En Sıcak Konular

Oktan Keleş



Oktan Keleş
16 Şubat 2017

HAYIR lı Günler Dilerim




Türkiye referandum sürecine girmiş bulunmaktadır. HAYIR’LI UĞURLU OLSUN. Demokrasinin gereği iki rey hakkı vardır. Evet ve Hayır cephesi. Türkiye’nin içinden geçmiş olduğu yönetim zaafından kaynaklanan bu günlerde, kutuplaşmadan her iki görüşte olan kesimin sandığa gitmeye hakkı vardır. Bu günlerde birilerinin çaktırmadan kutuplaştırma senaryolarına karşın ne Evetçiler Hayırcıları, ne de Hayırcılar Evetçileri görüşlerinden dolayı eleştiri sınırlarını zorlayarak itham etmemelilerdir. Sonuçta hukuk devletinin gereği bir referandum yapılacaktır. Oy kullanmaya hak sahibi herkesin Evet ve Hayır deme hakkı gasp edilmemelidir. Evet isteyenler, İktidarın ve Devlet Erkinin gölgesi altında orantısız imkanlara sahip olsa da, sonucu sandık belirleyecektir. Şimdiden medyada ve sosyal medyada kaos ortamı isteyen bir güruhun sesini duymaktayız. Neymiş? Hayırcılara bakın; CHP’liler vesaire vesaire kesimmiş. Konu CHP vesaire Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Konu milletin demokatik hakkıdır. Doğru bir sözü bir budist söylüyor diye bir müslüman onun yanında olmayacak mıdır? Veya bir ateist doğru bir sözü savunuyor diye bir müslüman o doğrunun yanında olmayacak mıdır?

Hani Peygamber buyurmuştu; “Yitik söz sizin kıymetli hazinenizdir. Kafir bile söylese faydalanın.” Öyleyse bu demokratik hakkı ucuz dini sömürülere indirgemenin anlamı yoktur. Kişiler inandıkları doğruda rey kullanmaya, söz söylemeye evrensel insanlık ilkeleri bakımından zaten hak sahibidir. Ve üstelik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasalarla milletine tanımış olduğu bir haktır. Hakimiyet (Söz) kayıtsız şartsız miletindir. Bırakın millet sözünü inandığı, doğru bildiği şekilde söylesin.

İmdü; epeyden beri şahsıma da bu konuyla ilgili sorular gelmekte idi. Daha önce de yazdım, TV’lerde söyledim. Başkanlık tartışılabilinir. Ancak bu konjoktürde değil. Sırası da değil. Bu da benim düşüncemdir. Ben de Ülkemin istikbali için, Milletimin ferahı için ve Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’nın iyiliği için HAYIR DİYORUM. Bu yetkilerle bir Türkçü olarak söylüyorum ki bu konjoktürde Atam Oğuz Kağan gelse ona böyle bir yetkiyi tanımam. Bilirimki Atam Oğuz Kağan da böyle bir konjoktürde Milletinden, Soyundan, Boyundan böyle bir yetki istemez.

Şimdi birkaç analiz :

1.  OHAL döneminde Meclisten Milletin en az yarısının istemediği “Toplumsal Mutabakat” denilen Anayasa bir şekilde geçmiştir. Toplumun büyük bir çoğunluğunun uzlaşmadığı metin, uzlaşma metni olmayacaktır. Gelecek günlerde ister istemez bu sistemi de tıkayacaktır.

 

2.   Mecliste tüzüğe aykırı olarak FETÖCÜ olma korkusuyla göstererek oy kullananlar hukuk bir yana Milletin vicdanında negatif olarak yerini almıştır. Şimdi soru : Referandumdan Evet geçse, Ak Parti içindeki siyasi kanadın FETÖCÜ cenahı kabul edilen, yani öyle olmadıklarını ispat etme gereği duyup açık oy kullananlar, yarın (istisnaları tenzih ederek söylüyorum) eninde sonunda, sonunda eninde, enine boyuna FETÖCÜLÜKTEN yargılandıkları zaman, Meclisteki bu oylama FETÖCÜLERLE yapılmış olup kadük olmayacak mıdır? Yoksa Ak Parti içerisinde FETÖCÜ kanada yargı yolu gözükmüyecek midir?  

 

3.    Allah gecinden versin, Evetçiler “Tayyip Erdoğan Başkan olursa biz evet diyoruz” diyerek açıkça kişiyi işaret etmektedirler. Oysa biz, işi kişiler üstü tutarak memleket meselesi olduğu için Başkanlığa ya Evet ya Hayır verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Allah gecinden versin, Tayyip Bey Başkan seçilse, sonuçta  2019’da yürürlüğe geçecek bu sistemde, hatta başkanlık koltuğuna oturmadan hastalık vesaire başka bir şey olsa, değişen dünya konjoktürü ve siyaseti içerisinde “burası Türkiye” dedirtecek olaylar vuku bulsa, evdeki hesap çarşıya uymasa, o koltuğa bir başkası otursa ne olacak? Yine bir kaosun yolu Evetçilerle açılacak mıdır? Yani Evetçiler “Biz Tayyip Erdoğan Beye Başkan olsun diye Evet verdik” derlerse ne olacaktır?

 

4.    Maddelerin içeriğinde; başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı’nın hastalık, ölüm veya başka sebeplerden görevinde bulunmaması sonucunda hiçbir kriter getirmeden başkan yardımcılarını ilkokul mezunu olama yeterliliğiyle atama yetkisi göz önünde bulundurulursa, bir Tarikat Şeyhinin bir anda o makamda bulunması içten bile olmayacak bir yol açılmış olmayacak mıdır? Veya Marksist/Leninist, bu topraklara ait olmayan gayrı milli düşüncede her hangi bir kişinin o makamda bulunabilme yolu bir risk değil midir? Denetlenemez bir kişinin, bir faninin sözü ne kadar güvenilir, bir Milletin ve Devletin kaderinin de bir kişiye yüklenmesi ne kadar bilimseldir? Diyeceksiniz ki hep kötü yönlerini düşünüyorsun. Söz konusu Vatan, Yüce Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Yüce Türk Milleti olunca şeytanın gölgesini bile hesap ederim. Her seçimden önce; istikrar için, bombaların patlamaması için, terörün son bulması için, ekonominin düzelmesi için oy isteyenler maalesef ki sözlerini tutamamışlardır. Bu Yüce Milletin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir vatandaşı, bir ferdi olarak endişelenmemek gayrı milliliktir.

 

Tekrar söylüyorum HAYIR’ımın nedeni ne Sayın Tayyip Erdoğan ne de filanlardır. Söz konusu Devletim, Milletim, Yüce Turan Ülkümdür. Onun için, Türkiye için, Devletim için, Milletim için Fetö ile tek mücadele eden Sayın Tayyip Erdoğan için HAYIR DİYORUM !

 

Barış Manço’nun şu parçası bu günlerde daha da anlamlı.

 

“HAYIR, HAYIR, YÜZ BİN KERE HAYIR. İNANMIYORUM SANA”

 

HAYIRLI GÜNLER diliyorum.

 

Oktan Keleş    

oktankeles@gmail.com 

onaltiyildiz@gmail.com  

Twitter:@oktankeles 

28.01.2017 



Bu yazı 7,366 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Ekim 2023 Necro: Dijital Büyü
    • 1 Temmuz 2023 GÖK TANRI İNANCININ KURANDAKİ İZLERİ
    • 2 Mayıs 2023 Nato Ezoterizmi
    • 23 Şubat 2023 NEKRO İSTİLA
    • 23 Eylül 2022 Adguk Öğretisi - Tanrının Gözü
    • 14 Eylül 2022 Kambaba-24 NATO-Yunan'la Savaş Olur mu? - Elizabeth Peygamber Soyu mu?
    • 28 Temmuz 2022 Mason Kemalistlerin ve Sözcülerinin Yalanları-2
    • 24 Temmuz 2022 Mason Kemalistlerin ve Sözcülerinin Yalanları-1
    • 23 Haziran 2022 KamBaba - Devler Uyanıyor - Bölüm 1
    • 17 Haziran 2022 Beş Büyük Plana Dikkat! AKP; Ana Muhalefet Partisi Olmaya Hazırlanıyor. (Kambaba-23 Gündem Özel)
    • 7 Mayıs 2022 Kambaba Gündem, Mülteci Sorunu - ( Kambaba-22 )
    • 19 Mart 2022 Kambaba-21
    • 27 Ocak 2022 Oktan Keleş ile Gündem-1
    • 19 Ocak 2022 Kambaba-20 Gizlenen 2025 Güneş Patlamaları - OTAĞ - Doğal Yaşam
    • 4 Ocak 2022 Adguk Öğretisi
    • 23 Ekim 2021 Kambaba-19 Gündem
    • 26 Eylül 2021 Kambaba-18 (Yaşanan kimin sistemi ? - Kur'an da her şey var mı? - Balık avı)
    • 24 Eylül 2021 Kambaba-17 ( Cahiliye Devri ile Bugünün Farkı !)
    • 22 Eylül 2021 Kambaba-16 ( Dış Tehditler )
    • 19 Eylül 2021 Kambaba-15

    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,378 µs