir banka satın almıştır. Bu bankanın (NBG)’nin, özelliği Yunanistan milliyetçiliği üzerine kurulmuş bir sistemle hareket etmesidir.

NBG’nin kendisini tanıttığı bir kitap var, adı GREEK BANKNOTES A JOURNEY (1822-2002)

Bu kitapta yer alan iki haritayı yayınlıyoruz.


 

 


Yunanistan, (heykel bulunan) haritada almak istediği yerleri kırmızı ile göstermiş.

Avrupa Birliği destekli, çok büyük finans yardımı alan NBG konusuna virgül koyalım. Şimdi kamuoyundaki Kanal İstanbul projesine  geri dönelim.

Geçtiğimiz hafta Bugün Tv’ye katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı  Bülend Gedikli, Kanal İstanbul ile ilgili şunları söylüyordu: “Kanal İstanbul Projesi öyle bir proje ki, yurt dışından çok büyük finans teklifleri gelmektedir. Bu proje çok önemli olmasa, yurt dışından hiç adamlar para verirler mi?”

 Bu ifadelerin kodları bile anlatmak istediğimiz resme örnek teşkil etmektedir.

Şimdi gelelim konuyla ilgili başka bir noktaya:

Bulamaç ve Eşek adaları, Yunanlılar tarafından 2004 yılından bu yana  işgal edildiği geçtiğimiz günlerde gündeme geldi. Yukarıdaki haritaya dikkat edilirse, Yunanistan, zaten o adaları alınacak hedefler arasında göstermiştir.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17772947.asp?top=1

Dışişleri Bakanlığı Ege'ye ilişkin son konuların Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlıkları müsteşarları arasında yürütülmekte olan istikşafi görüşmelerde ele alındığını ifade etmiş.

Dışişleri Bakanlığı neden gerçekleri açıklamıyor?

AB ve VATİKAN, adım adım finansal destekle, Yunanistan piyonunu öne sürerek, o haritanın gereğini yerine getiriyor. ( İşi sadece Yunanistan'dan ibaret görenler için özellikle bu bölümü kırmızı yaptım. E.D)

Yunanistan’da ekonomik bir kriz mevcuttur ve Yunanistan “Euro bölgesinden çıkmayı düşünüyor”  açıklamaları gündeme bomba gibi düşmüştü.  Enteresandır, Avrupa Birliği ve IMF’den bir heyet alelacele Yunanistan’a gittiler. Durumu kontrol altında tutmak için seferber oldular. Bunları neden anlatıyoruz: Hani dedik ya "Finans Savaşı " diye. Savaş, Vatikan’dan başlıyor; AB, Yunanistan derken, oradan da sınırlarımızdan adım adım içeri farklı mizansenlerle giriyor.

Şimdi konuya bağlı  başka bir nokta:

 Euronun şifresini çözelim.

Neden Euroları Değiştirdiler?


 

 


AB Konseyi tedavüle giren yeni Euro paralarında Türkiye’nin kısmen bulunduğu haritayı sildi. Fakat, paradaki yeni dizayn, Kıbrıs’ı olduğu gibi parada gösterdi.

 Şimdi 2 Euro’nun şifresini beraber çözelim.

Avrupa Konseyi’nin çizdiği bu yeni harita ne anlama geliyor?

Gazetelerde bu haber şu şekilde yer aldı:

Financial Times, Konsey'in, haritayı “sömürgecilik stili” bir yaklaşımla ile yeniden çizdiğini belirtti. İngiliz gazete de, böylece “AB üyesi Kıbrıs'ın Türkiye'nin altındaki gerçek konumundan çekilerek yüzlerce kilometre daha Batı'da Girit adasının yanında gösterildiğine dikkat çekti.

Şimdi paraya dikkatlice bakalım: 2 eur’onun  metal kısımda EURO'nun,  O'su dışarıda kalmış. Neden acaba? Çünkü:  O, sıfır anlamı taşımaktadır. Orası sıfır noktası olarak şifrelenmiştir. Peki o sıfır noktası eski paralarda neresiydi: Marmara bölgesi ve İstanbul haritasıydı. Yine bu sıfır noktası şu demek: Alınacak yeni yerlerin başlangıç noktası, yani Financial Times yazdığı gibi “yeni sömürgecilik stili.”

Şimdi eur’onun 2 sayısına dikkat edelim: 2. Bin yılı (ikinci bin yılı) temsilen konmuştur. Nedir 2.Binyıl?  Vatikan’daki papanın açıkladığı; tüm Avrupa’nın 2. Bin yılda Hıristiyanlaşmış olduğu ve Vatikan’ın  yeni hedefi; 3. Bin yılda da Asya’nın Hıristiyanlaştırılmasıdır.

 Oktan Keleş daha önce bu konuya dikkat çekmişti:

“Vatikan'ın görevi;

 -Birinci bin yıl Avrupa'nın,

-İkinci bin yıl Afrika'nın,

-Üçüncü bin yılda hedef Asya'nın Hıristiyanlaştırılmasıdır.”

http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=29

3. Bin yıl için “sıfır noktası” başlangıçtır.  Bunun için O, tam sınıra konulmuştur. Anlayan anlamıştır.

Avrupa Konseyi'nin bu kararına ilk tepkiyi, Avrupa Parlamentosu'nun iki İtalyan liberal milletvekili gösterdi. Marco Cappato ve Marco Parnella adlı AP üyeleri, "Konseyi, bilinçli ve gizlice Türkiye'yi eurodan sildi" dediler. İtalyan liberal milletvekilleri  kararı çok sert bir şekilde eleştirerek, “konsey bilinçli bir şekilde, gizlice Türkiye eurlardan sildi” diyerek açıklamalarda bulunup, konuşmalarını kayıtlara geçirdiler.

Avrupa Konseyi,  konunun tartışıldığı bir açık oturumda: “Türkiye’yi neden sildiniz, keşke Türkiye’yi silmek bu kadar kolay olsa” diye açıklamalarda bulundular.

Anlatmak istediğimiz; Kanal İstanbul: “Osmanlı’nın mı, Ecevit’in mi, yoksa Başbakanın projesi mi?

 Yoksa aynı projeyi, anlattığım güçler de planlamışlar mıdır?

Kararı siz verin…

 

NOT: Oktan Keleş'in ASA Kitabında SİHİRBAZ MAYRUK ile ilgili bir bölümde İstanbul ile ilgili bir plandan şöyle söz ediliyor: ( ASA Sh.357)

"Konuşan bu sefer Mayruk’tu:

 İstanbul’a bunun yüz katı şehirler, alışveriş merkezleri inşa edeceğiz.

Dağ, taş şehirleşecek. Ormanları bile şehirleşecek.

Yavaş yavaş işleyen bu planla para şehrine dönecek.

İsmi para ile anılacak.

Böylelikle hızla şehirde dönüşüm yaşanacak.

Bütün şehir alışveriş şehrine dönecek.

Bu şehre gelenler sırf bu iş için gelecek.

Tüm dünya malları burada tüketilecek.

Tüm dünyanın para merkezlerinden biri olacak.

Her yapı buna hizmet edecek.

İstanbul’un ruhunu para ile satın alacağız."

 

 

                            

                          

 



Bu haber 37,847 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,242 µs