En Sıcak Konular

Yeni Mekke-2

24 Ocak 2012 17:46 tsi
Yeni Mekke-2 Siz Kimi Kandırıyorsunuz?

 

YENİ MEKKE-2

 

Siz Kimi Kandırıyorsunuz?

 

"Yeni Mekke 2 Film Birden" isimli yazımızda,( http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1217) “Yeni Mekke Şeytani Projesi” ile alakalı bir çok konuyu ele almıştık. Okuyucularımızı yormamak için şimdiki yazacaklarımızı ikinci yazı olarak tasarlamıştık.

 

Hak ile Batıl arasındaki  savaşların sembollerle yapıldığını 16 Yıldız’ı takip edenler çok iyi bilmektedirler.

 

Semboller Savaşı:

 

Mekke’nin putperest Kralı, atalarının dinine kendi taptığı yetmiyormuş gibi İslam âlemini de dolaylı yönden aklı sıra, çaktırmadan, kendi planına dâhil etmeye çalışıyor.

 

Babil’in sözde Tanrısı SİN, Arap Yarımadası’nda, Lat,Uzza, Menat putları ile  bir çok tapınakları ve putları içinde bulunduruyordu. SİN’in en büyük özelliği; Güneş-Hilal-Yıldız’ın yan yana dizilişi ile öne çıkmasıdır. Bunların üçünün bir araya gelmesi SİN’i sembolize ediyordu.


 


Şimdi şuna dikkat edelim lütfen:

 

Hilal, İslam’ın sembolü olarak seçilmiştir. Hilal’in sembol seçilmesini bu işle karıştırmayın lütfen. Üsteki SİN’in resiminden de anlaşılacağı gibi, İslam’dan önceki bir çok arkeolojik bulgularda Hilal’in sembol olarak kullanıldığı bilinmektedir.(ttp://tr.wikipedia.org/wiki/Hil%C3%A2l İlk Türklerde de Hilal, bir semboldür. Bizim burada anlattığımız; Hilal, Güneş ve  Yıldız sembollerinin dezenformasyona uğratılmış halidir.

 

Semboller, terkip ve düzene göre anlam kazanırlar. Üstteki Babil sözde Tanrısı’nın terkibine baktığınız zaman, üçünün bir arada kullanılması, diziliş sırası başka bir anlam taşımaktadır. Yoksa Hilal-Yıldız-Güneş sembolleri tek başına, sembolik kutsiyeti olan simgelerdir. İnşallah AY-YILDIZ’ın kutsiyetini de çıkacak olan yeni kitabımızda ayrıntılı olarak ele alacağız. Şimdi buraya virgül koyarak yazımıza devam edelim:

 

Üstteki terkipte sözde Babil’in Tanrıs'nın sembolü görülmektedir. Aynı terkiple bu semboller bakın bir de nerde karşımıza çıkıyor: Mason sembolleri arasında.  


 


 Mason sembolündeki; Güneş-Hilal-Yıldız üçlemesine dikkat!

Güneş, Hilal ve Yıldız  tıpkı Babil’in sözde Tanrısı Sin’de kullanıldığı gibi.

 

Şimdi bütün bu simgeler, tüm Dünyanın gözü önünde özellikle Müslümanların gözünün içine bakıla bakıla Mukaddes Beldemizin içine sokulmaktadır. Bunu da “Yeni Mekke Projesi” kapsamında yapmaktadırlar. Bu anlattıklarımızı sakın komplo olarak algılamayın.

 

Neden mi? Şimdi bu proje kapsamında yapılanları görünce  bize hak vereceksiniz:

 

İşte yapılan projenin şekilleri:

 

Güneş-Yıldız-Hilal üçlemesine dikkat:


 


SİN'deki GÜNEŞ


 


BABİL KULESİ'NİN TEMSİLİ RESMİ 


SİN'deki  HİLAL


Babil’in yeni kulesi, saat kulesinin üstüne lütfen dikkat ediniz. Allah lafzı celali yazılmış bir yerin üzerinde hiçbir sembol kullanılamaz! Çünkü o Lafzın üstüne hiçbir şey konulamaz! Ondan daha büyük bir şey yoktur. Oysa bu saat kulesinin üzerine baktığımızda, Allah lafzının üzerine Hilal konulmuştur. İşin kamuflesi de budur. Sanki İslam’ın simgesi olan Hilal imiş gibi algılatılıyor. Eğer orada Allah lafzı olmasaydı,  sadece Hilal olsaydı, bu İslam’ın simgesi sayılırdı. Oysa Hilal, Allah lafzının üstünde olunca işin rengi değişir. Bunların daha detayları da var ancak ne demek istediğimiz sanırım yeterince anlaşılmıştır.


(Not: SİN'deki YILDIZ'I da size bıraktık bulmanız için Yeni Kabe Projesindeki Yıldız'ı)

İşte Hilal-Güneş-Yıldız üçlemesi tıpkı Babil’in sözde  Tanrısı SİN’de olduğu gibi Mukaddes Belde’ye sokulmuştur.

 

Babil’in sözde Tanrısı’nın simgelerini lütfen araştırınız. Karşılaşacağınız manzara; Babil, Arap Yarımadası ve müşriklerin tapınakları, Masonik yukarıdaki resmin aynısı ve bugünkü Yeni Mekke projesi. Bunlar birebir aynıdır.

 

Şimdi gelelim Mukaddes Kabe’nin içine:  Yani mecazi olarak Allah’ın evi olarak bilinen Mukaddes Kabe’nin içine. Kabe’nin içine dahi bu sembolleri (SİN'deki) koymuşlardır.Acı ama maalesef gerçek.  Kabe’ye bunu reva görenlerin akıbetini hep beraber göreceğiz.

 

YouTube’da yayınlanan görüntülerde; Arapların  Kabe’nin içinde cep telefonu ile çektikleri görüntülere bir bakın. Secde noktamızda yapılan lakaytlıklara bir bakın. Orada yapılan bu lakaytlık nedir? Orayı sıradan bir yermiş gibi göstermek için yapılmış bilinçli hareketlerdir bunlar.


 


Kabenin İçi İç Görünümü Video İzle İndir ile zamanbitiyor


O görüntüleri dikkatle izleyin. Yine Kabe’nin içine yerleştirilen Güneş-Yıldız-Hilal üçlemesine dikkat edin! Tıpkı SİN'deki gibi. Kimse bize masal anlatmasın, biz neyin ne olduğunu Allah’ın izni ile biliyoruz. Bunları başka şeylerle açıklamayın.

 

BAKARA – 189. Ayet:

 

“Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”

 

Şimdi bir başka konuya değinelim.

 

Saate Bakan Adam:

 


 


Mukaddes Beytullah’tan gözlerini çevirip, Babil’in  Saat Kulesi’ne insanları baktırmak. Gözleri Kabe'den başka yöne çevirtmek.Kabe'nin içinde Kabe'ye baktırmamak. Ne kadar da ustaca yapılmış, değil mi? İnsanlar Kabe'ye bakmak yerine BABİL KULESİ'ne bakıyorlar... 

Kabe’’i sıradan bir yer görüntüsü vermek için ne kadar uğraşmışlar. Kabe’nin içindeki lakayt hareketlerle, Kabe’yi, kalplerden silme, Babil’in Saat Kulesi ile gözlerden silme, şimdi değineceğimiz konu ile de akıllardan silme nasıl olur siz düşünün?  

İslam dini, mütevazilik dinidir. Daha önce değindiğimiz gibi Allah’ın evi olarak nitelendirilen Beytullah’ta çok mütevazi bir yapıdır. Din ihtiyacı ruhsal arayışa tüm insanları safilik ve mütevazilik  algılaması ile yönlendirir. Bu anlayış, İslami tebliğin de ana metodunu oluşturur. Din sosyologları, bu çerçevede ruhsal ihtiyacı ele alırlar. Şimdi Yeni Mekke projesi ile: Ey Müslüman, sen nasıl tebliğ edeceksin? Örneğin bir Amerikalıya. New York’ta, Las Vegas’ta yaşayan birine. Ruhsal arayışta olan bir Amerikalıya. “Gel seni, bizim Kutsal Beldemize, Mekke’ye götürelim” desen ve götürsen, o ruhsal arayış içinde yanan adan hiç şüphesiz koşa koşa gelir.Gelir amma şöyle demez mi: “Ne umdum, ne buldum? Ben zaten Las Vegas’ta, bu gökdelenlerin, bu koca binaların şaşalığından, boğuculuğundan kaçtım, sizin beldenize geldim.Eee burada da aynı gökdelenler, aynı şaşa var. Ne anladık, gelmeme gerek yoktu ki? Hadi bana eyvallah, ben Tibet’e gidiyorum, mütevazılığin olduğu yere" demez mi? (Burada  mütevazilikten -Tibet'teki-kastettiğimiz sahte olanı.)

 

Bunun üzerine siz ciddi düşünmeye davet ediyorum.

 

Bu konuda sözüm ona, Hac ve Umre ticari organizasyonlarını yapan -istisnaları tenzih ediyorum- TV’lerde bu şaşalığın reklamını yayınlayan cemaat ve tarikatların halini de sizin takdirinize bırakıyorum. Yine bazılarını tenzih ederek söylüyorum, bazı tarikat ve cemaatlerin başındaki insanlar için bana soru soruyorsunuz: Ben bunları cevaplamaya mahir değilim. Sorduğunuz cemaat ve tarikatların başındakileri büyük bir holdingin yönetim kurulu başkanı olarak görüyorum. Yüzlerce  şirketleri olan, dev medyaları olan, milyarlarca dolar parayı kullanan ve yönlendiren, kendi deyimleri ile “biz zaten cemaat değiliz” diyerek,kendi tanımlarını kendilerinin belirlediği iş adamları. Yani tasavvufun ve dervişliğin inceliği ile kendi tanımları itibarı ile bağdaştırılamayacak kişiler. Dedim ya, ben bu konuda söz söylemeye mahir değilim.

 

Büyük Türkistan Şeyhi, Hoca Ahmed Yesevi Hazretleri, “ahir zaman şeyhlerinden söz edeyim” diyerek Divanı Hikmetin 147. Hikmetinde  şöyle diyor:

 

147. Hikmet

 

Ahir zaman şeyhlerinden söz  edeyim,

İman-İslam bilmeden şeyhlik kılar imiş,

İlim öğrenmez, amel eylemez, ma’na anlamaz,

Ahiretde kara yüzlü olur imiş.

 

Şeyhim diye mihrab içre otururlar

Halka içre halka zahmet yetirirler

Hay u Hu deyip sermestliğin bildirirler

Öyle cahil nasıl şeyhlik kılar imiş.

 

Böyle şeyhin kıyametde yüzü kara,

Nâdânlıkda şeyhlik eyler, işi riya,

Mahşer günü rezil olur, gözü âma

Evvel-ahir delâlette olur imiş.

 

Şeyh olmağa cem’ül-cem en alt makam,

Hazır olub, uyanık olsan daima,

Pir hizmetini nice yıllar etse tamam,

Yok ise, dâl u muzill olur imiş.

 

Cahil şeyhler kulak, kuyruksuz eşek olur,

Himmetleri dünya malını yığar olur,

Cemaati yoldan azdırıp gider olur,

Öyle şeyhler hayvanattan beter imiş.

 

Özlerini halklar ara tutsa ulu,

Batınları içre yoktur zerre füru,

Ben yüceyim deyip yürüyenlerin yeri tamu

Cehennem içre acı azab çeker imiş.

 

Ayıbını dese, öfkelenip çıkışırlar,

Kendini bilmeden yanlış işe yürürler

Kara yüzlü mahşer günü duruşurlar

Nedâmette başı donup yürür imiş.

 

Ey mü’minler, işte o şeyhin beyanını,

Ben söyleyim, güzel dinleyin âyânını,

Kıyametde yüklenir mürid günahını,

Sırat üzre titreyip-sallanıp durur imiş.

 

Böyle şeyhin aklına deyin ahmak,

Körlükle şeyhlik eylermiş mutlak.

Batın içre ona değer daim tokmak,

Kıyamette hasret kılıp yürür imiş.

 

Gerçek şeyh olsa, dünya malını sevmez, bilin,

Vücudu girse, cehennem içre yanmaz, bilin,

“Allah” deyip geceleri uyumaz, bilin,

Yüzünü görsen, dolunay gibi olur imiş.

 

Elini tutsan dünya değeri gönülden gider,

Halkasında ben-benlik  cümle gider,

Nazar eylese, iki alem işin biter,

Öyle mürşid lâ-mekânda yürür imiş.

 

Şeyhlik adını ona eylemektir vebal.

Can verirken imanına korku ve zeval.

Ahirette ona o her dem azab,

Rahman Melikim, böyle kuldan bizâr imiş.

 

Adem isen, doğru yolda yürüye gör,

Peygamberin kılmışların kıla gör,

Can u dilde tabiatın diye gör,

Bu yolu yürüyen maksuduna yeter imiş.

 

Kul Hoca Ahmed, eğer olsa aklın selim,

Kuru ateşe tekke kılmak büyük intikam.

Tevbe kılsan, eğer kabul eyler Rahim,

Tevbe eylesen, Huda rahmet eyler imiş.

 

Pirim Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin bu tanımına uyanlar var ise bunu siz değerlendirin. Üstelik işadamı olmak ayıp değildir. Binlerce insana ekmek kapısı açıyorlar. Ama iş adamlığı başka tasavvuf erbaplığı başkadır.

 

Son söz: Endişelenmeyin. Allah’ın izni ile zahiri sebeplerden “bu nasıl olur” diyenler Allah’ın planını unutmasın.

 

Allah’ın izni ile Kabe’ye gerçek AY-YILDIZ’ı, yani TÜRK BAYRAĞINI, Türk Milleti dikecektir. Sabırlı olun!

 

Not:Mekke Saat Kulesi'nin yüksekliği 601 metre imiş. Kuran-ı Kerim'in 601. Sayfasına bakar mısınız?

 

Oktan Keleş

 

oktankeles@gmail.com

onaltiyildiz@gmail.com

 

 



Bu haber 60,195 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,887 µs