15 Kasım 2011

16 YILDIZ 12'den Vurmaya Devam Ediyor

21 Ekim 2011’de yazmıştık:  “Üçgen: İsrail’in Esir Değişimi, Türk Hariciyecilerine Dersler ve Bir Ön İstihbarat”  diye.  http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=1107

 Özetle demiştik ki;

“Bir grup Yahudi heyeti bir süredir Sırbistan ve Kosova’da gizli görüşmeler yapmaktadırlar. Kosova’da bir kıvılcım çıkarmaya uğraşmaktadırlar. Bu kıvılcım çıkarsa; Balkanlarda da Türkiye’ye karşı bir tertibe girişeceklerdir.Türkiye’nin Balkanlardaki etkinliğini azaltmaya çalışmaktadırlar. Bunun için bu Yahudi heyeti orada görüşmeler yapmaktadır. Türk Devleti’ni,  Türk İstihbaratı’nı ve Türk Dışişlerini bu konuda önlem almaları konusunda bilgilendiriyoruz.” Diye

 Yahudi’lerin Balkanlar’da yaptıkları gizli görüşmelerinin ipuçlarını vererek uyarılarda bulunmuştuk. Yahudiler yaptıkları kaos planını  devreye soktular. 28 Ekim Cuma günü Saraybosna’daki ABD Büyükelçiliği’ne  silahlı saldırı düzenlendi(!)

Ancak bu saldırı kuşkularla doluydu. Kaos planı o kadar sırıtıyordu ki, belli ki alelacele plan yapılmıştı.

Ajanslar saldırıyı şu şekilde verdi:

 

'Bir garip saldırı' sorularla dolu!

Saraybosna’da ABD Büyükelçiliği’ne yapıldığı söylenen saldırı, hem Sırbistan'ın, hem ABD'nin, hem de İsrail'in işine geldi.

İşte  Dünya Bülteni’nde yer alan haberin tamamı:

"Saraybosna’da ABD Büyükelçiliği’ne dün akşama doğru yapılan saldırı zihinlerde birçok soru işaretleri oluşturdu. 

BM Güvenlik Konseyi’nde yapılacak Filistin’in BM’ya tam üyeliği oylaması öncesi, Filistin dışişleri bakanının destek istemek için ülkede olduğu bir günde yapılan saldırı, bazı güçlerin düğmeye bastığı şeklinde yorumlandı. Sırbistan’da bugün 17 Boşnak’ın bu olay gerekçe gösterilerek gözaltına alınması, Bosna Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesinin dün Filistin Dışişleri Bakanı Maliki ile yapılan görüşmelere katılmamış olması ve İsrail yanlısı bir tutum izlemesi, saldırganın Sırbistan’dan gelmiş olması ‘Saldırı kimlerin işine yaradı?' sorusunu akla getiriyor. 

Saldırı esnasında çekilen saldırganın görüntüsü ise olayın provokasyon olabileceğini düşündürüyor. Saldırganın birkaç el ateş ettikten sonra ateşi kesmesi amacının ABD Büyükelçiliğine zarar vermek olmadığını gösteriyor. 

Öte yandan saldırganın daha önce de ABD'nin Belgrad Büyükelçisi Mary Warlick'in Yeni Pazar'ı ziyareti sırasında üzerinde bıçak bulunduğu için gözaltına alınmış olması bu kişinin birileri tarafından yönlendirildiği şeklinde yorumlanıyor. 

Saldırıdan sonra Sırbistan sert önlemler almaya başladı. Bugün Sancak’ta 17 kişi saldırgan Mevlid Yaşareviç’le bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Sancak’ta Boşnaklara yönelik operasyonlar devam ediyor. 

BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olan Bosna Hersek’in konseyde, Filistin’in BM’ye tam üyeliği için yapılacak oylamada bir oy hakkı bulunuyor. Üçlü cumhurbaşkanlığı konseyi tarafından yönetilen ülkede konseyin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, Filistin lehine oy kullanılmasını isterken Sırp üye Nebojsa Radmanovic, İsrail yanlısı bir tutum sergileyerek Filistin’in aleyhine oy kullanılması gerektiğini düşünüyor. Hırvat üye ise şimdilik çekimser duruyor. Dün Filistin Dışişleri Bakanı Maliki, önceki gün ise İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman ülkeyi ziyaret ederek oylama için destek istedi. Konseyin Sırp temsilcisi Radmanoviç’in Filistinli Bakanla yapılan görüşmeye katılmamış, Lieberman’a ise özel ilgi göstermişti. Bu tutum Sırp tarafının ülkenin BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylama için bir baskısı olarak yorumlanmıştı. 

Büyükelçiliğine yapılan saldırının, her fırsatta BM Güvenlik Konseyi’nde Filistin lehine kararı engellemek isteyen İsrail'in işine yaradığı çok açık. Saldırdan sonra Bosna Hersek’in oyunun Filistin’in aleyhine olacağı belirtiliyor. 

Öte yandan ABD, saldırı sonrası Bosna Hersek’e çok sayıda FBI ajanını gönderdi. Uzun zamandır Bosna Savaşı sırasında bu ülkede Sırplara karşı savaşan, sonra da Boşnaklarla evlenerek burada kalan savaşçılarla ilgili sert önlemler isteyen ABD'nin eline bu saldırı sonrası önemli bir koz geçtiği öne sürülüyor. Bosna Hersek’te bulunan ve çoğunluğu Bosna’nın Guantanamo’su olarak ifade edilen Lukavica Göçmen Merkezi’nde tutulan Arap Müslümanları bu saldırı sonrasında zor günler bekliyor. 

Saldırı sonrasında Sırbistan’ın da eline, sürekli gündeme getirdiği terör konusunda koz geçmiş oldu. Bugün Sancak’ta başladığı operasyonlarla, Sırbistan içinde bir Boşnak adası olan Sancak'ta Müslümanlar, büyük bir baskı altına alınır. 

Uzmanlar, saldırıdan zarar gören tek kesimin Boşnaklar olduğunu söylerken olayın ABD, Sırplar ve İsrail’in elini güçlendirdiği yorumunu yapıyor."

 

Erol Elmas

buulkem@gmail.com

31 Ekim 2011







Bu yazı 9,074 defa okundu.