En Sıcak Konular

Komplonun Evrensel Formu

25 Kasım 2011 15:14 tsi
Komplonun Evrensel Formu Mustafa Everdi'nin, Umberto Eco'nun Prag Mezarlığı kitabı ile ilgili analizi.

 

UMBERTO ECO
PRAG MEZARLIĞI*
 

KOMPLONUN EVRENSEL FORMU
MUSTAFA EVERDİ
 
Ortaçağda Yahudiler varoşlara mahkûm edilmişti. Bu nedenle Prag Yahudi Mezarlığı büyümesine izin verilmediği için tarih boyunca gömülen cenazeler nedeniyle yatay genişleyemeyeceği için dikey büyümüştü. Bu eski mezarlara yeni ölüler gömmek, mezarları iki-üç kat yapmak anlamına gelirdi. Görünürde on iki bin mezar taşı vardı ama gömülen Yahudilerin sayısı bundan kat kat fazlaydı. Bu nedenle Prag Mezarlığı sürgündeki Yahudi hafızası, tarihi, kalesi gibidir. Elbette Yahudiler nezdinde kutsal ve önemlidir. Sırf belki de bu nedenle Prag dünya turizminin önemli duraklarından biri kılınmıştır.
 
Umberto Eco bu mezarlıkta 12 hahamın 13. bir lider başkanlığında oluşturdukları Siyon Bilgelerinin Protokolleri çevresinde bir roman kurgulamış. Avrupa tarihi özellikle XIX. Yüzyıl  “Yahudi sorunu” çevresinde romana konu oluyor. Tarih içinde teknolojik evrimi ve siyasette kullanımı ile bir diğer konu bombalar ve bombalamalardır. Eco’nun yemek bilgisi bomba ile birlikte kitabın yan konusu olarak asıl maceraya paralel bir şekilde arz-ı endam ediyor. Her zamanki gibi Eco’nun Avrupa’ya dair engin tarih, edebiyat ve popüler bilgisi ile kitap zenginleşmiş.
 
Aydın Hurafesi
 
Kitabın temel aforizmalarından birisi “Bizim gibi okumuş yazmış insanların kendilerini evrenin düzeninde gerekli bir unsur olarak görmesi, cahillerin batıl inançlarına eşit. Dünya düşüncelerle değiştirilemiyormuş. Az düşünce üreten kişiler daha az hataya maruz kalıyorlar, onlar herkesin yaptığını izliyorlar, kimseyi rahatsız etmiyorlar, başarıyorlar, zenginleşiyorlar, iyi pozisyonlara  ulaşıyorlar, milletvekilleri, şöhretli edipler, akademisyenler, gazeteciler oluyorlar, ödüllere, nişanlara boğuluyorlar. İşlerini böyle iyi yürütene aptal denir mi? Aptal benim, yel değirmenleriyle savaşmaya kalkan ben.”
 
Bir komplo anlatmak istersen, herkesin bildiği ya da öğrenebileceği bilgiler üzerine bina edeceksin. Eco da öyle yapıyor. Olaylar tarihi gerçekler üzerine kurulu.
 
Yahudilikte Ahiret İnancı Var mı?
 
Sadece gerçek olaylar ve belgeler üzerine kurmuyor romanı, aynı zamanda;
“Tevratta öteki dünyaya ilişkin hiçbir bilgi yoktur. Yahudi tanrısı ya dağın tepesinde ya da çalılıkların arkasındadır. Sami dünyevîdir yaşanan hayatın ötesinde bir şey görmez: Bu nedenle Samiler tüccardır, açgözlüdür, dalaverecidir, kurnazdır, hilecidir” dedirtir kahramanlara.
1789 Fransız devriminde XVI.Lui’nin giyotinde kellesi düşünce tanınmayan biri kürsüye fırlar ve  o zavallı başı alarak havaya kaldırır şöyle bağırır; “Jacgues de Molay öcün alındı.” Bunu yapanın Yahudi olduğunu anlamak sizin ferasetinize kalmış. Jacgues de Molay Fransız kralının 1314 yılında yaktırdığı Tapınak Şövalyelerinin büyük üstadıdır. Bu nedenle Fransız devriminde bu tapınak şövalyesinin hatırasına iktidardakilere Jakobenler dendi. Öldürülen Tapınak Şövalyelerinin intikamı alındı. Bütün Jakoben uygulamaların iki bin yıllık Yahudi öcü olduğunu anlarsınız birden.
 
Yahudi Aleyhtarının Çoğu Yahudidir
 
Yahudi komploları düşmanlarca açıklanmaz. Çoğu Yahudiler tarafından açıklanır. Çünkü “maktul onu katledenin kim olduğunu bilemeyecekse birini katletmenin manası yoktur!” Yahudiler de bu nedenle sırlarını, protokollerini ve komplolorinı açık ederler.
 Önemli olan temelli ve esaslı eleştiri ve olayları açıklamaktır. Yoksa “Bir adamı cinayetle suçlayın, inanılabilirsiniz. Gilles de Rais gibi öğle ve akşam yemeklerinde (Yahudileri) bebekleri yemekle suçlayın, sizi ciddiye alan olmaz. Evet işte bizi çamura gömecek kişilere gereksinme duyuyoruz.”
Umberto Eco çamura gömmüyor. Dostoyevski’den, Victor Hugoya, Aleksandır Dumas’a önemli yazarlardan, bugün bilinmeyen kişilere kadar bütün bir 19. yüzyıl boyunca süren  Yahudilere ilişkin tartışmaları göz önüne seriyor. Üretilmiş dediği belgelerde yazılanların XX. yüzyılda gerçekleştiğini görürseniz bu komplonun da gerçek olduğunu; “büyü ile bir insan öldürülebilir, ancak kahvesine biraz zehir katmak şartıyla” gerçeğine ulaşırsınız.
 
Yahudiler Özeldir
 
Kitap Yahudilerin 40 asırdır nasıl ayakta kaldıklarını, hastalıklara bağışıklıklarını, toprağa bağlı olmayıp nakit ve üç kağıt piyasasını elde tutarak krallara bile borç verdiklerini, finansmanı, medya dünyasını, müzik piyasasını ellerine geçirme tekniklerini (önemli hiçbir Yahudi besteci olmadığını, bilinen hemen hepsinin yorumcu olduğunu) satır aralarına sıkıştırıp duruyor.
 
Buradan antisemitik söylentilerin; sahteciliklerin, siyasete alet edilen manipülasyonların bir sonucu mu yoksa Umberto Eco’nun Yahudilere ilişkin söyleyecekleri için yeni bir yol mu olduğuna siz karar  vereceksiniz. Hasan Sabbah’tan Eyfel Kulesini yapan mimara, Süveyş ve Panama kanallarını açan sermayedarlardan  hekimlere, ordudaki generallerden gazetecilere çoğunun neden Yahudi olduklarının açıklaması da kitapta yer alıyor.
 
Prag Mezarlığı “Yahudi olgusu” çevresinde dönen bir entrika, sahte belge üretme ile gerçeklerin iç içe geçtiği bir roman. Aynı zamanda uluslar arası politikalardaki antisemitizm kampanyalarının istihbarat oyunlarının bir parçası olduğunu anlıyorsunuz.
 
Unutuluşun ve Hatırlayışın Romanı
 
Eco; “dedem, beni kendi rüyasını gerçekleştirmeye mahkum etmişti” diyerek romanın ana fikrini tarihte bir süreklilik, geçmişi unutturma çabasına karşı bir hatırlayış kitabı haline getiriyor.
Okuyucular tarihe baktığında Yahudilerin Hristiyanlara yönelik komplolarının Türkiye’de izlerine rastlayacak ipuçları da bulacaklardır. Özellikle dine karşı sürdürülen mücadele, tarikatların yasaklanması, çocukların ve gençlerin dinini öğrenmemesi için uygulanan politikalar ile cumhuriyetin manipülasyonlara açık bir rejim olarak seçim yapan halkın lehine işlemeyen bir süreç haline nasıl getirilebileceği bütün yönleriyle ortaya seriliyor.
 
İtalya, Fransa, Almanya ve Rusya’da 19. yüzyılda yayınlanan kitap, gazete ve broşürler üzerinden bir Yahudi düşmanlığı-antisemitizm entrikası anlatıyor. Ancak bunu bir şehir efsanesi, üretilmiş belgeler, sahtekarlıklar üzerinden anlatıyor. Bu nedenle söyledikleri gerçek mi yalan mı; açıklıyor mu örtüyor mu; Yahudileri aklıyor mu yoksa mahkum mu ediyor bu sizin (okuyucunun) tercihlerine kalmış. Çünkü Siyon Protokollerinden Yahudi aleyhtarı kitap gazete ve belgelerine kadar hepsinin sahte olup üretildiği bir kurgu üzerine bina etse de Eco romanını; yaşamış gerçek kişiler ve gerçek tarihî olaylar resmi geçit törenine sizi şahit kılıyor.
 
Eco Evrensel Bir Yazar mı?
 
Konunun öneminden ve Yahudilerin tepkisinden doğan bir ikilik Prag Mezarlığı’nda sizi sürekli şaşırtıyor. Eco’nun gerçekle, yalan arasındaki ikiliği; aslında insanın ikiliğidir. Hassas konular her tartışıldığında dikkate alınacak bir durumdur bu. Ne yazık ki Eco’nun kitabı Prag Mezarlığında Osmanlı ve İslam dünyasında Yahudilikle ilgili olaylar hakkında hiçbir ima yoktur. Gerçi kitapta bir Osman Bey vardır ama anlaşılan bu Rusya Müslümanlarındandır. İslam yönetimlerinde Yahudilere bal rengi (turuncu) peçe ve kuşak takmalarını emreden ilk talimatname 849. yılında ilan edilmiştir. Yüzyıllar boyu sarı renk Yahudileri akla getirmiştir. İranlı şairler bir sonbahar manzarasını tasvir ettiklerinde ağaçların “Yahudi elbisesi giydiğini” tasavvur etmişlerdir. Bu bakımdan “Sarı sendika” da olduğu gibi sarı renk iki yüzlü politikaları ima eder.
İslam ve Osmanlı dünyasının kitapta bulunmayışı sadece bir alanın eksikliği değildir. Eco, sadece Euro-İtalyan’dır. Bütün İtalya gibi İslam’ı görmezlikten gelir. Bu Umberto Eco’nun evrensel bir yazar, düşünür olmasını engelleyen en büyük eksikliğidir.
 
Prag Mezarlığı; Türkiye-İsrail geriliminde ve uluslar arası arkaplanını anlamak için de okunması gereken bir kitap.

 


* Doğan Kitap Yayını,İstanbul 2011,



Bu haber 6,537 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    ON ALTI YILDIZ'da Ara Internet'te Ara  

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,071 µs