En Sıcak Konular

Stratejisyenler(!) Yeni Uyanmış

19 Ağustos 2017 07:39 tsi
Stratejisyenler(!) Yeni Uyanmış Yıllardır Suriye ve bölge politikasında yapılan hataları yazıyoruz Sayın Karagül...

Hükümetin stratejik yazarı, Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı ve Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül 17 Ağustos 2017’de Suriye ve bölge politikaları ile ilgili kurgulanan şeytani plana yeni UYANMIŞ.


16 Yıldız’da 2011’den beri yazıyoruz Sayın Karagül. Biraz geç kalmadın mı?


Bakın ne demiş Cumhurbaşkanın uçağından inmeyen büyük stratejiysen:

“Düşmanları dost, dostları düşman haline getirecek “yeni bir durum”la karşı karşıyayız. Bütün bölgede kartlar yeniden karılıyor, cepheler yeniden şekilleniyor, ittifaklar yeniden biçimleniyor.


Ortadoğu’da yepyeni bir “koalisyon”, “eksen” oluşuyor. Arap Baharı sonrasında olduğu gibi, tamamen Türkiye’yi dışarıda tutan, bölgeden uzaklaştırmaya çalışan, Suriye’nin dışına itmeye çalışan, Arap dünyasıyla bağlarını koparmayı önceleyen bir koalisyon bu.


İran’la S. Arabistan arasındaki gerilim mezhep kimliğinden uzaklaşıyor, sanki Arap-Fars kimliği üzerinden yeniden şekil alıyordu. S. Arabistan-Mısır-BAE ekseni Arap kimliğini keşfetmişti ve bunu Muktada Sadr üzerinden servisediyordu. Alışık olmadığımız, yeni ve şaşırtıcı durumlarla karşı karşıyayız. Sanıyorum “eksen”in bundan sonraki adımları bizleri şaşırtmaya devam edecektir.


Riyad ve BAE’nin manevrasının arkasında, daha büyük bir hesap var. Bir Amerikan, İngiliz, İsrail aklı var. Bir bölgesel proje var. Suriye’de ABD planlarını hakim kılmak, İran’ı Güney’den sıkıştırmak,  Türkiye’yi Suriye’den çıkarmak için ince ince işlenmiş bir plan var.

Hala “terörle mücadele” gibi soyut, anlamsız, bir karşılığı olmayan gerçeklikten uzak cümlelerle konuşulmasını anlamak mümkün değildir. Artık “terörle mücadele” diye bir kavram yoktur.

Bu kavram tuzaktır. Bugünkü resmi, “terörle mücadele” olarak adlandırıp, bu soyut kavram üzerinden okuyanlar, ona göre hareket edenler, yakın gelecekte büyük bir felakete bilerek ya da bilmeyerek zemin hazırlamış olacaklardır. Terör değil devletler çatışması ile karşı karşıyayız.

Suriye’de durduğumuz yeri yeniden tanımlamak durumundayız. Bağdat’la ilişkileri güçlendirmenin yanısıra, Şam yönetimine karşı bütün öfkemizi bastırmak, takıntılarımızdan kurtulmak zorundayız.

Burada Esed savunuculuğu yapmıyorum. Daha derin, daha kapsamlı bir şeyden söz ediyorum. Suriye’yi bir bütün olarak tutacak adımlar atmaktan, ülkenin ABD işgaline teslim edilmemesinden, parçalandığı anda Türkiye’nin parçalanma sürecinin başlatılacağından söz ediyorum. Buna şiddetle karşı çıkanların, boş hamaset dışında Türkiye’ye önerdiği hiçbir çözüm yolu yoktur!

Cumhuriyet tarihinin en büyük tehdidi bu..

Suriye’nin kuzeyinde PKK üzerinden yürütülen harita terör meselesi değildir. Suriye’deki çatışmalar artık şu grup, bu grupmeselesi değildir. Çok daha esaslı bir duruşla, bölgenin tamamı üzerinde bir bakışla hareket etmek gerekmektedir.

Çünkü Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük tehdidiyle yüz yüzedir. Çünkü ilk kez açıktan çokuluslu bir cephe ile karşı karşıya. Öyleyse İran ve Rusya ve Şam yönetimi dahil, daha kapsamlı, derin, kalıcı anlaşmalara varmayı zorlamak gerekiyor.

Suriye olayı bitti. Suriye halkı olaydan dışlandı.  Suriye, devletlerin kapıştığı bir cephedir artık. Talan ediliyor, paylaşılıyor. Öyleyse  önyargılarından, ön kabullerinden bağımsız, rasyonel bir düşünce, politika geliştirmek, Türkiye’ye yönelen büyük tehdide karşı atılacak adımlardan biridir.

İran Irak’tan, Türkiye Suriye’den sıkıştırılıyor

Son adımlar İran’ı Irak’tan sıkıştırıyor. Bu ABD planıdır, İran’ı baskı altına alıp cepheyi İran sınırına yaklaştırma hesabıdır. İran Irak’ın güneyinden sıkıştırılırken Türkiye Suriye’nin kuzeyinden sıkıştırılıyor. Bu iki hareket üzerinden Araplar, Türkler, Farslar ve Kürtler arasında belki yüz yıl sürecek düşmanlıkların temelleri atılıyor. İşte bu küresel bir akıldır, küresel bir projedir, bir Atlantikçi müdahaledir. Bu kalıcı düşmanlıkların önünü alacak bir şeyler yapmalıyız.”

http://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/cumhuriyet-tarihinin-en-buyuk-tehdidi-bu-2039626

Sayın Karagül 8 Şubat 2016 da Türkiye Suriye’ye müdahale etmeli!  Diye yazan da sendin hatırlar mısın:
http://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/turkiye-suriyeuye-mudahale-etmeli-2026655

 

Yıllardır Suriye ve bölge politikasında yapılan hataları  yazıyoruz Sayın Karagül:

12.08 2011’de  Oktan Keleş:


 “Amerika, İsrail ve İngiltere’nin bölgedeki büyük planının bir parçası  da; Türkiye’nin, Orta Doğu’daki yükselen prestijini tersine çevirmektir. Bunun için de Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etmesi için uğraşmaktadırlar.”
http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=170

11 Ekim 2012’de:


“1- Arap Baharı safsatası istenilen hızda gitmediğinden başka coğrafyadaki Arap ülkelerine üflüyorlar.Yani diğer Arap ülkelerinin gururlarını okşuyorlar.
2- Suriye meselesinin uzaması yine bu psikolojik söylemin hedefi.”

Nedense mülteciler hep Müslümanlardır. Kabak hep Müslümanların başına patlıyor. Mesela Esad canisine karşı Suriye’deki Hıristiyanlar savaşıyor mu?
Ortadoğu’da etnik nüfuz hareketleri planlarına dikkat edilmeli! Bunun ülkemize olan tarihsel etkileri dikkatle takip edilmeli. Zira bugün Meclis’te eyalet sistemine geçme yasasını andıran bir konu gündemdeydi.
http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=279


21 Kasım 2012’de:

Müslümanlar kutuplaşmış; İran Pers derin devleti, Yahudi’yle işbirliğinde. Mezhep çatışmaları kapıda.

"Hani kuru kuru, bize de bazen, “Türkçülük Yapıyorsun!” diyerek, “Ümmetçi Olmak Lazım!” ahkamı kesenler var ya, onlara  soruyorum; "nerede bu ümmet?"

 http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1976

18 Ağustos 2011’de:


Türk Milletine açılmış bir savaş vardır. Türk Devletine ise zaten çoktandır bir savaş açmışlardı.”
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=956

 

6 Nisan 2012’de:


“Ortadaki tablo bu, peki ne yapılmalı? ABD ve AB’ye bu konuda asla güvenilmemeli. Milli politika uygulanmalı.”


Rusya Ortadoğu’daki kalesini kolay kolay bırakmaz. ABD ise hem kendi hem de İsrail çıkarlarınca ASYA’YA biraz daha yanaşma isteğinde. 
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1465

1 Ağustos 2012’de:


Rusya'nın Ortadoğu'daki tek müttefiki Esad rejimi yerine, Rusya'nın menfaatlerini aynen müdafaa edecek biri geçmeyince, Esad'ın düşmeyeceğini hangi basiretsizler tahmin edemedi?
http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=262

 

14 Ağustos 2012’de:


Bir başka açıdan da bakarsak; Türkiye'nin Rusya ile enerji başta olmak üzere silah alımı gibi birçok alanda yakınlaşması oldu bu sıralar. Bu kimin işine gelmez? ABD'nin… Peki o zaman ne yapılmalıydı? Tıpkı Soğuk Savaş yıllarında, "Sovyetler gelecek?" tehlikesi gösterilerek, Şeytani her plan uygulandı değil mi? Şimdi aynı filmi bir kez daha sahneye koyuyorlar: "Bu işin arkasında Rusya var!"  hikâyesi ile. PekiRusya yok mu bu işin içinde? Yani Rusya Suriye'nin hamisi değil mi?  Tabii ki hamisi. Rusya'nın Ortadoğu'daki son kalesi Suriye'dir. Peki İran'ın bu olay işine gelmez mi? Gelmez olur mu? Suriye, Lübnan ve kısmen Filistin İran'ın ileri oyun alanlarıdır. Bunlar çok doğal. Tıpkı Balkanların, Kafkasların bizim ileri kalelerimiz olduğu gibi.

İşte Şeytani plan bunun üzerine, bu gerçeklik üzerine kurulu. Bu işin arkasında; İran, Rusya var, daha geride ise Çin. Ama bu işin arkasında İran ve Rusya var, diyenler nedense hiç İsrail'i ve Amerika'yı dillendirmiyorlar? Neden mi, çünkü onların senaryolarına göre kalem oynatıyorlar da ondan. Bir de şöyle diyorlar saf saf: ABD bizim stratejik ortağımız, müttefikimiz, hiç öyle şey yapar mı? Yani bize kazık atar mı?
http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=256

4 Eylül 2012’de:


Esad’ın gitmesi de çabuk olacak sanıldı. Oysa Esad yıpratıcı unsur olarak planlanmıştı. Yani diğerleri gibi hemen gitmeyecekti. Hükümetin, basiretsiz, ütopik hayaller peşinde koşanları bunu anlamadılar. Zannettiler ki Esad’da hemen gidecek.” (Abdulkadir Selvi daha 16 Şubat 2016’da gerçeği görmüş. Aynı cümlelerle söylememiş mi?)
“Hükümet, yanlış stratejisi, yanlış Suriye politikaları ile Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye’yi de karşımıza bir sorun olarak dikti. İsrail’in nihai hedefine ancak bu kadar hizmet edilir.”
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1821

22 Temmuz 2013’te:


“Şeytaniler uzun vadede Esad’ın devrilmemesi üzerine planlar kurdu, ama Arap baharının oraya sıçrayacağını aptallar bile bilirdi. Bunun için de tavşana kaç, tazıya tut planını devreye sokuyorlar. Mezhepsel taraflar netleşince de, Suriye’ye ABD planı doğrultusunda, düşmanca tavır alan ülke, bu rolünü aşarsa, uyarılacaktı. Yaşananları bir düşünün, bunlar olmadı mı?”

“Bunlar, hemen Esad devrilecek planına göre politika yaptılar. Çünkü dost dediklerine güvendiler. Ama güvendikleri dostları da, Esad kadar zalimdi.  Fark etmediler herhalde. ABD, AB neden muhaliflere silah ambargosu yaptı? Tam Esad güçleniyor; pat bir açıklama Fransa’dan “silah ambargosu kalksın.” Tabi bu açıklama plandaşlarının sesi olarak seslendiriliyor. Bakıyorlar Esad sallanıyor, pat İngiltere açıklama yapıyor, “Türkiye yanlış yapıyor,” diye. Hâlbuki Türkiye’ye gazı da onlar veriyor. Duruma göre, Esad bir hamle yapıyor, pat Angelina Jolie mülteci kampında dünya kamu oyunu gıdıklıyor. Esad hamleyi arttırınca, pat İsrail Golan tepelerine hava saldırısı yapıp, durumu dengeliyor. Muhalifler hamle yapıyor, pat Rusya hemen ABD ile telefonda vs vs”
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=2546

19 Ekim 2015’te:


Rusya Suriye’yi bırakmaz, Esad’dan  da istediğini almadan desteğini kesmez" diye. Rusya ile Türkiye karşı karşıya getirilmek isteniyor! Bulaşmayın Suriye’ye. Bazıları eleştirmiş; “Suriye sınırındaki yapılanmadan sonra hala Oktan Keleş müdahaleye karşı mı?” diye. Cevap: Tabii evet! Karşıydık, hala karşıyız! Haklı çıkmadık mı? Bataklığın büyük sineği Rusya’yla, Suriye’de karşı karşıya gelecektik. Birtakım beyinsizler anladı mı şimdi?
http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=393

5 Aralık 2015’te:


Şu anda somut bir realite söz konusu. Arap Baharının başlangıcından bir kaç yıl öncesinde olan hadiseler sanki şu an Türkiye'de sahneye konuluyor.
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=4608
    
18 Aralık 2015’te


Türk Milli Stratejisi uygulanmalı! Akılcı politika tesis edilmelidir! Aman dikkat; gündem daha çok hata yapmaya müsait...

Bu dış politika böyle sürdürülemez!
 Örneğin: Suriye politikası! Bakın göreceksiniz Suriye politikası nasıl değişecek AK Parti iktidarının, not edin!  Hiç değilse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imajına zarar vermeden, akıllıca yapın.

http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=406

08 Nisan 2017’de

Gelelim şimdi bu olayların ve planların bizi ilgilendiren yönüne: Küresel akıl ABD’ye yani Trump’a bu operasyonu yaptırdı ve Rusya ile  ipleri iyice gerdirdi… Şimdi bizimkiler -burası çok önemli-  bu oyuna aldanıp “aman ha arkandayız ABD, hatta önündeyiz” diyerek açık çek verip yine tuzağa çekilmesinler… Zira oyunun bir ucu direkt bizi ilgilendiriyor. Planlanan bu gergin atmosferden Türkiye ve İran’ı Suriye’de karşı karşıya getirip, yani bataklığa çekip, bir Kürt devletinin önünü açma planları var. Çünkü Türkiye, İran ve Arap ülkeleri bir Kürt devletine karşı  ve bu karşıtlık hafife alınamayacak kadar etki alanı geniş. Öyleyse Kürt devletine karşı olanları kontrollü kapıştırıp,  bu etkiyi kırarak, oluşacak yeni kördüğüm ve kaostan çözüm olarak Kürt devleti oluşumunu sunmak...

http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=5936



Bu haber 7,217 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,417 µs