En Sıcak Konular

SSCB'yi Dağıtan Gizli Hakasya Raporu

18 Ocak 2016 09:47 tsi
SSCB'yi Dağıtan Gizli Hakasya Raporu SSCB'yi dağıtan gizli Hakasya Raporu: Gerçek 'diriliş' hikayesi...

 Karar.com'dan Ürün Dirier'in Oktan Keleş ile yaptığı röportaj   


KGB ve ordu arşivlerinde yıllarca gizlenen Hakasya Raporu, SSCB?nin dağılmasından sonra ortalıklara düşen belgeler arasında bulundu. Eski Türk uygarlıkları üzerine çok sayıda araştırma kitabının yazarı olan Oktan Keleş, SSCB?nin dağılmasıyla sonuçlanan 30 bin yıllık altın Türk boynuzunun hikayesini anlattı.  

SSCB dağılana kadar üzerinde çok gizli bilimsel araştırmaların yapıldığı, ancak sonuca ulaşamadan Çernobil faciası ile tarihin karanlıklarına gömülen Hakasya boynuzunun?

Hikaye Abakan Türklerinin en eski yurtlarından Hakasya, bugün bilinen adıyla Minusinsk?ta geçiyor. Hakasya eski Türkçede ?bin tane suyun toplandığı, birleştiği kutsal yer? anlamına geliyor. Burasıyla ilgili gizemli olaylar silsilesi Stalin?in son yıllarında başlıyor. Yıl 1952, Sovyet uçakları Abakan?ın üzerinden geçerken manyetik fırtınaya maruz kaldıklarını, radarlarının bozulduğunu rapor ediyorlar.  İki uçak düşüyor ancak araştırma sonuçlarından hiçbir şey çıkmıyor.

16-01/13/oktan.jpg
Oktan Keleş, eski Türk uygarlıkları hakkında yazdığı araştırma kitaplarıyla biliniyor.


1959?a yani Nikolay Şvernik dönemine gelindiğinde ise aynı bölgede iki uçak daha düşüyor. Bu olayın ardından SSCB bazı koordinatlarda uçuş yasağı getiriyor. Brejnev dönemine kadar yasak sürüyor. Yasağın kalkmasıyla birlikte bölgede üç askeri uçak, bir de sivil uçak düşüyor. Araştırmalar yine sonuç vermiyor.

1988?de Mihail Gorbaçov Yüksek Sovyet Başkanı seçiliyor. 1991?de SSCB dağılırken Gorbaçov şöyle diyecektir: ?Tuhaftır ki SSCB ekonomik dağılım aşamasındayken Vatikan bir mezara 2 milyar dolar teklif etti.?

16-01/13/4-1452696382.jpg


Bir çoban ve altın boynuzun kaderi

Peki uçakların düştüğü bölgede yani Hakasya?da bulunan bu mezar neyin nesiydi ve neden bu kadar kıymetliydi?

SSCB dağılınca biliyoruz ki birçok gizli belge yurt dışına çıkarılmış, pazarlarda madalyalara, tanklara varıncaya dek, her şey satılığa çıkarılmıştı. Hatta eski silahlar, nükleer uranyum tüpleri bile? CIA başta olmak üzere, birçok batılı istihbarat kurumu bu belgeleri koleksiyonerler vasıtası ile ele geçirmişti.

Burayı kazan ölüyor

Bu belgelerin içinde 1960?lardan kalma bir rapor dikkat çekiciydi. Raporda anlatılanlar özetle şöyleydi; Bir çoban, Hakasya?nın bugünkü başkenti Abakan yakınlarında adına ?delikli kaya veya kutsal kaya? denilen kayalık bir yere rastlar. Çoban meraklanır ve define bulmak umuduyla orayı kazar. Ama başarısız olur. Bir müddet sonra hem çoban hem de onunla birlikte kazıya katılan arkadaşları birden ölür. Çobanın ailesi bunu yetkililere bildirince, yapılan araştırmalar sonucu oranın binlerce yıllık bir lahit yani anıt mezar olduğu ortaya çıkar. Burayı araştıran SSCB yetkililerinden de kısa süre sonra ölenler olur. Bunun üzerine olaya KGB ve asker de dahil olur. Yapılan tetkikler neticesinde anıt mezarda yoğun radyasyon olduğu, ölümlerin sebebinin radyasyona bağlı olabileceği rapor edilir.

16-01/13/3.jpg


30 bin yıllık altın boynuz

Araştırmalara uzman ekipler katılır. Bilim adamları eşliğinde mezara inilir. Kat kat olan mezarda iki iskelet, çeşitli kova benzeri yarı toprak, yarı maden yapımı küpler, iki katlı şömineye benzer yapı vardır. Duvarlarda da ilginç çizimlere rastlanır. Mezarda bulunan Kayı damgaları, mezarın ön Türklere ait olduğu fikrini güçlendirir.

Fakat uzmanların ilgisini çeken asıl şey, yuvarlak bir kaide üzerinde, altına benzer bir boynuzdur. Duvarlardaki çizimlerde boynuz ve boynuz miğferli, elinde boynuz asa tutan bir adam, deniz altında boynuz, dünya üzerinde de üç boynuz vardır. En ilginci de boynuzların titreşim çizgilerle sanki birbirlerine sinyal göndererek irtibat kurar şekilde çizilmiş olmalarıdır.  Üstelik mezarda iskeletler de bulunur.

Burası derhal askeri ve yasak bölge ilan edilir. Altın renkli boynuzun altın ve ne olduğu tanımlanamayan bir maddeden alaşım ile yapıldığı tespit edilir. İskelet de dahil mezardaki tüm materyallerin karbon testi sonuçları 30 bin yıllık olduklarını ortaya çıkarır. 79 yılında Jimmy Carter ve Brejnev yakınlaşması vesilesiyle mezar ABD?li bilim adamları tarafından da incelenir. Sonuçlar aynıdır. Boynuzun alaşımının dünya teknolojisiyle yapılamayacağı rapor edilir. İnceleme ekibinde halüsinasyon ve değişik hastalık belirtileri baş göstermeye başlar. Boynuzu yerinden oynatmak için yoğun bir teknik çalışma yapılır ancak oynatılamaz. Ekipteki bir Kazak Türkün ısrarı sonucu mezara bir şaman getirilir.

Abakanlı yaşlı şaman mezara girdikten sonra şunları söyler: ?Atalarımızın kemikleri sızlıyor, duymuyor musunuz, bunu buradan çıkarırsanız, gökyüzünden de görülecek büyük felaketle karşılaşacaksınız, bizim de dirilişimiz olacak!?

16-01/13/t.jpg


Çernobil, SSCB?nin dağılması ve Diriliş

Ama bilim adamları şamanın sözlerini dikkate almaz. 30 bin yıllık altın boynuz uzun uğraşlar sonucu yerinden çıkarılarak en yakın askeri hava alanına götürülür. Amaç, boynuzun uçakla nükleer araştırma merkezine götürülmesidir. Ancak boynuzun yerleştirildiği uçak havalanamaz, teknik problemler çıkar. Gönderilen ikinci uçak da bozulur. Son çare olarak boynuz kurşun kaplı bir muhafaza dolabı ile kara yolu üzerinden Moskova yakınlarındaki askeri bir tesise getirilir. Bir kaç yıl sonra boynuz Ukrayna?nın en gelişmiş nükleer araştırma tesislerine, yani Çernobil?e nakledilir! Kısa bir süre sonra yani 26 Nisan 1986?da Çernobil patladı. Tıpkı şamanın dediği gibi felaket başlamıştı. SSCB dağıldı. Türk yurtları ise bağımsızlığa kavuştu, şamanın dediği gibi dirildi. Daha sonra Gorbaçov ?Türklerin kadim medeniyeti boyunduruk altında tutulamazdı, bu kader? diyecekti.

 http://www.karar.com/hayat-haberleri/sscbyi-dagitan-gizli-hakasya-raporu-gercek-dirilis-hikayesi-66431



Bu haber 9,860 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,148 µs