Son zamanlarda gündeme gelen Türkiye kendi otomobilini yapabilir mi tartışmaları bir yana Türkiye 1936 yılında kendi uçağını üretmişti. Türkiyenin önemli iş adamlarından Nuri Demirağın çabalarıyla kurulan uçak fabrikası yaşanan talihsiz bir olayın ve dönemin yöneticilerinin desteğini çekmesi üzerine kapanmak zorunda kaldı.
İlk demiryolu müteahhidi Nuri Demirağ
1930lu yıllarda Türkiye demiryollarına ağırlık vermeye başlamıştı. Ülkedeki demiryolu ağı artırılacaktı aynı zamanda da yabancıların işletmesinde olan demiryolu hatları devletleştirilecekti. Bu devletleştirme hareketi sürecinde bir Fransız şirketine verilen Samsun-Sivas hattı demiryolu inşaatının ihalesi iptal edildi. Yapım hakkının iptal edilmesinin ardından bu hat için tekrar ihaleye çıkıldı ve ihaleyi en düşük teklif veren Nuri Demirağ kazandı. Böylece Türkiyenin ilk demiryolu müteahhidi Nuri Demirağ oldu. Kısa süre içinde bu hattı tamamlayan Demirağ daha sonra Samsun-Erzurum,Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hattını yani yaklaşık 1250 kmlik hattın inşasını tamamlar. Soyadı kanunun çıktığı günlerde ise bu başarısından dolayı Atatürk kendisine Demirağ soyadını vermişti.
Nuri Demirağın ülkeye kazandırdıkları yalnızca bunlar değildi. Karabükte demir-çelik fabrikası,İzmitte kağıt fabrikası,Bursada Merinos, Sivasta ise çimento fabrikalarının inşaatlarını yapmıştı. Demirağ ülkenin kalkınması için yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi bunun için de sanayinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünmekteydi.
1930lu yıllarda yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlar ile karşılanmaktaydı. Bu amaçla bağış kampanyaları düzenleniyordu. Türk Hava Kurumu yetkilileri işadamlarından yardım topluyordu. Nuri Demirağ kendisine bağış için gelen görevlilere Benden bu millet için bir șey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim. diyordu.
Türk tipi uçak hayali
Nuri Demirağ Türkiyenin kendi uçağını kendi plan ve projeleri ile üretmekten yanaydı. Yüzde yüz Türk malı bir uçak yapılması gerektiğini düşünmekteydi.Bu konuda şöyle diyordu: "Avrupa'dan, Amerika'dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçirilecektir. Şu halde Avrupa ve Amerika'nın son sistem teyyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir"
Bu amaçla İstanbul Beşiktaşta atölye olarak kullanılacak bir bina yaptırdı.Asıl fabrika ise Sivas Divriğide kurulacaktı. Demirağ ayrıca şu anki Atatürk Havaalanının bulunduğu Yeşilköyde Elmas Paşa Çiftliğini satın aldı. Burada uçuş sahası, uçak tamir atölyesi ve hangarlar yaptırdı.
İlk Türk uçağı: ND-36
Nuri Demirağ Türkiyenin ilk uçak mühendislerinden olan Selahattin Alan ile beraber hareket ediyordu. Çalışmalar kısa sürede netice vermeye başladı. Beşiktaştaki fabrikada Selahattin Alanın projesini çizdiği ND-36 adı verilen tek motorlu Türkiyenin ilk uçağı üretildi. Aynı günlerde Türk Hava Kurumu da 10 tane eğitim uçağı siparişi vermişti. Bu siparişler yapılırken aynı zamanda bir de yolcu uçağı yapım çalışması sürmekteydi. 1938 yılına gelindiğinde NuD38 adında çift motorlu altı kişilik bir yolcu uçağı yapımı başarıyla tamamlandı. Bu Türkiyenin kendi uçağını artık yapabildiği anlamına gelmekteydi.
Üretilen uçaklar İstanbuldaki test uçuşlarından başarı ile geçti. Bu uçaklarla binlerce saat uçuş gerçekleştirildi ve herhangi bir aksaklık yaşanmadı. Uluslararası havacılık kuruluşlarından A sınıfı yolcu uçağı belgesi alınmıştı.Yani her şey yolunda gidiyordu.
Fakat Türk Hava Kurumu İstanbuldaki uçuşları yeterli görmedi, test uçuşlarının Eskişehirde tekrar gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Tekrar yapılacak test uçuşunu uçağın planını projesini hazırlayan Mühendis Selahattin Alan kendisi yapmak istemişti. Ancak bu isteği hem kendisinin hem de Türk uçağının sonunu getirdi. Test uçuşu başarılı bir şekilde sona eriyordu ki iniş sırasında bir kaza gerçekleşti. Selahattin Alan piste inerken geride açılmış olan hendekleri göremeyince hendeğe çarpmış böylece hem uçak düşmüş hem de kendisi hayatını kaybetmişti. Uçak pilot hatasından kaynaklanan bir sebeple düşmesine karşın Türk Hava Kurumu daha önceden verdiği siparişleri iptal etti. Nuri Demirağ Türk Hava Kurumunu mahkemeye verdi. Ancak oradan çıkan karar da Demirağın aleyhine oldu.
Nuri Demirağ test uçuşlarının yeniden yapılmasını talep etmesine birkaç kez Cumhurbaşkanı İnönüye mektup yazmasına karşın herhangi olumlu bir karşılık alamadı. Uluslararası test sonuçları Türk Hava Kurumunu yeni bir test uçuşu gerçekleştirmek için bile ikna edemedi. İsmet İnönü ise Nuri Demirağı zenginlikten başı dönmekle itham etmeye başlamıştı.İşte tüm bu yaşananların ardından Türkiyenin ilk uçak üretim serüveni sona erdi.Nuri Demirağın ürettiği uçaklar sattırılmadı bu durum fabrikanın kapanmasına sebep oldu.Ayrıca Yeşilköyde satın aldığı Elmas Çiftliği arazisi yani oluşturmaya başladığı havaalanının arazileri devlet tarafından metrekaresi bir buçuk kuruştan istimlak edildi.Onun da yarım kuruşu vergi olarak alındı.
Ömer Aymalı / Tarih Dosyası / Dünya Bülteni
Kaynaklar:
"Nuri Demirağ Hayat ve Mücadeleleri, Nu.D Matbaası, Necmettin
Deliorman", 1957
Nuri Demirağ: Türkiye'nin Havacılık Efsanesi, Ötüken yay. Dr.Fatih Dervişoğlu", 2007
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle