En Sıcak Konular

Sırdaş 15. Bölüm: Uzakdoğu Sporları ve Abdülhamid Han

5 Ekim 2010 10:51 tsi
Sırdaş 15. Bölüm: Uzakdoğu Sporları  ve Abdülhamid Han Sırdaş'ın bu bölümünde, Abdülhamid Han'ın Uzakdoğu sporlarının öğrenilmesi hakkındaki çalışmaları anlatılmaktadır.

 

                                           Uzakdoğu Sporları  ve Abdülhamid Han

 

 

 Yamada Paşa, Abdülhamid Han ve Atatürk...

 

 

Japonya ile Osmanlı’nın dostluk köprüsü olan Ertuğrul Firkateyni, Osmanlı’ya bir miras bırakmıştı: Uzakdoğu sporlarından, yakın dövüş sanatı olarak bilinen;  karate ve kungfu.

 

Japonya seyahatine katılan Cemil Bey, Japonya’da gördüğü bu sanatı ve bu sanatı çok iyi bilen bir de kungfu hocasını İstanbul’a getirmiştir. Bu hocayı, Torajiro Yamada'da çok iyi tanımaktadır. Burada Torajiro Yamada hakkında kısa bir bilgi vermemiz gerekirse:

 

“Bilindiği gibi, 1890 yılında Ertuğrul Firkateyni Japonya’da batmıştı. Torajiro Yamada isimli  bu Japon, şehit aileleri ve kazazedeler için Japonya’dan bağış topladı.  Yamada, toplanan  bu bağışı dönemin padişahı Abdülhamid Han’a teslim etmek için Türkiye’ye getirmiştir.

 

Yamada’ya padişah: “Burada subaylara Japonca öğret” demiş, Yamada, seçilen bu 5 subaya Japonca öğretmiştir. Bu subaylardan biri de: Mustafa Kemal Atatürk’tür.

 

Aradan geçen zaman zarfında, Abdülhamid ile Yamada arasında derin bir dostluk bağı kurulur. Abdülhamid Han'da, bu Türkiye aşığı genç Japon'u çok sever. Ona Türkçe öğrenmesi için Fransızca bilen bir öğretmen tutar. Kur'an-ı Kerim öğretir. Padişah’ın “Müslüman olmak istemez misin?” şeklinde sorusuna olumlu cevap vererek, tarihe ilk Japon Müslüman olarak geçer. Abdülhamid Han, ona ‘Abdülhalil’ ismini takar ve böylelikle Abdülhalil Yamada Paşa unvanını alır.

   

Son olarak 1931 yılında Türkiye'ye gelen Abdülhalil Yamada Paşa, kendi öğrencisi olan dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ü makamında ziyaret eder. Yaşlı Torijori'yi gördüğünde 'sensei' (hocam) diyerek ayağa kalkan Atatürk'ten, Yamada Paşa, Tokyo Camii için himmet ister. Atatürk, himmet mevzuunda cömert davranır." (Anılarında bunları anlatan Yamada Paşa, “Abdülhamid ile Atatürk arasında hiç bir bağ olmamıştır,” diyenlere de güzel bir cevap veriyor.)

 

Ayrıntılar için: (http://www.turkcebilgi.com/torajiro_yamada/ansiklopedi)

 

Şimdi tekrar konumuza dönecek olursak:

 

İstanbul’a gelen bu kungfu hocasının nezaretinde, Mevlevî Dergâhı’nın avlusunda antrenmanlara başlanmıştır. Yapılan bu çalışmalar hakkında Abdülhamid Han’a da gerekli bilgiler verilmiştir.

 

Gelişmeleri yakından takip eden Abdülhamid Han, bu yakın dövüş sanatını merak etmiş, karate ve kungfu öğrencilerinin yapmış olduğu bir gösteriyi izlemiştir. Yapılan bu gösteriyi beğenmiş olan Sultan, yakın korumalarının ve Teşkilat-ı Mahsusa elamanlarının da bu dövüş sanatını öğrenmelerini tavsiye etmiştir.

  

Kısa sürede bu sporun ünü İstanbul’da yayılmış,  büyük ilgi görmeye başlamıştır. Hatta bu dövüş sanatı ile Osmanlı tokadı karşılaştırmaları yapılmış, bu konuda çeşitli latifeler de yapıldığı bilinmektedir.

 

Mermere, elin ayası ile çalışılarak öğrenilen Osmanlı tokadı, askerlerin, silahsız savunma ya da saldırı durumunda, hasımlarını sersemletmek ve yere sermek amacıyla uyguladıkları bir vuruştur. Osmanlı tokadı genellikle, yüzün her iki yanına ve enseye yapılır. Osmanlı tokadı, vuruşun şiddetine göre zaman zaman da  öldürücü olabilmektedir. 

 

Yıldız Teşkilatı’nın seçkin Alperenleri, Japonya’dan gelen hocaya Osmanlı tokadını öğretmişler, Japon hoca da Teşkilat’ın mensuplarına bu uzakdoğu sporlarını öğretmiştir.   

 

Sultan Abdülhamid Han’ın teşvik ve telkinleriyle bu spor hakkında öğretici çalışmalar, devrin gazetelerinde yer almıştır.

 



 



Dünyadaki  gelişmeleri yakından takip eden Sultan Abdülhamid Han; toplumsal hayatın her alanında, halkın istifadesine sunulabilecek her türlü yeniliği teşvik etmiş ve uygulamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en sıkıntılı dönemlerinde, Sultan Abdülhamid Han, gereksiz gibi görünen bir spor dalının yaygınlaşması ve öğrenilmesi için gayret sarf etmiştir.

 

Sırdaş, karate ve kungfu konusunda yapılan çalışmaları ve devrin gazetelerinde bu konuyla ilgili yer alan haberleri içeren bir nüshayı, Kara Kaplı’ya  eklemiş ve durumu Sultan’a arz ettikten sonra, gerekli kayıtları tarihe not düşmüştür.


 


Saygılarımla.

Oktan Keleş/On Altı Yıldız

oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com

 



Bu haber 18,269 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,456 µs