Ötüken'in Çocukları

14 Mart 2017 03:00 tsi
Ötüken'in Çocukları

ÖTÜKEN’İN ÇOCUKLARI

Yine bir “Gönül Mimarları” program çekimi için, Krt tv stüdyolarında 07/Mart/2017 cumartesi günü Ötüken’in çocukları, Kalperenler olarak Sultanımız ve Başbuğumuz ile beraber buluştuk.

Bu sefer, beyaz gömlek ve kırmızı kravatlarımızı giyinerek gelmiştik.  Program öncesinde uzak ve yakın mesafeleri kat ederek bir araya gelen koldaşlar önce hasret gidererek büyüklerimizin gelmesini bekledik.

Program da yapacağımız faaliyetler için kısa bir prova yaptık. Hem heyecanlı hem de sevinçliydik.

Heyecanlıydık, çünkü birazdan kameralar karşısında olacaktık. Sevinçliydik yine birbirimize ve Deruni babamıza kavuşacaktık. Değerli büyüklerimiz geldi. Onların koordinatörlüğünde çekim için yerlerimizi aldık.

Programın başlamasıyla, Kahraman ordumuz için Harbiye marşını sultanımızın sazı, bağlaması eşliğinde gür bir ses ile icra ettik. Hemen marş sonrasın da ATATÜRK’ün GENÇLİĞE HİTABESİNİ okuduk.

Yaklaşık, üç saat süren çekimleri, güncel konular çerçevesinde soru " cevap olarak bitirdik. Mutlaka izleyiniz.

Program sonrası, araçlarımıza binerek hasretini çektiğimiz ocağımıza yol aldık. İstanbul trafiğini aşarak,  ocağımıza vardığımızda, ilk işimiz üzerimizde ki gömlek ve kravatlarımızı çıkarmak oldu.

Malum burası Kalperen Ocağı! Ne zaman, ne yapacağımız belli olmaz.

Bakarsınız Ay timi ile uzaya çıkabilirsiniz. Bir anda kendinizi pist ortasında bulur.  Genç Osman müziği eşliğinde oynarken, ya da bir anda Kebuter, yahut Pervane olup uçabilirsiniz.

Burası sırlar kahvesi, kalperen ocağı! Burada her an, her şey hayır ile olur.

 Ötüken’in çocukları, atalarının izinde, geçmişin ışığın da, geleceği inşa etmeye çalışırlar. Tabi öncesin de Murat kardeşimiz gibi kendini, geçmişini bulma ve bilme gayesi şarttır.

Murat koldaşımız geçmişi ve gücü hakkında ki gerçeklerle yüzleştiğinde bir değil, on değil, yüz değil. Bin yaşına daha girmiş oluyordu.

Tabi ki, her kalperen Murat koldaşımız gibi sakin, vakur ve kolay alışamayabilir. Zordur kalperen olmak.

Hakikat ve gerçek, ateşten bir kor olduğunu ve de zor olduğunu Murat koldaşımızın durumuna bakarak öğreniyorduk. Bu uzun mevzu buna daha sonra devam ederiz.

Gecenin yıldızı yine İzmir den gelen değerli koldaşımız Zübeyir oldu. Onun ritmik ve nazik figürleri geceye damgasını vurdu. Çok güzel halk oyunları oynadılar. Kendilerini kıskananlar olduğunu biliyorum. Nazar etmeyin ne olur. Çalışın sizinde olsun.

Ötüken’in çocukları, milletinin, tarihinin, devletinin, ordusunun ve atalarının yanında Hak için, hakikat için, hayır için yarışır.

Yine değerli başkanımızın eşliğinde, sultan babamızın gözetimin de kebuter olup uçtuk. Pervane olup coştuk. Çok değerli misafirler geldiler. Selam olsun o yüce, pak ve hak yolcularına…

Gecenin ilerleyen saatlerinde yorgun düşenlerimiz oldu. Bazen uyuduk, bazen sohbet ettik. Sabah namazı ile uzak şehirlerden gelenlerimizin bir kısmı ve işe gidecek olanlarımız ayrıldı.

Gün kalan kalperenler için şimdi yeniden başlıyordu. Gün içerisinde deruni babamız ile bireysel ve genel olarak soru ve sorunlarını anlatanlar oldu. Her zamanki güzelliği ile yine herkesi ayrı ayrı dinleyip cevaplandırdı. ALLAH kendisinden razı olsun.

Gün içerisinde sohbet, muhabbet, oyun ve sinema izledik.

Bu sefer, ne gök Türklerden Gökhan, nede Ayhan geldi. Nedenini anlıyorum. Ay Timinin soda ile yaptığı operasyonlar onlara geçit vermiyor olabilir. Oysa; Ay timi bilerek dünya çevresini soda şişeleri ile bir mayınlı bölge gibi yaparak şeytani, kara tarafın dünyaya gelmesini istemiyor. O şişelerin hepsi, şer uzaylılar için. Bir daha ki sefer Gök Türkler, Ay Timi ile irtibata geçerse gelişlerinde inşallah bir sıkıntı olmayacaktır.

Pazar akşam, dokuz gibi, biz ocağımızdan ayrılırken, aklımız yine baba sultanımız, başkanımız ve koldaşlarımızda, yorgun ve üzülerek ayrıldık. Yarı uykulu ve yorgun olarak eve kendimizi attığımızda, kapı ile yatak arası, mesafesinin bu kadar uzak olduğunu bilmiyordum.

Ötüken’in çocukları, sırlarınız kutlu olsun.

Koldaşlarım, birbirimize, devletimize, ordumuza, milletimize, insanlığa ve Sultanımıza, Erenlere, başkanımıza, koldaşlarımıza ismen çok çok DUA ediniz!

Dualarınızda bizleri de unutmayınız.

Saygılarımla

Bekir ÖZTÜRK

Programdan ve sonrasından resimler 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber 5,816 defa okundu.