En Sıcak Konular

Kalperence Tefekkürler-3

7 Ocak 2015 08:52 tsi
Kalperence Tefekkürler-3 Kalperen kardeşlerimizden tefekkürler...

Tefekkür soframızda, BUGÜN!


Sevgili Kalperen Kardeşlerim

Muallakta kalan bir konu için yardımınıza ihtiyacım var! Şöyle ki;

Günümüzde çokça duyduğumuz fakat içeriği örtülü bir konu var. Efendim,  "Müslümanlar cehenneme girdiklerinde (Allah korusun),  günahlarının bedelini ödedikten sonra cennete girecekler."


Konu ile ilgili, İlâhî Kelâm’da şu ayetler yer almakta:


NİSÂ / 14 : Ve men ya’sıllâhe ve resûlehu ve yeteadde hudûdehu yudhılhu nâren hâliden fîhâ ve lehu azâbun muhîn(muhînun).

Ve kim Allah'a ve O'nun Resulune isyan eder ve O'nun sınırlarını aşarsa, onu, içinde ebedî kalacakları ateşe koyar. Ve onun için “alçaltıcı azap “ vardır.

NİSÂ / 93 : Ve men yaktul mu’minen muteammiden fe cezâuhu cehennemu hâliden fîhâ ve gadıballâhu aleyhi ve leanehu ve eadde lehu azâben azîmâ(azîmen).

Ve kim, bir mü'mini taammüden (kastederek) öldürürse, o takdirde onun cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir ve Allah ona gazab etmiş ve ona lânet etmiştir. Ve (Allah), onun için “büyük azap” hazırlamıştır.

MÂİDE / 80 : Terâ kesîran minhum yetevellevnellezîne keferû lebi’se mâ kaddemet lehum enfusuhum en sehıtallâhu aleyhim ve fîl azâbi hum hâlidûn(hâlidûne).

Onlardan bir çoğunun kâfirlere döndüğünü (dost olduğunu) görürsün. Nefislerinin, onlar için takdim ettiği ise “Allah'ın onlara öfkelenmesi” ki ne kötü şey. Ve onlar azâp içinde devamlı kalacak olanlardır.


TEVBE / 63 : E lem ya’lemû ennehu men yuhâdidillâhe ve resûlehu fe enne lehu nâre cehenneme hâliden fîhâ, zâlikel hızyul azîm(azîmu).

Allah ve O'nun resûlüne karşı, kim haddi aşarsa, artık onun için mutlaka orada ebediyyen kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmiyorlar mı? İşte bu, büyük rüsvalıktır (rezilliktir).

YÛNUS / 52 : Summe kîle lillezîne zalemû zûkû azâbel huld(huldi), hel tuczevne illâ bimâ kuntum teksibûn(teksibûne).

Sonra zulmedenlere: “Ebedî (devamlı) azabı tadın!” denildi. Kazandıklarınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?


NAHL / 29 : Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).

Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.

BAKARA / 86 : Ulâikellezîneşteravul hayâted dunyâ bil âhireti, fe lâ yuhaffefu anhumul azâbu ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

İşte onlar öyle kimselerdir ki, dünya hayatını ahirete karşı satın almışlardır. Bu sebeple azap onlardan hafifletilmez ve onlar yardım da olunmazlar .

İşte bu konu hakkında sizlerin de düşüncelerini bekliyorum.

Hani diyorlar ya, "cehennemden cennete gelenlerin alnında kara bir leke olacak."

Dostlarım; bir Müslüman cehenneme girdikten sonra, bedelini çekip cennete dönecek mi?

Bu ayetler ile bu soruya cevap vermem uygun mudur?


Bekir Öztürk

Bizim bildiğimiz senin de bildiğin Ogün kardeşim. Hatırlarsan Oktan sultanımız 'cehennemi illa ki ateş olarak düşünmeyin' demişti. 'Dünya gibi bir yeri size verirler; yalnız başınıza olursanız, orası size cehennemdir.' demişti. Ya da, Münir derman hocamız beklemenin en büyük azap olduğunu söyler. İslam otoriteleri yukarıda söylediğin gibi derler. Günahların karşılığı olarak ceza görülür ve sonrasında cennete konulur derler. Yukarıda ki ayetler ışığında, galiba derece çok önemli. Kimileri cennete, kimileri CEMALULLAHA ulaşır. Koca Yunus Emre k.s. nin dedği gibi "Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri, İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni. " BU MİNVAL ÜZERE TEFEKKÜR ETMELİYİZ BENCE..

Bülent Ateş

 Ogün'üm çok derin bir konu açtın. Bu konu üzerine söylenecek kitaplar dolusu söz var. Lâkin, aciz bilgilerimiz ölçüsünde konunun hakkını ne kadar verebiliriz, bilmiyorum. Verdiğin ayetleri, Allah`ın merhametinin sonsuz olduğu bilgisinin ışığı altında değerlendirmekte yarar var. 'Ben, kulumun zannı üzereyim.' Kudsî  hadisini de gözden kaçırmamalı. Yunus Baba ne demiş?  'Ölür ise ten ölür, Canlar ölesi değil!' Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz!’ (Ankebut, 57) Derman hz. der ki, ‘tatmak ifadesinde bir zevk gizlidir.’ O hâlde, zevkli bir hadisenin sonucu, nasıl yanmak olabilir? Kuran dilinin sembolik anlatımlardan oluştuğunu düşünürsek, buradaki yanmak fiili, gerçekte neyi kastediyor? Ölüm anında beden toprak oluyor. Ruh ise sahibine dönüyor. Geriye nefis kalıyor! Ölümü tadacak olan da nefis ise, o hâlde BEN dediğimiz varlık nerede?

Merhamet bahsine dönecek olursak; kul hakkı hariç olmak üzere, yeryüzünde yaşamış ve yaşayacak olan kulların bütün günahlarının toplamı, Allah`ın merhameti karşısında; okyanustaki bir adanın üzerindeki bir ağacın dalında konmuş olan bir kuşun, gagasındaki bir kırıntı mesabesinde iken; yarattıklarını yakarak cezalandıracak bir Allah anlayışı bana mantıklı gelmiyor! Ben Allah'ı sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olarak zannediyorum ve Allah da benim bu zannım üzere olacağını beyan ediyor! Düşüncelerim, kimine ters gelebilir. Hatamız, noksanlığımızdandır. Subhan olan Allah`a sığınırız... Vesselâm.


Ogün Emir Yayla

2 - BAKARA / 39 : Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâr(nârı), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).Ve inkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş ehlidir, orada ebedî kalacak olanlardır.

2 - BAKARA / 81 : Belâ men kesebe seyyieten ve ehâtat bihî hatîetuhu fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).Hayır (sandığınız gibi değil), kim, günah kazanmış da hataları kendisini kuşatmışsa, işte onlar artık ateş ehlidir ve orada devamlı kalacak olanlardır. Ağabeylerim gerçekten çok derin konu. 

Bülent Ateş

Ateş nedir? Öte âleme geçip de perdeler kalkınca; ve kul hatalarını görüp de, kaybettiğinin ne olduğunu (Cemalullah) anlayınca; ve 'Ahh! Ben ne yapmışım!’ deyince; vicdanındaki yangın, ATEŞ olarak ona yetmez mi?


Bekir Öztürk

EYVAAAH


Ogün Emir Yayla

Öyleyse cehennemin katları ne için var ağabey? En derin çukuru denilen mesela? Zina yapanların ayrı kat, haram yiyenlerin ayrı kat, yalancıların ayrı katta azap çektiğine dair anlatılanlar ne anlama geliyor? Yanlış anlamayın abi, karşı tez oluşturmuyorum; soruyorum, cahilliğime verin. Bakara 217'de(yanılmıyorsam) diyor ki; fitne, adam öldürmekten fenadır. Adam öldürmenin  azabı da büyük. Bugün fitne(maalesef),  şaka yollu dahi olsa herkesin dilinde.  Allah hepimize hidayet versin.


Bekir Öztürk

AMİN


Ali Rıza Yılmaz

Cehennem acı çekilen yer değil , çektiğin acıyı kimsenin duymadığı yerdir demiş Hallac. Doğru da demiş, çünkü Allah Rahmet nazarıyla bakmaz. Birde konuyla ilgili olarak herkesin Allah’ı bir kez dahi olsa göreceği söylenir, kafirinden müminine. Allah El Adl’ dır. Görmediği halde inanmak istemeyene ‘işte buradayım!’ diyecektir. Zaten orada gördükten sonra cehennemin 9. Katına da atılsa kişi, gördüğünün ve pişmanlığının yanında cehennem de sönük kalır. Benim nacizane algım bu yönde… Rahmeti Gazabını geçen, bir ve tek Yaratıcının, yani Allah’ın merhametinden başka sığınacak hiç bir şey yoktur. Allah cümlemizi hidayete erenlerden eylesin...


Bülent Ateş

Ali Rızam doğru söyler. Cehennemin katlarını da, Cemalullah'ın tezahürünün farklı derecelerde olması olarak düşünüyorum. Dağa tecelli eden Cemalullah, perdeli idi. Yoksa değil dağ, yeryüzü darmadağın olurdu…


Ogün Emir Yayla

Fakat Allah cc diyor ki, ‘ bana Şirk koşanları affetmeyeceğim. ‘ Öyleyse burada ki af hangi konuları kapsıyor. Her şeyi ile affedilmeyecek ise kul, o halde Cemallullah’ı nasıl görecek?

4 - NİSÂ / 48 : İnnallâhe lâ yagfiru en yuşreke bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).

Muhakkak ki Allah, O'na şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Ve kim Allah'a şirk koşarsa, o takdirde büyük bir günah işleyerek iftira etmiştir.


Ali Rıza Yılmaz

Paşam kalu belada hepimiz Elestü Birabbikum’ e muhatap olduk, onun gibi düşün. Sonuç olarak da, şirk koşanın da bir şekilde neyi kaybettiğini görmesi lazım değil mi? Aksi zaten El Adl esmasına ters olur. Eğer ki cehenneme bir kez girenin çıkma ihtimali olmayaydı, cennete girecek insan sayısı çok çok az olurdu!


Ogün Emir Yayla

Bu ihtimalin varlığı, beşeriyeti gaflete düşürmüyor mu sence de? ’Nasılsa cehennemden sonra cennet var.’ diye düşünenler çok,  çok,  çok fazla değil mi?


Ali Rıza Yılmaz

Cehennemde yıllar geçirmeyi göze alanlar illa ki var paşam. Ama cehennemin ne olduğundan bihaberler, doğru. Peki ya cehennemden sonra cennet yoksa,  o zaman Allah’tan ümit kesmek olmaz mı? ‘Ne de olsa gideceğim yer belli!’ diyerek daha da kudurmaz mı insanlık?


Ogün Emir Yayla

Tövbe kapısı Kıyamete kadar açık değil mi?


Ali Rıza Yılmaz

Tövbe kapısı küçük kıyamete, yani ölüm gelene kadar açık. Ölümün geldiğini anladığında tövbe i yeis olur ki, firavunun ki gibi kabul olmaz. Ayrıca kul hakkı da affedilmez. Tutulmayan orucu, kılınmamış namazı Allah kabul eder,  ama kırılan kalbin sahibinden helallik alınmadan 5x5 namaz da kılsak kurtuluş yok!


Ogün Emir Yayla

Kul, Kula hakkını helal etmediğinde kurtuluş yok ise, cennet kapısını nasıl çalacak kul hakkı yiyen? Cennete ebediyen giremeyecek ise, cehennemde mi olacak?


Ali Rıza Yılmaz

Bir şekilde hallolur paşam, sevaplarından alınır.. Yoksa, günahları diğerine devrolur. Boynuzsuz koç, boynuzludan hakkını alır. Duruma göre ya orda kalır, ya cennete gider, ya da arafta kalır Allahualem.


Bülent Ateş

Kul hakkının hesabının görülmesi ile ilgili şöyle bir mesel okumuştum: ‘’ Allah cc., hakkı yenen kula der ki: 'Ey kulum; senin hakkını yemiş olan bu kulu affetmen karşılığında, sana cennetin şu kısmını versem, razı olur musun?’  Hakkı yenen kul, Allahu Zül Celâl' in teklif ettiği yere bakınca, yeryüzünün on misli bir yerin olduğunu görür ve,  ‘Razıyım ya Rab!' der. Böylelikle Allah cc., her iki kulunu da Rahmeti ile kuşatmış olur.’’ Biz kul olarak Allah'ı (cc) idrak edemediğimiz gibi, onun merhametini de idrak edemeyiz. Bize haksızlık gibi gelen işler, Allah nazarında Hakk cihetinden olabilir. Bunu ' ...şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer vardır.' ayetinde de görüyoruz. 

Oya Adya Kısır Karakuş

Esselamu aleykum kardeşlerim... Ogün kardeşim verdiğiniz ayetleri tek başına irdelememiz mümkün değildir. Biliyorsunuz Kur'an-ı Kerim parça parça indi. Herşeyden önce ayetin indiriliş süreci hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir . Ve sureleri bir bütün olarak değerlendirmeliyiz...  Ayetleri okurken kendinden önce ve sonra gelen ayetlerle birlikte okuyup, ayetlerde Hak Teala ne buyurmuşlar, kime buyurmuşlar, neden buyurmuşlar bir bütün içinde düşünmeye cüret edersek doğruya en yakın şekilde düşünmüş oluruz... Vermiş olduğunuz Ayet-i Kerimelerden Bakara suresinin 86. Ayet-i Kerimesinde Rabbimiz İsrailoğulları’na sesleniyor... Nahl suresi 29. ayette Allah-u Teala putperestelere, kafirlere sesleniyor.... Yunus suresi 52.ayette Hak Teala küfür ve şirk içinde yaşayanlara sesleniyor...Tevbe suresi 63.ayette müminleri inandırmak maksadıyla yalan yere yemin eden münafıklardan bahsetmektedir...Maide suresi 80.ayette ehl-i kitaptan,  müslümanlara karşı olanlardan bahsediyor ve kafirane ve münafıkane hareketlerde bulunanlara sesleniyor... Nisa suresi 93. ayette bir mümini haksız yere, kasten, ölümünü isteyerek öldürenden bahsediyor. Müfessirlere göre bu ayeti kerime bir mümini katleden bir kafir hakkında nazil olmuştur , hüküm geneldir....Nisa Suresi 14.ayette Allah'ın hududuna muhalefet edenlerden, Allah'a ve Peygamberine isyan edenlerden bahsediyor...(Önceki ayet-i kerimelerde veraset hukukuna riayet edenler ve muhalefet edenlerden bahsetmektedir.) Azap sadece bedene ait değil, ruha da aittir ve bunun nasıl olacağını ancak Allah bilir.... ...Müslümanlar olarak bizlerin yapması gerekenler Allah'ın hududunun, Allah'ın hükümlerinin, Efendimizin söylediklerinin dışına çıkmamak, çıkmamaya çalışmak ...Bedensel ve ruhani azaba sebep olabilecek hallerden mümkün mertebe kaçmak, kaçmaya çalışmak...Nefsimize uyup ta kaçamadıysak samimi bir tövbe,  dille ve kalben istiğfar etmek...Rabbimiz buyuruyor ki: ''Rahmetim gazabımı geçti.'' Hepimizin günahları var... "Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.'' buyuruyor Rabbimiz… Günahlarımız çok büyük...Ama günahlarımızdan da büyük olan, büyüklük kavramının tek sahibi, Ekber olan Rabbimiz, Tevvab, Rahim, Settar, Gafur olan Rabbimiz var hamdolsun...Hatadan, günahtan, işlediğimiz çirkin, yanlış bir işten dönüp samimi bir şekilde nasuh tövbesi ile tövbe etmeliyiz...Ayet-i Kerime'de Hak Tela buyuruyor ki: ''Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür....'' Sorumluluk sahibi bütün yaratılmışlar cehennemi görecek, uğrayacak...Kimlerin cehenneme atılacağını, kimlerin azab çekeceğini Allah-u Teala bilir...

 Bismillahirrahmanirrahim ''Bütün o göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.Kimine diler bağışlar,kimine de diler azap eder ve Allah çok bağışlayıcıdır,merhamet sahibidir.''(Fetih Suresi 14.) 

Bülent Ateş

Oya hanım gönlünüze sağlık, konuyu özetlemişsiniz. Allah cc, ilmînizi arttırsın.

Ogün Emir Yayla


Eyvallahhhhh abla, çok güzel. Peki soruya net bir cevap olarak ne diyebilirim Oya abla, Bülent abi, arkadaşlar?


Bekir Öztürk

ALLAHIN RAHMETİ GAZABINI GEÇMİŞTİR!


Oya Adya Kısır Karakuş

Allah razı olsun... Allah cümlemizin ilmini artırsın lakin, ilmimizin artması yapmadıktan sonra faydasız bir ilim olur... Rabbimiz doğru bilgilerle doğru amel etmeyi de nasib etsin...Ogün kardeşim sorunun cevabını ayetlerle vereceksin...Meryem suresi 71. ayet ve Fetih suresi 14.ayet…


Ogün Emir Yayla

Oya abla, Meryem sûresinde ki hitap kime, Müminler de dahil mi?


Oya Adya Kısır Karakuş

Evet yukarıya yazdım...Sorumluluk sahibi bütün yaratılmışlar… Şunu da belirtmek gerekir ki sorumluluk sahibi derken sadece insanları anlamamalıyız...Biliyorsunuz insanların dışında cinler de sorumluluk sahibi mahluktur.Ve İnsanların haricinde cinler de cehenneme gidecektir. Hud suresinde Rabbimiz böyle buyurmaktadır ''Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım ...''


Bülent Ateş

Nacizane düşüncem, olabilecek bütün soruların cevabı; 'Ben, gizli bir hazine idim; bilinmek istedim.' kutsi hadisinde gizlidir. İsmi Allah olan; varlığı, kendi bilinmekliği için yaratmıştır. Bu ifadenin yanında, sen de yalan, ben de yalan! Cennet, cehennem de yalan! Sevap, günah nerde kaldı? Gel biraz da, sen oyalan!


Oya Adya Kısır Karakuş

Araştırdığımız zaman Secde suresinin 13.ayetinde de Rabbimizin bu konu hakkındaki bir kelamını okuyoruz : ''Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır. ''


Ali Rıza Yılmaz

Kadın veli var hepimiz biliriz, Rabia isminde…

Bir elinde su, bir elinde ateş dolaşırken sormuşlar ‘ne bu hal?’ diye. ‘Cehennemi söndüreceğim ki, insanlar korktukları için ibadet ve hayır yapmasın ; cenneti yakacağım ki, mükafat için hayır işlemesinler, ibadet etmesinler.  Allah Rızası için yapsınlar, ne yapacaklarsa!’ demiş.


Melih Kölük

İbn-i Arabi'ye göre kafirler cehennemde azap görecekler. Bir süre sonra bu azabı hissetmemeye başlayacaklar, maddi azap onlardan kaldırılacak. Ancak cehennemden çıkamayacaklar. Sonsuz bir unutulmuşluk ve terk edilmişlik hali içinde öylece kalacaklar. Onları ayakta tutan hiçbir ümitleri kalmayacak. Şeytan zaten mahşer günü onları yüzüstü bırakıp terk etmişti, Allah da terk edecek. Azap gördükleri sırada bile kaynağı Allah olan bir bilinçleri vardı. Terk edildiklerinde o da yok olacak, bu hali tefekkür edelim kardeşlerim. Cehennemde müminlerin ebedi kalmayacak olması da bir imtihan. Bakalım aklıyla ne de olsa cehennem ebedi değil deyip ona göre mi davranacak, yoksa gönlüyle hesap kitap yapmadan rızamı mı gözetecek? Mevlana  ‘asla yarın deme, an’ın çocuğu ol!’ diyor. İşte bunu sağlayacak olan gönüldür. Zaman, akıl onu parçalamadığı sürece bir bütündür. Kainat, akıl onu parçalamadığı sürece bir bütündür. Mümin de, akıl onu parçalamadığı sürece bir bütündür. Bütün olan bir mümin, kainatın zikrine ortaktır. Bütünlük bozulursa, kaos ve çatlak sesler ortaya çıkar. Tıpkı Allah, Adem'e secde emri verdiğinde İblis'in bütünlüğü bozan sesi gibi... Biz tövbe ettiğimizde hal diliyle, ‘bütünlükten, devrandan çıktık; böldük, parçaladık; Allah'ım bizi devranına, kainatın zikrine geri al!' deriz.


Ogün Emir YAYLA



Bu haber 9,718 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,790 µs