En Sıcak Konular

Kalperence Tefekkürler-4

22 Ocak 2015 10:28 tsi
Kalperence Tefekkürler-4 Kalperen kardeşlerimizden tefekkürler

Oktan Keleş'in yazıp-çizdiği Kulbak Bilge çizgi romanın 17. Bölümü üzerine tefekkürler: 

1-

17. bölüm fena ve dehşetengiz sırlarla dolu. Bu son bölüm inanılmaz bilgi ve gerçeklerle dolu.  Zaman, zamansızlık, mekân ve mühlet net bir şekilde açıklanmış.

Beni en çok sarsan 347 sayfa da ki açıklamalar oldu. Bu sayfada; robotların, yapay zekaların biz insanoğluna, Adem oğluna kendini inşa ettirmesi. Tıpkı Bilim kurgu filmlerindeki gibi; EVRİM filmi, LUCY filmi başta olmak üzere ve Eşelon bilgisayar sistemlerinin anlatıldığı filmlerdeki gibi bariz oraya gidiyoruz.

Şu açık bir gerçek ki TEK GÖZ galiba kamera, uydu ve teknolojik sistemle Şeytanın her şeyi kontrol etmesi açık net anlaşılır olarak bu bölümde netleşiyor. Sistem para, teknoloji, yapay- nano teknoloji ile bir şeyi bedenliyoruz ve şeytan avanesi kendini bedenleştirip sanki HAŞA "kendini varlık âlemine yaratıyormuşçasına" HAŞA!

 Burada şunu anlıyoruz. transormars gibi zekalar kendileri bir şekilde bizimle irtibata girip kendilerini yada parçalarını bize birleştiriyorlar.

 350. Sayfa da İse Oğuz atamız- ZULKARNEYN A.S. Davut a.s. şifreli damgalı kılıcı ile bu metalik yapıları hortumluların kafasını o Güzel ve ÖZEL KILIÇLA kesiyor. yok ediyor. Elindeki kalkan ve başında ki başlık ta simgesi akıl ve bedeninin koruyucusu, koruyucu kalkanı gibi.

 Zamanda- mekânda yolculuklar var. Bu zaman yolcuları RAHMANİ ise sorun yok. Müdehalede yok olağan akışı.

Görülüyor ki şeytaniler aleni her şeye müdahale ediyor. Bu şerli müdahaleye de CENABI ALLAH RAHMETİ İLE KARŞI MÜDEHALE DE BULUNUYOR. Birileri tuzak kuruyor. ALAH ta tuzak kuranların en hayırlısı olduğu için tuzaklarını başına yıkıyor.

Çöplüğün padişahı, enteresan; yakında bir kaç gazete böyle bir hayatı yazmıştı. Selam olsun sırlı görevlilere.

 Ayrıca sihirbaz ve küre olayının da gelecekten gelen bilgi ve cihaz olduğunu gördük. Mukatta harflerin anlatımı incelikli. Hep sihir ve büyü yapanların KURANI ve ayetlerini tersten okuduklarını duyardık bu bölümde ters söylenen mukatta harflerle ters etki yaratıldığı aşikar edilmiş. Bu da yolunda giden bir şeyleri yok ettiğinin resmidir. Bilinç altına normal duyamayacağımız ses ve frekanslarla PC, TV, SİNEMA, FİLM, DİZİLERLE BELKİDE BÖYLE TERS ŞEYLER SÜREKLİ FISILDANIYOR.

Şeytan zaten sürekli FISILDAYAN DEĞİLMİ?

Ama teknoloji ile ama ona verilen imkân ile sürekli fısıldıyor.

Damarlarımızda dolaşmasının sebebi de GDO’lu gıda ve içecekler olduğunu 17. bölümde çok net görüyoruz. Armağan bedenimize her türlü saldırı sünnetullah dairesi dışında büyük bir saldırı şeytan ve avenesince biz ADEM oğullarına karşı dehşetli, sinsice ağır bir saldırı var. Uyanık olalım ve ALLAHIN HELAL DAİRESİNDEKİ BİZE VERDİĞİ NİMETLERİ; DOĞAYI, HAVAYI, İNSANI, HAYVAI VE HERŞEYİ KORUMAK BİZLERİN BİRİNCİ GÖREVİ BUNLARI KORUMAZSAK KENDİMİZİ VE NESLİMİZİ ASLA KORUYAMAYACAĞIZ!

 Birde, sayfa 330, 331 , 332 de anlatılan kavanozdaki madde ki ben buradan şunu düşündüm naçizane; sayfa 334 - 335 de yer çekimini ortadan kaldıran ve kadim zamanlarda uçan insanlar kanatlı melek sanılma meselesin den şunu çıkarıyorum.

 ESKİ TÜRK BOYLARININ ONGUN VE SEMBOLLERİNİN NEDEN KUŞ OLDUĞU AŞİKAR.

 Her boyun bir kuş ile ilişkilendirilmesi bu maddeyi kullanan atalarımız kendi mizacına uygun Yırtıcı kuşları seçmesi ve bu yırtıcı savaşçı kuşların uçan atgalarımızın güçlü- savaşçı atalarımızın olduğunu ve eski pagan kavimleri yada eski kadim kavimleri yönettiğinin göstergesi olduğu açık.

Zaman geçince bu üstün teknoloji ve sarsılmaz yıkılmaz güçlü kişilerin HAŞA tanrı sanılması ve bu güne gelen pagan tanrıların güç ve özellikleri bu madde ile RAHMANİ tarafta olan atalarımızı, şeytan yine kendi çıkarına kullanarak eski insanlara TEK OLAN ALLAHI unutturmak için İlahi- rahmani olanı dönüştürmesi olarak anlıyorum.

Malum şeytan hep ALLAH’ı taklit ediyor.

Son sayfadaki Hünkar Hacı Bektaş’ın kavuğu gemi gibi ve üst tarı bir küre gibi sanki bir şeyi saklıyor sanki bir şeyleri koruyur. Aynen, Hoca AHMED YESEVİNİN türbesinin gemi olması gibi, HZ. NUH un gemisi ve saklanan değerlere vurgu var gibi...

Ayrıca insanlığın değişik kıtalarda olması kanatlı uçan insanlar eskiden var ise bu kıtalara da Amerika’ya, Avustralya ve diğerlerine bunların gidişi bu kanat meselesi ile açığa çıkmış oluyor.

Çocukluğumuzda TRT de bir çizgi film vardı adı ESTEBAN dı orada 1500 lü yıllardan bahisle uçan kuş şeklinde araçlar vardı. Şimdi bu anlatılanlarla örtüşüyor. O halde insan oğlu belli devir ve zamanlarda çok üst düzeyde bir teknolojiye sahipti.

Arkadaşlarımızdan biri yazmış, Terminatör filminden bahisle ve diğer filmlerdeki bilim kurgularda aslında bir çok şey anlatılmış anlayacak şuurlu düşünenler az buçuk bir şeyleri anlıyor. Bizi yani insanlığı bellek olarak bir şeye hazırlarlarken kendilerince. Oysa ilahi rahmet vesilesi ile uyananlar ve RAHMANİ cepheye koşanlarda var.

Herkes kendi meşrebince işler yapıyor.

Anlaşılan o ki SAFLAR NETLEŞİYOR. Herkes meşrebine uyan tarafa hizmet ederken insanlığın büyük çoğunluğu neler olduğunun farkında değil. herkes iş- aş-eş ve dünyalık madde peşindeyken her şeyleri hatta RUH ve Vicdanları elden gidecek gibi.

Yedi nur kardeşimizin tespiti çok güzel (asa kitabından; -onların Beyaz Saray'ı varsa bizim de Aksaray'ımız var. Niğde Ak Saray..) Şeytan ve avenesi her şeyi bozarken birilerin yeni saraya AKSARAY demesi de Gerçek Aksaray’ı kamufle etmek için mi?!

İşte bu bölüme göre artık TÜRK milletine ve Bu milletteki EMANETLERİN DEVRİ BAŞLIYOR GİBİ.

Topkapı sarayında ki KILIÇlardan bahis eden değerli sultanımız. Hz. DAVUTUN - Hz. ALİNİN - OSMAN Gazinin Kayı damgalı Kılıcının zamanı başlıyor gibi.

Bu kılıçlar önümüzde ki süreçte çok büyük görevler ifa edecek gibi. ALLAHUALEM.

Beden arayan Deccali de insanlığın azgınlığı var ediyor. Aşırı açgözlülük ve ölümsüzlük sapkınlığı insanı makinalara köle edecek gibi; Hani derler ya; İnsanın kendine ettiğini kimse edemez diye işte bu da insanın kendine ettiği en büyük zulüm olsa gerek.

Zaman artık en açık şekli ile iyi ile kötünün - hayır ile şerrin son demde finaline gidiyor gibi.

Burada bize düşen SAFIMIZI NETLEŞTİRMEK. ALLAHIN SAFINDA, ALLAHIN DİNİNİN YARDIMCILARI OLMAK.

 Herkesin iyilik duvarına bir taş koyma zamanı...

Ahir zamanda millet olarak kadim zamanlardan bu yana olduğu gibi TÜRK milletine büyük bir görev verilmiş gibi.

 Nasıl insanlar içinde seçilmiş PEYGAMBERLER var ise, anlaşılıyor ki; Kavimler, milletler içinde de seçilmiş HAK yolcusu KAVİMLER var. ALLAHIN ORDUSU OLAN MİLLET TÜRK MİLLETİ! Hadisin belirtiği gibi. "Kaşgarlı Mahmud'un 1074 yılında yazdığı hadislerin birinde Allah diyor: "Benim Doğu'da Türk denen ordum var: Benim hangi halka öfkem tutuyorsa, bu orduyu onların üzerine gönderiyorum."

Her şeyin en doğrusunu ALLAH C.C. Bilir

BEKİR ÖZTÜRK

2-

Paha biçilemeyecek bilgiler

Bizleri şoktan şoka sokan bilgiler için OKTAN BABADAN ALLAH RAZI OLSUN HAKKINI ÖDEYEMEYİZ (bir düşünün kardeşler ya 16 yıldızdan oktan babadan bihaber olsaydık ? ALLAHA ŞÜKÜRLER OLSUN ) sf 246 ve 247 de gollon ve yandaşları için mavi renk kullanılmış tıpkı sf 341 ve 342 de olduğu gibi çocukların saçları beyaz yüzleri mavi (mavi-beyaz israil bayrak renkleri Siyonizm’in rengi olarak bilinir mavi mavi kanlılar avatar mavi kravat takan lar vs. ) sf 255 burası bence çok önemli sonunda gelip çatan ne ? Yada taşı üzerindeki bir sembolden bu bilgilere ulaşıyoruz peki o taşlarda insanlığın tüm geçmişi ve geleceği mi kodlandı acaba? Sabri dede Ademe neden tulumbacı diye hitap etti acaba? tulumbacılar eski itfaiyeciler değil mi peki adem (oktan baba ) hangi yangını söndürüyor? (Bektaş baba da Deruni Baba diye hitap etmişti ilginç ) sf 308 de 2035 daha rahattı diyor? sf 317 su kimyasal olarak parçalanırsa oksijen ve hidrojen çıkar oksijen yakıcıdır hidrojen yanıcı oksijen olmayan ortamda yanma olayı olmaz ilginçtir iki yapıtaş ıda yanma (ateş -dumansız ateş?) ile ilgili ama birleşince söndürücü? sf 320 şeytanilerin geçmişe teknolojik ürünler götürmesi bunlarla insanları etkilemesi bir örnek 2100 yıllık Yunan kabartmasında çocuk sanki LAPTOP TUTUYOR!

Resim burada http://beforeitsnews.com/alternative/2014/06/ancient-greek-artwork-shows-what-appears-to-be-a-laptop-computer-with-usb-ports-videos-2968948.html

 sf 331 deki madde bir filmden tanıdık geldi Tom Hanks’in oynadığı melekler-şeytanlar filminde geçiyordu Cern’de üretilen yoğun enerji taşıyan madde demek ki gerçekmiş! insanlar ilerde 2085’ler bineklerine yakıt olarak kullanacak demek ki http://www.imdb.com/title/tt0808151/?ref_=nv_sr_1

 sf 334 de uçmayı sağlayan kanatlar konusu ilginçtir son kaptan Amerika filminde bu teknoloji işleniyordu Hollywood şeytanileri demek ki film deyip geçmemek lazım http://www.imdb.com/title/tt1843866/?ref_=nv_sr_1

 sf 338 işte burası çok tehlikeli diyor ki dünya çapında bir hastalık bahane edildi demek ki insanlara dünyaya hastalığın çaresi diyerek sunulacak olan ilaç (iksir ) çok tehlikeli! küresel bir salgın hastalık mı? Çekilen bunca Zombi salgın hastalık filmleri dizileri? sf 339 o iksirle (yani hastalığa çare olarak gösterilen ilaçla ) başladı her şey insanlığın hafızasını silme çabaları habere bakın anıları silen ilaç yani bu teknoloji şu an mevcut http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11016787.asp

 sf 340 dikkatimi çekti var olan yapay zeka uyandı diyor oktan baba deruni devlet kitabında ne yazmıştı? büyük savaştan sonra (önümüzdeki 3.dünya savaşı ) devletler bütün sistemlerini Kudüs merkezli ana göz bilgisayara bağlıyorlardı (yapay zeka mehdi yazılımı hatırlayın ) ardından nükleer patlamalar (Avrupa’da birkaç millet yok oluyordu) SALGIN HASTALIKLAR GELİYORDU insan et üretti diyor yeni çıkan habere bakın http://www.gercekbilim.com/laboratuvarda-ilk-kasilabilen-kas-hucresi-uretildi/

 sf 343 sanki terminatör filmi gerçekmiş gibi yoksa? zaman yolculuğu ile geçmişe veya geleceğe robot yollamak? son Robocop filmini izleyenler hatırlayacaktır adamın beynine hafızayı güçlendiren implant çip benzeri bir şey monte ediliyordu yahu filmlerde nasılda işliyorlar !!! http://www.imdb.com/title/tt1234721/?ref_=nv_sr_1

 sf 347 de verilen bilgi sanki paradoksu işaret ediyor gibi var olan yapay zeka vücut bulmak istiyor? aklıma hadis geldi ilk peygamberden son peygambere kadar bütün peygamberler kavmini deccal ile ilgili uyarmıştır deniyordu o zaman yapay zeka çok eskiden beri var diyebilir miyiz? sf 350 kesik robot başı gibi sarkan yay elektronik aksam vb. bu hadise 2085 ve sonrasında mı yaşanacak ALLAHUALEM ? yani mehdi-deccal dönemi? en doğrusunu ALLAH BİLİR Kalperen kardeşlerim umarım yazdıklarım bir nebzede olsa faydalı olur hep beraber paylaşıma devam inşallah zor zamanlar geliyor ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.

Ben şahsen 2023 ve sonrası için galiba mehdi-deccal devri diye düşünüyordum ALLAHUALEM eminim birçok Kalperen kardeşimizde buna ihtimal veriyordu lakin gördük ki zaman 2085 ve sonrası imiş (en doğrusunu ALLAH bilir ) peki o zaman 2023 ve sonrasında ne olacak ? hikmetli bir Türk büyüğünün geleceğini Türk devletinin genişleyip güçleneceğini öngörüyorduk acaba diyorum bilinmeyen bir teknoloji ile uyutulan yüzlerce yıldır bir mağarada (büyük ihtimalle orta Asya’da ) uyanmayı bekleyen bir grup insan (Türk) mı var ? Kulbak Bilge serisinde adem yeni bir bilgi-hadise ile karşılaştığında bunun adetullahta yeri nedir diye soruyor böyle bir durumun hadisenin olabileceğine kehf suresi ashab-ı kehf örnek değil midir ? http://tr.wikipedia.org/wiki/Ashab-%C4%B1_Kehf

Öyle ya bu insanların vücudu zarar görmeden 309 yıl uyuyor sonra tekrar uyanıyor Barış Manço 2023 de ne diyordu bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım http://www.lyricsmania.com/kayalar%C4%B1n_o%C4%9Flu_lyrics_baris_manco.html

Bu insanların uyumasını sağlayan yapıdan elde edilecek bilgi teknoloji bize mesela uzay yolculuklarında fayda sağlamaz mı ? hatta şuan nasa esa gibi uzay ajansları bu konuda araştırma yapıyor (oblivion filminde bu konuya değinilmişti ) çünkü hadiste diyor ki Bir yıldıza işaret ederek: “Nefsim kudret elinde olanın hakkı için derim ki: Gece ve gündüz oluşu bitmeden BU DİN mutlaka şu yıldızın varacağı yere kadar ulaşacaktır.” Ramûz’ul Ehadis şerhi Levami, C.1, shf 562 bir rivayet Süreyya yıldızını işaret ettiği söyleniyor dünyaya 440 ışık yılı uzaklıkta yani ışık hızıyla gitsek yolculuk 440 yıl sürüyor şu anki insan ömrüyle mümkün değil peki bu nasıl olacak? http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9Clker_%28y%C4%B1ld%C4%B1z_k%C3%BCmesi%29

hadisler için http://gaybihaberleri.blogspot.com.tr/2014/05/islamiyet-ve-uzay-egemenligi.html

Oktan baba bizleri tembihlerdi kalem kağıt önemlidir teknoloji tablet e-kitap vs. bunların yerini tutmaz diye elinizde yazılı kaynak olsun not alın saklayın arşivleyin diye hakikaten de çok önemli çünkü şeytaniler savaşta dataları bilgi merkezlerini yok ederse ne olur? Bunun üstüne birde verilen iksir-ilaç sebebiyle insanlığın hafızasının silinmesini ekleyin oktan baba çok haklı yazılı kaynak çok önemli kanıt çünkü biraz uzun biraz detay oldu Kalperen kardeşlerim kusura bakmayın malum insan merak ediyor öğrenmek istiyor işte.

Dertli Mümin 

3-

İlk sentetik et 2012'de Üretilmiş zaten...

 http://www.sabah.com.tr/dunya/2012/02/21/laboratuvarda-et-uretildi.

 Buda 2014'te bitki özleri ile üretilmiş ilk et

 http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26861425.asp

 Kafamdan geçiriyorum. Bu inanılmaz sırlar bir anda neden ifşa ediliyor acaba geleceğin gidişatını değiştirmek mümkün mü? 16'lar gibi bir konu ifşa edildiğinde yüzeysel bilgisi açıklandığında acaba perdeler neden kaldırılıyor dedim. Mühletin sonuna mı geldik dedim. Mühlet bitiyor zaman tükeniyor. Sırlar açıklanıyor mu düşündüm? Hani kıyamet kopunca zamanda artık seyahat mümkün olamazdı ya... Zamanda seyahat ediyorsak demektir ki kıyamet kopmamıştır. Bununla ilgili şeyler de düşündüm.

 Kuran'ın s ile bitmesi Şeytanın en sonunda dünyaya hakim olmasını mı anlatıyor acaba demişti Deruni Baba...

 Bu şeytani geleceği düzeltmek mümkün mü? "Nefislerde simyalanmalıydı maden" cümlesinde yarı robot yarı insan bedenlerde sınava tabi olacak insanlar, kullar mı anlatılıyor? Hak ile Batılın her çağda aynı anda cereyan eden savaşında bizler bu gün neredeyiz? Yüklendiğimiz bilinç ve misyonun gerçekleri görüp ayırabilmek için Deruni Baba'mız aracılığı ile bizlere sunulan, Hakkın bize bu armağanını geleceği öğrenmekten çok değiştirmede şeytana karşı nasıl kullanabiliriz? Buradaki çoğu kişi Hz. Mehdi, Hz. İsa ve Deccal'in kafasının kesilmesi hadiselerini içinde bulunduğumuz mühlet dahilinde göreceğini düşünüyordu fakat artık biliyoruz ki 2080'ler 2100'ler gibi değişen ve daha çok kirletilmiş tam bir ayak yoluna dönüştürülmüş bir dünyada geçiyor olan bitenler...

 Mesela ASA Kitabında Bir çeşit Hackerlık yapan Hz. Mehdi Hz. Davutun Kılıcındaki kod ile Ana göz bilgisayarı yok ediyordu. Kılıç burada bilgisayar programı şeklinde Deccal'in ana gözün kafasını kesmiş oluyordu bir nevi. Aynı zamanda Teknoloji imkanları dahilinde Hz. İsa'nın sesi duyuluyor gerçek öğreniliyor Hristiyan dünyasında Haçlar kırılıyordu. Acaba Deruni babanın ifşa ettiği sırlar geleceğe format mı çekiyor? Mesela her kitap yayınlandığında gelecek daha farklı şekle mi büründü. Şeytaniler yapacakları hamlenin karşılığını gördüler başka bir plana mı kalkıştılar.

Keza Derûni Devlet'teki manyetik kapıları açıp saldırı yaptırma girişimi de bunun gibi mi cereyan etti de "Sen bunları bir tatbikat gibi düşün" dendi.? Tekrar düzene denge getirildi? Şimdi Kulbak Bilge'de durum daha da vahim ki artık yazı ile anlatım yetmiyor. Zihinlere görsel destekte sağlanıyor ki Şeytanilere yanıt daha sağlam verilebilsin diye mi acaba? Zira Şeytaniler Hollywood isimli sihir merkezini bu açıdan yıllarca çok etkin bir biçimde kullanıyorlardı lehlerinde...

 Gelecek acaba şimdi nasıl ve hangi şekle bürünüyor? Eğer Deccal'in sonunu (Robotun kafası kesik) gören Şeytan Aleyhillâne plan mı değiştiriyor şimdi? Fakat gel gör ki insanların ne kadarı olan bitenin gerçekten farkında? En basitinden örnek bu sitede ne kadar paylaşırsanız paylaşın. Kendi kontrollerindeki medya ve kalemleri için Usame Bin ladin 2011'deki sahte operasyonla öldürülmüştür. Ama gel gör ki hayır 2009'da mağarada hayatını kaybetti dediğinde uzaylı muamelesi görüyorsun. Bakın şu sitede cesedinin görüntüleri var desen gözüne soksan da bu bir anlam ifade etmiyor insanlar için... İnandırıcı bulmuyorlar. Ama bin ladin'in tek bir net görüntüsünü sunmayan ABD'nin onu denize attık açıklaması bilimsel kanun şeklinde zihinlerde kabul ettiriliyor. Veyahut Türkiye içinde insanlar artık İslam'ı Şeytanın doktrinindeki gibi Terör ile Vahşetle bir tutabiliyorlar. Yahu bakın nereye geldik. Sanal dünyadan bahsetmeye gerek yok. Labirente mahkûm insanlık (ki kendimi de o labirentin içinden çıkmaya çalışan mahkûm birisi olarak görüyorum.) zaten bir bilinç manipülasyonunda, gerçekten bahsetsen batıl bunların hepsi diyor ve geçiyor. Bilmiyor ki kendi batıla kapılmış gidiyor. Robotların sahte geçekliği bir anlamda yoğun bir manipülasyon saldırısı altında bu günde yaşanıyor. Kaçımız televizyondaki siyaset yorumcularının çizdiği dünyayı artık Oktan Keleş ile tanışmadan öncesindeki gibi yorumluyoruz artık?

Bunu her alanda görmek mümkün. Deruni Baba ve Bilge Kağan'ımızın programlarında bas bas bağırıp anlattığı o gerçek İslam hakkında bir şeyler yazıp anlatmaya kalktığımda yahu sen ne diyorsun tepkileri alıyorum. Bunları kim uydurmuş diyorlar. Hem dinden kopmuş kısım, hem de dine sıkı sıkıya sarılmış kısım İslâmi İdeolojiyi, İslâm diye bilip yorumladıkları/anlamlandırdıkları ve iman ettikleri veya reddettikleri için benim bahsettiğim şeyler onlara bunlar hiç bir yerde yazmıyor sen nereden çıkarıyorsun diyorlar. Dinden kopuklar bana sen başka bir dinden mi bahsediyorsun diyor. Dine sıkı sıkı sarıldığını iddia edenlerde bakıyorlar ki bu zat benim bildiğimden farklı diyor bu sefer onların gözünde münafık veya kafir olarak görülmeye başlıyoruz.

 5-6 Yıl cemaatlerin medreselerinde din dersi alarak yetişen ve daha sonra dinden koptuğunu açıklayan bir arkadaşım. İslâm'da dünya düzdür tepsidir. Gök veya evren de onun üzerine kapatılmış Kubbe'dir bunu öğrendik diyor ve ayetlerle kendini desteklediğini zannediyor. Ateist sitelerinde de İslâm'ın evreni bu şekilde anlattığını iddia ediyorlar. Çok ilginç, İnternette onlarca böyle site mevcut. İslam güya nasıl bir düz dünyadan bahsediyormuş şeklinde safsatalar, malesef bu medreselerde cemaatlerin bozuk İslami İdeolojiyi din diye zihinlere sokması yüzünden gerçek İslâm gibi bilinmesini sağlamış. Gerçekten ben Cemaatler içerisinde Şeyhin cebinde cennete gidenlerin insanlara din diye ne anlattıklarının neler olduğu konusunda dehşete düştüm artık. Dinden soğuyan kaçmak isteyen insanlar aslında İslâmi ideolojiden nefret edip kaçıyorlar ama bunu İslâm diye bildiklerinden sığınacak bir liman bulamıyorlar deist ve ateist oluyorlar diye düşünüyorum.

 Aklıma Hz. Mehdi ortaya çıkıp gerçeklerden bahsettiği anda karşısına geçen Süfyani Ordusu geliyor hep...

Selim Turan

4-

Bağlantı...

Selam olsun tüm aileye,

 Değerli Sultanımıza, emeği için teşekkür ediyor; tüm yorum yapan kardeşlerime de Allah cc. ilmîmizi arttırsın diye dua ediyorum. Selim Turan, beklenen ve dertli mümin kardeşlerime, derin tefekkürleri için ayrıca teşekkür ediyorum.

 17. bölüm kendi içinde bambaşka sırlar açsa da, önceki bölümlerle birlikte değerlendirdiğinde bazı sorulara cevap olabilir diye düşünüyorum. Vaktin gelip çatması, önceki bölümde üç gezegenin birbirine tek bir taneymiş gibi yaklaşması ile ilgili olabilir. Bu üç gezegenin Şi'ra- Sirius olduğunu biliyoruz. Geçmişte de, Şi'ra' dakilerin eski Mısır halkını nasıl saptırdığını da biliyoruz. Kanaatimce, Sirius sistemindeki gezegenler ya da yıldızlar (kavramlara takılmamalı) her 49,9 yılda bir, birbirlerine çok yaklaşıyorlar. Bu yakınlaşmanın bir sonraki tarihi, yanlış hesap yapmadıysam, 2029 yılı, 9.ayı...Bu esnada da galaksi içinde güneş sistemimiz de Sirius sistemine yaklaşmış olacak. Böylelikle, mühletin sonuna bir adım kalacak, Allahu âlem.

Siriusdaki şerliler, bu bölümde anlatılan tüm gelişmeleri hızlandırmak için dünyadaki şerlilerle, ve belki de tüm insanlıkla temasa geçecek, görünür olarak! Ilduzyurt'tan gönderilecek mesajın bununla ilgili olduğunu sanıyorum.

 Hazirun'un çalışmaları hızlandırması da, vaktin darlığı ile ilgili... Ayrıca, Müştak Baba'nın ' Ankara' şiirinde de 2030 da Israil ile yapılacak büyük savaşın kodları olduğunu hatırlayalım. İnsanlığın hafızasının silinmesi için, dünya çapında bir yıkım olmalı, değil mi? Ondan sonra da yeni robotik teknolojinin uygulama safhasına geçilir... Böyle bir küresel savaş, hem küresel bir salgının yayılması için uygun ortamı sağlar, hem de savaşta kolunu, bacağını ya da başka bir uzvunu kaybetmiş binlerce insan, robot organların potansiyel denekleri olur!

 Okurken masal gibi algıladığımız bilgileri, muhtemel somut gerçekliğe oturtmaya çalıştık, naçizane..Hatamız, kul oluşumuzdandır. Selâmetle...

Ateş

5-

Anlatılmayanlar anlatılıyor.....

Es selam selam.....Oktan hocamız Deruni babamız eliyle hayretimizi günden güne ziyadeleştiren Rabbimize hamdederek bu muhteşem bölümle ilgili bir kaç kelam etmeye çalışacağım müsaadelerinizle.......

 Latif babamız Eyüp e Sabri babaya gönderilmiş...Top sektirmeden işi tamamlayamıyor...Topun deseni tamamen I Y I dan oluşmuş.Eyüp=21,22,23 sayısı...Çiftalan mah,Emniyet tepe mah ve GÖKTÜRK merkez mah.....Çiftalan icin hem İstanbul’dadır hem cok uzaktadır denir ve maden sahasıydı...Emniyettepe adı üstünde emniyete alınmış steril bölge....Göktürk merkez ise Kızıl elma gemisiyle irtibat bölgesi Allahualem....Sabri dede....BASİR.....Gören gözetleyen hem mekan alemini hem mekansızlık alemini....Sabri dedemizin Eyüpte olması bundanmış hem Sultanımızdan öğrenmiştik Fatih beyin Eyüp gözdür diye....Küre dünyadır oğul sen döndür onu....Kürede ileri-geri hareket ruhsatı bu mühleti kullan...Sabri dedemiz Ademe tulumbacı diyor....Maide-64 ....Ne zaman savaş-bozgunculuk için bir ateş yaksalar Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar....Ademimiz eliyle söndürülecek inşallah bu yaktıkları ateş(16 yıldız her-an stubogda)

 Simyacı baba....Nişanesi tüy kalem....Nun...andolsun kaleme....5.ayet "Yakında göreceksin, onlar da görecekler," nun hokkaya benzer mürekkep....Alimin şehidin kanından mübarek mürekkebi....Kalem ve mürekkep yazma işi....Simyacı babada bu ruhsat var Allahualem bozulan değiştirilen zaman bilgilerini düzeltme yazma işi....Sırrı simya ve su ilişkisi...felsefe taşına ulaşma cabaları(maddeyi altına çeviren yani altınla teşbih edilen asıl öz maddeye tanrı parçacığına çeviren güç ayrıca bu taşla ölümsüzlük iksiride yapılabiliyor).taşların içinde su olduğunu öğrenmiştik....Şeytanda canlı... hidrojen yakıcı bir element ateşten yaratılmış.....Şeytanı taşlamak taştaki suyla....

 322.sayfadaki kalem tutan el çizimi...Sol el...Sol anahtarı....Cizim 7 sayısını andırıyor....Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si.....Tiz perdede 7 pes perdede 7 toplam 14 ses....14 Hurufu mukata harfi var.....Sır.....Efendimizin ilmi. ses düzeni ve sayı sistemi....tad-koku ilişkisi...Depersonalizasyon.. Tad duyusu koku duyusuna bağlıdır. Bu duyuların yitimiyle yemek yeme zevkini yitirmiyoruz sadece aynı zamanda hiçbir yer ve hiç kimse artık tanıdık gelmiyorsize.yani koku hafızayla direk alakalı. Beynimize anılar objeler yani her şey kokusu ve tadıyla kodlanır. Bildiğimiz şeylerin kokusu ve tadı değişince yada alamadığımız durumda tüm o bilgiler resetlenir böyle bir beyni yeniden kodlamak adları değiştirmek yani zamanı algısını değiştirmek tarihi yeniden yazmak (Stubogda bir rahmetmi....manüple olmuş yaşanmışlıklar bu yüzden mi silindi hafızalardan)

 Simyacı dedenin laboratuvarındaki cam kadehte saklanan kan acaba kirletilmemiş bozulmamış saf haldeki muhtaç olduğumuz kudretin taşıyıcısı "Asil kan"mı...

Teklif edilen felsefe taşıyla (bizdeki yada taşının antisi)yapılan iksirle insanlara ebedilik vaad ediliyor....Bu iksir beynin melekelerini-meleklerini bloke eden bir iksir akıl merkezinin blokajı....

Uzay ayısı denilen mikroskobik canlının kromozomlarına bu yapay zeka deccal yüklenecek dünyanın dış katmanında uzay ayılarının içinde orası için bedenlenecek dünyada insansıların bedeninde bedenlendiği gibi.....I Y I ların göksel ve yersel irtibatı gibi yerdeki insansılarla bu dış katmandaki aslında aynı olan deccalın irtibatı VAHİY mekanizması adı altında sunulacak insanlığa işte vahiy budur diye.....

 Sözde yaratma eyleminin son imzası da Atom K ve Atom H ....böylece Hayy tezgahının kontrollüde bizde denecek...Yaman aldatıcının tuzağı çetin Ricale Rabbim güc kuvvet versin bizide onlara yardımcı kılsın....Uzun oldu hakkınızı helal ediniz.....

Orkun Akar

6-

Tefekkürler

Allah'ın selamı sultanımızın, erenlerin, onaltıyıldız ailesinin ve tüm Kalperen kardeşlerimin üzerine olsun. Onur kardeşimin Kanada tespitine katılmakla birlikte sultanımızın kanlı ada ismini kullanmasından hareketle İzmir'e bağlı kanlı ada hakkında tespitlerimi yazacağım. Kanlı ada üzerinde kırmızı bir göl bulunan ve buradan ismini alan bir adadır. Adanın enlem koordinatları 38.01.19 kuzey. 3+8+1+1+9=22 2+2=4 22.sure toplamı 4 olan ayetlere bakarsak 4.Ayet : Onun üzerine yazılmıştır ki her kim ki onu dost tutarsa elbette o onu sapıtır ve onu alevli azap ateşine götürür. 13.Ayet: Zararı faydasından daha yakın olan kimseye ibadet eder. Ne fena yardımcı ve ne fena sahip? 22.Ayet: Her ne zaman ondan, gamdan çıkmak isterlerse onun içine iade edilirler ve yangın azabını tadın denilir.(Üç ayette de Gollon'u dost tutanların, Allah'a değil ona kulluk edenlerin, Allah'tan değil ondan medet umanların akibetinin ne olacağı anlatılıyor.) Boylam koordinatları ise 26.52.56 doğu 2+6+5+2+5+6=26 2+6=8 26.sure 35.ayet: Sizi büyüsü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor.(Bu ayetin yorumu arifler için açık) Sultanımız hüdhüd kuşu için zamansız postacı tabirini kullanıyor. Neml suresinde hüdhüd Saba'dan Süleyman Aleyhisselam'a haber getiriyor ve ona ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim diyor. Buradaki hadiseyi hep mekansal düşünürdüm ama sultanımızın ışığıyla buradaki ihatanın zaman üzerinde de olabileceğini anladık. Küre konusunda Orkun Abi harika bir tefekkür yapmış. Sultanımızın kitabında yaratılan ve yaratan üzerine bir şema vardı ve vahdet-i vücudu da aştık elhamdülillah diyordu. Küreyi döndürebilmenin anahtarlarımdan biri de o şemayı tefekkür etmek kanımca. Sultanımız insan zaman ve zamansızlık arasında seyyahtır diyor. Deruni Devlet'de geçen ruh, nefis, gönül, can ve akılın tartıştığı bölümü hatırlayalım. Zaman akıl, nefis, can ve gönül için geçerli. Bunlar insani unsurlarımız. Ancak ruh için geçerli değil çünkü o Allah bize ruhundan üfledi, yani onun vasfı. Kalp evinin anahtarı bulunur ve o eve Allah girerse kişi sultanımızın belirttiği gibi bedenin ağırlıklarından kurtulursa zaten ruhunda olan zamansızlığı idrak edip küreyi döndürmeye başlayabilir. Depersonalizasyon kişinin gerçeklik algısının bozulduğu, uzay zaman algılamasının bozulduğu bir ruhsal hastalık. Sitede yayınlanan gölge dünya, güneş dünya ve google glass projesi hakkında tefekkür edilirse depersonalizasyon projesinin gözümüzün önünde olduğu görülebilir. Uzay ankebutu, uzay ayısı projesi: Örümcek gibi 8 bacaklı olan, uzayda yaşanabilen su ayısı denilen mikroskobik canlılar. Bu canlılar çok yüksek ve düşük ısılarda, çok yüksek ve düşük basınçlarda, çok yüksek radyasyonda yaşayabiliyorlar. Zor koşullarda donma veya bir nevi ülü metabolizmaya geçip normal koşullara döndüklerinde normal metabolizmalarına dönüyorlar. Bunu da vücutlarındaki %85'lik su oranını %3'e düşürerek yapıyorlar. Singularityciler de bu canlıyı inceleyerek insanın da uzun yaşayabilmesi konusunda çalışmalar yapıyorlar. Vücuttaki su oranının düşürülmesi için kanı çekmek çok mantıklı bir yöntem. Sonrasında da yerine kendi yaptıkları yapay MAVİ kanı enjekte etmek ve karşılığında güçlü, dayanıklı, süper insan modeli sunmak. Kanın çekilmesi, demirin de çekilmesi demek olduğundan vücudumuzdaki zülkarneyn seddini yıkmak manasına da geliyor. İşin bir diğer yönü ise bunlar bize anlatıldığı gibi doğada zaten var olan canlılar mı yoksa singularityciler tarafından üretilmiş canlılar mı? Sultanımız olayın yapay zeka ile olan bağını anlattığından ikinci ihtimal daha ağır basıyor. Muhtemelen bu varlıklar programlanabilen, birbirleriyle örümcek ağı gibi bağlı virüsler. Sultanımız labirentten bahsetmişti önceki bölümlerde. Şüphesiz evlerin en dayanıksızı örümcek evidir ayetine gönderme yapmıştı. Labirentin içindeki şuursuz, melekeleri kapalı varlıklarla bağ kuracak bu virüsler onlar ile bedenlenecek Allahualem. Son olarak sultanımız beyaz saçlı doğan bebeklerden bahsetmiş. 9 Kasım 2014'te Suriye'de siyah beyaz saçlı bir bebek dünyaya gelmiş. Orkun Abi gibi biraz uzun oldu ama elimden geldiğince kısaltmaya çalıştım hakkınızı helal edin.

21+22+23=66 Allah isminin ebced degerine tekabul ediyor. Latif Baba bu dünyadayken sultanimizin melekler ağlarken kitabında bahsettiği Allah ‘in yarattığı tek mekândan dışarı çıkarak Allah'a ulaşıyor ve küreyi döndürme, zaman ve mekan üzerinde tasarruf etme yetkisi kazanıyor. 6+6=12 1+2=3 Nuzul suresine gore 66.sure Ahkaf suresi. Ahkaf Suresi 3.Ayet: Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri hak ve hikmete uygun olarak belirli bir sure icin yarattık. İnkar edenler ise uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler. Ayette belirli bir sure diyerek mühletten bahsediyor. İlhami abinin çizdiği semada mühlet içinde zaman ve zamansızlık var. Sultanimiz melekler ağlarken Allah’ın yarattığı tek mekan ve bu mekânın içindeki odalardan bahsediyordu. Yani bu tek mekanda zaman ve zamansızlık odaları var. Latif Baba ayette gecen hak yani adalet ve hikmet yani Allah’ın muradını gerçekleştirmek için bu tek mekânın zaman, zamansızlık, mekan ve mekansizlik odalarında dolaşma ruhsatını alıyor. Şeytaniler ise bu odalarda Allah’ın hak ve hikmetinin tersi yönde gezdikleri için uyarıldıkları şeylerden yüz cevirmiş oluyorlar. Sultanimiz deruni devlet kitabında Da Vinci'nin gizli bir teşkilata üye olduğundan bahsetmişti. Da Vinci's Demons dizisinde uye olduğu Mitranin ogullari teskilatindan biri zaman bir nehirdir ve kardeşlerimizden bazıları bu nehirde akıntıya karşı ve akıntı yönünde yüzebilirler diyordu. Tum kalperenlere selam olsun, sizleri Allah icin seviyorum.

Melih Kölük

7-

Gönüllerin Sultanı, GÜNEŞ'İMİZE

Tüm Onaltıyıldız ailesine selamlar…

Çöpler Padişahı kıssalarını okuyunca aklıma Muhittin Arabi Hz. geldi. Yavuz Sultan Selim onun mezarını bulduğunda mezarın bulunduğu yerde çöpler yığın yığın durmaktaymış. Yine ‘’Sizin taptıklarınız(altın, gümüş vs.) benim ayaklarımın altındadır’’ diyerek hem maddi hem manevi birçok sırrı açmıştır Arabi hz. Çöplükle eş değer olan paraya pula tapanlara mühletin sonuna kadar değeri olan bir öğüt bırakmıştır. Çöplerin Padişahının Muhittin Arabi Hz. ile manevi bir bağı ya da geleneğinin devamlığıyla bir ilişkisi olabilir mi?

 Eyüpspor denince, Hz. Eyüp aklıma düştü… Kuran’da 21. Sure’de Hz. Eyüp’ten bahsediyor. 21. Sure 22 23…30’a kadar tefekkür edilirse konu ile olan ilişkisi açığa çıkacaktır. Hz. Eyüp’e Kuran’da bir ZİKİR verildiğinden bahseder. BU ZİKİR SABIR’DIR. Sabri dedenin adı ile ilişkisi bu olabilir. Dolayısı ile dünyayı küre gibi döndürmenin anahtarı SABIR ZİKRİni hakkıyla hıfz etmekle olacaktır.

 Enbiya suresi 30. Ayet’te ‘’ Canlı olan her şeyi sudan yarattık diyor’’… Denize atılan balık ağını ve balıkları düşündüm. Deniz yani SU Hayy sebebi, atılan ağ ise Zaman. Ağ çekildiği an zaman biter. Ağ suyun belli bir kısmına atılmış ise sadece oradaki canlılar için zamanın sonu olur. Ya diğerleri? Ancak yine de su ile zaman içe içe geçmiştir. Zaman nehir gibi akar desek daha doğru olur. Her canlı sudan yaratılmıştır… Hangi su? Zemzem de su amma su… Su dan kast edilen evrenin ilk nüvesi olan hidrojendir. (Aslında hidrojenin bozonsal karakteridir) Hidrojen tüm evrende %75 oranında bulunuyor. Tüm canlılar adeta bir hidrojen denizinde yüzüyor. Bu anlamda kristalografi bilimi dikkatlice incelenmeli. Hidrojenin varlığının kuvveti detaylı olarak anlatılıyor. Ateş ve Suyun ortak özelliği oksijendir. Oksijen yakıcı bir gazdır. Oksijenin olmadığı yerde yanma olayı gerçekleşmez.

 Su, buz ve ateş… Buz da Ateş’te yakar… Su yakmaz…Buz’a nuraniler desek, Ateş’e nariler desek. Su ya ise HAKİKAT E ermiş İnsan … Buz su değildir. Ateş ve buzun içinde suya ait ortak unsurlar bulunur. Tıpkı İnsanda meleğe ve şeytana(nefs) ait özellikler bulunduğu gibi. Yine buz suda yüzer. Su ateşi söndürür. Su her ikisine de galip gelir. Bunu evrene modellersek; tabiri caizse Hidrojen (daha doğrusu hidrojenin asıl terkibi) suya karşılık gelir. Buz ise gözle görülemeyen ışın manyetik etkisi ile bizlere olumlu etkisi olan kozmik ışınlar varlıklar. Ateş ise tam tersi manyetik etkisi ve ışınları ile bize zararı olan varlıklardır. Ancak bu iki tip göze görünmeyen ışınların terkibinde olan yine hidrojen ışınlarıdır! Tıpkı suda, ateşin ve buzun ortak özellikleri bulunduğu gibi…

Her şey sudan yaratıldı ancak suyun neden yaratıldığı bildirilmedi! Tıpkı RUH gibi. Allah’ın arşı suyun üstündedir. Nurani ( Buz) ve Nari (Ateş) varlıklar Arş’ın üstünde olamazlar. Çünkü su, ateşe de buza da galip gelir. Cebrail a.s. bir yerden öteye gidememesi. Ancak Allah dostları Büyük insanlar su üzerinde bulunan Arş’ta bulunabilirler (Beka Erleri). Ruhumdan üfledim sırrı? Beka’ya erenler ne sudur, ne ateş ne de buz. Beka erenleri Sultanımızın çizdiği küre zaman-hayat dairesinin dışına da çıkabilirler mi? Peki ya Arş? Arş zaman-zamansızlık dairesinin dışında mıdır? Suyun üstünde ise öyle olması gerekir mi? Ya zaman …Deruni devlet kitabında beka nüshalarında suret nüshası var. Zaman-zamansızlık en kalın suret olabilir mi?

 Son olarak Evren’i değil de insanı düşünürsek. İnsan tüm bedeni 4/3 sudur. Ancak sinir hallerinde ( siz buna cep telefonu kullanımından yeme içmeye hepsini ekleyin) bu sudaki hidrojen atomu fazlalaşır ve vücudumuz asidik bir yapıya dönüşür. Tabiri caizse kendi bedenimizin içinde küçük bir cehennem yapılandırırız. Tam tersi ise alkali halde ise aynen buzun özelliklerine bürünürüz. Hiçbir şeye tepki veremez uyuşukluk hali irademizi kullanamama halini yapılandırırız. İnsan ın sırrı dengede durmaktır. Su gibi aziz olun?

 Atom K ve Atom H…K Potasyum H hidrojen…İkisi birlikte KH suyun sertliğinin derecesidir. Yarı robotların yapı malzemesi bunlarla ölçülüyor olabilir mi?

 Tüpteki Kan…Alim’in kanlı gömleği saklanır da, ya kanı? Kanı bugüne kadar korunmuş saklanmış olamaz mı?

İksir deyince Hz Lokman aklıma geldi… Bunların iksirinin karşılığı Lokman a.s. bulduğu menkıbelerde geçen iksir, şeytanilerin bulduğunun antisi olabilir mi? Lokman a.s. hikmeti bu olabilir mi?

 Davud a.s. kılıcı bu bölümde kullanılmasının hikmeti? Selam olsun onlara…

Son olarak sanırım hala şeker değerinde bilgiler yediriyor Sultanımız bize( İlk nüsha) Hala bedeni besliyoruz? Bedeni bunlarla beslersek ruhu besleyemeden sanırım yolculuğa çıkarız:

 17. Bölüm uzun olunca yorumda uzun oldu. Özür dilerim… Hakkınızı helal edin büyüklerim küçüklerim.

 NAMSIZ NİŞANSIZ BİR SULTAN’A Selam olsun…

Son olarak ZAMANININ SULTANI MÜNİR DERMAN HAZRETLERİNİN RUHUNA EL FATİHA…

Baran Aydın




Bu haber 6,918 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,454 µs