Kalbi Eren İstiklal Öncüsü

2 Mart 2017 00:28 tsi
8.Sınıf Öğrencisi Bir Kalperenimiz yazdı: Kalbi Eren İstiklal Öncüsü....

KALBİ EREN İSTİKLAL ÖNCÜSÜNE

 Bugün biz Türk gençleri, bize bırakılan köklü tarihin ufuklarında hülyalara dalabiliyorsak, tüm dünyayı kanıyla sulamış atalarımızın aziz cengaverlikleri sonucudur. Bu topraklarda yüz yıl kadar önce vahşet yaşandı, daha önceleri olduğu gibi. Kendilerini dünyaya medeni olarak tanıtan devletler nice Alilere, Mehmetlere, Eliflere, Ayşelere, çoluk çocuk, yaşlı demeden her türlü ezayı, vahşeti yaparak, insan haklarını, savaş hukukunu yerler altına alarak insanlık suçu işlemişlerdir.

İstiklal Marşı’nı ilk tanıdığım gün henüz dört yaşlarında bir çocuktum. İçimde birbiri ardına savrulan düşüncelerin karmaşası beni ordan oraya savuruyordu. Abiler, ablalar neden tek bir yöne bakıyordu? İnsanlar neden hareket etmeden bu marşı söylüyordu? Bilmiyordum. Bildiğim tek şey esir alındığımdı. Başımı çevirdiğimde dalgalanan hilaline, yıldızına mest olduğum, bir milletin hürlüğünün sembolü, yerin ve göğün kızıl süsüyle dalgalanıyordum. O kadar ihtişamlıydı ki; benim naçizane ruhumu ona armağan etmek, o yıldızı tüm insanlığın üzerinde aydınlatmak için sönük kalırdı. Bu nedenle ağzımdan ona en çok yakışan sözcükler dökülmeye başladı:

     ‘’ Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!’’

Türkler bir kıvılcım gibi yaşarlar. Alevlendiklerinde onları, ne dünya gücü, ne mermisi, ne hançeri hiçbir şey tutamaz. Sancağı taşıyan cevval yiğidin hayat solukları, bu alemden göçerse, Hilaliler bir hışım koşar yetişir, o mahşer meydanına…

And olunur ki, bu gökkubbenin altında soluyan tek hane dahi kalsa , o bacadan tüten bir miktar duman bile zehriyle bu toprağa bastırmaz. Bizim olan vatan, damarlarımızda coşup, çağlayan sıvının himayesindedir. Bu nedenle bu topraklar başkasının himayesine giremez. Bu zahiri ve apaçık ortadadır.

Irkımı aşağılamaya cüret eden, kana susamış canavarlar iyi bilmelidir ki;  bu milletin soyu onların tek dizelik tarihini, destanlarıyla, kültürüyle, köklü geçmişiyle yerle bir eder. İşte o vakit onlar uyku bile uyuyamaz, hayatın kısır döngüsüne zincirlenirler. Cenab-ı Hakk isterse denizleri çağlatır ve tek hamlede onları boğar. Bu milletin son ferdinin ruhuna sela okunmadan ezanları dindirme mümkünatı bulunmaz.

Sevgili Mehmet Akif Ersoy,siz gönül gözü açık, kalbi eren bir şahsiyetsiniz. Çoğu kişi para ödülü için yarışmaya girerken, siz bu bahisten ötürü yarışmaya girmediniz. Siz savaş meydanında yarı aç, yarı tok taarruz eden askerin halini gördünüz. Bize bahşettiğiniz armağan karşısında sözcüklerim ve minnetim yetersiz kalacaktır biliyorum. Çanakkale’de ve daha birçok cephede, şehitlerin beyaz kefenlerinin, hatta olmayan kefenlerinin ve Türkiye’nin geleceğinin sırrının büyük ipuçları, yazdığınız marştadır.

 Ne mutlu o gül yüzlü şehitlerimize ki, canım peygamberimin yanındalar. Tabutlarının sarıldığı bayrağın hilalinin yoldaşı yıldızın yörüngesi istiklaldir. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Uzayın sonsuzluğunda bir daha nice sitareden yörünge aratmasın.

Allah sizden razı olsun. Huzur içinde yatın.

 

                                                                                                                                       8.Sınıf Öğrencisi Bir Kalperen

 

Canım Oktan Babam, sizi çok seviyorum. Ellerinizden öpüyorum.

Bu haber 2,877 defa okundu.