En Sıcak Konular

Yecüc Mecüc

20 Kasım 2014 09:14 tsi
Yecüc Mecüc Yecüc Mecüc

 Yecüc Mecüc

 ....

Hava kararmıştı. Orada da gece gündüz mefhumu vardı ve bazı insanlar mücadelelerini sürdürürken bazıları uyumaya koyulmuşlardı. Fakat demir kütleli duvar tarafındaki çalışmaların hızı ise hiç kesilmemişti. Garip seslerle atılan çığlıklar duyuyorduk. Çok korkunç bir manzaraydı. Bunları düşünürken yerde uzanmış vaziyette bekliyorduk. Bu sırada arkamızdan şimşek çakması gibi yeşil bir ışık peydahlandı. Latif Baba hafif doğruldu:

- Hoş geldiniz.

Dediği yöne baktığımda İlhami Abi’yi gördüm. Bu seferki heyecanımda bir o kadar da sevinç vardı. 

Latif Baba’ya durumun nasıl olduğunu sordu. 

Latif Baba’nın olaylar hakkında kısa bilgi vermesinden sonra İlhami Abi bu sefer bizlere dönerek nasıl olduğumuzu sordu. Hepimiz hamd ederek iyi olduğumuzu söyledik.

- Birazdan hareket edeceğiz. Hareketten önce söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Kısa süren bir sessizlikten sonra:

- Ben müsaadenizle bir soru sormak istiyorum: Duvarın maden kısmındaki bölümünü ve iki tarafındaki mahlukâtı merak ediyorum.

Sormamla beni hayretten hayrete düşüren sözler tek tek çınlamaya başladı kulaklarımda:

- Duvarın o bölümündeki maden olan kısım Zülkarneyn (as)’ın yaptığı settir. Duvarın bir tarafındaki kötü insanlar Yecüc; duvarın diğer tarafındaki korkunç yüzlü insana benzeyen yaratıklar ise Mecüc kavmi.    
     
Benim gördüklerimden tuhafıma giden şey şuydu. Herkes gibi ben de şu ana kadar Yecüc ile Mecüc kavminin bir çıkacağını biliyordum ve iki kavmin setin aynı tarafında olması gerektiğini ve aynı taraftan birlikte seti delmeye çalıştıklarını. Oysa bunlar; Yecüc denen kısım setin bir tarafında delme işlemini gerçekleştirirken Mecüc denenler setin diğer tarafından, tam aksine, seti delmeye çalışıyorlardı.

Bu sefer bu durumu sordum İlhami Abi’ye:

Hiç duymadığım ve hiç kimsenin de duyamayacağı şu bilgilerle içim bir kez daha hop oturup hop kalkmaya başlamıştı:

- Yecüc şu anda yeryüzünde Âdem! Yaşıyorlar.

- Peki kim bunlar?

Cevap kısa ve özdü:

-Bunlar yeryüzünde bozgunculuk çıkaran, vahiyden akılları ve gönülleri uzaklaşmış sözde insan topluluğu. Bunlar savaşlarla, zalimliklerle yeryüzünü fesada boğan güçler.      

                                                                                                                                                                                     Birçok kitapta Yecüc Mecüc ile ilgili bilgiler okumuştum. Çok çeşitli yorumlar vardı haklarında: Yecüc Mecüc’ün Mançuryalı, Çinli, Tatar vs. gibi ırklar olabileceği söyleniyordu. Setin de Çin Seddi olabileceği yorumları yapılıyordu. Aklımdan bunları geçiriyordum ki İlhami Abi iyice mutmain olabileceğim başka bilgiler vermeye başladı hakikat deryasından:

- Yecüc’ün şu veya bu ırktan olması önemli değil. Önemli olan, yaptıkları işin Kur’an’da ve hadislerde tarif edildiği gibi olduğudur.

“BOZGUNCULUK ÇIKARACAKLAR.”

YERYÜZÜNDEKİ BÜTÜN EKİNLERİ YİYECEKLER, DENİZLERİ İÇECEKLER, SULARI KURUTACAKLAR, KENDİLERİNİ DÜNYANIN HAKİMİ İLAN EDECEKLER.”

Konuyla ilgili ayet ve hadisler bir bir düşüncelerimden geçerken İlhami Abi’nin sesiyle tekrar dikkat kesildim:

- Denizleri kurutmuyorlar mı? Denizlerdeki tuzlu suyu arıtıp tatlı su hâline getirerek içmiyorlar mı? Düşünürsen insanoğlunun barajlarda topladığı sular, miktar ve hacim açısından denizler hükmünde gibi değil mi? Barajları kurutmuyorlar mı? Yani denizlerdeki suları içerek tüketmiyorlar mı? Ekinleri yiyerek bitirmiyorlar mı? Fesat ve bozgunculuk yaparak diğer insanların kanını dökmüyorlar mı? Yaptıkları zalimce uygulamalardan dolayı ekolojik dengeyi bozarak, dünyayı kurutup çöl hâline getirmiyorlar mı ve bütün yaşamı hızla yok etmiyorlar mı? İşte bunlar Yecüc’ün amelleri. Bir kısım Yecüc daha bunlara katılmadı.

 Amerika, İsrail ve yandaşları küresel sermayeyi elinde tutan devletler ve sistemleri geldi aklıma. İyi ama Yecüc bunlardı da Mecüc kavmi kimlerdi?  Tabii bunları da hemen soruverdim.

-Yecüc’ün amelleri Mecüc’ü doğuracaktı. Kısaca anlatayım. Yecüc’ten bahsettik, yaptığı işlerden de. Önemli bir fiili daha var onların. Burada gördüğünüz duvarın bir kısmını yonttukları ve deldikleri gibi dünyada yaptıkları fiile de dikkat edin: Dünyayı delik deşik ediyorlar. Petrol kuyuları açıyorlar. Petrol denizlerini de, yataklarını da, rezervlerini de kurutuyorlar.

Bilim adamlarının bütün dünyadaki petrol rezervlerinin 50-60 yıl sonra tükeneceği bilgileri gelmişti o an aklıma.

İlhami Abi devam etti:

- Bu petrol, fosil artıklarından olma petrol denizleri, yer kabuğunun altında ayrı bir denge sağlamakta.


*Bunların kurumasıyla bilinçsiz tüketim sonucunda arzdan birçok hastalıklar yeryüzüne fışkıracak.

*Bilim ve teknoloji adı altında yeryüzü kabuğunu delecek nükleer denemeler de bu seti delmektedir.                                                                           

* Yine bilim adı altında insanların genleriyle oynuyorlar.                                 

* Canlıları kopyalıyorlar. İnsanı kalpsiz yaşatma modelleri üzerine şer güçler çalışıyor bu kopyalama üzerinde.                                                                 

* İnsanların genleriyle oynanıp yeni bir insan ırkı meydana gelecek.                      

*Bu yeni insan ırkı normal insan ırkının bağışıklık sistemine sahip olmayacak.                                                                                                     

* Demin bahsettiğim gibi arzdan yeryüzüne çıkan ve bugüne kadar görülmemiş bir mikrop cinsi bu yeni insan ırkına etki edecek.                                  

* Genlerle oynanması ve bu etkenler birleşince Mecüc de bir anda türeyiverip seti aşacak.                                                                                  

* Yecüc ile Mecüc böylelikle birleşmiş olacak ve o zaman asıl ayet ve hadislerde geçen olayları gerçekleştirecekler.                                              

Gelelim Zülkarneyn (as)’ın yaptığı sete. Ayette şöyle buyrulur:

“BANA DEMİR KÜTLELERİ GETİRİN. İKİ DAĞIN ARASI EŞİT OLUNCA KÖRÜKLEYİN DEDİ. ONU ATEŞ HALİNE KOYUNCA DA GETİRİN BANA ÜZERİNE ERİMİŞ BAKIR, KATRAN DÖKEYİM DİYE SÖYLEDİ.”

- Ayete dikkatlice bakıldığında:

“ONU ATEŞ HALİNE KOYUNCA DA BANA GETİRİN. ÜZERİNE ERİMİŞ BAKIR, KATRAN DÖKEYİM DEDİ.”

Ayetteki ifade iyi anlaşılırsa Zülkarneyn (as)’ın kızgın demir üzerine döktüğü maddeyi belirten kelime kıtr....... Kıtr, sıvı halde erimiş bakır, katran manasına gelir. Kelimenin kökü, akıcı sıvının katımsı damlası, bakır, demir, kurşun ve diğer madenlerin erimiş hali. Anlam bütünlüğünde katran demektir. 

Kehf Suresi 84. ayette:                                                                                    

“BİZ ONA YERYÜZÜNDE GENİŞ İMKANLAR SAĞLADIK VE ONA HER ŞEYDEN BİR SEBEP VERDİK.” buyurulmuştur.                                               

Yecüc ve Mecüc kavminden şikayetçi olan diğer kavim, Zülkarneyn (as)’dan yardım istemiş ve karşılığında ücret teklif etmiştir; fakat  Zülkarneyn bu ücreti kabul etmemiş, Allah’ın rızasını kabul etmiştir.

Set hakkında birçok şey aklıma gelmişti. Çoğu müfessir set için büyük engel, sağlam, geçilmez anlamı verilmiş redm kelimesini kullanmış. Bu kelimeyi duvar, set, yamalar vurulmuş ve onarılmış duvar anlamında da kullanmışlar. İki dağın arasını dolduracak setin çoğu âlimce mecazî anlamda kullanıldığı ifade edilmiştir. Birçok âlim ise akıl ölçülerine vurulduğunda bu kadar büyük ve aşılamayacak bir setin yeryüzünde olması gerektiğini; ancak yeryüzünün görünen kısmında olmadığını açıkça beyan etmişlerdi. Ayette Yüce Allah’ın Zülkarneyn (as)’a çok büyük imkan, sebep ve bilgiler verdiği açıkça ifade ediliyor.

Ben bunları düşünürken İlhami Abi konuşmasına devam ediyordu:

- Zülkarneyn (as)’ın Allah’ın Ona verdiği bu bilgiyle yapmış olduğu işlem, bir set gibi Yecüc ve Mecüc’ün arasını insanlıktan ayırmıştı. Yani dev bir set bu manada inşaa edilmemişti.

Şimdi gelelim yaptığı işlemin kısaca ne olduğuna. Hepsini söylemeyeceğim. Sadece kafanızda bazı ipuçları canlansın diye anlatacağım:

 Zülkarneyn (as) istediği yardımcılarla ve malzemeler ile Yecüc ve Mecüc kavminin bulunduğu yerdeki katı halindeki petrol yataklarını, ayetin ifadesiyle bakırı, demiri eritip dökerek ve ateşe vererek körükletti. Bu ateşi katı haldeki (bugünkü dilde fosilleri), oradaki petrol yataklarını katran haline getirerek yaktı. O vadi düşey, yere doğru olduğundan diğer insanlarla aralarını ayıracak ve yıllarca yanacak katran bir tabaka, bir set meydana geldi. Yecüc Mecüc insanları yiyordu, ekinlerini yiyordu. Bozgunculuk yapıyordu o ana kadar. Artık bu set sebebiyle bunları yapamaz hale geldi. Beslenemeyince Mecüc kavmi tamamen yok oldu. Fakat Yecüc kavminden bazıları kaldı.    


Ayetin işârî anlamlarından biri de gönülle alakalıdır. Bu Yecüc kavminin torunlarının olduğunu ve bugünkü İbranilerin ataları olduğunu söylemem yeterli. Şimdi soracaksınız: “Peki Mecüc kavmi tamamen yok oldu da nasıl seti delerek aşacaklar?”


 Başta söylediğim gibi   olay şimdi bulunan Yecüc kavminin fiilleri sonucunda tekrar Allah’ın izniyle can bulacak. İşte bu can bulma seti aşmak anlamına gelir. Şu anda böyle bir olay olmuş değil; ama bugünkü Yecüc kavmi -set kelimesini kullanırsak- daha önce anlattığımız gibi, yaptıkları fiillerle seti bu tarafından delmeye çalışıyorlar.

Nasıl olduğunu kısaca anlattım.

Birinci etken yeryüzünde bu katranın, yani petrolün tükenmesi.

İkinci etkense genleriyle oynanmış, kalpleri olmayan, bugünkü deyimle yarı biyonik yeni bir insan ırkının türemesi. Bu ırkın türemesi bir erkek ve bir kadından meydana gelmeyecek. Farklı bir ortamda, bilimsel çalışma altında bu ırk türeyecek. Bu ırk için bir dişiye gerek olmayacak. Aklından şöyle bir geçmesin:


                                         Bunlar
               insanın yeni bir insan yaratması değildir.
                                         Bu olay


Zülkarneyn (as) sebeb olması ve Allah’ın izniyle yok olmuş bir türün -Allah’ın haber verdiği gibi ve O’nun izniyle- insanların kötü fiilleri sonucunda tekrar hayat bularak hızlıca üremesi ile gerçekleşecektir.

                                   Allah’ın vaadi haktır.

Bütün bu dinlediklerimi bazı hadislerle birleştirdiğimde şoklardan şoklara giriyordum.
Kâbü’l-Ahbâr’dan rivayet. Efendimiz (sav) şöyle buyurur:


“Bunlar insan cinsindendir.”
 Şöyle bir rivayet devam eder: “Âdem ihtilam olur. Menisi toprağa karışır ve o topraktan Yecüc ve Mecüc yaratılmıştır.” 

Yine İmam Nevevi, Fetevâ’sında Yecüc ve Mecüc için:  “Onlar Âdem’dendir, Havva’dan değildir.” der  ve şöyle ekler.  “Böylece onlar bizim baba bir kardeşimiz olurlar.” 

 Bu bilgiler bende şunları çağrıştırmıştı: Bugün bilimsel deneyler yapılmaktaydı. Erkek menisi ile kadının yumurtası farklı ortamlarda döllendiriliyordu. Koyunlar kopyalanıyordu. Bazı ülkeler insanları kopyalamanın önünü açmak için yasalar çıkartmaktaydılar ve insanları kalpsiz yaşatma modelleri üzerinde çalışmalar oluyordu. Bu konuyla ilgili yıllar önce İlhami Abi bana şu bilgiyi vermişti:

- “İsrail kalpsiz insan modeli üzerinde çalışmalar yapıyor.”

Yine yıllar önce bu konu hakkında, Ocak 2006’da yayınlanmış olan “Bir Meczubun Rüyası” adlı kitabın “Haberler” bölümünün 264. sayfasında şunlar yazılmıştı:

“Gizli bir örgüt, İsrail finanslı kalpsiz insan yaşatma modelini gerçekleştirmişti.”

İşte bundan 14-15 ay sonra dünya bu haberle çalkalandı. Türkiye’de de birçok ana haber bülteni ve 11 Mart 2007 tarihli gazeteler bundan bahsetti. Gazetelerin manşetinde şunlar yazıyordu:

“Kalp nakli tarih olabilir. Kalpsiz insan yaşatılıyor. İsrail’in Hayfa kentindeki teknoloji enstitüsü bilim adamlarının, kalpsiz insan yaşatma üzerine laboratuvar ortamında insanlar üzerinde denemeler yaptığı ve ekibin olumlu sonuçlar elde ettikleri bildirildi.” İsrailli bilim adamlarının isimleri ve verdikleri demeçler medyada büyük bir ses getirmişti.

 İlhami Abi’nin vermiş olduğu ipuçlarından ve klasik bilgilerin ışığında şunu anlıyordum:


* Yecüc nesli fiillerinin sonucunda Mecüc neslini meydana getirecek, böylelikle set aşılmış olacak.                                                                              

* Bu Mecüc ırkı dişisiz meydana gelecek. 

 * Kalpsiz ve buna bağlı olarak gönülsüz olan bu hilkat garibeleri, tepelerden boşalırcasına Yecüc ile birleşip Yecüc Mecüc vakasını meydana getirecekler.        

                                                                                          
* Yecüc kavmi zekalı, idare eden (kumanda),


* Mecüc kavmi kalpsiz, hilkat garibesi, zekasız, idare edilen (kumanda edilen) kavim olacak.


* ve  İki kavmin birleşmesi kıyamet alâmeti.
 
 Zülkarneyn (as)’ın katranı aynı zamanda mucizevî bir fiille meydana gelmiş bir ayettir. Petrol katran gibidir. Yerkabuğu delinerek petrollerin ve bu katranın tükenmesi, yok olması bu olayı meydana getirecektir. Allahu alem.

Oktan Keleş

Melekler Ağlarken Kitabı (2008) (sh 144 -151)



Bu haber 12,283 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,793 µs