En Sıcak Konular

İlgi'den Yeni Kitaplar

23 Aralık 2015 09:22 tsi
İlgi'den Yeni Kitaplar ilgi Kültür Sanat Yayınları yeni kitaplar çıkardı...

 


 
YAVUZ İLE MİDİLLİ

Birinci Dünya Savaşı başladığı sırada İngiltere'nin bahriye nazırı olan Winston Churchill, 1923'te kaleme aldığı harp hatıralarında "Tarihte hiçbir geminin pusulası Göben'inkinden daha büyük bir kıyıma, sefalete ve yıkıma doğru rota göstermemiştir" şeklinde not düşüyordu. Gerçekten de, Almanya'nın İngiliz deniz hâkimiyetine meydan okuma politikasındaki esas aktörlerden biri olarak inşa edilen Göben muharebe kruvazörü ile hafif sıklet yoldaşı Breslau 1914'teki destansı bir kovalamacanın ardından Osmanlı payitahtına ulaşmışlar ve Alman diplomasisinin yirminci yüzyıldaki en büyük zaferi olarak tanımlanan bir hamle ile Osmanlı İmparatorluğunun Almanya'nın müttefiki olarak Birinci Dünya Savaşı'na girişinde kilit rol oynamışlardı. Göben ile Breslau'ın zaferi, savaş sırasında Almanya başkomutanı olan Feldmareşal Ludendorf'un tasviriyle, tüm harbin sonunu iki sene geciktirmiş; Rusya'nın can damarlarını tıkayarak bu ülkenin yenilgisi ve çarlığın yıkılışına sebep olmuş, karşı karşıya gelen İngiliz ve Osmanlı imparatorluklarının boğazlaşması neticesinde tüm Ortadoğu'nun kaderi belirlenmişti. Osmanlı donanmasına Yavuz Sultan Selim adıyla katılan Göben ile Midilli ismini alan Breslau kelimenin tam anlamıyla kader gemileriydiler. İşte, elinizde tuttuğunuz bu kitapta, bu iki kader gemisinin öyküsünü bizzat güvertelerinde çarpışmış, destansı maceralarında rol oynamış iki subayın gözünden okuyacak; Akdeniz'in sıcak güneşi ve Karadeniz'in kar fırtınaları arasında vuku bulan o heyecanlı ve ölümcül savaşları adeta tekrar yaşayacak, Osmanlı İmparatorluğu'nun son büyük meydan okumasına deniz cephesinden bakmak fırsatını bulacaksınız.

 HAÇLI SEFERLERİ

“Kudüs’e gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku zengini de, fakiri de, erkeği de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eşlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise – her ne kadar gözyaşları içinde de olsa – çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eğilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam değerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrı’nın intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı suçu işlemiş olanlar kutsandılar ve sefaletlerinin uçurumundan döndüler. Böylece Papa, kâfirlere karşı silah kullanabilecek durumda olanları cesaretlendirdi. Muazzam gücünün faziletiyle onları, haçı taktıkları andan itibaren önceki günahlarından tamamen arındırdı.”

Urban başarmıştı. Sefer başlıyordu. Altın Papa, duyulmamış bir güç istiyordu. Kılıcını kuşanmıştı ve şimdi onu kendi yararına kullanıyordu. O artık sadece hizmetkarların hizmetkarı, danışman değil, ayrıca Hıristiyanlık ordusunun önderiydi. O bir kraldan çok daha öteydi…

Büyük Haçlı Seferi, kendiliğinden gerçekleşti. Urban’ın çağırdığı adamlar, kendi arzularıyla haça koştular. Avrupa’nın bütün farklı ırklarından geliyorlardı ve bambaşka liderler altında ilerlediler. Urban onları çağırdı, ama onlara önderlik etmedi. Asker kalabalığı antik yollardan tozlar kaldırarak doğuya doru ilerliyordu.

Onları başarıya götüren, boyun eğmez ruhlarıydı. Muhtemelen çeyrek milyon adam öldü ve otuz bin kadarı Kudüs’e girebildi. Orada da fedakârlık ve coşkunluk onları ayakta tuttu. Liderler tereddüde düştüğü zaman, sıradan insanlar, büyük başarılar kazandılar. Kudüs’ü ele geçirdiklerinde, onlara rehberlik edecek kimse yoktu. Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Haçlı ruhu yaşadığı sürece, yeni kazanımlar da devam etti. Bu ruh zayıfladığında ise haçlılar, ilk etapta o bütünü oluşturan unsurlara bölündüler – feodal baronlara, kilise hizmetkârlarına, geçici hacılara ve tacirlere. Farklı istek ve ihtiyaçları ortaya çıktı. Geriye, tek bağlayıcı unsur olarak, Kudüs kaldı...

Büyük Haçlı Seferi’nin hikâyesi kısaca böyledir. Bu sefer Kudüs’ün ele geçirilmesiyle değil, Haçlı ruhunun kaybedilmesiyle sona ermiştir.

Bir daha asla böyle bir Haçlı seferi yapılmadı.

 SİYON LİDERLERİNİN PROTOKOLLERİ 
 
III. PROTOKOL  " Yahudi olmayanların ölmesini istiyoruz."

VI. PROTOKOL  “Yakında büyük servet havzaları haline gelecek olan tekeller kurmaya başlayacağız. Yahudi olmayanların büyük servetler bile bunlara dayanamayacak ve siyasi mahvoluşun ertesi günü devlet kredileri ile birlikte batıp gideceklerdir.

IV. PROTOKOL "bize karşı olan her şeyi ortadan kaldırmayı kendimize görev edineceğiz. Bu amaçla, krallığımızı kurmamıza çeşitli silahlarla karşı koyan herkesi merhametsizce katledeceğiz."

Bunları yazan ya bir cani, ya da bir çılgın. Ancak, bir cani ya da çılgın için olağanüstü bir başarı!... Eğer bu fikirlerin gerçekten tek bir beyinden çıktığını düşünürsek, yazarın ne bir cani, ne bir çılgın, fakat adanmışlık duygusu ve imanın önderlik ettiği bir beyin olduğu ortaya çıkıyor. Hayal olabilmesi için korkunç derecede gerçek, kurgu olması için son derece mükemmel.

X. PROTOKOL Siyasette dış görünüş. Alçaklığın dehası. Coup d etat (Hükümet darbesi) nin vaadi. Evrensel oy kullanma hakkı. Kibirlilik. Mason liderler. Masonluğun yol gösterdiği dehalar. Gelenekler ve görevleri. Liberalizm zehri. Anayasa. Cumhuriyetler çağı. Başkanlar; Masonların kuklaları. Başkanların sorumlulukları. Masonluk; kanun yapıcı güç. Yeni Cumhuriyetçi Anayasa. Masonik Despotizme geçiş. Tüm dünyanın efendisinin ilan edileceği an. Hastalıklar aşılamak ve Masonluğun diğer hileleri.

 

"Dünyada Yahudi ırkından daha gizemli, daha ölümcül ve daha ilginç bir başka ırk daha yoktur." Yahudi Dr. Oscar Levy.

"Protokoller" 1905 yılında Rusya'da ortaya çıktığında, artık herkes, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Ve öyle de oldu.Tüm dünyada mutlak Yahudi hükümdarlığı amacı güden "Protokoller", beraberinde cinayetleri, sürgünleri, ihanetleri, tuzakları, yalanları ve kaçınılmaz olarak kan ve gözyaşını getirdi. "Protokoller"i kim kaleme aldı? Nerede ve ne zaman ilan edildi? Neden Rusya'da ortaya çıktı? Rus Devrimi'nin altında yatan gerçek, "Protokoller"mi? Sergius Nilus'un dediği gibi, Siyonizm'i temsil eden sembolik yılanın Kudüs'e dönmeden önce uğrayacağı son durak İstanbul mu?

"Esrarengiz" bir yolculuğa çıkmaya hazır olun!


 İTTİHAT VE TERAKKİ 
 
Yakın tarihimize damga vuran en önemli olgulardan biri, hiç şüphesiz ki, İttihat ve Terakki Cemiyeti’dir. Osmanlıların son yıllarında başlayarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar etkili olan İttihatçı düşünce hakkında pek çok şey yazılıp çizilmiş olsa da, bazı meseleler hakkındaki sis perdesi halen ortadan kalkmış değildir. İşte Galip Vardır’ın anıları bu sis perdesini ortadan kaldırabilecek pek çok bilgiyi bizlerle paylaşmaktadır. Subay olan babası Sabri Bey’in vesilesiyle henüz çocuk yaşlarda İttihatçılar ve İttihatçı düşünce ile tanışan Vardar, gerek ilk gençlik yıllarında gerekse de ilerleyen dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli isimleri ile tanışma fırsatını yakalamış ve bugün tartışmalı olarak gördüğümüz birçok konuda onlardan bilgi edinmiştir.

Kitapta İttihatçı düşüncenin serpilmeye başladığı Balkan topraklarındaki ilk faaliyetlerden İttihatçıların Osmanlı devlet yönetimine el koymalarına, ülkenin Birinci Dünya Savaşı’na hangi şartlar altında sokulduğundan, Mustafa Kemal’e karşı planlanan İzmir suikastına kadar pek çok önemli hususta ayrıntılı ve şaşırtıcı bilgiye tanık olmaktayız. Olayların yer, zaman ve kişiler kanıt gösterilerek aktarılması ise Vardar’ın anılarını okuyucu açısından daha da değerli kılmaktadır. Bu kapsamı ile “İttihat ve Terakki İçinde Dönenler” yakın tarihimiz ile ilgilenen herkes için bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
 

http://www.ilgikitap.com/
 


 
 





Bu haber 3,401 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,266 µs