En Sıcak Konular

Sihir Ülkesi -Ula

7 Ağustos 2016 06:42 tsi
Sihir Ülkesi -Ula Sihirden çıkamayanlar...

 Sihir Ülkesi -Ula

Oktan Keleş, kitaplarında Türk Devlet'inin ne kadar büyük ve TEK olduğunu sürekli vurguluyor.

Oktan Keleş'in yazdıklarını tekrar terkar, döne döne okumak lazım.

Çok şeyler söylenebilir ama sırları da fazla ifşa etmemek lazım.

Asa Kitabı-2009 da yazılmış, çeşitli nedenlerden dolayı 2011 yılında basılmıştı. Aşağıdaki bölüm o kitaptan alıntı.

O bölümden önce size kod bir isim yazacağım:  ULA

İşte  haber:

Darbeci askerler Ula'da böyle yakalandı!

   
http://www.hurriyet.com.tr/son-dakika-haberi-kacan-darbeci-askerlere-operasyon-40177222

ASA Kitab'ını tekrar okumak da fayda var. Neleri Kaçırmışız, neleri? (Kendi adıma söylüyorum. Erol Elmas)
   

Şimdi kitaptan bazı bölümler: 


Burası, bulunduğumuz yer bir başka boyut değil. Dünyada bir yer. Şeytanî sihirbazların merkezi. Bu büyük toprak parçasında her türlü deney ve sırları gerçekleştiriyorlar. Burası tabiri caizse -kendi deyimleriyle- “Sihir Ülkesi.” Ülke kelimesini mecazî olarak algılamayın. Zira burası gerçekten bir ülke gibi yönetilir. Kendine has bir halkı, yöneticileri vardır. Bir kısım yönetim biçimi de burada test ediliyor. Psikolojik ve sosyolojik bu deneyler, tezler hâlinde “Yeni Dünya Düzeni” ne uyarlanıyor. Yani insanlığa biçilmiş bir hayat tarzı olarak… Şöyle anlaşılabilir: Komünizm çöktü. Kapitalizm tarzı da çökmek üzere. Öyleyse, Şeytanîler açısından yeni sistemler gerekiyor. Sömürülmeleri ve köleleştirilmeleri için, insanlığa işte bu deneyler yapılıyor.

   …

- Kimsiniz?

- Ülke denetleyicileri gezginleriz diye cevap verdi Latif Baba ve arkasından da sordu:
- Peki sen kimsin?

Adamın cevabı çok şaşırtıcı ve sinir bozucuydu:

- Ben bu köyün peygamberiyim. Efendimizin kulu ve kölesiyim. Efendi dediği Baş Şeytanî idi.

Latif Baba şu bilgileri verdi:

- Şeytan ve taraftarlarının baş düşmanları peygamberler olduğundan, -sözde- kuracakları düzende “Peygamber” kavramını bir nevi memuriyette kullanıyorlar. Yani intikam alıyorlar kendilerince. Bu ülkede her köyün ve şehrin muhtar ve vali nevinden -sözde- bir peygamberi var. Fakat zihinleri yıkanmış olduğundan halk tarafından ruhanî bir özellik de taşırlar. Deneyin bir parçası bu. Adamın gözleri donuktu. Beyninin yıkandığı her hâlinden belli oluyordu. Adam buranın sınır köyü olduğunu söyledi ve nereye  gideceğimizi sordu.

Latif Baba cevap verdi:

- Başkente… Ula’ya….

   …

Bu Sihir Ülkesi’ndeki halkı hiyerarşik bir sistemde yönetiyorlar ve deneyleri gereği, insanlığın inancını saptırmak için birçok metotlar kullanıyorlardı. Fakat anladığım kadarıyla, bu sapıklar bunu Allah’ın sistemini taklit etme gibi bir dezenformasyon şekliyle deniyorlardı:

Peygamber, Tanrı, ölüm, öldükten sonraki mükafat vs... İblis’in nasıl da Allah’ı (cc) taklit etme cüretini ve sistemine koyma isteğini gösteriyordu. İnkarla Allah’ın sistemini istemeyen ve insanlara bu sistemi kötü gösteren İblis’in, şimdi taraftarlarıyla Rahman’ın sisteminden rol çaldığı aşikardı.


Bu Sihir Ülkesi’nde, beyinlerini yıkayarak kimi halkı tarım ve hayvancılıkla, kimini özel hizmetle, kimini istedikleri iş bölümlerinde köle gibi kullanıyorlardı. Korkunç bir deneydi bu. Buradaki halk ilah olarak “Şeytan”ı tanıyordu. Tanrılar kavramıyla Tanrıları İblis’in uşakları (melekleri) olarak biliyor ve Baş Şeytanî’yi dünya arzının ilahı kabul ediyorlardı. İblis ise -sözde- her şeyin ilahıydı. Böyle bir sistem burada deney hâlindeydi. Tutarsa bütün dünyaya uygulanacaktı planlarınca.


Aşağı doğru indikçe caddeler, eski devirleri andıran yapılar ve her yerde İsrail -sözde Davud- yıldızı vardı. Etrafta kılık kıyafetleri farklı farklı insanlar...

Profesör bu manzarayı bize şöyle yorumladı:

- Bunlar elitlerin köleleri. Elitlerin her türlü hizmetlerini yapmak üzere seçilmiş köleler. Bir insanın her türlü hizmetini yaparlar. Kendilerine bir alt programda köle oldukları benimsetilir ve bu program sonucu yeterli görülenler bu bölgeye, elitlerin hizmetine alınırlar. Kurmak istedikleri Yeni Dünya Düzeni’ndeki sistemin bir parçası bunlar. Herkes, kendi ne diye benimsetilmişse odur: Köle, elit, savaşçı vs...


Latif Baba şu enteresan bilgiyi verdi:

- Sözde bu ülkeyi vaad edilmiş topraklarda kurarak yandaşlarına bu ülkeyi vaad ediyorlar gizli kriptolarla, sembollerle… Büyük İsrail Şeytanî Projesi’ne hizmet edenlere semboller gönderiliyor ve “Vaad edilmiş ülkeye, topraklara vatandaş seçildiniz müjdesi.” veriliyor. Kabala’da bir sembolü vardır bu ülkenin. İşte birbirlerine vaad ettikleri şey, bu yalancı dünya. Sözde, kendilerince vaad edilmiş topraklara kuracakları vaad ettikleri bir ülke. Bir nevi Disneyland gibi.

O gün Latif Baba şöyle söylemişti:

- Disneyland da bu projenin farklı bir deneyi, parçasıdır. Aslında dünyanın hemen hemen her yerinde çok çeşitli deneyler yapılıyordu da kobaylar farkında değildi. Sihir Ülkesi’nin dekorları, yaşam felsefesi, putları, âdetleri bugünkü dünyanın da içinde bulunduğu durumu özetliyordu adeta. Kur’an- Kerim’in şu ayeti de bize konuşuyordu:

“HAYIR! SADECE BİZLER ATALARIMIZI BİR DİN ÜZERİNDE  BULDUK. BİZ DE ONLARIN İZİNDE GİDİYORUZ.”
Zuhruf / 22

...

- Siz Müslümanların kökünü kazıyacağız. Sonra müttefiklerimiz ABD ve Avrupalı idealistlerimizle “Dünyanın Efendisi” seçimi yapacağız. İsrailoğulları bu seçimi belirleyecek. Hem de bunda siz Müslümanların da katkısı olacak. Bizimle işbirliği yapacaksınız. Çalışmalar başladı. Geri dönüş yok.

Bunun üzerine Latif Baba:

- Kim ABD, AB ve İsrail’le Müslüman olarak ve diğerleriyle işbirliği yapıyor, onlara sığınıyor ve medet umuyorsa Allah onu yeryüzünde zelil kılsın diyerek beddua etti.


Latif Baba:

- İsrail Krallığı’nı yıkacak tek ordunun Türk ordusu olduğunu biliyorsunuz. Gizli efsanelerinizde saklıyorsunuz. Bu yüzden Türkler ve Türk ordusu sizin en büyük düşmanınız.

Türk ordusu’nu Türk milleti’nin gözünden düşürmek için her türlü çabayı  gösteriyorsunuz ve işinize geldi mi, yanındaymış gibi davranıyorsunuz. Fakat unutuyorsunuz;

Türk ordusu zahirde olduğu gibi batında da bu milletin “genlerinde.” Bu geni sökemediniz. Sizler sadece Müslüman düşmanı değil, aynı zamanda insanlık düşmanısınız.

Baş Şeytanî Sihirbaz kurukafa bulunan bir asâ elinde ve yanında başka bir Şeytanî tahtta oturuyorlardı.

Yanlarında bir ekran vardı. Şekli bir göz gibiydi. (Her şeyi gören göz)

* Bütün dünyayı, bu ana bilgisayardan gözleme ve yönetme aşamasına
gelmişlerdi.

* Fakat tabii bütün bunlar bir deneydi.

* Eğer gerçekleşirse bütün dünyayı ilizyonlarla hakimiyetleri altına
alacaklardı.

* İnsanın zihnini etkileyecek ilizyon hadiseleri meydana getirerek  (Uzaylılar indirerek, göktaşları çarptırarak, yaratıklar göstererek vs...)
bu gibi hadiselerle sihirleyeceklerdi.

* Elektromanyetik dalgalarla, biyolojik besinlerle beyinleri yöneteceklerdi.

* Bu “Sihir Ülkesi” adını verdikleri alanda insanlığa yönelik yeni sistemler, ideolojiler test ediliyordu ve birçok plan üretiliyordu.

* 2012 ve ileri tarihlerde, dünyanın bir yerinde nükleer bomba patlatarak göktaşı çarptı diye insanlığın bir bölümünü yok edip,  bir bölümünü köleleştirerek “Yeni Bir Dünya Düzeni” kurmak da planları dahilindeydi.

“Yok… Olmaz yahu.” diyenler İkiz Kuleleri hatırlasınlar. İki uçak, iki kule dünyanın akışını, sistemini nasıl değiştirmişti. Bu, küçük bir provaydı.

Sihirbaz Şeytanî şaşkınlıkla bağırdı:

- Yine mi siz, Melâmiler?

Yanındaki ise:

- Bütün sistemler kitlenmiş. Bir şey yapamıyoruz dedi.

İlhami Abi sihirbaz Şeytanînin elindeki kurukafalı asâyı aldı. Kafatasının göz kısmında parlak taşlardan yapılmış bir çip olduğunu, tüm bu bilgisayar ağını bu asânın yönlendirdiğini söyledi. Kurukafadaki çipleri aldı.

Şeytanî feryat ediyordu:

- Bütün sistemler çöküyor! Bütün emekler yanıyor!

Sihir Ülkesi bütün birimleriyle alev alev yanıyordu. Bu ülkedeki kobay insanların bir bölümü isyana kalktı. Daniel ağlıyordu.

- Bunları bütün dünya duymalı. Fotoğraf, kamera... Bir şeyler belgeleyelim ne olur diye yalvarıyordu.

İlhami Abi Daniel’a döndü:

- Merak etme. Bunları bütün dünya duyacak. Bu görev Âdem ve ekibinin diyerek teselli etti.

Oktan Keleş

Asa Kitabı (sh 417 vd.) 




Bu haber 11,869 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,284 µs