En Sıcak Konular

Ayşecik Okumaya Çalışıyor-2

21 Aralık 2015 09:08 tsi
Ayşecik Okumaya Çalışıyor-2 Ayşecik Okumaya Çalışıyor-2: Temir’in Kaması

Temir’in Kaması
Ayşecik Okumaya Çalışıyor-2

Kulbak Bilge serisinin kişisel, toplumsal, evrensel, zahiri, batıni, bugünü, geçmişi geleceği anlatan ve daha bizim fark edemediğimiz kat kat anlamları olduğunu bazı anlamların da zamanla açılacağını düşünüyorum. İçsel yolculuğuma "KENDİMİ OKUMAK ADINA" devam ediyorum...

Temir’in Kaması neyi sembolize edebilir hayatımızda? Bir tür güç ve korunma aracı... Yaşamımızda kaybettiğimiz veya elimizden alınan, çalınan, kaybolan güçler neler? Nerelerde savunmasız kalmışız, kimler çalmış gücümüzü?
 
Örneğin ressam olma potansiyeli olan birinden kalemi çalınıp yerine teknolojinin her türlü imkanını vermek (photoshop?) bir tür kamayı kaybetmek ya da çaldırmak olabilir mi?   

Güce yüklediğimiz değerler neler? İtibar, kariyer, saygınlık, para, mevki, koltuk, yetki, güzellik? Yoksa kendinin iç potansiyelini ifade edebilme gücü, yeteneklerini ortaya çıkartabilme, iç huzuruna kavuşup gönülden, kalpten açılıp ilahi potansiyeline erebilmek mi?  

Sayfa 83’deki (Kulbak Bilge-9) kırmızı horoz şekerinin benim hayatımda bir anlamı var mesela, nedenlerimi farketmeme yardım etti bu çizim.  Kendimize soralım, ağzımıza bir parmak bal çalarak kimler kullanmış, kimler kandırmış bizi?


 
http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=3045

Kulbak Bilge 16 Sayfa 221’de Dabulyu’ya gönderme yapılmış, Dabulyu Cini de devrede galiba, en son sayfa 244’deki Dumansız Dabulyu Cini olabilir mi? Kıyafeti bir Cadı şapkasını andırıyor, büyücü kılığında sanki. Masonların gönye-pergel çizimini anımsatıyor. Taşıdığı şey hem kesik bir parmağa hem de sarılmış bir halıya benziyor. Kesilmiş parmak deyince ANT kitabının kapağındaki silik serçe parmaklı El resmi geliyor aklıma gene, anılarım canlanıyor.

 


http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=3653

Birilerinden çalınan şeyler kaçırılıyor ve kendi kendime soruyorum. Bu güne kadar nelerimi çaldırdım?            

Oktan Hocamın seslendirdiği “Aldırma Gönül” şarkısı doluyor kulağıma:

“Dertlerin kalkınca şaha, bir sitem yolla Allah'a”…                  

Ey güzel Rabbim, ne bereketli yaratmışsın beni, aklımı, fikrimi, halimi , zikrimi, huyumu, suyumu, tadımı, tuzumu, dostluğumu, inançlarımı, sabrımı, kalbimi, hakkımı, hukukumu, iyi niyetimi, bakışımı, gülüşümü, sevdiğimi... Yediler içtiler bitiremediler...

Sonra bütün bunların imtihan olduğu geliyor aklıma, şükre sarılıyorum. Kötülüğü bilmeden iyinin, iyiliğin kıymetini nasıl bilirdik? Olsun, yapsınlar, ilahi adalet var, Allah'ın da bir planı var diyorum.

Çalınan anılarımı, rüyalarımı düşünüyorum sonra, defalarca hacklenen bilgisayarımı, belgelerimi, yazılarımı. İnsanın korkacak saklayacak bir şeyi olmayınca kulak hırsızlarını da umursamamaya başlıyor bir süre sonra. Hatta ne kadar zavallı olduklarını düşünüyorsunuz. Herkesin hayata gelme amacı “Kendini Okumak”sa başkalarının hayatına olan bu merak niye?

Tabi ki şeytanilerin başka amaçları var, ZAAFLARIMIZI KEŞFETMEK. Çünkü öğrendik ki şeytan ve cinler insanların zaaflarını kullanıyormuş. Diyelim ki siz akıllı ve çalışkan birisi olmanıza rağmen hayatı boyunca işinde başarıyı yakalayamamış, türlü haksızlıklara, şansızlıklara uğramış birisiniz. Ama artık çok da umurunuz da değil çünkü bir yola girdiniz, Hakkın Yoluna... Bu yolda günden güne ilerliyor, açılıyorsunuz. Zaaflarınızı bilen Cinni Tayfa napıyor? Hop, güzel bir terfi imkanı çıkarıyor karşınıza...O sırada “Kulbak Bilge” uyarıyor...


”ALMA TUZAK”                  .
 

Ya da içinizden yazmak çizmek için derin istek duyuyorsunuz, kafanız, kalbiniz maneviyatla dolup taşarken, ya bir arkadaşınız sıkıntı içine giriyor, derdine ortak oluyorsunuz, ya da başka türlü bir kaos yaratılıyor. Bunun üzerine İlhami Abi uyarıyor…

“Dikkat çekmeyin, kimsenin dikkatinizi çekmesine izin vermeyin”...

Sosyal medyada yayınladığımız kendimizle ilgili her türlü detay, beğenilerimiz şeytaniler için hakkımızda arşivledikleri bilgi kaynakları. Google’da yaptığımız aramalar bile, hepsi depolanıyor. Bunların farkında olup mümkün olduğunca tuzaklara düşmememiz gerekiyor. İmanımıza ve Kurana sarılıp, farkındalığımız ve bu sitedeki bilgiler ile uyanık olmalıyız.               .

Ve Kulbak Bilge “Seni Gökbörülere yediririm, Kamamı getir” diyen Temir’e ne diyor?              .
“Elbet kamanı alırsın zamanı geldiğinde, önce Gollon soysuzunun işini görelim” diyor. Bizlere de hiç bir şey için acele etmeyin mesajını veriyor.

Geçen senenin başlarında bir sınavlar zincirinden geçeceğimi ve Kulbak Bilge’nin de bana bu sınavlarda rehberlik edeceğini bilmiyordum.

İşyerimin bahçesinde bulduğum yeni doğmuş köpek yavrularıyla birlikte sokak köpeklerine olan ilgim başladı.

 


Baktığım köpeklerin bir tanesinin öldüğü haberini İLK aldığımda çok üzülmüş ve kendimi “Cennet Bahçesi” ne benzeyen bir kafeye atıp ağlamıştım. O sırada yanıma devasa bir Tavus kuşu geldi. Kuyruğu koyu mavi ve açılmamış bir halde.

 

Tavus Kuşu’nun çeşitli kaynaklarda farklı sembolik anlamları var. Bir tanesi makam, mevki arzusu, güzellik ihtişam merakı ve kibiri yenme imtihanıymış. Tavus Kuşu ihtişamlı harika kuyruğuyla böbürlenmek yerine kara kuru ayaklarına bakıp mütevaziliği öğrenmeliymiş.

İmtihanlar tam da bizi kendimizden uzaklaştıran yanlarımızı törpülemek üzere gelir. Diyelim ki yüksek eğitiminiz sizin büyüklenme sebebiniz, ona göre bir sınavla karşılaşırsınız. Ya da yıllarca bir statü uğruna hayatınız elinden alınmıştır, teknolojinin içine hapsolmuşsunuzdur, emeğiniz sömürülmüş, zamanınız çalınmıştır. Sizi kendinizden uzaklaştıracak, sorgulamanızı engelleyecek her türlü duruma sokmuşlardır ama bir türlü bu döngüden çıkamazsınız.

Hele ki en zoru yıllarca bir fiil yaptığınız görevinize ait ünvanın size verileceği an bunu reddebilmek ve emeğinizi bir başkasına sunabilmek, özgürlüğünüzü ve manevi dünyanızı tercih edebilmektir. İşte tam böyle bir adım atıp özgürleştiğim gün kendi kendime şunu söyledim;

“Kulbak Bilge olmasa bu adımı atamazdım”. Bu benim aşmam gereken imtihanımdı, hani “Allah her şeyin HAYIRLISINI versin” deriz ya. Bazen ŞERRE hizmet ederiz de farketmeyiz bile, DOSTLAR bizi uyandırana kadar.

 Temir’in Kaması benim için bu “DIŞSAL GÜCܔ temsil ediyordu ve Kulbak Bilge’nin “Alma TUZAK” uyarısını hiç unutmadım.

Bu adımı atarken nerelerde ipuçları verdi bana Kulbak Bilge? Bazı olaylar ve tiplemeler çok benziyordu. Bana uzatılan bir atama kağıdının geri alınması ve sonradan yok olması Kulbak Bilge 17’deki “Çöpe Giden Kağıt” meselesini anımsattı mesela.

 


 http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=3811 

Patronların ve sekreter tiplemesinin benzerliği dikkatimi kendi yaşadığım olaylara yönlendirdi.
 

Öfke, kibir, hırs, güç zehirlenmesi, başkalarının üstüne basıp yükselmek, liyakatsızlık,  iki yüzlülükler, sanki Kulbak Bilge’de anlatılan hikayenin bir başka versiyonunu film seyredermiş gibi yaşıyordum, yaşadıkça bu kareler gözümün önüne geliyordu. İlhami abinin uyarısı da çok önemliydi.

 

Neyin peşinden gidip nereden uzaklaşmam gerektiğini adım adım anlattı bana.
Madde aleminde nefse hizmet eden ödüllerden vazgeçtiğimde mana aleminden bir armağan da geldi Rabbime şükürler olsun.

 

Bu bölümdeki menekşeler mütevaziliği temsil ediyordu. Oyun AYNI oyundu...

Başka bir boyutta çok büyük bir savaş var ve bize düşen içimizdeki, özümüzdeki güzellikleri ortaya çıkarmak, iyilik duvarına tuğla koymak ve dualara sarılmak.


 

http://www.kalperen.org/index.php/player/kalperen-tv/deruni-sohbetler-6

Oktan Hocamın bir Deruni sohbetinde dediği gibi, bizler bir radyo alıcısı isek, şeytanın vesvese verdiği ZAAFLARIMIZIN frekansını kapatıp kendimizi “Doğru Frekansa” ayarlayabilirsek kim bilir neler olur neler? Yaydığımız dalgalar nerelere ulaşıp nelere etki eder? Kim bilir?

AYŞECİK 

1. Bölüm: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=4643




Bu haber 5,603 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,250 µs