Bizans Kültürü

29 Mayıs 2013 09:29 tsi
Bugün 29 Mayıs, Fethin 560. Yılı... Fetih’le birlikte Bizans’ın yıkılmaz denilen surları yıkıldı ancak günümüz yöneticilerinin kafasındaki surlar yıkılmıyor

Bizans Kültürü

Bugün 29 Mayıs, Fethin 560. Yılı... Fetih’le birlikte Bizans’ın yıkılmaz denilen surları yıkıldı ancak günümüz yöneticilerinin kafasındaki surlar yıkılmıyor

29 Mayıs, Fethin 560. Yılı... Fetih’le birlikte Bizans’ın yıkılmaz denilen surları yıkıldı ancak günümüz yöneticilerinin kafasındaki surlar yıkılmıyor… Kültür Bakanlığı’na göre Ayasofya Hıristiyan eseri ve Hâlâ Kilise!

Milli Gazete’nin daha önce gündeme getirdiği ve sahte imza ile camiden müzeye çevrilen Ayasofya’nın, yeniden camiye çevrilmesi için milletin yoğun talebi ve başlatılan imza kampanyalarına karşı, Kültür Bakanlığı Ayasofya’ya karşı skandal tavrını sürdürüyor…

Ayasofya, “Hıristiyan mirası ve eski büyük kilise”imiş

Sultan Fatih’in, “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse…” diye sert ifadelerle uyarılarda bulunduğu Ayasofya’yı, Kültür Bakanlığı’nın Türkiye’yi tanıtım portalı olan http://www.goturkey.com/en/pages/content/749 adlı site, İngilizce olarak “Hristiyan mirası ve eski büyük kilise” olarak tanıtmaya devam ediyor… Tanıtımda Ayasofya’nın İslami kimliği ile ilgili tek bir kelime dahi yer almıyor.. Yine Bakanlığa göre cami olarak 2011’de ibadete açılan İznik Ayasofya Camii de katedral!

Kültür bakanları değişti ama zihniyet aynı

AkP iktidarı döneminde değişen 4 Kültür Bakanı’na rağmen on yılda Kültür’de bir arpa boyu yol alınamadığı Ayasofya’ya olan yaklaşımdan anlaşılıyor. Söz konusu internet tanıtım sitesinde İngilizce olarak aynen şu ifadelere yer veriliyor: “Büyük Konstantin tarafından inşa edilen ve bütün zamanların en önemli Hıristiyan mirası olan bu eski bazilika (büyük kilise), 6. yüzyılda Justinianus tarafından yeniden inşa edilmiş dünyanın en eski mimari harikalarından biridir.”

İşte Milli görüş ile diğerleri arasındaki fark...

“Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın” diyen Saadet Partisi ve AGD üyesi binlerce kişi geçtiğimiz yıl Fetih kutlamaları öncesi mahsun Ayasofya önünde namaz kılıp dua etmişlerdi.

Günay gitti, Çelik geldi değişen birşey olmadı

Ömer Çelik’ten önceki Kütür Bakanı Ertuğrul Günay, “Ayasofya bin yıl kendisini yapanların inancına hizmet etmiş, 500 yıl da İslam dünyasında bir cami olarak kullanılmış. Ancak kurulduğundan bu yana da Yaratan’a hizmet etmiş bir mekan. Bugün de insanlığa hizmet ediyor. Bence isterseniz bu düzen böyle devam etsin’’ şeklindeki sözleri üzerine Milli Gazete’nin “Bizans kalıntısı zihniyet” manşeti uzun süre gündem oluşturmuştu.

Bu ülkede özellikle son yüzyılda, Müslüman Selçuklu ve Osmanlı eserlerine karşı Vakıflar eliyle gösterilen, “yok sayma, rahatsız olma, yıkım ve kaderine terk etme” zihniyeti, söz konusu İslam öncesi pagan kültürler ve Hristiyan eserleri olunca adeta bir hayranlık ve aşka dönüşüyor. İşin ilginci ise bu anlaşılmaz tavrın son 40 yılda adım adım değişmesine karşın, devletin bazı kurumlarının ve bakanlıklarının bu eski pagan zihniyetini ısrarla sürdürüyor olması. Bu iki farklı tavrın turnusol eseri ise Ayasofya.

Bakanlığa göre, fatih ve islam ile ayasofya’nın ilgisi yok!

Kültür Bakanlığı’nın http://www.goturkey.com/en/pages/read/faithcenters adresinde yer alan portalın inanç merkezleri sayfasında, tam 8 asır boyunca İslam komutanlarının fethetmek için seferler düzenlediği İstanbul’un Müslüman Türklerce fethinin sembolü olan Ayasofya ile ilgili şok bir tanıtıma yer veriliyor. Sitede Ayasofya’nın Hristiyan mirası olarak tanıtılması, Kültür’deki Batıcı zihniyetin yansıması olarak dikkat çekiyor. Ak Parti’nin atadığı 4 Kültür Bakanına rağmen on yılda Kültür’de bir arpa boyu yol alamadığı Ayasofya’ya olan yaklaşımından anlaşılıyor. Söz konusu internet tanıtım sitesinde İngilizce olarak aynen şu ifadelere yer veriliyor: “Büyük Konstantin tarafından inşa edilen ve bütün zamanların en önemli Hıristiyan mirası olan bu eski bazilika (büyük kilise), 6. yüzyılda Justinianus tarafından yeniden inşa edilmiş dünyanın en eski mimari harikalarından biridir.”

Kültürel direniş ne zaman kırılacak?

Öte yandan 400 milyonun üzerinde kişinin konuştuğu dini ve kültürel bağlarımızın bulunduğu coğrafyanın dili olan Arapça’nın resmi tanıtım portalında yer almaması da şaşırtıcı değil. Çünkü portalın Türkiye’deki inanç merkezlerinin tanıtıldığı bölümde İslami kimliği ile ilgili olarak ilginç bir şekilde her hangi bir bilgiye yer verilmeyen Ayasofya’dan, bütün zamanların en önemli Hıristiyanlık eserlerinden birisi olarak bahsedilmesi siteye girenleri hayrete düşürüyor.

Bin yıl boyunca bu topraklarda İslam inanç ve kültürü ile hak ve adaletin sembolü olmuş ecdadımızdan kalma han, hamam, cami, külliye, medrese, kervansaray gibi eşsiz İslam eserlerine karşı son yüz yılda takınılan düşmanca tavrın izleri günümüzde de hissediliyor. Küresel aktör olma iddiasındaki Türkiye, sadece tek dilde İngilizce olarak kendisini tanıtmasına karşın, birçok ülke en az on dilde kendisini tanıtması ise ayrı bir çelişki olarak duruyor.

Bakanlığa göre, iznik ayasofya cami, katedral mi?

Bu iddiaları doğrulayacak bir diğer skandal ise yine Kültür Bakanlığı’nın aynı tanıtım portalında, 91 yıl aradan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararıyla 2011 Kurban Bayramı’nda camii olarak ibadete açılan İznik’teki Ayasofya’sı (Orhan Camii) skandal bir şekilde katedral ve müze olarak tanıtılıyor. http://www.goturkey.com/en/pages/content/751/Iznik---Nicea-Ayasofya-Museum sitesindeki bu skandal tutum; “Devletin ve Hükümetin diğer kurumlarının uygulamalarına karşın, Kültür Bakanlığındaki bu uygulamalar nereden güç alıyor?” sorusunu akla getiriyor.

Hıristiyanlık tarihinin en önemli toplantılarından İznik Konsülü’nün yapıldığı ve 1331 yılında Orhan Gazi’nin İznik’i fethetmesiyle camiye çevrilen eser, Kurtuluş Savaşı sonrası çekilen Yunan askerleri tarafından ateşe verilmişti. Ardından restore edip tekrar cami olarak kullanılmak yerine, tam 91 yıl müze olarak kaderine terk edilmişti. Bu kadar uzun ayrılıktan sonra 2011 yılında İznik Ayasofya’sı cami olarak ibadete açılmış ve ardından da imam atanarak ilk Kurban namazı kılınmıştı.

http://www.milligazete.com.tr/haber/Bizans_Kulturu/281926

Bu haber 4,157 defa okundu.