Bu Ne Yaman Çelişki!

7 Mayıs 2013 09:38 tsi
Başbakan Erdoğan’ın, “Sultanahmet Camii çok boş. Sultanahmet Camii dolarsa Ayasofya’nın cami olarak açılmasını da gündeme alabiliriz” sözlerine bir itiraz da şu noktada yoğunlaşıyor: “O zaman ne gerek vardı Çamlıca Camiisine.

Köhnemiş Roma’nın son kalesi Ayasofya’nın hüznünü dile getirmezseniz İstanbul’un Fethi’nin mânâsını heba etmişsiniz demektir. Zira Ayasofya, fethin sembolü olduğu gibi Allah’ın (c.c.) isminin yüceltilmesinin, İ’la-yı Kelimetullah’ın da sembolü. Fatih’in emaneti  Ayasofya, Resulûllah (s.a.v.) müjdesinin de vazgeçilmez bir mührü. Ayasofya’nın 500 sene devam eden kutsal görevine yeniden avdet etmesi, en az kiliseden camiye dönüştürülmesi kadar önemli.
 
Başbakan ne demek istedi?
 
Son dönemlerin en önemli sorusu şu: İstanbul’un Fethi’nin simgesi Ayasofya Müslümanların ibadetine yeniden açılacak mı, açılmayacak mı? Bu soru yürütmenin tepesindeki isme, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a soruldu. Erdoğan, Kızılcahamam Kampı’nın son gününde AKP’li vekillerin bu yöndeki sorularına şaşırtan bir cevap verdi:  “Önce Sultanahmet bir dolsun, bakalım.”
 
Agd’den anlamlı kampanya
 
AGD Genel Başkanı Salih Turhan: “Kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesini arzu etmektedir. Yine biz inanıyoruz ki ‘’İmzanla Zincirleri Kır’’ kampanyamıza, yaşam tarzı nasıl olursa olsun toplumumuzun her kesimi destek verecektir. Çünkü milletimiz Ayasofya Camii’nin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkındadır. Hedefimiz on milyon imzaya ulaşmaktır.”
 
Amerika ziyareti öncesi taktiği mi?
 
Diplomatik kaynaklara göre, Başbakan Erdoğan’ın son Ayasofya çıkışı Amerika ziyaretine dönük bir atraksiyon. Aynı kaynaklar, “Başbakan ABD gezisi öncesi Başkan Obama’ya sıcak mesajlar gönderiyor. Ayasofya’nın açılmasına soğuk bakan son yaklaşımı bu anlayışın bir parçası. Önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan Heybeliada Ruhban Okulu hakkında  olumlu mesajlar verirse sakın şaşırmayın” şeklinde.
 
O zaman ne gerek var çamlıca camii’ne?
 
Başbakan Erdoğan’ın, “Sultanahmet Camii çok boş. Sultanahmet Camii dolarsa Ayasofya’nın cami olarak açılmasını da gündeme alabiliriz” sözlerine bir itiraz da şu noktada yoğunlaşıyor: “O zaman ne gerek vardı Çamlıca Camii’ne? O çevrede bulunan camilerin tümü dolup, namaz kılınacak yer bulunamadığı için mi Çamlıca Camii’ne onay verildi?”
 
Başbakanının Bakanı...
 
Başbakan Erdoğan’ın Ayasofya’nın cami olmasına soğuk bakan tutumu bir nevi Kabine’nin yaklaşımını açığa vurdu. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, Ayasofya’nın cami olmasıyla ilgili olarak, “Bu tartışma yıllardan bu yana yapılıyor. Türkiye’ye yararlı bir tartışma değil. Dönem dönem canlandırılıyor”  ifadesini kullandı. AKP iktidarının, kiliselere yönelik politikası tam bir hezeyan. AKP, bir tek Hıristiyan’ın bile mukim bulunmadığı, yılda bir kez ayin yapılan Van-Akdamar Kilisesi’ni hizmete açtı. Öte yandan Trabzon’da Sümela Manastırı’nda da aynı mantalite çerçevesinde ayin gerçekleştirildi.
 
Son dönemlerin en önemli sorusu şu: İstanbul’un Fethi’nin simgesi Ayasofya Müslümanların ibadetine yeniden açılacak mı, açılmayacak mı? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP’li milletvekillerine yaptığı bir açıklama, gözleri yeniden Ayasofya’ya çevirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampında milletvekillerinin sorularını da yanıtladı. Kulislere sızan bilgilere göre, Erdoğan’a sorulan sorular arasında Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin bir çalışma olup olmadığı da vardı. Başbakan Erdoğan bu soruya, “Sultanahmet Camii çok boş. Sultanahmet Camii dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz” şeklinde çok tartışılacak bir cevap verdi. Peki, ama Başbakan bu sözleriyle ne demek istedi?
 
Ruhban okulu’na ‘evet’, Ayasofya’ya ‘dur bakalım!’
 
Meclis Genel Kurulu’nda Başbakan Erdoğan adına milletvekillerinin sözlü soru önergelerini cevaplayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılıp açılmayacağı da soruldu. Yılmaz, Ruhban Okulu’nun açılması için hükümet olarak yapıcı bir çalışma içinde olduklarını belirterek, “Heybeli Ada Ruhban Okulu’nun açılması konusuyla ilgili yapıcı bir anlayışla konunun tüm yönlerini dikkate alarak bir çalışma içindeyiz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da birinci ağızdan yaptığı açıklamada, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına AKP Hükümeti olarak sıcak baktıklarını deklare etmişti. ABD Başkanı Barack Obama’nın da, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için Başbakan Erdoğan’a telkinlerde bulunduğu biliniyor.
 
Amerika ziyareti taktiği mi?
 
Diplomatik kaynaklara göre, Başbakan Erdoğan’ın Ayasofya çıkışı Amerika ziyaretine dönük bir atraksiyon.
 
Aynı kaynaklar, “Başbakan ABD gezisi öncesi Başkan Obama’ya sıcak mesajlar gönderiyor. Ayasofya’nın açılmasına soğuk bakan bu yaklaşımı bu anlayışın bir parçası. Önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan Heybeliada Ruhban Okulu hakkında  olumlu mesajlar verirse sakın şaşırmayın.” şeklinde konuştu.
 
Kalplerdeki kapalı ayasofya!
 
Ayasofya, 24 11 1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrildi.  Ayasofya’da kılınan son Cuma namazını M. Emin Akyüz şöyle anlattı: “Vaktiyle içinde gürül gürül ibâdet edilen Ayasofya, bugün bütün elbiselerinden soyunmuş, ölü bir mezar sükûtu içinde bomboş durmaktadır. Avlusundaki şadırvanlar kurumuş, câmiin içindeki halılar, duvarlardaki levhalar, yazılar hepsi kaldırılmış... Bugünkü hâliyle Ayasofya, ayakta duran, mânâsından tecerrüd etmiş bir taş ve sütun yığını halindedir... Ayasofya, şimdiki hâliyle içinde mum yanmayan, istavroz ve günah çıkarılmayan bir kilisedir.” Ayasofya hiç eskimemeli! Bu bir dava, hiç sönmemeli! Ayasofya yeni nesillerin zihinlerinden hiç çıkmamalı! Ayasofya İslâm’ın şiarı, fethin sembolü çünkü. İstanbul, İslâm âlemi ikinci bir fethe aç, ikinci bir fecre susamış şimdi. İşte o ikinci fethin sembolü de Ayasofya’nın ibâdete açılması olacaktır. Ayasofya, mü’minlerin fecri idi, yine fecrimiz olacak, yine gençler bu rüya ile bu şuurla donatılacak! Serdengeçti gibi yüksek sesle haykırmalı ve sormalı Ayasofya’ya “Ey İslâm’ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya! Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?!. Hani minârelerinden göklere yükselen, tâ mâveradan gelen ezanlar?”
 
O zaman ne gerek var çamlıca camii’ne?
 
Başbakan Erdoğan’ın, “Sultanahmet Camii çok boş. Sultanahmet Camii dolarsa Ayasofya’nın cami olarak açılmasını da gündeme alabiliriz” sözlerine bir itiraz da şu noktada yoğunlaşıyor: “O zaman ne gerek vardı Çamlıca Camii’ne? O çevrede bulunan camilerin tümü dolup, namaz kılınacak cami bulunamadığı için mi Çamlıca Camii’ne onay verildi?”
 
Agd’den anlamlı kampanya
 
AGD Genel Başkanı Salih Turhan geçtiğimiz günlerde, ‘Zincirler Kırılsın, Ayasofya Açılsın’ kampanyası başlattı. Turhan, özetle şunları söyledi: “Kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesini arzu etmektedir. Yine biz inanıyoruz ki ‘’İmzanla Zincirleri Kır’’ kampanyamıza, yaşam tarzı nasıl olursa olsun toplumumuzun her kesimi destek verecektir. Çünkü milletimiz Ayasofya Cami’nin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkındadır. Hedefimiz on milyon imzaya ulaşmaktır.”
 
Fatih’in emaneti
 
Ayasofya’nın fethin en büyük sembolü olduğuna dikkat çeken Turhan, ‘Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olan Ayasofya’nın üzerine titremiş, bu mabedi kendi parasıyla satın alıp vakfetmiştir.’ ifadelerine yer verdi.
 
Fatih’in vasiyeti
 
Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya Vakfiyesi’nden de bahseden Turhan, Vakfiyenin beddua bölümünü okumayı ihmal etmedi: “Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah’a, ahirete, O’nun heybetine inanan hiçbir mahlûk; sultan olsun, hâkim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Kim vakfiyeyi değiştirirse; Allah’ın, meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın.”
 
Dünya müslümanlarının ortak arzusu
 
Ayasofya Camii’nin yeniden cami olarak ibadete açılmasını isteyen Turhan, bu talebin sadece AGD’nin veya Türkiye halkının değil, Tüm dünya Müslümanlarının talebi olduğunu vurguladı. Turhan, özetle şunları söyledi: “İmzanla zincirleri kır’’ kampanyamız ülkemizle sınırlı bir kampanya olarak kalmayacak. Tüm dünya müslümanları için nasıl ki İstanbul ülkemiz sınırlarını aşan bir tarihi bir misyona sahiptir, aynı şekilde Ayasofya da İslam ümmeti için önemli bir semboldür. Kudüs davasına, Mescid-i Aksa davasına sahip çıkan Müslümanlar elbette Ayasofya’nın şimdiki konumundan da muzdariptirler.
 
Ayasofya Camii’nin minarlerinden okunacak ezanların şehadetleri tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır. Biz Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak bu anlayışla dünyanın birçok bölgesinden sivil toplum kuruluşlarıyla; Bosna-Hersek’ten Malezya’ya, Çeçenistan’dan Filistin’e birçok İslam ülkesi ile Ayasofyamız için irtibata gececeğiz.
 
Ayasofya’nın misyonuna uygun hale getirilmesinin İslam dünyasının yeniden yükselişinde bir merhale olacağına inanıyoruz. Tüm dünya Müslümanlarını da bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.
 
Ayasofya camii bayrak gibi özgürlük temsilidir
 
Ayasofya Camii’nin fethin sembolü olduğunu ve müze olarak kullanılmasının kabul edilemez bir durum olduğunu da söyleyen Turhan, şöyle devam etti: “Kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesini arzu etmektedir. Yine biz inanıyoruz ki ‘’İmzanla Zincirleri Kır’’ kampanyamıza yaşam tarzı nasıl olursa olsun toplumumuzun her kesimi destek verecektir. Çünkü milletimiz Ayasofya Cami’nin bir bayrak gibi özgürlük temsili olduğunun farkındadır.”
 
Hedef 10 milyon imza
 
“Hedefimiz 10 milyon imza” diyerek imza kampanyasının önemini vurgulayan Salih Turhan, özetle şöyle dedi: “İstanbul İslam’ın baş şehridir. Sembol şehridir. Ayasofya Camii de İstanbul’un sembolüdür. Fethin sembolüdür. Bir kez cihetini Beytullah’a dönmüş bir yapıdır. Ayasofya Camii’nin minarelerinde ezan sesini yeniden duymak, Ayasofya Camii’nde Âlemlerin Rabbinin huzuruna yeniden durmak; tüm Müslümanların arzusudur.” Kampanyanın tüm yurtta ve İslam ülkelerinde büyük bir heyecana neden olacağını söyleyen Turhan, kampanyanın sosyal ve dijital medya üzerinden de yürütüleceğini söyledi.
 
ADNAN ÖKSÜZ / MİLLİ GAZETE

Diğer bir analiz: http://www.timeturk.com/tr/2013/05/07/basbakan-erdogan-sultanahmet-dolarsa-ayasofya-yi-da-gundeme-alabiliriz.html

Bu haber 6,643 defa okundu.