Merhamet

15 Nisan 2017 13:47 tsi
Merhamet

“Kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse şeytanı ona musallat ederiz, o da onun yakın arkadaşı olur.”

                                                                                                                                                     ( Zuhruf 36) 

Neden Allah zikrinden yüz çeviren demiyor?

Neden başka bir esmasından değil de Rahman’dan yüz çevirene şeytanı musallat ederiz diyor?

Rahman esmasının sözlük anlamı dünya hayatında ayırt etmeksizin mahlukatın hepsine merhametle muamele eden,ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irade eden,her türlü iyilikleri ihsan eden demektir.

Rahman’ın zikri nedir? Bu zikir çok önemli ki özellikle vurgulanıyor ve bu zikre uymayanlara kovulmuşu yoldaş ediyor.

Kaç gündür bu ayeti ve aynı surenin 45. ayetini düşünüyorum. Rahman olan Yüce Allah bu ayetle bizden ne yapmamızı murat ediyor? Şayet zikrine uyarsak, hakikate ve kurtuluşa uymazsak kovulmuşla arkadaş oluyoruz.Burada tefsir yaptığımız ya da ayete mana verdiğimiz anlaşılmasın yanlızca düşündüklerimizi ve okuduklarımızı paylaşıyoruz.İddiamız yoktur.Yanlışlar bize güzellikler O’na aittir.

Her şeyi sevgiyle yaratan,yarattıklarını her an gözeten,koruyan O’dur.

Tüm yarattığı sistemde Rahman olan O ve her zerrede bu sevgiyi, ilgiyi aşikar eden yine O.

Gördüğümüz ve görmediğimiz her yerde,her zamanda ve mekanda bu muhabbeti izhar etti. Eşrefi mahlukat sırrıyla yarattığı insana bunu bildirdi.

Yarattığı her şey ne için yaratıldı ise onu yapmakta, insan ve cinler serbest bırakılmıştır. Bizler ne kadar Rahman esmasını biliyor,yaşıyor ve yansıtıyoruz?

Din, dil, cinsiyet, hayvanat, nebatat diye ayırt etmeden sevgiyle(Rahmani) yaklaşabiliyor muyuz?Tüm çocukların yaptığını bizler neden yapamıyoruz?

Hangi çocuk diğerini ötekileştiriyor, cinsiyeti ayırıyor ya da inanç veya cemiyet şartlarına bakıyor?Anlaşamadığında yakıp yıkıyor mu? Kızsa da küsse de yine sevgiyle önceyi unutup oyuna devam etmiyor mu?

İnsanlar yakılırken,

Çocuklar denizde boğulurken,

Kadınlar ve genç kızlar köle diye satılırken,

Kimyasal bombalar atılırken,

Ve insanlık onuru ayaklar altına alınırken biz ne kadar rahmet edebiliyoruz?

Bir aslan ceylanı avlıyor, ceylanın karnından çıkan yavruyu gören aslan avı bırakıyor. Bu durum HAYVANA bile ağır geliyor ve kalp krizi ile ölüyor.

Maymun avlanıyor, avının yanında bebeğini görüyor oturup ona bakıcılık yapıyor, diğerlerine yedirmiyor HAYVAN.

İnsan kılığında biri denize yaralı köpek atıyor ve  bir HAYVAN, yunus onu kurtarıyor.

Bir kaz sudaki balıkları yediriyor.

Bir kedi yaralı başka bir kediye hayatta kalsın diye saatlerce yardım ediyor. Saymakla bitiremeyeceğimiz nice örnekler var.

HAYVANLARI yaratan ve sizler için onlarda ibretler vardır diyen Allah’a şükürler olsun. Bu yarattığı hayvanlar ayırt etmeden, başka hayvan demeden, hiç bir şeyi ayrılık sebebi ya da yardım sebebi görmeden sadece yardım ediyor. Er Rahman esmasının rahmetini, merhametini en güzel şekilde gösteren, ögreten hayvanlara teşekkür etmek borcumuzdur. Rahman esması hayvanlarda ve bitkilerde yaşıyor, yansıyor, gösteriyor, ögretiyor.

Ya insanda?

Yoksa yer yüzünden merhamet kalkıyor mu?

Her şeyde O’nun merhameti var. Tüm kainat bu rahmetle dönüyor ve zikrediyor. Hayvanlar bu esmayla birbirine merhamet ediyor. Hangi din, dil, ırk ve mezhepten olursa olsun bütün insanlarda da Adem’den gelen ve ortak olan asgari insanlık anlayışı mevcuttur. Haksız yere birini öldürmek,  kadın dövmek, çocuk öldürmek, istismar etmek, zulüm yapmak, çalmak, adaletsiz olmak, ahlaksızlık yapmak vb. bütün kültürlerde fenadır, kötüdür.

Allah, aleme ve alemin özü olan insana Er Rahman esmasını koymustur. İnsan kendi içinde, gönlünde bu esmayı bulacak, hal edecek ve onu dilinden davranışlarından yansıtacak. Er Rahman ayırt etmez, onun için veliler yetmiş iki milleti tek görmüşlerdir. Onun için o kutlu insanlar ayırt etmeksizin hakikati herkese anlatmışlardır. Avrupa’dan gelip Türkiye’de hidayete eren çok insan var. O hak erleri baydır, bayandır veya şöyle giyindi böyle giyindi dememiş ve mesleklerinin hiç birine bakmamışlardır. Onlar bu kutlu hizmeti yaparken çevredeki sözüm ona ben Müslüman’ım diyenler O hizmet erlerine hangi gözle bakıyorlar sizin insafınıza bırakıyorum.

Ey garip, Rahman esması alemde devran ediyor, bu devrana sen de içindeki merhamet kandilini uyandır da gir. Merhameti kaybeden insanların neler yaptığı ortada;  adları, sanları, cisimleri, cismaniyetleri, dinleri önemli değil. Rahman’ın alemde ve kendindeki zikrini görmeyen, merhameti kendinde bulmayan, bilmeyen,merhamet sahibi olmayan, onu insan eden ve Allah’a götürecek olan kalbini kaybeder; merhametsizin kendisi olur. Bu düşüş onu insanlık mertebesinden eder, hayvan dahi olamaz. O kötü ve fena yol arkadaşı şeytanla beraber olur.

Rahman’a inanıyorsak nasıl ve neden birbirimizi yiyiyoruz?

Aile huzursuzlukları, kavgaları neden oluyor?

Rahman’a inandığını iddia edenler nasıl olur da kendinden olmayanları ötekileştirir ve hatta terörist ilan eder, halkını böler, barışa, hoşgörüye dinamit koyar, toplumu kutuplaştırarak nifak tohumları sokar.

Su yaşananların hangisi Rahman’ın razı olduğudur? İçinizdeki Rahman’a sorun.

Biz Rahman’I kaybedersek burda zulmete ötede zilette düşeriz. Her yer yanıyor ve yangın ülkemizin sınırlarına yaklaştı. Sıcaklık yüzümüze vuruyor. Bu ateş, gafletten uyanın ikazıdır, uyarısıdır. Önceki ikazları maalesef dinlemedik, bu sefer ikazın şiddeti arttı. Eğer uyanmaz dünyaya, ganimete dalar isek bizi de uyandıracak olan ancak bir yangındır, sarsıntıdır. Bizim için gece gündüz uyukusuz kalan, ülkesi ve dünya barışı için çalışan, Rahmani asker olmuş o gizli kullara Allah bizi yardımcı kılsın. Bu kadar ağır yükü bu insanlar nasıl kaldırır, nasıl çekerler bilmem. Vücuduna taşlar isabet ediyor ama merhamet edip kendisiyle değil ülkesi ve insanlar için calışıyor, didiniyor, adeta çırpınıyor. 

Allah’ım Rahman olan sensin. Bizden merhametini alma ve bizi Rahman’a asker eyle.

Naçizane bir hatıramızı sizlerle paylaşıyorum: 

Yol Hatıraları 

Gecenin bir vakti

Yer: Tire.

Bir arkadaşla abinin evindeyiz, nargilesinden içiyor ve bizlerin dertlerini dinliyordu. Bir ara bahçe kapısından başını uzatıp içeri bakan köpeğe baktı, sonra yukarıdaki çocuklara seslendi: “Ahmet Amca’nın köpeği için yemek hazırlayın.”dedi.

Biraz sonra  bir kap içinde çocuklar köpeğin yemeğini getirdi. Abi nargilesini bıraktı ve “Hadi bakalım komşunun köpeğine yemeğini verelim sen de lambayı tut.”dedi.

Lambayı yakıp yan komuşunun karanlık bahçesine girdik. Bu arada abi: “Ahmet Amca bu gece hastanede kalacak sabah söyledi, aileden burada kimse yok köpeğe bakar mısın diye benden ricada bulundu ben de severek kabul ettim.” dedi. Biraz sonra köpeğin bulundugu yere geldik. Abi yemeği köpeğin önüne bıraktı ve hep beraber geri döndük. Sandalyesine oturdu, nargileyi eline aldi ve sordu: “Ne görüdünüz?”

Bir şey mi kaçırdım diye hayıflanmaya baslamıştım ki abinin sesiyle kendime geldim:  “Az önce ne yaptık?”diye sordu.

Ben: “Abi, işte köpeğe yemeğini verip geldik.”dedim. Her şey insanın gözünün önünde oluyor da görmüyor benim gibi.

Abi anlatmaya başladı: “ Bizler yemeğimizi yedik, çayımızı içiyoruz, keyfimiz yerinde.  Ama kapının önüne bir köpek geliyor ve başını içeri sokup bakıyor bize ve sonra da gidiyor.”(Dört yıl içinde kapıya gece gelen köpek görmedim.)

Abi:” Allah o kapıya gelen köpek ile bize adeta teşbihte hata olmaz emanet edilen köpeği unuttun, senin keyfin yerinde emanet edilen köpek aç, görevini yap, dedi. Kapıya gelen köpeği görünce çocuklardan yemek isteyip, aç köpeği doyurmaya gittik. Sen de bu basit gibi görünen hizmetten sevap kazandın.”dedi.

Şimdi

Allah dağ başında bir köpeğin bile aç kalmasından razı değil. Rahman  bunun için seni, beni vesile edip o aç mahlukunu doyuruyor. Yani bir aç köpeğe iki insanı gönderiyor.

Sen, nerde olursan ol, bil ki Allah seni görüyor ve biliyor, istersen derdini anlatamayan biri ol tıpkı bu köpek gibi, bunu unutma O görüyor ve biliyor.

Dağ başında karanlıklar içinde bir mahlukunun rızkını bile düşünen Allah senin ve ailenin rızkını düşünmez mi? Endişe etme. Amma Adem olmaya calış.

Köpek bu haliyle Allah’tan yardım alıyor sen de insan ol ki Allah’tan yardım alasın. O kimseye bırakmaz ve muhtaç etmez.

Yaşanan olay beş dakika

Amma tesiri hayat boyu sürecek ve unutulmayacak harika bir ders.

Gecenin bir vakti oradan ayılırken, abi bizi hayret vadisine atıp gönderdi.

Bu olayı düşün ve tefekkür et, dedi ayrılırken.

Haa o kapıya gelen köpek var ya

O bu köyün köpeği değildi

Bu köyde de zaten öyle bir köpek yok.

 

RECEP 

Bu haber 5,618 defa okundu.