En Sıcak Konular

Kalperence Tefekkürler-2

5 Ocak 2015 13:33 tsi
Kalperence Tefekkürler-2 Kalperen kardeşlerimizden tefekkürler...

Bülent Ateş

Sutu Boğda ekibinin sitemizde yayımlanan 'Yüzük ve Alegori' analizi üzerine çıkarımlarımı değerli ilgilerinize sunuyorum dostlar..


Selam olsun tüm aileye,

Oktan hocamız, Sutu Boğda sitesi ekibinin ileride bir çok sürprize imza atacağını belirtmişti. Bu muhteşem analizi hazırlayan kardeşimi tebrik ederek, satır aralarına gizlenmiş olan, insanın bu dünyada ki imtihan sebebini vurgulayan şu paragraf üzerine tekrar ve tekrar düşünmemiz gerektiğini belirtmek isterim:


'Yaratılmış olan, kendine verilen “yapabilme” ya da “alt – yaratma” yeteneğini, “yaratma kudreti” ile karıştırarak, bu hali kendi yapabilme alanındaki her şey üzerinde bir sahiplik tutkusuna dönüştürür. Bu tutku bir nevi tanrı olma isteğidir ve Yaratıcı’ya isyandır, kendisini Yaratıcı ile kıyastır. 'Evet dostlar, bu paragrafta vurgulanan gerçek Kuran' da şu ayetlerle bildirilmiştir:


'Şi'râ' nın Rabbi de Allah'tır!' Necm, 49.


' Halbuki, sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır.' Sâffât,96.

 
Böylesine yalın gerçekleri, bir romanın içinde arayıp bularak, bunu bizlere gösteren değerli kardeşlerimi bir kere daha tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.


Akın Serdar Kazanç

 Bu konuyla ilgili daha güzel bir yazı hazırlıyorum ama şimdilik onaltıyıldız sitemizde yayınlanan bölümün altına yaptığım yorumu burayada yazıyorum:

 
'Bende Yüzüklerin Efendisi Serisine dair yaptığım tefekkürlerde, Yüzüğün gelecekte şeytani teknolojiyle yapılacak olan, Sultanımın da kitaplarında bahsettiği Ana Göz Bilgisayarı olarak düşünmüştüm. Ya da para olarak. Mehdi A.S. geldiğinde Hz. Davudun Kılıcındaki kodu girerek Ana Göz bilgisayarı ve bu bilgisayara bağlı tüm sistemleri çökertecek ve Deccal'in krallığı son bulacak. Filmde bunu Yüzük olarak temsil etmişler diye tefekkür etmiştim. Rohan yani At Krallığı'nı da Türkiye olarak tefekkür ettim. Türklerin en belirgin özelliklerinden birisi atlardır. Bu yüzden yazar filmde Türkleri At Krallığı (Rohan) olarak temsil etmiş. Filmde Deccali temsil eden Sauron karakteri ordusunu topladıktan sonra ilk olarak Rohana saldırıyor. Buda bize ahir zamanda Deccal ortaya çıkınca ilk olarak ne yapıcak onun mesajını veriyor.'


Bülent Ateş

Maaşallah Serdar' ım, tefekkürün çok derin. Oktan hocamız bu filmi boşuna işaret etmedi. Daha neler çıkacak kimbilir..Filmleri tefekkür gözüyle yeni baştan izlersek, daha fazla ipucu bulacağımıza eminim.

Aslında bu gönderiyi grupta paylaşmamın nedeni; 'Yaratılmış olan, kendine verilen “yapabilme” ya da “alt – yaratma” yeteneğini, “yaratma kudreti” ile karıştırdı..' ifadesi üzerine birlikte tefekkürlerimizi paylaşmak.. yaratılmış olanın bu hatası, bugün Singularity denen şeytanî akımın doğmasına yol açtı..


Bekir Öztürk

BÜLENT kardeşimin dediği gibi tüm filmler, son dönemdeki filmlerin hepsi insanları bir şeye hazırlamak için, lakin asıl biz kalperenlerin dikkat etmesi gereken OYUNU BOZMAK İÇİN ANLAYARAK SEYRETMEMİZ! Deccalizme giden yol, yapabilme, yapay zeka yaratma yeteneği gibi kendilerini haşa! tanrı sananların şeytanla işbirliğidir.


Bülent Ateş

Bekir abi, Deccalizm vurgusu son derece isabetli. Şeytanla işbirliği sonucu Şi'ra'da yaşayanların bir bölümünün, eski Mısır halkını nasıl saptırdığını Sultanımız anlattı. Konunun ne kadar önemli olduğu, Allah'ın cc. ayet indirmesi ile anlaşılmakta.(Şi'râ, 49) Aciz insanoğlu, Allah`ın cc. kendisine bahşettiği yaratma yeteneğini, şeytanın telkinleri ile 'yaratma kudreti' zannederek çöküşe sürüklenmekte. Bunun günümüze yansıması ise Singularity olarak zuhur ediyor. Tolkien de bu tehlikeye romanlarında yarım asır evvel dikkat çekmiş. Bize düşen Allah`ın ipine sıkı sıkı sarılmak ve yanılanlardan olmamak için dua etmek. Pek yakın bir gelecekte, filmlerde insanlığa tanıtılan ve hoş gösterilen yapay organlar, kapasite arttırıcı ilaçlar, teknolojik imkanlar günlük hayatımıza girmeye başladığında, dikkat çekilen bu tehlikenin boyutlarının, bugün sandığımızdan daha büyük olduğunu göreceğiz. Bu yapay imkanları, bir devlet veya hükümet başkanının da kullandığını düşünürsek, yıkımın boyutunun nasıl hızlı ve etkili olduğunu tahayyül etmeye çalışın. İnsanlığı bekleyen bu büyük tehlike karşısında Allah cc., bizlere birlik, dirlik, güç ve galibiyet ihsan etsin, amin.


Bekir Öztürk

Hani eski Mısır' da haşa! "tanrı krallar" yaşamış binlerce yıl.. Düşünsene, bir zalim başa geçiyor ve bu teknoloji ile binlerce yıl yaşıyor. Ölmek istiyorsun, seni çalıştıracakları için öldürmeyip yaşatıyorlar! Zulüm binlerce asır... ALLAH'ın yarattığı ölümün de biz müslümanlara nimet olduğu aşikar. Bir zalime bir kaç yıl dayanamayan bizler bin yıl yada ölümsüz! sanılan bir ömür de bir zalime nasıl katlanacağız? Yani, Singularity ile ölümsüz tanrı krallar dönemine doğru insanlık yol alıyor. Bir de sanal olarak yaşadığımızı düşünsene! Matrixvari kablolarla yaşatılıp kullanıldığımızı...Vah halimize! İşimiz zor, tek tek herkes UYANDIRILMALI! Mal para makam hırsı insanı insanlıktan böyle çıkarıyormuş. Atlantis- MU savaşı kapıda gibi...


Bülent Ateş

Çok doğru Bekir abim, ölümsüz zalim yöneticilerden Allah'a sığınırız. Bu konuda diğer kalperen kardeşlerimizin ne düşündüğünü gerçekten merak ediyorum.


Yasin Akdoğan

 Aslında ayrıntıyı biraz kaçırıyoruz. Zira Singularity'de ÖLÜMSÜZLÜK değil de uzun ve sağlıklı (metal çeviklikte) yaşam anlayışı var. (şu an sonunu açık bırakıyorlar ama bu ölümsüz demek değildir) Madde ile Ruh'un pek eski anlayışın yeni versiyonda sunumu. Felsefe tarihini biraz okuyunca bu anlayışları görebilirsiniz. Asıl merakımı celb eden bir mevzu oldu geçen. Siz ölümsüz zalim yönetici dediniz de.. Bir şeyi tam manası ile yönetebilmek için gerçekten uzun bir zamana ihtiyaç var. Geçmişte insanlar ne yaptı iseler bunu başaramadılar. Bunun yerine UZUN YAŞAMLI varlıkları KULLANDILAR ve aynı amaca ulaştılar! Şimdi; ELF'ler var mesela... Elf Arapça'da 1000 demek. Adlarında bile uzun bir yaşam kodlanmış yeni fark ettim! Tolkien'in kadrosu da %99 bu kadrodan teşekkül ediyor. Şimdi ahir teknoloji ile İNSAN kumandayı devralacak diye anlıyorum projeyi...

Bülent Ateş

Evet Yasin'im; ölümsüzlük değil de, uzun yaşam ve zulüm bir arada olunca, mazluma sonsuzluk kadar uzun gelir. Ölümsüzden kastım bu idi. Ayrıca, günümüz 60- 70 yıl ortalama ömür süresine kıyasla 500 veya 1000 sene yaşam da, günümüz ALGI sına göre ölümsüzlükle eşdeğer gibi..

Yasin Akdoğan

 ASIL tefekküre açtığın detaya gelince; tefekkür öncesi malumat toplandığında çok derin bir nazariye ortaya çıkmakta. Tafsilatlı bilgiler hoş ancak DERMAN anlatınca işletim merkezi zelzele geçiriyor Ateş derviş. Cüzzi yaratma kudreti ile ruhsatlı bir yaratan? Hem külli yaratan hem kulların kendi elleri ile yaratması merhametinden.. BEN KİMİM? suali üzerine git... SEN kimsin bi öğren de gel oğluumm. Boş lakırdı değil bunlar.

Bülent Ateş

Yâ Hallac! derim, Yasin'im..Amma âcizliğimiz, o mertebelere uzaktan bakmağa bile engeldir! Bunu anlayıp dile vuran, Rahmanî taraftan Mansur'un sonu liğme liğme edilmek olduysa, cüzzi iradeyi Allah`ın kudretiyle denk tutan şeytanî tarafın sonunu merak ediyorum doğrusu..


Melih Kölük

Şeytan baştan beri ayni oyunu oynuyor. Atamız Hz.Adem'i ebedi olanlardan olma vaadiyle kandirmisti. Daha sonra insanlara reenkarnasyon yalanını üfledi. Reenkarnasyon fikri elle tutulur, gözle gorülür değildi ve insanları ikna etmede yetersiz kaldı. Teknolojinin gelişimiyle birlikte daha somut bir doktrin olan singularity ortaya çıktı. Singularitynin temellerini üst düzey bir mason olan Francis Bacon'un 'Yeni Atlantis' kitabinda görebiliriz. Bacon kitabında bizler doğayı konuşturacağız, onun tum sırlarını öğreneceğiz, onu dönüştüreceğiz ve bizler yöneteceğiz diyor. Burada yazıda bahsedilen yapabilme gücünün Allah'ın kudreti olarak algılanmasının açık bir tezahürünü görüyoruz. Bu teknolojinin felsefik temelini de Descartes'da görüyorüz. Descartes doğayı bilinçsiz bir makine, insani ise ona hükmedecek ve onu dönüştürecek, düşünen bilinç olarak görür. İslamda ise tüm varlıklar Allah tarafindan muhatap alinmis ve teklife mazhar olmustur. Tum varliklar Allah'i tesbih ederler. Allah arıya vahyetmiş. Erenlerce malum, bizce de inanç düzeyinde olan bir bilinç tüm varliklara bahşedilmiş. İslamda doğa bilinçsiz bir makine değil, Allah'ın yasalarıyla hareket eden, isimlerine ayna olan, kendisine saygi duyulup birlikte yasanmasi gereken bilincli bir yaratilmistir. Burada bir meczubun ruyasinda Ilhami Abi'nin hayvan beslenmez onunla birlikte yasanir sozunu ve sultanimizin kitabinda sunnet bolumunde gecen cesmeye tesekkur edip deli olarak algilanan adami tekrar hatirlamali ve tefekkur etmeliyiz. Bu tefekkurler bizi aczimize goturecek, hukmetmeye ve sahip olmaya calismadigimiz zaman doga belki de bize kim oldugumuzu anlatacak. Seytanin oyununu bozacak olan kibrin ateşine acziyet suyu dökmemizdir.

Bülent Ateş




Bu haber 12,361 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,307 µs