En Sıcak Konular

Sin İnsanı İçin Çalışmalar

16 Kasım 2012 16:17 tsi
Sin İnsanı İçin Çalışmalar Herkül Projesi kapsamında, İnsanlara; ölümsüzlük ve güçlü olma vaadi veren bu proje ile ilgili olarak Oktan Keleş son kitabında açıklamalarda bulunmuştu.

 

Oktan Keleş son kitabı Derûnî Devlet-Kutsal Halı’da Singulariy’cilerin planına dikkat çekmiş ve uyarılarda bulunmuştu.

Herkül Projesi kapsamında,  İnsanlara; ölümsüzlük ve güçlü olma vaadi veren bu proje ile ilgili olarak Oktan Keleş:

 

“Singularity içeriğinden birkaç plan:

Bilimde gelinen durumun her insanı ölümsüz kılacağı düşüncesi telkin edilmeli

ve buna inandırılmalı.”

“Dijital bilimin insan vücudu ve suretini ele geçirmesi… Önce zihinden başlayarak

yarı makine (organları plastik) insanların meydana getirilmesi...”

Uzun yaşamın sırrı çözüldü  imajının (ölümün yenilmesi) oluşturulması…”

*

Mevcut insanlık olgusu yani Singularitycilerin ilkel yaratılış olarak nitelendirdikleri, bugünkü orijinali bozulmamış insanlık, insanoğlu üzerine yapılacak çalışmalar. Singularity felsefesinde Ahsen-i Takvim üzerine yaratılan insan ilkeldir. Güçlü değildir.

Bunun için yeni bir model öne sürerler: Güçlü insan modeli. Bu ana evrenin ara evrelerinde insanlar, psikolojik metotlarla bilinç kıyametine hazırlanacaklardır. İnsanlan zihnen bu sürece hazırlamak için çeşitli propagandalarla, ‘süper insan’ örnekleri sunulacaktır.

Hangi insan süper insan olmak istemez ki? Hastalanmayan, birçok hayal bile edilmeyecek güçlerle donatılan, ölümsüz bir varlık! İnsanlığı, süper insan vaadi ile bilinç kıyametine hazırlamak, Deccalî bir sistemdir. Yani bir zihniyettir. Aslında yeni de değildir.

Süpermenler, Batmanlar,He-manler, Hulklar vs. Bütün bu hayali kahramanlar; zihinlere verilen süper insan vaadi ve propagandasından başka bir şey değildir Singularityciler göre Allah’ın yarattığı insan çok acizdi. Organları dayanaksız ve hastalıklıydı. Mesela Allah’ın yarattığı insanın kemikleri kırılıyordu. Onlar ise çelikten ve çeşitli cevherlerden kemikler yapıyorlardı. Alternatif mekanik organlar üretip, sözde insan yaratmayı Allah’tan daha güzel yapma iddiasındaydılar…” demişti Oktan Keleş.

 

Konuyla ilgili haber:

Doğal olandan 85 kat daha güçlü:

ABD'deki Texas Üniversitesi ile Avustralya, Çin, Güney Kore, Kanada ve Brezilya'dan bilim adamlarının ortak çalışması sonucu çok güçlü ve süper dayanıklı suni kas üretildi.Buluşu gerçekleştiren bilim adamları, nano teknoloji yardımıyla oluşturulan ipliklere parafin ilave edilerek üretilen suni kasın, doğal kastan 85 kat daha fazla mekanik güç üreterek kendi ağırlığının 100 bin kat fazlasını kaldırabildiğini belirtti.

İçi boş, kusursuz silindir biçimindeki, metrenin milyarda biri boyutundaki karbon nano borulardan oluşan suni kas lifleri, insan saçının çapının 10 binde biri büyüklüğünde olmasına karşın, çelikten 100 kat dayanıklı ve son derece büyük bir kasılma hızına sahip bulunuyor.

Araştırmacılar Science adlı bilimsel dergide yayımladıklar yazıda, saniyenin 25 binde biri hızla kasılabilen suni kasın, harekete geçme ile ters yönde harekete geçme zamanının toplamının, 4,2 kw/kg'lik kasılma güç yoğunluğuna erişerek, içten yanmalı motorlardaki güç ağırlık oranının 4 katına çıktığını gösterdi.

Kıvrılmış karbondan nano borulara, mumlarda kullanılan parafin gibi hacim değiştirici özelliği bulunan bir maddenin sızdırılmasıyla elde edilen suni kaslardaki kasılma, elektrik veya bir ışık parlaması yoluyla elde edilen ısı yardımıyla sağlanıyor. Verilen ısıyla genişleyen nano boruların içindeki parafin, nano borunun hacminin artmasına ve uzunluğunun küçülmesine yol açarak kasılmayı sağlıyor.

Buluşu gerçekleştiren bilim ekibinin başı, Robert. A Welch Üniversitesi Kimya Profesörü Ray Baughman yaptığı açıklamada, “Geliştirdiğimiz suni kas geniş ve çok büyük hızla kasılabilme özelliğiyle aynı boyuttaki doğal bir kastan 200 kat daha büyük ağırlıkları kaldırabilir. Yakın dönemde hayata geçirebilecek uygulamalar bizi heyecanlandırsa da suni kaslar, insan vücudundaki kaslarla değiştirilmeye şu an için elverişli değil” dedi.

Baughman buna karşılık, basit ve yüksek performansa sahip olan suni kasların, robotlar, vücuda asgari düzeyde müdahale gerektiren cerrahi operasyonlarda kullanılan sondalar, mikromotorlar, mikroakışkan devreler, ayarlanabilir optik sistemler, mikrodalgalar, konumlayıcılar ve hatta oyuncaklarda kullanılabileceğine işaret etti.

Finansmanı ABD Hava Kuvvetleri Bilimsel Araştırma Bürosu tarafından sağlanan araştırmaya, ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Deniz Araştırma Bürosu, Robert A. Welch Vakfı, suni kas üzerine araştırmalar yürüten Creative Research Initiative Center for Bio-Artificial Muscle adlı kurum, Kore-ABD Hava Kuvvetleri İşbirliği Programı, Avustralya Araştırma Konseyi ve Kanada'daki Doğal Bilim ve Mühendislik Araştırma Konseyi de maddi katkıda bulunuyor.

A.A

 

Diğer bir haber: 

 

'Ölümsüzlük genini bulduk'!

Genetik bilimi, insan vücudunun sırlarını bir bir aralıyor. Alman biyoloji uzmanları, 'ebedi gençlik' adı ile andıkları bir genin varlığını saptadıklarını duyurdular.

"Gençlik geni" araştırması, Kiel'deki Christian Albrecht Üniversitesi ile Schleswig-Holstein Üniversite Hastanesi uzmanları tarafından yapıldı.

Biyoloji uzmanı Prof. Dr. Thomas Bosch başkanlığındaki araştırma ekibi, Türkçe'de knidliler, sölenterler veya haşlamlılar olarak bilinen tatlı su canlısı Hydra'yı inceledi.

 Uzmanların 50'li yıllardan bu yana laboratuvarlarda gözlemlediği bu birkaç milimetre uzunluğundaki canlıların o yıllardan bu yana yaşamlarını sürdürebilmesinin nedeni tam olarak belirlenememişti.

"Ölümsüz tatlı su canlıları"

Uzmanlar, sözkonusu poliplerin "ölümsüzlüğünü" kök hücrelerin bölünebilme özelliğini kaybetmemesiyle açıklıyor, ancak bu özelliğin nereden kaynaklandığı belirsizliğini koruyordu.

Son araştırmada, dünya üzerindeki hemen tüm hayvan ve canlıların taşıdığı belirtilen ve tatlı su polipi Hydra'da da bulunan FoxO geni üzerinde yoğunlaşıldı.

 Uzmanlar, FoxO geninin devre dışı kaldığı poliplerin daha az kök hücresine sahip olduğunu, daha yavaş büyüdüğünü saptadı. Bu tatlı su canlılarının bağışıklık sisteminin de zayıfladığını gözlediler.

 100 yaş üzeri insanlarda saptandı

 Prof. Dr. Bosch, vardıkları sonucu, "Araştırmamız ilk kez yaşlanmayla FoxO geni arasındaki bağı tesbit etmiş bulunmaktadır" sözleriyle özetledi.

 100 yaş üzerindeki insanlar üzerinde yaptıkları taramada FoxO geninin son derece aktif olduğunu tesbit ettiklerini belirten Prof. Bosch, "FoxO geninin büyük ihtimalle insanların yaşlanmasında da etkili olduğu sonucuna vardık" diye konuştu.

 Sonuçları LaborPraxis isimli bilim dergisinde yayımlanan araştırmanın, "FoxO geninin insanlar üzerindeki ayrıntılı etkisini" ele alacak şekilde sürdürüldüğü bildirildi.    

teknoloji 



Bu haber 8,290 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,231 µs