En Sıcak Konular

Oktan Keleş ile Röportaj-2006

24 Aralık 2014 12:12 tsi
Oktan Keleş ile Röportaj-2006 Oktan Keleş ile 2006 yılında yapılmış röportajı okumayanlar ve yeniden hatırlamak isteyenler için yayınlıyoruz.

Oktan Keleş ile Röportaj-2006

 


Tasavvuf ve gizli ilimler ile ilginiz nerden kaynaklanıyor?   

Çocukluğumdan bu yana tasavvuf kültürünü yaşayan yerlerde büyüdüğüm için devamlı bu konular ile uğraştım. Birçok hocalardan'da bu konularda özel dersler alarak kendimi geliştirdim.

 Kitap'ta olağandışı olaylar var. Bunlar rüya mıdır yoksa yaşanmış olaylar mıdır? 

Ben kitabımın önsözünde de bunu yazdım isteyen bunu bir rüya olarak alsın isteyen de bunu yaşanmış hadiseler alarak alsın diyorum. Kitabın ismini de "Bir Meczubun Rüyası" koyduk inananlar için bir gerçek inanmayanlar için ise rüya olarak düşünülebilinir. Ben kitaptaki tüm olayları birebir yaşadım.

Meczup herkesin bildiğin bir anlamımı var yoksa tasavvuf kültüründeki bir anlayışımı var ?

Tasavvuf kültüründeki meczup kavramını kullandım. Ama dediğim gibi herkesin anlayışı farklı olabilir.

Kitapta olağandışı olaylar var. Özellikle Tayy-ı mekan bir yerden bir yere ışınlanma?

Batı dünyasında tayy-ı mekan ve fizik olaylarını araştıran birimler var. Bu konuları araştırmak içinde her yıl büyük bütçe ayırıyorlar. Bu sadece İslam’a özgü bir durum değil. Bilmeyenler için şunu söylemekte yarar var; Allah insanı en güzel şekilde yarattı. Bugün yazdığınız bir mesaj göze görünmeden bir yerden başka yere transfer ediliyorsa, aradan bir vasıta olmadan canlı yayın yapılabiliniyorsa bunlar niye olmasın? Şimdiki bu olayları 100 sene önce söylense herkes deli saçması diyebilirdi. Ama bugün artık normal. Dünyadaki bazı devletler bunları ortaya çıkartmak için hala uğraşıyorlar. Bu hadiseleri batı medeniyeti de inkar etmediği için hala araştırma safhasında.

Batı medeniyeti gizli ilimler ile mi uğraşıyor?

Evet. Dünya yönetimleri şu an bu ilimlerin üzerine oturtularak yönetilmekte. Birçok gizli servis parapsikoloji ve gizli ilimler üzerine çalışmalar yapmakta. Bununla ilgilenen örgütler, Dünya üzerindeki her türlü çalışmayı incelemekte. Bunlarla uğraşan kişileri de toplayıp birçok deneyler yaptırıyorlar. Metafizik olaylar ile denemeler yapıyorlar. Mevlana'nın dediği gibi "gönül gözü" ile görülebilinecek bir bilim dalı var. Buna mana âlemi de denilebilinir. Bunu çok fazla deşifre etmek istemiyorum. Gelecek yıllarda bu konuların gündeme geleceğini söylemek ile yetineyim. Birçok ülkede bu tür sansasyonel olayların olacağına Allah’ın izni ile eminim.

Bunlar ile ilgili bir örnek var mı hiç? 

Bunlarla ilgili örneklerimi ikinci kitabımda yazdım. Ama bir örnek vermek gerekirse şunu söyleyeyim: İnsanların beyinleri ile çok oynamalar var. Bizde gizli ilimler diye söylenen, Batıda ışınlanma olarak söylenen olayını da çok demode olduğu için kullanmak istemiyorum. Bu konularla MOSSAD'ın ve Batılı birkaç ülkenin istihbarat servisinin uğraştığını biliyorum.

Hiç örnek yok mu verebileceğiniz?

O zaman şu örneği vereyim: Dünyada herkes; analizciler, stratejisiler birçok düşünce atıyor ortaya. İşte bir ülkenin asıl amacı petrol için buraya geldi diyor. Kimi de olayların daha derinine giderek ABD'nin asıl amacının petrol değil, Dünya hakimiyetini kurmak olduğunu söylüyor. Benim bildiğim ise bunların hepsinin zahir de görünen olaylar olduğudur. İşin aslında temelinde üç tane unsur var. Birincisi Şeytaniler dediğimiz grup, ikincisi Haçlı konseyi üçüncüsü de Hilaliler dediğimiz grup arasında meydana gelen olaylardır. Şimdi dünyadaki tüm olaylar bu iki akımdan meydana gelmektedir. Şeytaniler başta olmak üzere.

Şeytaniler kimdir?

Herkesin duyduğu Evanjelistler, Kara örgütler vb örgütler değildir. En temelde bulunan bir kuruluştur. Bunlar Tevrat ve Kabbala üzerine dünyayı ele geçirmeye çalışan tarihten bu yana yaşayan bir örgüttür. Zahirde gördüğümüz birçok olay bunların bir parçasıdır aslında. ABD'nin Irak'a gelişi şimdi de işte İran'ı vuracak mı vurmayacak mı tartışmaları hep bunların bir çalışmasıdır. Asıl sebep kainat kurulduğundan bu yana olan Hak ve Batılın savaşıdır. Şeytaniler denilen grup birçok medyayı yönetmektedir. Kabbalacılar bunların bir alt birimidir.

Şeytaniler ile kimler var? 

Bunlarla birlikte Haçlı konseyi bulunuyor. Bunlarda gizli bir cemiyettir. Zamanında Haçlı ordularını da bu konsey yönetmiştir. Yeryüzündeki tüm siyasi olayların gelişimi bunlar yapmaktadır.

Hilaliler diye bahsettiğiniz grup kimdir?

Hak tarafını temsil eden bir mensubiyettir bu. Hilal bildiğiniz gibi İslam’ın simgesidir.     

Şeytanilerin yapılanmaları nasıldır?

Şeytanilerin kurdurduğu bir ülke vardır dünyada.

Hangi ülkedir bu?

İsrail'dir.

Nasıl yani ?

Bakın vaat edilmiş toprakları ülkü haline getirilmiş ülke kimdir? İsrail'dir bildiğimiz gibi. İsrail'in dini kitabında sözde Tanrı onlara vaat edilmiş toprakla vermiştir. Ve bu bir büyük bir savaş sonucu olacaktır. Yani Armegeddon. İsrail'deki bir takım kimseler ise bunu beklemektense biz bir savaş çıkaralım ve vaat edilmiş toprakları alalım demektedir.

Amaç ne peki Şeytanilerin?

Dünya hakimiyetidir tek amaç. Kendi içlerinde bir takım mistik yerlerde kararlar alıp uygulamaya sokarlar bunları.

Mistik yerlerden kast ettiğiniz nedir?

Çok gizemli, metafizik ilmini de kullanarak yaparlar bu işleri. Bunların yapılanması şöyledir. Birincileri Şeytaniler, ikincisi Hahamlar, üçüncüsü Kabalacılar, dördüncü Mossad, beşincisi Siyonistler altıncısı da İsrail'dir. Bunların diğer Musevilerden farklı bir anlayışları bulunmaktadır. Tanrı'nın vaat etiği günü beklemeyecekler. Kendileri Tanrı rolüne sahip olmak istiyorlar. Böylece Dünyayı ele geçirmek istiyorlar. Bir takım Hahamları kullanıyorlar. Hahamlar 'da Tevrat’ın farklı efsaneleri ile hareket ediyorlar. Tanrı'yı kıyamete zorlamak isteyen görüşlere sahipler. Bunların amaçlarından biri de dünyayı psikolojik olarak ele geçirmek için çalışıyorlar. İşte bugün sihir, büyü ile yapılan programların finansörleri bunlardır. Bu tür zihniyetli kişilerin gözünde kendilerinden olmayan herkes hayvan ve köledir zaten. Diğer bir faktör ise Mossad'dır. Mossad gizli servis olmanın çok ötesindedir. Görevi dünya krallığını ve İsrail egemenliğini kurmak amacı ile kurulmuştur.

MOSSAD, Kabala şeriatı ile mi yönetiliyor?

Evet. Mossad Kabala'dan aldığı direktifler ile yönetilir. Diğer faktör ise Siyonistlerdir. Onlar sadece Siyon ırkından gelen kişilerdir. Elit halkı oluşturur. İsrail'de tüm söylediklerimizin bir yapılanmasıdır. İsrail, bir elbise ve kılıftır. Çünkü bunların bir devlete ihtiyacı vardır. Bunu kurmadan önce kendi aralarında ve haçlılar ile çok büyük savaşlar yapmışlardı. Fakat sonunda İsrail devletinin yaptıkları çalışmalar için uluslararası alanda bir elbise olarak kullanmaktalar. Meselenin özü budur.

İsrail Şeytani güçlerin dünyaya yansıması mı yani?

Evet kesinlikle. İsrail herhangi bir devlet değildir. Ben bunu koyu İslamcılık veya şeriatçılık ile kast ederek söylemiyorum. Gerçek manada bu böyle. Şimdi düşünün uluslararası platforma birisi Şeytan ülkesi olarak çıksa kim kabul eder veya dinler. Ama İsrail ile bir elbise bulunmuştur. İsrail de kendi metinlerinden ve şeriatında hüküm sürmek ister.

İsrail'in kuruluş amacı nedir peki?

İşte kendi kutsal kitaplarında vaat edilen kutsal toprakları ele geçirmektir. Bununda büyük bir bölümü Türkiye'dedir. Güneydoğu bölgesindedir. Bu görünen devlete de uluslararası alanda korumacı bir devlet gerekmektedir. Bu da ABD'dir. ABD büyük İsrail veya küçük İsrail'dir. Fakat Şeytanilere de bir gölge devlet gerekmektedir. O da İsrail'dir. İsrail Şeytanilerin elindedir.

Peki gölge devlet kim İsrail'in yanında?

İsrail ,vaat edilmiş kutsal toprakları ele geçirmek için çalışıyor. Gerekirse savaşırız diyorlar. İsrail, Arap ordusunu ikinci derecede kale alırlar. Çünkü orduları yok. Onları karşılarında direnecek bir güç olarak görmezler. Fakat Türkiye'dedir gözleri, onların iddia ettiği topraklar bizdedir. Bunlar da biz ile direkt karşı karşıya gelebilecek nitelikte değildirler. Cesaretleri yoktur. Daha çok politikaları saman altında su yürütmek üzerinedir. O yüzden burada kurmak istedikleri gölge devleti Kürdistan'dır. Gölge devletin amacı tamamı ile İsrail'e hizmet etmek amacı ile kurdurulmuştur. İşte ABD ve AB bölgede Kürt devletini kurdurmak istiyor bu tür iddialarının temelinde de Şeytaniler bulunmaktadır. Kürdistan'ın kurulması için İsrail büyük faaliyet içindedir. Birçok Kürdü İsrail vatandaşı olarak göstermektedirler. Barzani ailesi hakkında da bu tür iddialar ortaya atılmıştı. Evet onlar yakında yok olacaktır.

Neden?

Çünkü İsrail kuracağı Kürdistan için kendi kadroları ile gelecektir. Kürtlerin, Yahudiliğin bir kolu olarak gösterme faaliyetleri içerisindeler. Zaten Yahudileşmiş Kürtler ile çalışacaklardır. İsrail, bir de asla misyonerlik yapmaz. Kendi dinlerine bir insan sokmak gibi bir dertleri yoktur. Çünkü İsrailoğulları'na göre kendi ırkından olmayan tüm insanlar, hayvan ve köle olarak görülmektedir.

Bir de haçlı konseyinden bahsettiniz nedir o?

Bunlarda Hz.İsa'nın dinini yeryüzüne hâkim kılmak için uğraşmaktadırlar. Ama asıl Hıristiyanlık yerine kendilerinin uydurduğu Hıristiyanlığı yaymak istemektedirler. Getirmek istedikleri anlayış bugünkü Katolik ve Protestan anlayışı bile değildir.

Evenjalist bir düşünce mi?

Hayır bunlar en tepedekiler. Benim anlattığımda zahirde gözükmeyenlerdir. Örneğin bunların da amaçları, yeryüzündeki amaçları Hz. İsa’yı yeryüzüne hakim kılmak istiyorlar. Çok çeşitli yerlerde adamları vardır. Bunun yanı sıra Vatikan'ı da kontrol etmek isterler. Vatikan'da kendi başına hareket etmesine rağmen o da Haçlı konseyinin içinde yer alır. Bunların aralarında devamlı bir rekabet söz konusudur.

Şimdi Papa’nın bunlarla ilişkisi nedir ?

Bir konuyu es geçtik şeytanilerin en büyük hedeflerinden birisi de Vatikan’ı da tamamı ile el geçirmektir.

Şu anda ele geçirilmedi mi peki?

Benim kanaatimce bugünkü Papa Hıristiyan bile değil. Ben Yahudi olduğunu iddia ediyorum. Şeytanilerin amacı yeryüzünde egemenliği sağlamak, Haçlı Konseyin amacı da kendi getirdikleri sahte İsalarını yeryüzüne hakim kılma projeleri vardır. Bu konuda da bir projeler bitmiştir.

Nasıl bir proje?    

Somut bir İsa adını verdikleri birisini çıkarıp, kitleleri arkasına takmak istiyorlar. Haçlı konseyinin de kollamacı bir devlete ihtiyacı vardır. Özellikle Vatikan’ın amaçlarından birisi de Bizans’ı hortlatmak ve eski Bizans topraklarını ele geçirmek niyeti vardır. Onların amacı da İstanbul'u yani Türkiye'nin topraklarını almaktır. Onların da kollamacı bir devlete ihtiyaçları vardır. O da birleşmiş devletlere karşı AB’dir.    

Peki AB'nin gölge devleti kimdir?

Onlar Türk ordusu ile direkt karşı karşıya gelme cesaretleri yoktur. Gölge devlet Ermenistan'dır. Burada hem kurmak istedikleri  Kürdistan’ın hem de  Ermenistan'ın haritalarına bakın, ikisinin de gözleri bizim topraklarımızda, sanki veren var gibi. Bu topraklar için kendi aralarında hep mücadele yapmaktadırlar. Bütün bunlar bölgedeki sistemler hep insanlar içindir. Üstte görünen ABD işgali veya sözde Kürdistan’ın haritasının hep amaçları bunun içindir. Bunlarla mücadele edenler ise Hilaliler'dir. Bunların(Şeytanilerin) oyunlarını bozarlar hep.

Buna verebileceğiniz bir örnek var mı?

Evet Şeytanilerin 1996 yılında İstanbul toplantısını örnek verebiliriz.Yerebatan Sarnıcı'ndaki Medusa heykelinin yanında yapılan toplantısında bir karar aldılar: Yeryüzünde bir insan modeli yaratılacak. İslami bir insan modeli oluşturulacak ve hafızalara kazınacak. Dünyayı yeni bir İslam motifi sunma kararı aldılar. Bu proje genelge olarak sunuldu. İslam'a öyle bir tip yapacaklardı herkes bu tipler ile Müslümanlardan iğreneceklerdir. 

Peki niye Medusa ve niye İstanbul?

Bu karar alındığı zaman bir mekanizma çalıştı. Bu emir, Kabalacı Hahamlar ile Mossad ve Siyonistlere ulaştırıldı. Dünyada bunların para finansörleri ve sahip oldukları medya ve film sektörü, tıp dünyası ile uygulamaya başladılar. Bundan 10 yıl önce... Öyle bir senaryo ortaya çıktı ki adı da ‘Usame Bin Ladin' oldu. Sarıklı ve sakallı bir tip çıkardılar herkesin karşısına. Müslüman denilince herkesin aklına bu gelmeye başladı. Bunu yaparken çocuktan başlıyorlar bu işe... Yedikleri yiyeceklere kadar bunun için uğraşıyorlar. İslam eşittir terörist algısını herkese yapmaya çalışıyorlar. Benim anlatmak istediğim kişinin isminden ziyade taşıdığı misyon adına konuşmak istiyorum ben. 11 Eylül’de bunun için yapılmıştır zaten. Müslümanlar teröristtir imajı gerçekleştirilmiştir.

Bunları ABD mi yaptı?

Hayır bunları tamamı ile Şeytaniler diye adlandırdığımız grup yaptı. ABD zaten bunların elindedir. Şeytaniler oturup bir sürü karar almıyorlar. Oturup iki tane karar alıyorlar ve onlar uygulamaya başlanıyor. 11 Eylül kararı İstanbul’da alınmıştı zaten. Haçlıların inecek bir İsa’sı var peki bunların Deccal olarak ortaya koyacakları neyi olacak diye düşünürken bu proje ortaya çıktı. Kulelerin yıkılması kararı  İstanbul’daki toplantıda  alındı. Projelerinden birisi de şu idi: İnsanlığı ele geçirmek. Beklenen Deccalı bunlar yetiştiriyorlardı. Şeytanilerin amacı "Dünya Efendisi" olarak adlandırdıkları kişiyi yani Deccalı getirmek istemekteler. 2000 senesinde bu kişi öldürüldü. Bu kişi çocukluktan bu yana yetiştirildi. Dünyayı bilmiyordu. Farklı bir boyutta bilgiler yüklendi ona. Kavramlara farklı yaklaşıyordu. 2000 senesinde 5-6 yaşlarındayken bu çocuğu Hz. Hızır öldürdü. Hilallilerin bunda parmağı vardı. 2000 senesinde bu plan güme gitti.

Şimdi hangi konular üzerinde çalışıyorlar? 

2000 senesindeki olayın bitmesi üzerine bu Şeytani dediğimiz gruplar; gen teknolojisi üzerinde çalışmalar yapmaya başladı. Bu konuda daha sonra birileri tarafından sızdırıldı. Onlar da koyun kopyalama olayları yapıyoruz, dediler. İşin aslı ırki manada genler ile bir insan yaratmak idi amaç. Çünkü bunların ellerinde çok ünlü bilim adamları var. Hatta daha da iddia edeyim, Nobel ödülü alan bilginler acaba o adamların orijinali mi? Birçok bilim adamı, bunların elinde bir odada çalıştırılıyor. Bunların amacı kalpsiz bir insan yapmak. Yani duygusuz bir insan yapmaya çalışıyorlar. Kalbi olmayan insanlar yapmaya çalışıyorlar.  

Peki karşı taraf bu çocuğu kimin öldürdüğünü biliyor mu ?  

Onlara göre de karşı tarafta bulunan Hz. Hızır onlara göre kötü birisi. Şeytan. Dünyada şu anda üç savaş var. Her şey rical-ül gaybın karıştığı işler ile yapılmakta. Her şey Allah’ın nizamı ile gerçekleşmektedir. 

Peki bu bilgiyi siz nerden biliyorsunuz?

Şimdi bunlar belki bazıları için deli saçması gelebilir ama ben bunların toplantısını Medusa'nın başının yanında gördüm. Bunu kimiler rüya veya deli saçması olarak görebilir. Herkes kendine göre karar versin. Bunların hepsini de ben iddia ediyorum.

Ricaül gayb ve gayp erenlerine günümüzde deli saçması olarak görülüyor.

Evet bunu da bilinçli olarak yapıyorlar zaten.

İstanbul'un önemi nedir?

Benim bu bilgiyi söylemem Hilaliler, hak tarafı, kimselerin çalışmaları devam ediyor. İstanbul vaat edilmiş topraklarının giriş noktasıdır. Dünyada Mekke’nin zahiri temsilcisidir. Mekke manevi bir başkent, İstanbul ise başlı başına bir başkenttir. Şeytaniler, İstanbul'u aldıkları vakit, Mekke’yi almış gibi olurlar. Türk ordusunu da son zamanlarda yapılan yıpratma davalarında da bu sistem gelmektedir. Hıristiyanlık gözü ile yaklaşırsanız kutsal toprakları burada. Megola iddiaları burada. Şu günlerde birçok global toplantı burada yapılıyor. Çünkü global birçok olaylar yavaş yavaş İstanbul'da yapılmaktadır. Kültür başkenti olması için uğraşıyorlar. İstanbul'u ele geçirilirse Türkiye'yi ele geçirirler zaten. Zamanında da birçok İslam kentinin başkenti İstanbul’du.

Medusa toplantılarını biraz açar mısınız ?

Medusa toplantıları senede bir defa yapılır. Bunların elinde bir kitap vardır. Şeytanilerin kitabında sayfayı açarlar ve konuşma sırasında sonu söylerler. Yaptıkları başarılı işleri kendilerine göre kitapta işaretlerler ve durumlarını konuşurlar. 11 Eylül oyunları onları ileriye atmıştır. Buraya 7 kişi gelirler. Biri kitabı tutar. İki kelimelik bir söz söyleyip herkes ayrılırlar. 

İstanbul ile ilgili başka neler var ilginç?  

Bugün patrikhane gizli gizli tüneller kazmaktadır. Haliç’e doğru kazılan eski Bizans tünelleri bulunmaktadır. Patrikhane’nin de Vatikan'a yaptığı hazırlıkları vardır. Medusa, Bizans daha ortada yokken yine burada eski toplantılara sahne olmuştur. Bu toplantılar yapıldığı vakit ilginçtir. İstanbul'da uluslararası çapta toplantılar yapılır ve çok ünlü kişiler gelir. Bill Gates, NATO, Habitat vs. Türkiye gelir veya başka birileri. Bunların gelme anlarında toplantılar yapılır. Bu toplantılarda sonuçlar alırlar. Bunların daha önce bir devletleri yoktu. İsrail ortaya çıkması ile bunlar dünyada bir devlet görünümüne girdiler. Uluslararası platformda söz sahibi oldular. Bu bir kılıftı zaten. Yahudiler hep hacı ve misyonerleri öne sürerler. Kendilerinin en önemli sorunu olarak da Filistin ile toprak sorunun gösterirler. Yani İslam ile bir sorunları olmadığını göstermek isterler hep. Bunlar şimdi metafizik alanını da kullandıkları için hep bir çatışma yaşanır. 

 Havas ilmi ile mi? 

Biz ona sema ilmi diyoruz. Gizli ilimler veya mistik vb. havas ilmi ile bu güçler kimsenin ilgilenmesini istemezler. Bu konular ile ilgilenenlere de deli saçması olarak bakarlar. 

Havas öğrenmeli mi ?

Her kişi bu ilmi istese de öğrenemez zaten. Sema ilmidir. Bu metafiziksel varlıkların bilinen bilimlerin dışında bir ucu Allah'ın ilmi- ledun bilgisine dayanan bir ilimdir. Havasın yarısını kişi çalışarak öğrenir. Diğer ledun kısmı ise elde edilmez Allah tarafından verilir.

Havas ilmini öğrenmek gerek mi?

Her Müslümanın böyle bir bilim dalı olduğunu bilmesi gerek. Eski mistik semboller metinler ahir zamanda bir imtihan aracı olarak kullanılacaktır. Bunu karşı tarafta kullanacaktır. Bu manada bir metafizik bir ilimdir. Bir insanın teknolojik gelişmelerden haberi olmasa nasıl tedbir alabilir. Müslümanlar bunlardan bilgi sahibi olurlarsa kendilerini geliştirirler.

Bunları öğrenenler neye vakıf oluyorlar?

Bazı bilgileri yutmuyoruz. Türbelerde ne olduğu belli olmayan insanlar dolaşıyor. Besinlerimize ne olduğu belli olmayan bir şeyler katılıyor. Örnek vermek gerekirse birileri size kanserojen yapan maddeler üzerinize atıyor. Eğer sizin enferuj gözlükleriniz yoksa bunlara maruz kalırsınız. Eğer var ise kendinizi kenara çekersiniz. Müslüman da kendin dışındaki diğer insanları da düşündüğü için korumak için diğer insanları da yanına çekerek herkesi bu saldırılardan korur. Havas ilmi işte aynen buna benziyor.

Yani görünmeyen saldırılara mı maruz kalıyoruz ?

Öyle bir şey yapılarak, hissedilerek yapılıyor ki. Gülerek, güldürülerek bu topraklardaki insanların maneviyatlarını alıyorlar. Artı İstanbul'un siluetini değiştirmek istiyorlar. İstanbul'da Newyork'taki gibi yüksek binalar yapmaktadırlar. Bir dönem camilerin türbe ve âlemlerini kim kırıyor? Mezarları kimler yıkıyorlar. Bunların arkasında manevi değerleri yok etmek isteyenler var. 

 Hilalliler kimdir? 

Hilal malumunuz İslam temsil etmektedir. Haçlı sembolü Haçın altında görev yapar. Şeytanilerde İsrail yıldızının altında toplanmışlardır. Melami birliği ricaül gayb birliğinin içindedirler. Bunlar Şeytaniler ile metafizik boyutlarda ve zahir âlemde de devam eder. Bu devletler boyutuna da şu sıralar inmektedir. İnsanları ele geçirmek demek, ülkeleri ele geçirmek demektir. Bir insanın beynini ele geçirdiniz mi iş bitmiştir zaten. Savaş ortadan artık kalktı, cephe artık her yerde olabiliyor. Şimdi Afganistan'da veya Irakta savaş var. Oradaki ölenlerin rakamına bakınız birde Afrika'da açlıktan ölenlerin rakamlara bakın. Bunların hepsi bir savaştır. Türkiye'de yılda 20 bin kişi trafikten ölüyor. Ama biz PKK terörü için 30 bin şehit verdik. Dünyada savaş devam ediyor. 

 Büyük Ortadoğu projesi nedir?

 Bu projenin adı devletler arasındaki ismidir Büyük Ortadoğu projesi ismi. BOP adı altında bir program yapıyorlar. Büyük İsrail projesinin karşısındaki en büyük engel Türkiye'dir. Bu proje Türkiye'yi tamamı ile bölmek amacı ile işletilecektir. Türk ordusunun neye hizmet ettiğini bilmemiz gerek. Ordumuzu yıpratmağa çalışanlarının amacı da budur. Türk ordusu bölgenin en büyük ordusudur. Türkiye'den direkt Güneydoğuyu alamazsın. Kardeşi kardeşe kırdırarak, iç savaş çıkartarak bölgeye gelip yerleşmek isteyenler var. Onlar silahını dahi kullanmadan buraya gelebilirler.    

Ne gibi kavram yıpratmaları oluyor?

Bakın birileri çıkıp şehitlik kavramını yıpratıyor. Türkiye şehitlik ve gazilik kavramı ile bir bütündür. Var ise bu kavram ile vardır. Eğer bunları yok sayarsanız Türkiye büyük tehlikeye girer. Eğer Çanakkale o zamanlar geçilseydi bugün ne Ortadoğu'dan ne Felluca’dan ne Bağdat'tan bahsedilecekti. Dünyanın en büyük projesi idi. Çanakkale savaşı bugünkü İslam âleminin varlık sebebidir. Çanakkale geçilseydi; ne Türkiye ne Irak ne Suudi Arabistan olacaktı. Çanakkale savaşında; kırklar ve yediler de vardı. Onlarda bir fiil Çanakkale'de savaştı. Rica-ül gayb erenlerinin hepsi de oradaydı. Hatta Efendimiz Peygamberimiz (sav) de oradaydı.

Çanakkale'de başka sırlar var mı?

Evet. Müttefikler Çanakkale'den geçmek niyetleri yoktu. Daha çok Trakya üzerinden gelmek istiyorlardı. Ama tüm Avrupa donanmasını Boğazın girişinde toplayanda Hızır As’dır. İç karışık çıkartmak istemişlerdir. Allah onları oraya mezarlarını kazmasını istedi. Ricaül gayp erenlerinin çok büyük marifeti vardır. 100 sene öncesinde Mehter marşlarımızda dile gelen; kırklar, yediler kavramları maalesef birileri tarafından bilinçli olarak bizim dilimizden çıkarılmıştır. Osmanlı'da bunların duası edilmeden sefere çıkarılmazdı. Şimdi aynı oyun şehitlik ve gazilik kavramları için oynanmaktadır. Şehitlere ölü dememek gerek onlara hala canlı ve dirilerdir. Bunlar ordunun kökünde vardır. Ordunun paşaları Bektaşi duaları ile kılıç kuşanırlardı. Mustafa Kemal'de bu dualar ile kılıç kuşanmıştır.

 Rica-ül gayb Erenleri kimdir?

Eskiden ABDAL adlı kavramlar vardı. Bunlar daha sonra aptal anlamına bilerek sokuldular. İsmi bir zamanlar abdest alınarak alınan Abdal kavramı bilinçli olarak aptal anlamına çevrildi. Daha sonra Budela kelimesi budala olmuş. Rica-ül gayb erenlerinin manaları ortadan kaldırmak istenmiştir. Bunlar kesinlikle Allah dostlarıdır. Ayette söylediği gibi.'Ben gören gözü duyan kulağımdır'. Der ayet ile sabittir. Demek her sözü duyan ve işitenler var. Allah dostları Allah’ın planının yapan memurlarıdır. Demek ki dağların arkasında ve gizli yerlerde konuşulanları duyan Allah dostları var.      

 Yani Dünya üzerinde görünmeyen bir savaş mı yaşanıyor?

Rica-ül gayb bir savaş içindedir. Mekke manevi başkent bütün meselelerde İstanbul üzerine oynamaktadır. Vaat edilmiş topraklara ulaşmak için İstanbul almak zorundadırlar ama veren yok ki. Eski tarihlerde AD kavmi vardı kendileri gitti adları kaldı şu anda insanlar her şeye adi kelimesini getiriyorlar bugünün belli toplumları da yarın şu şekilde yok olacaktır. Biz İsrail düşmanı değiliz, biz insanlığa düşman olanla düşmanız. Bu sistem şudur aslında. Derler ya kırklar, yediler belli gecelerde toplanırlar. Bunu anlattığınız zaman bunun delillerini de anlatmanız gerekmektedir. Allah meleklerden de üstün nurani insanlar yarattığını söylemektedir. Öyle ki, melekler onlara gıpta ederler der. Biz insan-ı kâmilden bahsediyoruz. Dünya üzerindeki meleklerin yaptığı bazı görevler vardır. Allah Kuran'ı Kerim'de Bedir savaşında görev yapan meleklerden bahseder. Kuran her çağı kapsar ve meleklerin görevleri her zaman devam etmektedir. Yani Allah için yapılan her savaşlarda meleklerin bu şeklide yardımı devam etmektedir. Savaşlarda korkmayın, Allah sizden yardımını kesmez diyor ayetler. Allah yolunda savaşanlar yalnız değildir denilir. Sizle savaşanlar ile savaşın denmez. Siz de Allah yolunda savaşın denilir. Rica-ül gayb Allah'ın planının bir parçasıdır. Kimisi bu hayatın içindedir. Kimi ise hayatın başka birimindedir.

Şehitler içinde geçerli mi bu ?

Evet şehitler mesela. Hayat sadece bizim nefes aldığımız alanın adı değildir. Farklı alem ve boyutlarda Allah dostları vardır. Bakın mesela cep telefonları buradan tüm Dünya ülkeleri ile konuşabiliyor, uzay mekiğindeki astronot ile insan konuşuyorsa teknik olarak Allah dostları bunlardan daha ötesini yapabilir. Gönül gözü açık olan insanlar Aklın sınırını zorlayan birçok iş yapabilir.

 Dünyadaki her gelişme bir plan içinde mi oluyor?

Evet. Dünyada daha önce iki kutuplu bir sistem vardı. Bunlarda şeytanilerin bir planı idi. İki sistem vardı ve bunlar birbirleri ile çatıştırılıyordu. Komünizm çöktü emperyalizm kaldı sanki şu anda tek olarak. Ama ikisini de yapan aynı sistem mühendisleri idi. İnsanlara bunu denettirdiler. Birçok insan bu sistemler için öldü ve hayatlarını verdi. Bunlar kimin için hayatlarını verdiler. Söyle bir uzaya çıksak ve Dünyaya baksak, nasıl bir senaryo biçilmiş görebiliriz. Biz de bu sistemde yaşadığımız için birçok olayı göremiyoruz. Bu senaryonun dışına çıkan Allah dostları rica-ül gayb ve erenler zahir alemin ötesine çıkabilirler. Onlar içindeyken dışardan bakarlar. Önemli olan bir sistem içindeyken batıl olan sistemi çökertebilmektir. Hak ile batılın savaşı devam etmektedir. Dünyada son rica-ül- gayb kişisi kalmadan da kıyamet kopmaz.

Dünya dışına çıkalım dediniz. Peki Uzayda yaşam var mı?

Kuran da semalardan bahsedildiğine göre bizim onlar ile yer gibi bir ilişkimiz vardır. Bunu çözmüş veliler vardır. Uzayda da varlıklar vardır. Kuran 7 yer 7 gökten bahseder. Ve ikisi arasındaki dabbelerden bahseder Allah. Biz sema olarak bildiğimiz toprak gibi bir ilişkimiz vardır. İnsan şimdi yerdedir. Bir günde gök'ü çözecektir. Kâinatın her yerinde hayat vardır. Bizler gibi insanlardan bahsetmiyorum. Nitekim Aziz Mahmut Hüdai ve Erzurumlu İbrahim hakkı gibi veliler uzaydaki varlıklar hakkında bilgiler vermişlerdir. Orda sizin gibi Mehmetler ve Ahmetler çoktur denilmektedir. İnsan gökyüzü ile alakalıdır. Kainat ve insan gibidir. Mesela cinler vardır. İnsan gibi şuura vakıftırlar. Cinlerin dünya ile ilişkileri olduğunu nerden biliyoruz. Biz kendi kafamızdaki bir cine kavramı çıkarmıştır. Hayat sahibi varlıklardır.

 ABD'nin uzay araştırmalarının amacı ne peki ?

Şimdi bakın NASA Mars’a gitmektedir. Başka gezegenlere de gitmektedir. Jüpiter'in uydusu ve başka gezegenlerde su da var. Suyun olduğunu olduğu yerde hayat da vardır. Tırtılda bir canlıdır, insanda. Suyun olduğu yerlerde farklı canlılar söz konusudur. NASA, uzayda bir hayatın olabileceğini keşfettiler. Şeytanilerin amacı kainata ve Dünyaya sahip olmaktadır. Bunu yaparken kıyameti koparacaklar ve var olan insan neslini kırıp kendilerinin planına boyun eğecek yeni bir insan nesli ortaya çıkarmak isteyecekler. Daha sonrada uzay krallığını kurmak isteyecekler. Nükleer patlamalar, virüslü hastalıklar ve buzların erimesi ile insanlığı kırma planları vardır.

 Zamanda yolculuk mümkün mü peki ?

Zamanda yolculuk mümkündür. Bu bilgileri de birtakım ülkeler saklıyorlar. Zamanda yolculuğun sırlarına ulaşmak için hala çalışmaktalar. ABD, uzay bütçesinin büyük bir bölümü buna gitmektedir. Bunun varlığını önce keşif etmek, daha sonrada müdahale etmek istiyorlar. Kuran'ı Kerim'de ayette bahseder. Zülkayneyn'in yaptığı duvardan bahseder. Zülkarneyn o dönemden bu günlere müdahale etmiştir. Yecuc Mecuc kavminin yollarını kapatmıştı. Geçici süre haps olunmuştur. Hapis olmasaydı Dünya tarihi acaba böyle mi gelişecekti. Unutmayalım ki Allah indindeki zaman hep şimdiki zamandır. Geleceği ve gaybı Allah bilir ama Allah Kuran'da  "ben istersem o kulumun gören gözü işiten kulağı olurum" diyor. Ama her sır da deşifre edilmez. Allah Dünyayı başıboş bırakmamıştır. En büyük plan yapıcı da Allah’tır. Herkesin bir planı var ise Allah'ında bir planı vardır.

 Zamana müdahale her zaman var yani?

Evet. Kehf suresini düşünelim. Hz. Hızır gelecek zamana yaptığı müdahaleleri okuruz orda.

 

Röportaj: Baki Günay/2006  

    
 



Bu haber 22,305 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,031 µs